Gönderen Konu: Şey­ta­nın hi­le­le­rin­de çok dik­kat­li i­di­ler  (Okunma sayısı 2315 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892

İs­lam bü­yük­le­ri, ib­lis ile mü­ca­de­le hu­su­sun­da çok dik­kat­li, ib­li­sin hi­le ve tu­zak­la­rı hak­kın­da çok has­sas idi­ler. Zi­ra ib­lis bi­zim hak­kı­mız­da gaf­let gös­ter­mez. Bu­nun için bi­zim de onun hak­kın­da gaf­let gös­ter­me­me­miz ge­re­kir. İb­lis, son de­re­ce sin­si olup ku­lun Al­lah’ın ga­za­bı­nı mu­cib kö­tü­lük­le­ri iş­le­me­si hak­kın­da çok hırs­lı­dır. Ha­dîs-i şe­rif­te şöy­le bil­di­ril­di: “İb­lis, tah­tı­nı de­niz üze­ri­ne ku­rar, as­ker­le­ri­ni et­ra­fa gön­de­rir; as­ker­le­ri için­de in­san­la­rı en çok fit­ne­ye dü­şü­re­ni, onun ya­nın­da en bü­yük ola­nı­dır.”

Fu­dayl bin İyâd bu­yur­du ki: “İb­lis, şu üç şey­den bi­ri ile âde­moğ­lu­nu tu­za­ğı­na dü­şür­dü­ğü za­man, ‘ar­tık on­dan, baş­ka bir şey is­te­mem!’ di­ye se­vi­nir.

1- Ki­şi­nin ken­di­ni be­ğen­me­si,
2- Ame­li­ni gö­zün­de bü­yüt­me­si,
3 -Gü­nah­la­rı­nı unut­ma­sı.”


Di­ğer bir ri­va­yet­te ise “Dört şey­den bi­ri ile” de­nil­miş, dör­dün­cü ola­rak da faz­la “İh­ti­yaç­sız­lık” zik­re­dil­miş­tir. Bu hep­si­nin bü­yü­ğü ve di­ğer üçü­nün men­şe­i me­sâ­be­sin­de­dir.
İmam-ı azam haz­ret­le­ri, şey­ta­nın tu­za­ğı­na düş­me­mek hak­kın­da şöy­le bu­yur­du: “Şey­ta­nın en bü­yük ves­ve­se ve hî­le­si, ku­la, ken­di­si­ni din kar­deş­le­rin­den üs­tün gös­ter­me­si­dir. Kul bu hâl­dey­ken ve­fât eder­se, Al­la­hü teâ­lâ onu sev­mez, amel­le­ri ona fay­da ver­mez.

İb­ni Ab­bâs haz­ret­le­ri bu­yur­du ki: “İlk ba­sı­lan pa­ra­yı şey­tan al­dı. Onu öp­tü ve göz­le­ri­ne, gö­be­ği­ne sür­dü. Son­ra da, ‘Ben se­nin­le in­san­la­rı az­dı­rır, se­nin­le küf­re so­ka­rım. İn­sa­noğ­lu­nun pa­ra­ya sev­gi­si ile ba­na ibâ­det edi­şi­ni çok se­ve­rim’ de­di.”

Ayet-i ke­ri­me­ler­de de şey­ta­nın düş­man­lı­ğı şöy­le bil­di­ril­di:

Ha­ki­ka­ten şey­tan si­ze düş­man­dır. Siz de onu düş­man edi­ni­niz. Çün­kü o, ken­di­ne tâ­bi olan­la­rı, (nefs­le­ri­ne uy­ma­ya, dün­ya­ya mey­let­me­ye ve) Ce­hen­nem eh­lin­den ol­ma­ya ça­ğı­rı­yor.” (Fa­tır 6)

Şey­ta­nın izi­ne, yo­lu­na tâ­bi ol­ma­yın. Mu­hak­kak ki, o si­ze apa­çık bir düş­man­dır. Şey­tan si­ze an­cak kö­tü­lü­ğü, fah­şa­yı (ha­yâ­sız­lı­ğı, dün­ya­ya düş­kün ol­ma­yı, nef­sin ar­zu­la­rı­nın pe­şin­de koş­ma­yı) em­re­der.” (Be­ka­ra 168-169)
Ey iman eden­ler, şey­ta­nın yo­lu­na (ve ves­ve­se­le­ri­ne) tâ­bi ol­ma­yın.” (Be­ka­ra 208)


Mehmet Oruç

Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim