Gönderen Konu: Sayın Kılıçdaroğlu’na Seçim Öncesi Suâlimdir…  (Okunma sayısı 1917 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."

Sayın Kılıçdaroğlu’na Seçim Öncesi Suâlimdir…

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na âcil bir sorum var. Cevabı da mümkünse âcilen almak istiyorum.

CHP’nin altı okundan birisinin “İnkılâbcılık" olduğu bilinen bir şey.

İnkılâbcılık’ın ne demek olduğunu en doğru şekilde elbette ki, bunu kendisine prensip edinen CHP bilir.

Öyleyse, 1936/İstanbul baskılı “KAMÂLİZM C. H. Partisi Programının izahı” isimli kitaba bakalım.

Kitabın 44. sahifesinde, İnkılapçılık ile alâkalı şu cümle geçiyor:

(Kelime ve imlâ yanlışları kitaba aittir.)

“… Ardından gelen, kokmuş, taşlaşmış, artakalan kurumların, birden yıkılıp atılması ve Türk zekâsını körleten medreseciliğin, tekkeciliğin, orta kurun (orta çağ) korallerinin ortadan yok olması, Türke yaşıyan ilimleri vermiştir.”

Cümlede geçen “Koral” kelimesinin, “Koro halinde söylenen dinî ezgi” demek olduğunu hatırlatıp esas meseleye geçelim.

Dedelerimizden kalan kurumlara açıkça, “Kokmuş, taşlaşmış kurumlar” deniliyor.

Ardından daha ağır ifadeler geliyor: “Türk zekâsını körleten medresecilik, tekkecilik.”

Cihana ilim ve irfan öğreten âlimler ve devlet adamları yetiştiren medreselere revâ görülen iftiraya bakın.

Nedir medrese, nedir tekke?

Medrese, hem dînî hem diğer ilimlerin okutulduğu müessese, (onların ifadesiyle kurum) yeni ismiyle üniversite; tekke ise tek başına veya toplu olarak ibâdet edilen zikir mahalleri…

“KAMÂLİZM C. H. Partisi Programının izahı” isimli kitap, zamanımıza bile ışık tutan medrese ve tekkeleri zamanı geçmiş, orta çağa ait müesseseler olarak anlatıyor. 

Peki, ona göre medresecilik ve tekkecilik ortadan kalkınca ne olmuş?

Kitap, bu yıkım hakkında, Türke yaşıyan ilimleri vermiştir” diyor.

Güler misin, ağlar mısın?

“Yaşıyan ilimler” dediğinin ne olduğu da belli değil ya, medrese ve tekkeler kapatılınca, insanlar otomatik olarak toptan ilim sahibi olmuş mu acaba?

Oldularsa, bu otomatik âlimler kimler ve neredeler?

Cevabı tabii iddia sahibine ve onun ideolojik vârisleri olan CHP’lilere düşer.

Kitap devamla, “Şimdi yaşamak, dini, yarın ahrette nimet bulmak hurafesini yıkmıştır” diyor.

Görüldüğü gibi açıkça, “Din, âhirette nimet bulmak, yani cennet, hurâfedir” diyor.

Peki, hurâfe ne demek?

Asılsız, boş inanç…

Demek ki, “KAMÂLİZM C. H. Partisi Programının izahı” kitabına göre, din de âhirette nimete kavuşmak da yani cennet de asılsız ve boş bir inançtan ibaret.

Bir sonraki cümleye geçmeden önce, şu iki kelimenin arasındaki farka işaret etmek isterim: Tapmak, ibâdet etmek..

İkisinin arasında ince bir mânâ farkı var.

Şöyle ki:

Putlara tapılır, Allah’a ise tapılmaz, ibâdet edilir.

Bu farkı bilmeyenler, bu iki kelimenin birini diğerinin yerine kullanıyorlar. İsmini verdiğim kitapta da aynı yanlışlık var.

Deniliyor ki:

“Tapılan, görünmiyen değil, görünen hakikattir.”

Tapmak kelimesinin ibâdet mânâsına kullanıldığı bu cümlede, söylenmek istenen şu:

Tapılan şey, görünen hakikattir. Görülmeyen ise tapılan bir şey değildir, ona tapılınmaz.

Allah görünmediğine ve görülmediğine göre?..

Öyleyse, Allah -hâşâ- tapılan (ibâdet edilen) bir hakikat değildir.

Hakikat olmayan ne olur?

Yalan…

Osman Nuri Ergin, Türkiye  Maarif Tarihi isimli eserinin,  5. Cilt, 1788’inci sahifesinde, “”Cumhuriyetin XV’inci yılı””isimli kitabın 177- 179. sahifelerinden şu cümleleri naklediyor:

“Cumhuriyet devrinde her derecedeki okul talimatnamelerinde yapılan değişiklikler, okullarımızın hayatlarına ileri ve canlı bir hareket getirdi.

Bakanlık, derslerde ve okul hayatının her cephesinde Cumhuriyet Halk Partisi programının “Ulusal Eğitim” kısmında tesbit edilen gaye ve esasları tahakkuk ettirmeyi (gerçekleştirmeyi) iş (kendine vazife) edindi.”


Hatırlayalım. Gerçekleştirmek istenen o gaye ve esaslar neydi?

Yukarıda okuduğunuz şu inkâr:

“Din ve âhirette nimet bulmak hurafedir. Tapılan, görünmeyen değil, görünen hakikattir.”

Bitti…

Gelelim Kılıçdaroğlu’na soracağımız soruya.

Sayın Kılıçdaroğlu!

Gaye, hedef ve zihniyet olarak, o günkü CHP ile bugünkü CHP arasında fark var mı?

Geçmişinizi ret inkâr mı ediyorsunuz, yoksa “Biz eskiden neysek şimdi de oyuz” mu diyorsunuz?

Lütfen âcil bir cevap…



Ali Eren | 06.06.2015 04:04 | http://www.gazetevahdet.com/sayin-kilicdarogluna-secim-oncesi-sualimdir-2377yy.htm