Gönderen Konu: Şifalı Bitki Tarifleri  (Okunma sayısı 81005 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kemik erimesine karşı birebir
« Yanıtla #60 : 14 Ekim 2009, 12:54:53 »


Maydanoz'un faydaları saymakla bitmiyor. İşte kadınların korkulu rüyasının çözümü...



Salatalara, yemeklere, çorbalara eklediğimiz maydanoz tam anlamıyla vitamin ve mineral deposu. Özellikle çiğ olarak tüketildiğinde içeriğindeki faydalı maddelerden maksimum performans alınıyor. Taze maydanozda; kalsiyum, potasyum, kükürt ve A vitamini bulunuyor. Kalsiyum; kemik yapısının gelişmesi ve sağlamlığının korunması için gerekli.Kadınların risk altında olduğu kemik erimesine karşı maydanoz yiyerek korunabilirsiniz .

bugün

〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Üzerlik Otu
« Yanıtla #61 : 26 Ekim 2009, 09:49:38 »
Çeşitli sebeplerden dolayı ortaya çıkan baş ağrıları, etkili şifalı bitkilerle tedavi edilebiliyor. Ancak, ısrarlı ağrılarda mutlaka doktora görünmelisiniz. Uzmanlar, üzerlik otunun çeşitli sebeplerle ortaya çıkan kronik baş ağrısının tedavisinde etkili olduğunu söylüyor.

Çeşitli ruhsal veya organik işlev bozukluklarından, örneğin stres ve gerginlikten, sindirim yetersizliğinden veya duruş yanlışlığından kaynaklanabilen baş ağrıları, çevre kirliliği, kötü ışıklandırma veya ense kaslarında gerginlik, göz yorgunluğu, kan basıncında değişiklikler, kötü beslenme, sindirim bozukluğu veya yetersizliği, alerjiler gibi çok çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabiliyor.

Kediotu kökü, fesleğen, mayıs papatyası, mürver çiçeği, lavanta, oğulotu, biberiye, nane, kekik, pelin otu, civanperçemi, kokulu menekşe, ısırgan otunu kullanarak baş ağrılarından kurtulmak mümkün. Ancak, ısrarla devam eden baş ağrılarının olası ciddi bir hastalığın habercisi olabileceği düşünülerek mutlaka doktora başvurup tedavisi yapılmalıdır.

Uçucu yağ içeren aromalı bitkiler, örneğin lavanta, nane veya biberiye yağları da, koklanarak veya şakakları ve alnı ovalayarak kullanılabilir. Her iki uygulama sırasında veya sonunda ağrılar, kısa sürede kesilebilir. Özellikle nedeni teşhis edilemeyen baş ağrılarına karşı uzun süre ısırgan otu çayı içimi sayesinde iyi sonuçlar alınabilir.

Pelin otu ağrı dindirici

Baş ağrısına yol açan organik nedenler; sindirim bozuklukları (örneğin sindirim yetersizliği ve kabızlık), kas ve sinir gerginlikleri, herhangi bir iltihaplanma ve adet görme problemi olabilir.

Mideyle ilgili baş ağrılarında, gaz söktürücü ve sindirim sistemini uyarıcı ilaçlara ek olarak, lavanta, pelin otu, oğulotu, mayıs papatyası, frenk kimyonu kullanılabilir.

Bu bitkiler, ince kıyılıp, havanda hafifçe ezilerek karıştırılır ve bir tatlı kaşığı dolusu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Bu çay içildiğinde rahatlatıcı bir etki sağlar.

Ense ve omuz kaslarında gerginlik yaratan duygusal stres ve duruş/oturuş yanlışlıklarından kaynaklanan baş ağrılarına sinir sistemini yatıştırıcı bitkiler, örneğin kediotu kökü olumlu etkiler yapar.

Adet görme problemlerinden kaynaklanan baş ağrılarına hormon dengesini düzenleyici civanperçemi veya kediotu kökü çayı faydalı olacaktır. Yarım veya bir tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür.

İhtiyaç duyulduğunda veya adet döneminden 3-4 gün öncesinden başlamak üzere, günde 2 bardak içilebilir (çay, iki bitki karıştırılarak da hazırlanabilir).

Bel ağrılarını dindiriyor

Halk arasında nazar otu olarak da bilinen üzerlik otunun kök ve tohumlarından faydalanılıyor. Harmalin, harmin, harbamol ve peganin içeriyor. Bağırsak parazitlerini düşürücü, terletici ve adet söktürücü etkisi bulunuyor. Sinir sistemini rahatlatıcı olarak da kullanılabiliyor.

Bu ottan elde edilen öz, ateş düşürücü özellik taşıyor. Bel ve baş ağrılarını dindiriyor, gözleri kuvvetlendiriyor, kalp çarpıntısını önlüyor, sinirleri teskin ederek, histeriye iyi geliyor. Nefes yolları hastalıklarına karşı da etkili olan üzerlik otu çayı, kan pıhtılaşması, damar tıkanması durumlarda da etkili oluyor. Ayrıca bayılma, sersemleme, yorgunluk ve halsizlik ile adale zafiyetine iyi geliyor.

Üzerlik otu banyosu

Hazırlanışı: İki avuç üzerlik otu yaprağı, dilimlenmiş limonla birlikte kaba konur. Üzerine 3 litre kaynamış su dökülerek 3 saat beklenir. Süzülerek elde edilen sıvıya bir bardak şalgam suyu ve bir fincan karanfil yağı ilave edilip tekrar ısıtılarak karıştırılır. Hazırlanan karışım banyo suyuna karıştırılarak banyo yapılır. Üzerlik banyosu, sinirleri teskin eder ve sırt ağrılarını giderirken, rahat bir uyku uyumayı da sağlar.

Önemli uyarı: Üzerlik otundan yapılan çay açık olmalı ve en az günde iki bardak içilmelidir. Aksi takdirde zararlı olur. Hamile kadınlar üzerlik otunu hiçbir biçimde kullanmamalıdır.

Baş ağrılarına iyi gelen diğer bitkiler

- Anason tohumları yakılarak dumanı solunursa baş ağrısını giderir.

- Ardıçın rendelenmiş meyveleri sirke içine koyup bekletildikten sonra bir bezle alınıp üzerine sarılırsa baş ağrılarını giderir.

- Ayçiçeği yağı içilmez ama gargara olarak kullanıldığında uykusuzluk, kronik baş ağrısı ve asabiyete iyi gelir.

- Ihlamur çayı çiçeklerinden elde edilen ıhlamur ruhu baş ağrısını keser.

- Karabiber tarçınla karıştırılarak kullanılırsa baş ağrısını giderici etki yapar. Ihlamurla kaynatılınca da sancı kesici etkisi vardır.

- Muzun içindeki magnezyum baş ağrısı ve kramplara karşı etkili olur.

- Limon suyu bir su bardağı kahve içine sıkılıp içilirse baş ağrısına etkili olur.

- Nane çayı da baş ağrılarına iyi gelir.

Ağrınız varsa lavanta çayı için

1 bardak sıcak suya birer tutam lavanta, papatya, nane, biberiye ve kekik konur. 5 dakika sonra süzerek günde 2-4 bardak içilir. Bu çay baş arılarını geçirmede faydalıdır

Not:Özerlik otu hassas bünyelere dokunabilir.

sağlık ve güzellik

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı ebuzer

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 186
Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
« Yanıtla #62 : 26 Ekim 2009, 17:24:03 »
elinize sağlık..
SADAKAT YAKIŞIR İNSANA GÖRSE DE İKRAH
DOĞRULARIN YARDIMCISIDIR HZ Allah

Çevrimdışı bburaks

  • okur
  • *
  • İleti: 64
Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
« Yanıtla #63 : 26 Ekim 2009, 17:28:20 »
ellerine sağlık Tuğra kardeş...Paylaştıklarının hepsini bizde yapıyoruz yani bizim meslekte şifalı bitkiler üzerine ellerine sağlık kardeş eksiklerimizi tamamlarız inşAllah kısa zamanda
Ey kul
Etme dünya nazı
Kıl namazını
Sonra kılarız diyenin
Dün kıldık namazını

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
« Yanıtla #64 : 26 Ekim 2009, 20:25:46 »
ellerine sağlık Tuğra kardeş...Paylaştıklarının hepsini bizde yapıyoruz yani bizim meslekte şifalı bitkiler üzerine ellerine sağlık kardeş eksiklerimizi tamamlarız inşAllah kısa zamanda

Teşekkür ederim,sizden de denenmiş tarifleri bekleriz inşAllah.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı bburaks

  • okur
  • *
  • İleti: 64
Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
« Yanıtla #65 : 27 Ekim 2009, 14:34:53 »
valla kardeş ben öğrenci olduğum için bizim bilgiler memleketteki pc de kaldı inş tatillerde kontrol ederim denenmiş bilgileri paylaşırım inşAllah
Ey kul
Etme dünya nazı
Kıl namazını
Sonra kılarız diyenin
Dün kıldık namazını

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Çam Fıstığında Şifa
« Yanıtla #66 : 28 Ekim 2009, 00:42:25 »
İnşAllah bekleriz,

-----------------------------------

Çam Fıstığında Şifa

Sinir ağrılarına, romatizmaya, kas yorgunluğuna, iyi gelir, akciğeri temizler, cinsel gücü arttırır...Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit İlişkili HaberlerTüm HaberlerBaş Ağrısına BirebirCinsel Gücü Artırır, Akciğeri Temizler
 
İbn-i Sina’dan ‘Şifalı Bitkiler’

Avrupa’da 700 yıl tıp hocalığı yapan ünü dillere destan, İbn-i Sina’nın 'Tıp Kanunu' kitabından bugüne kadar hiçbir yerde rastlamadığınız çok özel formülleriyle şifa bitkilerin reçeteleri…

Dr. Yaman SÖNMEZ ve Tarihçi Ahmet ALMAZ hazırladı.

ÇAM FISTIĞI

Cevizden daha besleyicidir, ancak sindirimi daha zordur. Onun mürekkep bir içeriği vardır; hem sıvı, hem de toprak (madeni) nevinden maddeler içerir. Ondaki gaz nevinden maddeler daha azdır. Onunla ilgili daha ayrıntılı bilgi 'Çam' maddesinde verilecek.

İÇERİĞİ

Onun normal bir içeriği, çok az sıcaklığı vardır.

YARARLARI

Vücudu besleyicidir; bağırsaklardaki kötü rutubeti düzene sokar. Onun hazmı zordur, geç hazmedilir. Onun soğuk olanının hazmı bal ve sıcak olanının hazmı Tebriz şekeriyle kolaylaştırır. Böylece çam fıstığının besleyici değeri daha da artar.

Çam fıstığı suda ezilirse, acılığı ve yakıcılığı gider ve dolayısıyla yemesi kolaylaşır. Hatta besleyici olmayan küçük çam fıstığı da bu şekilde hazırlanacak olursa, onun besleyici değeri ortaya çıkar. Bu küçük çam fıstığı bütün memleketlerde bulunur.

HAREKET ORGANLARI

Sinir ağrılarını ve romatizmal ağrıları giderir. Sırt ve siyatik ağrılarına iyi gelir. O, kas yorgunluğu ve gevşemelerinde faydalıdır.

ZEHİRLENME

İncirle veya hurmayla birlikte akrep sokmalarına karşı etkindir.

SOLUNUM

Akciğer için iyi bir temizleyicidir. Onlardaki irin ve ağır hıltlar artar. Akciğerlerdeki mukoz sıvı ve irinlerin dışarı atılmasını sağlar.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

Gücü artırır; özellikle ondan yapılan ezme bu etkiye sahiptir. O, irinlere ve mesanedeki taşlara karşı yararlıdır.

Aktif Haber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı genckalem

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 48
Ynt: Şifalı Bitki Tarifleri
« Yanıtla #67 : 29 Ekim 2009, 19:31:06 »
eline emeğine sağlık

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Semizotu sindirim sisteminin dostu
« Yanıtla #68 : 30 Ekim 2009, 11:39:22 »
Teşekkürler,
----------------------

Uzmanlar, semizotunun kabızlığı giderdiğini ve sindirim sistemini çalıştırdığı için bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisinin bulunduğunu belirtiyor.

C vitamini ve demir bakımında zengin olan semizotu, muhtevasında kuzukulağı asidi bulundurduğu için tadı biraz mayhoştur. Yemeği de salatası da sevilerek tüketilmektedir.

Semizotunun faydaları

- Bağırsak kurtlarını düşürür.
- Mide ve bağırsak kanamalarında faydalıdır.
- Kanı temizler.
- Şeker hastalarının susuzluğunu giderir.
- İdrar söktürür.
- Kabızlığı giderir.
- C vitamini yönünden zengin olduğu için de yaraların kapanmasına yardımcı olur, vücudun direncini artırır.
- Kemik erimesine karşı faydalıdır.
- Dalak hastalıklarında şikâyetleri geçirir.
- Uykusuzluk, sinirlilik ve zihin yorgunluğunda faydalıdır.
- Lapası, yanık ve apsede rahatlık verir.
- Lapası, vücuttaki şişlikleri ve berelenmeleri geçirir.
- Vücuda serinlik verir.
- Güneş-sıcak çarpmalarında çiğ semizotu lapası kullanılabilir.

sağlık ve güzellik
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Güne naneyle başlayın
« Yanıtla #69 : 03 Kasım 2009, 00:06:11 »

Nanenin kokusunun beyne "Kalk ve işine konsantre ol" emri verebilecek kadar etkili olduğu açıklandı.



Araştırmalara göre, nanenin kokusunun olduğu yerlerde çalışanların sıkıcı ama yapılması şart olan işlere daha kolay yoğunlaşabilecekleri kaydedildi.

Kokusuz yerlerde çalışanlara göre nane kokulu yerlerde çalışanların daha az yazım hatası yaptıkları ve alfabetik işlemleri daha çabuk gerçekleştirdiklerinin ifade edildiği araştırmada, "Tedavi amacıyla detaylara olan dikkatinizi artırmak için, zihninizi dinlendirmek ya da kilo vermenize yardımcı olması için kokuların kullanılması, aromaterapinin uygulama alanına girer" bilgilerine yer verildi.

tıme turk
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Eklem ağrılarına kuşburnu tozu
« Yanıtla #70 : 19 Kasım 2009, 03:32:10 »
Dünya üzrinde milyonlarca insan eklem ağrıları ve darbe ya da tahriş sonucu dokularda oluşan şişme ve kızarıklıklardan (enflamasyon) şikâyetçi.

Özellikle eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanma ve ağrıya sebep olarak günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte zorlanmalara yol açan osteoartrit (eklem kireçlenmesi) en sık görülen eklem hastalığı. Yıllardır bilim insanları eklem kireçlenmesinin sadece bir yıpranma ve aşınma hastalığı olduğunu ve yaşlanan kişilerin eklemlerinde görüldüğünü düşündü.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu bozukluğun tek sebebinin yaşlanma olmadığını gösteriyor. Kireçlenme her yaşta görülebilir. Avrupa ve İskandinav ülkelerinde kireçlenme şikâyetlerini hafifletmek amacıyla kuşburnu (rosa canina) meyvesi kullanılıyor. Hiçbir kimyasal işlem uygulanmadan paketlenen toz halindeki kuşburnu meyvesi içeren kapsüller de satılıyor.

Kopenhag Üniversitesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaj Winther, eklem ağrıları çeken ve kireçlenme sorunu yaşayan hastalar için bitkisel kuşburnu tozu olan Litozin'in önemli bir seçenek olduğunu belirtiyor. Kuşburnunun çekirdek ve kabuklarından özel üretim teknikleriyle üretilen toz (GOPO), eklem ağrıları olan hastalarda iyileşmeyi destekliyor. Kireçlenme belirtilerinin iyileşmesine yardımcı oluyor ve kireçlenmenin sebep olduğu ağrıları azaltıyor.

Ülkemizde kuşburnu genellikle soğuk algınlığı ve grip gibi durumlarda çay olarak tüketiliyor. Prof. Dr. Kaj Winther, bu durumlarda kuşburnunun çayının faydalı olabileceğini ancak eklem ağrısında çayının iyileştirici etki göstermediğini belirtiyor. Çünkü kuşburnu ısıtıldığı zaman etkinliği ve protein yapısı kayboluyor. Soğuk suda ise özü çıkmıyor.

Prof. Dr. Kaj Winther, kuşburnunun toz halinde kullanımını Danimarkalı çiftçi Erik Hansen'den öğrenmiş. Arazisine kuşburnu eken Hansen, beklediğinden fazla ürün alınca bunları bozulmasın diye değirmenden geçirmiş ve dondurup saklamış. Ürünlerin bir kısmını da komşularına dağıtmış. Toz halindeki kuşburnu meyvesinin kabuğunu ve çekirdeğini tüketmeye başlayan herkes üç-dört ay içinde kendini daha sağlıklı hissetmeye başlamış. Ve o kış hiç bel ya da bacak ağrısı çekmemişler. Kaj Winther, kuşburnunun tedavi edici etkisine yönelik araştırmalar yapmış ve GOPO maddesinin antienflamatuar (iltihabı giderici) etkisinden dolayı eklem ağrıları üzerinde olumlu etki yaptığını tespit etmiş.

zaman

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ağız kokusunu yok edin!
« Yanıtla #71 : 20 Kasım 2009, 01:35:24 »

Laurel Vukovic'in "1001 Doğal Reçete" adlı kitabında ağız kokusu ve diş etlerinden yana dertli olanlar için önemli bilgiler yer alıyor.

Kaknüs yayınlarında çıkan kitap sağlık güzellik ev işleri gibi bir çok konuda reçeteler sunuyor. İşte diş eti hastalıkları ve ağız kokusu çekenler için bazı öneriler var:

Diş eti sağlığınız için adaçayıyla gargara yapın

Adacayı ve deniz tuzuyla yapılan ağız gargaraları diş eti rahatsızlıklarına birebirdir. Adacayı ve deniz tuzunun iltihap kurutucu, antiseptik nitelikleri sayesinde yaralar iyileşir, sıkıştırıcı nitelikleri sayesinde ise diş etleri sertleşir

250 ml kaynar su
2 tatlı kaşığı kuru adaçayı
1/2 tatlı kaşığı deniz tuzu

Adaçayının üzerine kaynar su ilave edin, kapağını kapatıp 15 dakika demlendirin. Süzdükten sonra deniz tuzunu ilave edin ve ılınana kadar bekleyin. Deşlerinizi fırçaladıktan sonra 60 ml solüsyonla gargara yapın. Kalan sıvıyı iki gün içinde tüketmeye çalışın

Diş eti sağlığınız için deniz tuzu

Bir tatlı kaşığının sekizde biri kadar deniz tuzunu 60 ml ılık suyla karıştırın. Dişlerinizi fırçalayıp diş ipiyle diş aralarınız temizledikten sonra bu karışımla gargara yapın. Hafif etkili bir anti septik olan deniz tuzu diş etlerini sıkıştırır, sağlıklı tutar

Diş eti sağlığınız için mürrüsafi gargarası

Mürrüsafi güçlü sıkıştırıcı ve antimikrobiyal etkisi bakterileri öldürür ve diş eti dokusunu korur.

125 ml sıcak su
1/4 tatlı kaşığı deniz tuzu
1/4 tatlı kaşığı mürrüsafi bitki özü

Malzemeleri karıştırarak gargara suyunuzu hazırlayın. Günde iki defa dişlerinizi fırçalayıp diş ipiyle temizledikten sonra 60 ml suyla gargara yapın.

İltihaplı diş etlerine goldenseal lapası

Goldenseal ve mürrüsafi lapası iltihaplı diş etlerine çok iyi gelir. Birkaç damla sıvı mürrüsafi ile toz halindeki goldenseali karıştırarak koyu kıvamlı macun yapın. Steril bir gazlı bez yardımıyla iltihaplı bölgenin üzerine uygulayın. Günde iki oefa bu işlemi tekrarlayın.

Ağız kokusunu gideren beslenme düzeni

Ağız kokusuna genellikle bağırsak tembelliğinin nede olduğunu biliyor muydunuz? Sindirim sisteminizi formda tutmak için taze meyve ve sebzeler ile işlenmemiş tahıllardan oluşan lif yönünden zengin besinleri tercih edin.

Ayrıca her gün bağırsak florasını zenginleştiren faydalı bakterlerden biri olan Lactobacillus acidophilus kullanın. Bu bakteriyi doğal gıda takviyeleri satılan dükkanlarda kapsül formunda bulabilirsiniz. Vücudun susuz kalması da kötü nefes kokusuna sebep olacağından günde en az altı bardak su içmelisiniz.

Ağız kokusunu yok edin

Karbonat dişlerinizi temizleyip ağız kokusunu yok etmede en büyük yardımcınızdır. Bir tatlı kaşığı karbonatı avucunuza dökün ve diş fırçanızı karbonata bulayın. Arzu ederseniz karbonatı diş macunuyla beraber de kullanabilirsiniz

Nefesinizi ferahlatın

Bir miktar rezene veya anason tohumu çiğneyerek nefesinizi ferahlatabilirsiniz.

Doğal ağız banyosu

Eczanelerde ve marketlerde satılan ağız sularında bulunan alkol ağızınızın içindeki mukus salgılayan dokuyu kurutarak daha fazla ağız kokusuna neden olabilir. Nane ve witch hazel (güvercin ağacı) özünden hazırlayacağınız ağız suyu nefeslerinizi ferahlatacaktır.

1 tatlı kaşığı sıvı witch hazel özü
1/2 tatlı kaşığı bitkisel gliserin
3 damla nane esansiyel yağı
125 ml su

Malzemeleri bir kap içinde karıştırıp bir kap içinde kuvvetlice çalkalayın. Dişlerinizi fırçaladıktan sonra veya dilediğiniz zaman ağzınızı bu sıvıyla çalkalayın.

Haber3

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Alarjik Astım Ve Nefes Darlığı için Keçi Boynuzu Kürü
« Yanıtla #72 : 21 Kasım 2009, 01:23:04 »
İbrahim Saraçoğlu:Astım ve alerjik astım için uygulanacak Keçiboynuzu kürü (harnup kürü) koyu kahve renkli olmasına özen gösteriniz. Açık kahve renkli keçiboynuzlarının etkisi çok azdır.

Keçiboynuzu Kürü: Genel nefes darlığı, alerjik nefes darlığı ve soğuk alerjisi durumunda

Hazırlanışı: Orta büyüklükteki keçiboynuzundan 6-7 tanesini önce soğuk su altında yıkayınız. Daha sonra bunları küçük küçük 3-4 cm uzunluğunda kırarak, kaynamakta olan yarım litre suyun içine atınız. Hafif ateşte 7-8 dakika kaynatınız. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurunuz. Buzdolabında en fazla üç gün bekletebilirsiniz.

Kullanılışı: Hergün sabah kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce bir çay bardağı içilir. Yarım litre olarak hazırladığınız keçiboynuzu suyu üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir. Her üç günde bir, taze olarak hazırlamanız gerekecektir.

Hiç ara vermeden 20 gün uygulayınız. 20 gün tamamlandıktan sonra aynı şekilde hiç ara vermeden 15 gün devam ediniz. 15 günlük kürü uygularken bir çay bardağı içerisine bir küçük çay kaşığı bal ilave edip karıştırınız, sabah kahvaltınız arasında ve akşam yemeğinden önce birer çay bardağı içiniz. Keçiboynuzu kürünü uygularken sabah kahvaltınızda ayrıca bal tüketmeyiniz.

Dikkat: 5 ile 12 yaş arasındaki çocuklarda nefes darlığı veya alerjiye bağlı nefes darlığı söz konusu ise, bu taktirde uygulama 1’ e göre sadece bir çay bardağı sabah kahvaltısı arasında içilecektir. Akşam yemeklerinde içilmeyecektir.

Dikkat: Bu kürü uygularken kahvaltıda ayrıca bal tüketmeyiniz. Daha güçlü olur diye bir çay kaşığından daha fazla bal ilave etmeyiniz.

UYARI:Öncelikle doktor kontrolüne gidiniz

kaynak :saraçoğlu

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kestanenin Faydaları
« Yanıtla #73 : 21 Kasım 2009, 20:52:21 »

Kestane özellikle Avrupa’nın bir bölümü ve Asya kıtasının doğusunda oldukça sık tüketilir. Orta çay avrupasında ise buğday üretimi kısıtlı olduğundan dolayı karbonhidrat ihtiyacı kestane ile giderilirdi. Kestaneyi çok farlı şekillerde tüketimi bulunur.

Sobada kestane közlemek yoğun olarak tüketilen yöntemlerdendir. Onun dışında haşlayarak yada suda kaynatarakta kestane tüketilmektedir.

Çörek, pasta gibi unlu mamüllerin yapımında kestane aktif olarak kullanılmaktadır. Bursa’nın Türkiye genelinde meşhur yapımlarından olan kestane şekeride oldukça sevilen tatlar arasında yer alır. Çok eski çağlardan beri kestane tüketimi sıkça yapılmaktadır.

Hatta ilk çağlarda alp bölgesinde kişi başına düşen kestane sayısı 150 kg olarak saptanmıştır. Kestane ayrıca fakirin ekmeği olarakta bilinir.

Kestanenin en önemli özelliklerinden birinin başında tamamen organik olarak yetiştirilmesi yarar. Diğer gıdalar gibi hormon, tarımsal ilaç gibi insan sağlığına zararlı olan etmenler kullanılmadan üretilir.

Kestane yararları:

*Kestane kabuklarının suda kaynatıldıktan sonra bu suyun içilmesi ilaç etkisi gösterir. Ateş düşürücüdür.
*Kestane zihni güçlendirir.
*Kas yapımında rol oynar.
*Zihin ve beden yorgunluğunu giderir.
*Anemi yani kansızlık hastalığı için şifalıdır.

mucizebitkiler.com
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Devedikenindeki Mucize Şifa
« Yanıtla #74 : 24 Kasım 2009, 13:16:34 »
Hepatit, karaciğer zehirlenmeleri, hazımsızlık, karaciğer yağlanması ve sirozda modern bitkisel tedavi...
 
DEVEDİKENİ TOHUMU
(Cardui mariae fructus)

Hepatit, karaciğer zehirlenmeleri, hazımsızlık sorunları, karaciğer yağlanması ve sirozda modern bitkisel tedavi olarak Devedikeni tohumu kullanılmaktadır.

Devedikeni tohumu Alman resmi gazetesinde 13.3.1986 yılında (Heftnummer:50, ATC-Code: A05BA) yayınlanarak modern bitkisel ilaç olarak yürürlüğe girmiştir. Günümüzde de modern tıbbi tedavinin vazgeçilemez bir unsuru olarak kullanılmaktadır.

Belirtilen kanuna göre devedikeni tohumu doğal bileşiminde kullanılır, herhangi bir madde katılamaz veya bileşimindeki maddelerden bazıları ayrılamaz. Çok sayıda firma tarafından hazır ilaç ( Alepa, Cefasilymarin, Legalon,Phytohepar, Silibene, Silicur vb.)olarak da üretilmektedir.

Diğer isimleri:Akkız, Deve kengeri, Kengel, Kıbbun, Meryemana dikeni, Sütlü kengel, Şevkülmeryem, Uslu kenger.

İlaç etkili (Ecza, drog) kısmı: Devedikeni (Silybum marianum L.Gaertner)

bitkisinin tüyleri ayrılmış olgun tohumları kullanılır.
Bileşiminde flavanol türevleri olan silybinin, silydianin ve silychristin
bulunur. Ayrıca; Flavonoid, yağ, phytosterol ve tocopherol ihtiva eder.

Etkisi: Karaciğere zararlı olan çok sayıda maddeye karşı karaciğeri korur.

Kullanıldığı yerler: Kronik hepatit, siroz, karaciğer zehirlenmeleri ( Alkol, ilaç, gıda, çevre), karaciğer yağlanması ve hazımsızlık sorunlarında kullanılır.

Kullanılmaması gereken haller: Yok.

İstenmeyen (Yan) etkileri: Tohumu kullanılırken yok. Hazır ilaçları hafif ishal yapabilir.

İlaçlarla uyumsuzluğu: Yok.

Kullanım miktarı: Günlük ortalama kullanım miktarı 12-15 gr tohum.

Kullanım şekli: Çayı şöyle hazırlanır: (Mide-barsak ilacı olarak) 1 çay kaşığı öğütülmüş tohum fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, 10- 15 dakika demlenir, süzülerek içilir. Günde 3-4 defa çayı taze hazırlanarak içilebilir. Uzun süre kullanıma uygundur. Karaciğer hastalıkları tedavisinde kontrollü olması açısından hazır ilaç kullanılması tavsiye edilmektedir. Sağlıklı kişiler de koruyucu olarak kullanabilirler.

Aktif Haber
〰〰〰〰🐠