Gönderen Konu: Şifalı Bitki Tarifleri  (Okunma sayısı 80961 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ekinezya
« Yanıtla #75 : 30 Kasım 2009, 22:01:31 »


Ekinezya, gribe karşı vücutta bağımlılık sistemini geliştiriyor.

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Koç, ekinezya bitkisinin bağışıklık sistemi yeterince güçlü olmayanlar için önemli bir doğal destek olduğunu bildirdi.

Tarsus- Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Koç, anavatanı Kuzey Amerika olan ve ilaç sanayisinde kullanılan ekinezya bitkisinin çok sayıda yararı olduğunu söyledi. Ekinezyanın, bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudu dirençli hale getirdiğini belirten Prof. Dr. Koç, şöyle devam etti:

''Bu bitkinin enfeksiyon hastalıklarına karşı koruyan güçlü doğal bir kaynak olduğu tespit edildi. Ayrıca, ekinezya halk arasında domuz gribi olarak bilinen Pandemik A (H1N1) virüsü ile mevsimsel grip ve soğuk algınlığına karşı da etkili.

Alman Sağlık Bakanlığınca, soğuk algınlığı, solunum ve idrar yolları enfeksiyonlarına karşı ekinezya alınması öneriliyor. Grip, domuz gribi ve soğuk algınlığını önleyici etkisi nedeniyle hastalık öncesinde koruyucu olarak kullanılabileceği gibi, hastalık belirtilerinin ortaya çıkması durumunda da kullanılabilir.''

Yapılan araştırmalarda ekinezyanın soğuk algınlığı ve nezleye yakalanma ihtimalini yüzde 58 oranında düşürdüğü, öksürük ve baş ağrısı gibi durumları hafiflettiğinin belirlendiğini kaydeden Prof. Dr. Koç, ''C vitamini ile alındığında gribe yakalanma oranını oldukça azaltıyor. Ayrıca zehirli böcek sokmalarında, kızamık, kabakulak ve çiçek hastalıklarında, diş-boğaz ağrılarında gibi çok sayıda hastalık için de etkin olarak ilaç sanayisinde faydalanılıyor'' dedi.

Kullanım şekilleri

Prof. Dr. Hüseyin Koç, ekinezyanın piyasaya sunulan tabletleri veya herbasından hazırlanan çayının, günde 2-3 defa aç karnına 2-3 hafta süresince içilebileceğini, ardından en az 10 gün ara verdikten sonra tekrar tüketilebileceğini söyledi.

Ekinezyanın bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla etkileşime girebileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Koç, bu bitkinin ilaçlarla birlikte alınmaması gerektiğini belirtti.

Bitkinin hamile olanlara da önerilmediğini kaydeden Prof. Dr. Koç, ''Ekinezyayı otoimmün hastaları, tiroit bezi hastaları, şeker hastaları, ankisiyete, eklem iltihapları, kalojen doku hastalığı (Lupus) bulunanların kullanmaması gerekiyor'' diye konuştu.

Haber3

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir

〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kullanacağınız Tereotu ve Maydonozun sararmamış olmasına dikkat ediniz. Sararmış olanları kullanmayınız.

Kullanılacak olan bitkiler maydanoz, ıspanak ve tere otudur.

Kısaca: Sabah: (maydanoz + ıspanak) karışımı uygulanır.
Akşam: (tere otu + ıspanak) karışımı uygulanır.

Saplarıyla birlikte 5-6 yaprak ıspanak ve 10-12 tane maydanoz saplı olarak kaynamakta olan yarım litre suya atılır ve ağzı kapalı olarak hafif ateşte üç dakika yavaş yavaş kaynatılır.

Soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra suyu içilir. Her gün sabah taze olarak hazırlanır. Aynı günün akşamı ise ıspanak ile tere otu karışımı hazırlanır. Kaynamakta olan yarım litre suyun içerisine 5-6 adet saplarıyla birlikte ıspanak ve 9-10 tane tere otu (saplarıyla beraber) atılır ve ağzı kapalı olarak hafif ateşte üç dakika kaynatılır.

Soğuduktan sonra suyu içilir. Sabah ve akşam için ayrı ayrı hazırlanan bu karışımlar bir hafta boyunca her gün uygulanır. Bir hafta her gün uygulandıktan sonra ikinci haftada iki güne bir uygulanırken üçüncü haftada üç günde bir uygulanır. Ondan sonraki haftalarda haftada bir olmak üzre iki ay boyunca uygulanır ve kür tamamlanmış olur.

İhtiyaca göre bu kür altı ayda bir tekrarlanabilir. Her iki karışım da yemekten yarım saat önce veya yemekten en az bir saat sonra içilir.

şifalıbitkiler

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
« Son Düzenleme: 05 Aralık 2009, 16:27:14 Gönderen: Tuğra »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ruhsal Sıkıntılara Bitkisel Çözümler
« Yanıtla #77 : 09 Aralık 2009, 01:53:20 »

MALZEMELER :

2 çubuk tarçın 1 Adet ceviz büyüklüğünde havlıcan 1 Adet ceviz büyüklüğünde zerdeçal 1 Adet ceviz büyüklüğünde zencefil 1 adet limon 1 tutam yeşil çay

YAPILIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

İki litre sıcak suda tüm malzemeleri çay gibi demleyin. Onbeş dakika bekletip süzün. İçine dilimlenmiş limon atarak sabahları bir barkad için.
Bu iksir dört gün içilmelidir. İhtiyaç duyulduğu zaman tekrarlanabilir.

FAYDALARI .

Tarçın ruhsal sıkıntıyı giderir, iştah açar ve hazmı kolaylaştırır. Boğaz ağrılarına ve adet dönemi sancılarına iyi gelir.
Havlıcan romatizmaya iyi gelir, vücuda kuvvet verir, balgam söktürür, mafsal ağrılarına iyi gelir.
Zerdeçal ağrı kesici, ateş düşürücü özelliği vardır.

Zencefil bağırsak gazını söktürür, ishali keser, zihni güçlendirir ve afrodizyak etkisi vardır.
Yeşil çayın antioksidan özelliği vardır.

lokmanhekimce

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Adaçayından vazgeçmeyin !
« Yanıtla #78 : 11 Aralık 2009, 01:38:14 »
Adaçayı bedeni güçlendiriyor, gazları yok ediyor.

Adaçayını düzenli ve günlük tüketiminde aşırıya kaçmayarak tüketildiğinde tüm bedeni güçlendiriyor, kalp krizi tehlikesini azaltıyor, hasta karaciğeri olumlu etkiliyor ve vücuttaki gazları yok ediyor. Kan temizleyici etkisinin yanında solunum organları, mide ve bağırsakları rahatlatıcı özelliklerini de taşıyor.
 
Adaçayı dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanıyor. Çalkalama ve gargara yaparak bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş eti iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde faydalı etkisini gösteriyor. Düzenli adaçayı tüketildiğinde çocuklarda ve yetişkinlerde bademcik ameliyatına gerek kalmayabiliyor;

Diş Hekimi Doç. Dr. Tosun Tosun “Düzenli diş kontrollerinin şart olduğunu ve aşırıya kaçmamak şartıyla düzenli adaçayı tüketiminin sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına faydalı olabileceğini” belirtiyor.     
 
Diş enfeksiyonu kalp kapakçığında problemlere yol açıyor, böbrekleri etkiliyor, gözde körlüğe kadar birçok hastalığa sebep oluyor. Diş çürükleri ve iltihabı sadece dişleri değil vücudun bütün organlarını tehdit ediyor.

Bazı diş enfeksiyonları, kalp ve akciğer boşluğuna kadar yayılarak hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabiliyor. Çürüyen dişlerin düşmesi veya çekilmesi çene gelişimini de etkiliyor. Diş ve dişeti iltihabının tetiklediği ve iltihabın neden olduğu rahatsızlıklar vücudun direncini düşürüyor.
 
Genelde dişçi koltuğundan korkulur ve diş ile ilgili sorunlar ertelenir. Diş Hekimi Doç. Dr. Tosun Tosun, “Diş korkusunu 7’den 70’e herkes yaşar. Teknolojinin ve tıp dünyasındaki gelişmeler sayesinde bu korkuya yer yok. “Bilinçli sedasyon” adı altında uygulanan yöntem sayesinde her türlü diş müdahalesini kolaylıkla atlatabilirsisiniz.”  diyor.
 
Adaçayı (Salvia officinalis)

Dişotu ve meryemiye adları ile de  tanınır. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır. Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin  yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir.

Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Adaçayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir.
 
Çay Hazırlamak:

Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi yeterlidir.

Çalkalama/Gargara: 2-3 tatlı kaşığı  kurutlmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.

Hürriyet

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Yabani Kekikteki Şifa
« Yanıtla #79 : 21 Aralık 2009, 11:56:18 »



Çoğunlukla yüksek, kıraç ve çorak yerlerde yetişen yabani kekik her derde deva...
Yabani kekik, Görme gücünü koruyup, görme zaafını giderir. Göğsü ve akciğeri temizler balgam atılmasını kolaylaştırır, balla karıştırılıp kaynatılırsa göğüs ve kaburga ağrılarını geçirir...

YABANİ KEKİK

Dioscorides, onun bilinen bir drog olduğunu, küçük dikenli bir ağaç olup, bükeyli dalları bulunduğunu, bu dikenlerin onun dalları üzerinde durduğunu söylemiştir. Bu dikenlerin üzerine pamuk sarılarak fitil yapılır. Dalların etrafında küçük yapraklar vardır. Dallarının küçük uçlarında pembe çiçekleri vardır.

Çoğunlukla yüksek, kıraç ve çorak yerlerde yetişirler. Kırmızıya çalan beyaz renkte çiçekleri vardır. Dalları ıdhır-ı izhir (batak sazı) dallarına benzer. Onun çiçekleri yuvarlaktır.

İÇERİĞİ

Üçüncü derecede sıcak ve kurudur. Rufus, haşanın (kekik), yarpuz (fudenec) gibi kuruluğunun fazla olduğunu söylemiştir.

YARARLARI

Kekik, eritici ve parçalayıcıdır; donmuş kanı bile eritip, parçalar. Kekik şurubu, kışın soğuktan titremeyi önler.

GÜZELLİK

Siğilleri yok eder.

SOLUNUM

Göğüsü ve akciğeri temizler; balgam atılmasını kolaylaştırır; balla karıştırılıp kaynatılırsa göğüs ve kaburgaların alt tarafındaki ağrıları iyi eder ve kurutucu etkisi dolayısıyla kan tükürmeyi önler.

GÖRME

Yiyeceklere katıldığında, görme gücünü korur ve görme zaafını giderir. Dioscorides, onun bu etkisine şahit olmuştur.

BESLENME ORGANLARI

Hazım (sindirim) için uygundur. Onun şurubu sindirimdeki bozuklukları (kötü sindirimi) giderir ve iştahı azaltır.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

İdrar ve regl söktürür; kurtları döker; 2-4 dirhem ondan içilirse, balgami hıltları temizler; onlar üzerinde ishal etkisi yapar.

Dr. Yaman SÖNMEZ ve Tarihçi Ahmet ALMAZ hazırladı.

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Bulantıya Öksürüğe İyi Geliyor
« Yanıtla #80 : 30 Aralık 2009, 12:35:36 »

Mide bulantısı, şişkinlik, öksürük ve bronşite iyi geliyor.

Zencefil, dalları kullanılan sarı renkli bir bitkidir. Öksürüğe iyi gelir. Yemeklere baharat olarak katılan ya da balla karıştırılıp yenilen zencefil afrodizyak etkisi yapıyor. Soğukluğu giderip vücudu canlandırıyor.

Tarçın kokusuna benzeyen özel kokulu zencefil yemeklerde lezzet vermek amacıyla randele olarak kullanılıyor. Mide bulantısı, şişkinlik, öksürük ve bronşite iyi gelir.

Derideki lekeleri giderir. Zencefil'in bir diğer özelliği ise cinsel fonksiyonları düzenleyici etkisinin olmasıdır. Dumankaya, cinsel güçlendirici formüllerini açıkladı.

Günde 2 kaşık

Malzemeler:

50 gr antep fıstığı
50 gr soya fasülye
25 gr çam fıstığı
25 gr ceviz içi
20 gr polen tozu
10 gr tarçın tozu
10 gr zencefil
10 gr zerdeçal
10 gr üzüm çekirdeği
2 kilo iyi bal.

Uygulama:

Malzemeleri bir kase içinde karıştırın. Sabah ve gece yatmadan önce 1 çorba kaşığı yiyin.

aktif haber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Nar çekirdeği yağının bilinmeyen yönleri
« Yanıtla #81 : 05 Ocak 2010, 23:28:29 »
Doğan Ürün Uzmanı Volkan Kurt, nar çekirdeği yağının bilinmeyen yönlerini açıklıyor.

Gençlik iksiri’ olan nar çekirdeği yağı, fabrikasyon olmayan bir yolla yani damıtma yöntemi ile elde ediliyor. Nar çekirdeği yağının sağladığı güzellik, gerçek güzellik! Bu yağ sadece cilde ihtiyaç maddelerini takviye etmekle kalmıyor, yenileme özelliği de bulunuyor. Ancak bu etkinin olabilmesi için yağın, yüzde yüz doğal ortamda üretilmiş meyveden elde edilmesi ve soğuk sıkma yöntemiyle üretilmesi gerekiyor. Nar çekirdeği yağı kırışıklıkların giderilmesinde de eşsiz bir doğal reçete; hücrelerin yenilenmesine de yardımcı. herbalium.net sitesinde de bilgilerine ulaşabileceğiniz bu yağ, cilt dokusunun daha pırıltılı ve elastiki görünmesini sağlıyor. Cildin kaybettiği kolajeni ve cilde gerekli olan malzemeleri kazandırıyor.

Güzellik, kırmızı tanelerin çekirdeğinde gizli!

Nar yağı, yaşlanmayı önleyici ve tersine çevirici özelliklerinden dolayı önemli bir doğal yağ haline geldi. Kadınlar arasında da popüler olmaya başladı. Orta yaşlar için yaşlanmayı önleyici özelliklere sahip yağ, genç ciltlerde de işe yarıyor. Onlara daha canlı ve parlak bir görünüm veriyor, çizgileri engelliyor.

2 aylık nar çekirdeği yağı kürü nasıl uygulanır?

Yorgun ve yaşlı bir görünümü ortadan kaldıran bu kürde, nar çekirdeği yağını bir pamuğa sıkarak cildinize uyguluyorsunuz. Sonra parmaklarınızla hafif hafif masaj yaparak gözaltı hariç, tüm yüze ve boyuna yediriyorsunuz.
 
 
kadincakararinca

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ceviz, tek başına doktor gibi!
« Yanıtla #82 : 29 Ocak 2010, 23:32:42 »

Prof. Dr. Turan Karadeniz yaptığı açıklamada, Türkiye’nin birçok yerinde yaygın bir şekilde yetişen ceviz meyvesinin saymakla bitmeyecek kadar insan sağlığı açısından faydasının bulunduğunu kaydetti. Özellikle ağrı ve sancılı olan yerlere ceviz yağı ile masaj yapılırsa ağrıların hemen gideceğini belirten Prof. Dr. Karadeniz, cevizin kadınların hamilelik döneminde mide bulantısına iyi geleceğini ve kanda zararlı kolesterolün birikmesini önleyerek, yüksek kolesterolü düşürdüğünü ifade etti.

Cevizin damar tıkanıklığında ve şeker hastalığının tedavisinde son derece etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Turan Karadeniz, “Ceviz yaprağı kaynatılıp su ile sulandırılıp günde birkaç bardak içilirse şeker hastalığına iyi gelir. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında ağrıların azaltılmasında, taze meyvelerinden hazırlanan reçelden diş eti çekilmesi hastalığının tedavisinde ve vitamin eksikliğinde başarılı olarak kullanılmaktadır” dedi.Ceviz, uyuzdan bile koruyor

Cevizin soğuk algınlığından deri hastalıklarına, mide rahatsızlıklarından halsizliğe kadar birçok hastalığa çare olduğunu dile getiren Prof. Karadeniz şöyle konuştu: “Ceviz, bağırsak kurdunu döker. Taze ceviz bal ile yenirse basura iyi gelir. Ceviz kökünün kabukları zeytinyağı içinde kaynatılarak merhem haline getirilip, basura sürülürse iyi gelir.

Böbrek zafiyetini giderir. Ceviz yenirse çıbanı patlatır. Ceviz kurtları düşürür, kadınların beyaz akıntısı, vajen iltihabı, boğaz apsesi, bademcik iltihabı, deri çıbanları, deri döküntüleri, mide ve bağırsak nezlesi üzerine çok şifalı olmaktadır. El ayak titremesini giderir. Kuvvetten düşene iyi gelir. Midenin çabuk acıkması ve hazmı kolaylaştırmak için yenir.

Mide gazını giderir. Grip ve nezleye iyi gelir. Öksürüğü keser. Sedef hastalığına iyi gelir. Kısık sesi açar, sırt ağrılarına iyi gelir. Sindirim sistemi bozukluğunu giderir. Vücudu soğuktan korumak için yenir. Ceviz öğütülür ve vücuda sürülerek uyuzdan kurtulunur. Vebaya iyi gelir. Zayıf vücudu kuvvetlendirir. Yorgunluğu ve bitkinliği giderir. Zehirlenmelere ve zehre karşı yenir. Zindeleşmeyi sağlar. Yeşil kabuklarının suyu çıkartılır, gargara yapılırsa boğaz ağrılarını giderir, buruna çekilirse kanamayı keser, sivilcelere sürülürse derhal izale eder”
 
Tek başına doktor gibi

Ceviz yaprağının özellikle erkeklerin korkulu rüyası haline gelen saç dökülmelerinde önemli bir önleyici görev görmesinin yanı sıra birçok rahatsızlığa ilaç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Yeşil kabuğunun suyu koyulaşıncaya kadar kaynatılıp saçlara sürülürse saç dökülmesini önler, sivilcelere sürülürse iyileştirir. Cevizin yeşil kabuğu rendelenip sirkeyle beraber kaynatılarak saçkıranlı yerlere sürülürse şifa elde edilir. Ceviz yaprağı haşlanır su ile yıkanırsa saç kepeklenmesini önler.

Bir ceviz yaprağı bir fincan su hesabıyla kaynatılıp yemeklerden yarım saat önce içilirse romatizma hastalıklarına ve beze iltihaplarına iyi gelmektedir. Ceviz yaprağı kaynatılıp günde birkaç kez lavaj yapılırsa rahim kanamasını keser. Ceviz yaprağı kaynatılıp elde edilen sıvı içerisinde çatlak eller banyo yaptırılırsa şifa görülür. Ağız kokusuna karşı ceviz yaprağı suyu ile sabahları gargara yapılmalıdır. Kuru kabukları yakılarak külleri bal ile macun yapılır, dişlere sürülürse parlatır.

Sert kabuğu yakılır, elde edilen külleri pudra halinde yaraya konursa yarayı iyileştirir. Cevizin yapraklarından elde edilen Juglon maddesi eczacılıkta kan temizleyici ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır. Ceviz aşerme dönemindeki mide bulantısına iyi gelmektedir. Ceviz meyvesinin içindeki kıkırdak doku kaynatılıp çay gibi içilirse, şeker hastalığına şifalı gelmektedir. Ceviz yaprakları kaynatılıp elde edilen sıvı ile bacaklardaki varis ara sıra badana yapılırsa fayda elde edilir. 20 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3–4 bardak içilir. Saç boyamak için 60 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp kullanılır” diye konuştu.
 
Kansızlığı da önlüyor

Şeker hastalarının ve kansızlık problemi yaşayanların kesinlikle ceviz tüketmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Şeker hastaları ceviz yaprağını kaynatıp içmeye devam etmelidir. Ceviz yaprağı ve kabukları kaynatılıp balla karıştırılarak içilmeye devam edildiğinde kansızlığa iyi gelmekte, bu çay kanı temizlemekte, kalbi güçlendirmekte, ishali ve dizanteriyi kesmekte, siniri güçlendirmekte, iç kanamaları ve beyaz akıntıyı kesmektedir. Göz iltihabına ceviz yaprağı kaynatılıp bu suyla gözler pansuman yapılmalıdır. Ceviz meyvesi çocukların gelişmesini hızlandırmaktadır. Basur için taze ceviz yenilmelidir. Ceviz beyin için gerekli olan gümüş iyonlarını ihtiva ettiğinden, bebekten yaşlıya kadar herkes için ideal bir meyvedir” şeklinde konuştu.

turankaradeniz.com
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Hayat kurtaran doğal reçeteler
« Yanıtla #83 : 04 Şubat 2010, 00:13:08 »

İçerdiği şifalı maddeler sebebiyle, aşağıda sayılan hafif rahatsızlıklarda etkili sonuç veriyor.

SOĞUK ALGINLIĞI

Yassı bir kabın içine eşit miktarlarda su ve elma sirkesi koyup, buharlaşmaya başlayıncaya kadar ısıtın. Isıttığınız bu kabın üzerine başınızı eğin. Kulak ağrılarında başınızı yanlamasına tutun. Buharın dışarıya kaçmaması için, başınızın üzerini bir havluyla örtün. Sirke buharını burundan derin derin teneffüs edin. Azamî beş dakika buhar teneffüsü yapın. Bu sirke buharı soluması, baş ve kulak ağrılarına, nezle veya burun tıkanıklığına iyi geliyor.

GÖZLER

Gözleriniz, okurken veya bilgisayar monitörü önünde çabuk yoruluyor mu? Açık ışığa karşı hassas mısınız? Her sabah alacağınız elma sirkesi- bal karışımı, size A vitamini ve provitamin takviyesi sağlayacak.

GAZ VE KABIZLIK

Gaz çoğu kez, midenizi bozduğunuzda oluşur. Bağırsaklardaki kuvvetli gaz oluşumu ise sindirim organlarındaki bir arızaya işaret edebilir. Günde birkaç kez içinde iki çay kaşığı elma sirkesi bulunan bir bardak su içiniz. İçinde elma sirkesi ve biraz tuz bulunan ılık ayak banyosundan da iyi sonuçlar elde edilmiştir.

KADIN HASTALIKLARI:

Kadınların belli günlerdeki ağrılarını dindirmek için, sirkeden faydalanabilirsiniz.

HAMİLELİK BULANTISI

Sabahleyin kahvaltıdan biraz önce alınan içinde bir çay kaşığı elma sirkesi bulunan bir bardak su, sabah bulantısını gideriyor.

EKLEM AĞRILARI

Mineral-püresi: Yarım greyrfrut, 1 portakal, 1limon, 2 kereviz sapını küçük küçük doğrayarak 4 bardak su ilâve edip bir saat kaynatın. Daha sonra malzemeyi süzgeçten geçirip 2 çay kaşığı elma sirkesi ve 1 çay kaşığı İngiliz tuzu ilâve edin. Sabah akşam bir yemek kaşığı, bu püreyi bir bardak su ile için.

YAŞLILIK ŞİKAYETLERİ

Kalp ve sinirleri güçlendirmek için düzenli olarak elma sirkesi-bal karışımı alınması tavsiye ediliyor.

BAŞ AĞRISI

Alnınızı ve şakaklarınızı biraz elma sirkesiyle ovarak çoğu kez hafif baş ağrısından kurtulabilirsiniz. Şikâyetler geçmezse, soğuk algınlığı için tavsiye ettiğimiz sirke buhar banyosunu deneyebilirsiniz.

MİDE ŞİKAYETLERİ

Bir kaşık elma sirkesini bir bardak suyla karıştırın. İlk bardağı, 5 dakikada bir çay kaşığı alın. İkinci bardakta dozu ikişer çay kaşığına yükseltin. Üçüncü bardaktan 15 dakikada bir yudum alın.

BAKTERİLERE KARŞI

Bir yemeğin veya bir meşrubatın bakteri taşıyabileceği endişeniz varsa, ihtiyaten içinde iki çay kaşığı elma sirkesi bulunan bir bardak suyu içiniz.

bugün

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
7 ayrı hastalığa deva 7 şifalı bitki
« Yanıtla #84 : 10 Şubat 2010, 00:12:33 »

Geleneksel beslenme başta olmak üzere yaşam şartlarının dayattığı hızlı beslenme alışkanlıkları, kanser, kalp hastalıkları, şişmanlık, kabızlık gibi rahatsızlıklara yol açıyor. Bu hastalıklara yakalanan kişiler, tedavilerini tamamlayıcısı olan şifalı bitkiler

Bitkilerin, hastalıklara karşı korunmada ve beslenmede önemli olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Canan Uysal, "İnsanlar doğru beslenmediklerinde bir çok hastalıkla karşı karşıya kalabilirler. Bizler de bu konuda doğal yöntemleri de tedavimizin tamamlayıcısı olarak kullanıyoruz" dedi.

SiNDiRiME BiBERiYE

Vücutta yağların yakılmasında yardımcı olan biberiye, sindirim problemlerinde bire birdir. Biberiye aynı zamanda, kas ağrısı, iştah kaybı gibi küçük sindirim problemleri, hafif bulantı ve mide gazı tedavilerinde kullanılır. Biberiye yaprakları, çeşitli maddeler içerir. Biberiye çayı, cilde sürüldüğünde genişlemiş gözenekleri sıkıştırır.

ROMATİZMADA AHUDUDU

Ağaç çileği ve sultan böğürtleni olarak tanınır. Türkiye'de; Ege, Marmara, Karadeniz bölgelerinde yetişir. Kullanılan kısmı, meyve, çiçek ve yapraklarıdır. Meyveler tamamen olgunlaştıkları zaman toplanır. Yaprakları boğaz hastalıklarında gargara için kullanılır. Çiçeklerinden romatizma ve nikris (gut) hastalıklarında faydalanılır. Taze olarak, şeker ve böbrek hastalıklarında perhiz yiyeceği olarak istifade edilir. Halk arasında ishal ve ateşli hastalıklara karşı tavsiye edilir.

YORGUNSANIZ BADEM

Meyvesi ancak çağla halindeyken yenir. Olgunlaştıktan sonra, sert kabukla kaplı olan içi yenir. Hekimlikte kullanılan kısmı da burasıdır. Badem, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin zayıf düşmemesini sağlar. Sütle içilirse mideyi kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.

ALERJİYE KARŞI ÇÖVENOTU

Çiçekleri; pembe, beyaz olup, salkım şeklindedir. Köklerin dövülmesinden çöven elde edilir. İdrar söktürür. Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. Kusturur ve balgam söktürür. Cilt hastalıklarında da faydalanılır. Kökünün temizlenme özelliği vardır. Kaşıntı ve alerjiye iyi gelir.

GÖZALTI KIRIŞIKLIĞI İÇİN

1yumurta sarısı, çeyrek limon suyu, 1 yemek kaşığı zeytin yağını karıştırıp 30 dakika dinlendirin. Bunu temiz bir cilde sürüp 1 saat bekletin. Ardından ılık suyla temizleyin.

MİDE ÜLSERİNE EĞİR OTU

Meyveleri yeşilimsi renktedir. Çiçekleri, siyahımsı-erguvani renklidir. İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide ekşimesini geçirir. Mide ülserini iyileştirir. İdrar ve adet söktürür. Dişetlerini kuvvetlendirir. Ter söktürür, ateşi düşürür ve ağrıları dindirir. Kusturur, aksırtır. Sinirleri yatıştırır. Sarılık ve nikris tedavisinde de kullanılır.

GÖZ SORUNUNA ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ

Üzüm çekirdeğinde bulunan antioksidan etki, E vitamininden 50, C vitamininden de 20 kat güçlü. Bilim adamları ona 'gençlik besini' diyor. Görme yetisini geliştiriyor. Cildi güzelleştiriyor. Periferal dolaşımı dramatik bir şekilde iyileştiriyor. Santral sinir sistemi dokularını koruyor. Histaminleri (alerji ataklarındaki suçlu) üreten enzimlerin salgılanmasını önlüyor. Eklemlerin, arterlerin, kılcal damarların ve bedenin diğer dokularının esnekliğini korumasına yardımcı oluyor.
 
Bugün
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Turuncun içinde panzehir gizli!
« Yanıtla #85 : 13 Şubat 2010, 00:13:38 »



Soğuk kış aylarının sıcak renkli meyvesi turunç, hem havayı hem de vücudu temizliyor...

Turunç, sedefotugiller familyasından; 1-6 metre boyunda, Kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Yaprakları parlak ve almaşık dizilişlidir. Çiçekleri beyaz renkli ve güzel kokuludur. Meyvesi küre şeklinde olup, sarı-turuncu renktedir. 8-12 tane dilimi vardır.

Meyvesinin usaresi ekşimsi-acı lezzettedir. Olgunlaşmamış meyvelerinin kabuklarında uçucu yağ, C vitamini, pektin ve hesperidin vardır. Çiçeklerinden turunç çiçeği esansı (Oleum Neroli) çıkarılır.Turunç doğa da olduğu gibi çekirdekten bitip, tabii olarak büyüyen yabanimsi portakalın anaç alt familyasıdır. Belirtildiği gibi  meyvesinin acımsı bir ekşiliği vardır.

Turuncun Diğer İsimleri : Citrus aurantium, Citrus aurantium var. amara, Sour orange, Bigaradier

 Faydaları:

1-Turunç suyu temizlik maddesi olarak kullanılır. Kabuğun iç kısmından reçel yapılır.

2-Turunçtan yapılan şurup, mide yanmalarına karşı faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir, serinletir.

3-İştahı açma özelliğine sahip, aynı zamanda susuzluğu giderir.

4-Safra, ishal ve kusmayı keser. Çarpıntıyı önler, üzüntü ve sıkıntıyı giderir.

5-Turuncun kokusu veba salgınını önler ve havanın temizlenmesini sağlar.

6-Fazla alınmamak kaydı ile şeker hastalığına faydalıdır.

7-Safradan mutevellit kalp çarpıntısını telkin eder. Şerbeti (suyu) içilirse mideyi temizler ve iştah açar.

8-Turuncun çekirdeği, kabuğu, yaprağı ve çiçeği insana hararet verir.

9-Çekirdeğinin panzehir özelliği vardır. İki miskal (yaklaşık) 10 gram turunç çekirdeği dövülüp akrebin iğnelediği yere konulursa ağrının kesilmesine yardımcı olur ve rahatlatır.

10-Turunçtan eğer iki miskal şurup yapılıp içilirse bütün zehirlenmelere karşı yararlı olur.

11-Sarı kabuğun turunç macunu yapılır. Macun kulunç  ağrısına karşı iyi gelir, Şehveti kuvvetlendirir.

Yan etkisi: Turunç suyu sinirlere ve nefes darlığına  iyi sayılmaz. Fazlası  böbrekleri rahatsız edebilir.

şifalıbitkiler
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Susam
« Yanıtla #86 : 15 Şubat 2010, 01:04:42 »
Faydaları say say bitmiyor
 
Astıma iyi gelir, tokluk hissi verir. Taşları eritir, çözer; kan oturmalarını, morartılarını çözer, giderir.



SUSAM

Açlığın kurtarıcısı simitten aşina olduğumuz susam, tahin pekmezle bizi sevdalısı haline getirmişse de onda bilmediğimiz nice cevherler gizliymiş. İşte susamdaki o cevherler...

Onlar ekseriya yağlı tohumlardır. Bundan dolayı kolayca küflenip, bozulmaz. Bazıları, susam yağının sevdavi yapıdakilerden başkasına etkisi olmadığını söylemişlerdir. Bunlara faydası, ısıtıcı olması ve rutubetlendirmesiyle olur. Susamın bir cinsinin adı arsimondur; kötü bir lezzeti vardır.

ÖZELLİKLERİ

Onun yağından kendisi daha etkilidir.

İÇERİĞİ

Birinci derecenin ortalarında sıcak ve sonlarına doğru rutubetlidir.

YARARLARI

Uyarıca, yumuşatıcı, normal yapıda ısıcıdır. Aynı zamanda, onun yağı ve pişmişi de aynı etkiye sahiptir. Susam gevşeticidir; yağı ağır ve kıvamlıdır; küfleri biraz zararlıdır.

ŞİŞLER

Yangılı şişleri çözer.

YARALAR

Ateş yanığına iyi gelir; yağı içilirse, balgamıve demrevi kaşıntıyı giderir. Özellikle yıkanmış sabr ve zabib (kuru incir veya hurma) ile kullanılırsa, yararlı olur.

GÜZELLİK

Taşları eritir, çözer; kan oturmalarını, morartılarını çözer, giderir. O çatlaklara, sertliklere ve sevdavi yapılara, içilirse veya haricen kullanılırsa, yararlı olur ve özellikle kabukları ayıklanmış susam şişmanlatıcıdır.

O, tüyleri uzatıcıdır; özellikle onun gövdesinin ve yapraklarının öz suyu, tüyler üzerinde etkilidir; ayrıca saç ve kılların yumuşamasını sağlar. Kepeği giderir. Onun yağının pişmişi, kaynatılarak kullanılırsa, saçları korur, kuvvetlendirir, gürleştirir.

GÖRME

Göz üzerine vurulursa, onun şişlerine iyi gelir.

SOLUNUM

Nefes darlığına ve astıma iyi gelir.

ZEHİRLENME

Yılan ve böcek sokmalarına karşı faydalıdır.

BESLENME

Mideye zararlıdır. Bulantı verir, iştihayı çeker ve yiyenlerde çabuk doyma hissi oluşturur. Eğer balla yenirse, zararı olmaz. Doyurucudur. İç organların boşaltımına yardımcı olur. Kavrulmuş susamın yağı besleyicidir; susuzluk yapar; susam, kabuklarıyla birlikte yenirse, vücuttaki sıvıların akışını yavaşlatır.

DIŞARI ATAN ORGANLAR

Kolona iyi gelir. Reglin atılmasında fevkalade etkilidir. Kavrulmuş susam ve keten tohumu birlikte alınırsa, gücü artırır.

(Dr. Yaman SÖNMEZ ve Tarihçi Ahmet ALMAZ hazırladı)
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Tarçın yağının mucizeleri
« Yanıtla #87 : 15 Şubat 2010, 23:23:45 »

Her gün yeni bir sağlık sorunuyla karşılaştığımız dünyamızda doğa, yine bizim yanımızda ve tüm ürünleriyle bu sorunlarla baş etmede bize büyük kolaylık sağlıyor.



Mikroplar ve virüslerin gittikçe çoğaldığı dünyamızda anti bakteriyel sabunlar da hayatımızın vazgeçilmez birer parçası haline geliyor.

Ancak bu ürünler, bakterilerin antibiyotiklere karşı dayanıklılık kazanmasını sağladığı için uzmanlar, mikroplarla savaşmada tarçın yağı içerikli temizlik malzemelerini öneriyor.

Son zamanlarda cerrahlar tarafından yapılan bir araştırmada; tarçın yağı içerikli bir solüsyonun, doğal çevrelerde ve özellikle hastanelerde rastlanılan streptococcus ve Staphylococcus bakterilerini öldürdüğü görüldü.

Sonuçlara göre canlı organizmalardaki mikropları önleyen antiseptikler ile tarçın yağı içerikli solüsyon aynı etkiyi yaratıyor.

2008 yılında Fransız bilim adamlarının yaptığı benzer bir araştırmada ise; %10’dan bile daha az ölçüde kullanılan tarçın yağının, antibiyotiğe bağışıklık geliştirmiş bir dizi bakteriyi öldürmede oldukça etkili olduğu gözlemlendi.

Amerikalı bir pediyatrist olan Dr. Lawrence D. Rosen, internette yayınladığı sağlık önerileri sayfasında ev yapımı anti bakteriyel ürünleri öneriyor.

Rosen, “ Tarçın kabuğu, limon yağı ve okaliptüs ekleyerek hazırlanan bu karışım, el temizliği için oldukça etkili. Bu tarif orta çağlarda ölülerin eşyalarını ve mücevherlerini çalan hırsızlar tarafından kullanılırdı ve bu hırsızlar oldukça fazla mikrop ve bakterinin barındığı ortamlarda dolaşmalarına rağmen hiç hasta olmazdı,” diyerek ev yapımı anti bakteriyel ürünlerin ne kadar etkili olduğunu açıklıyor.

Tarçın yağı, bazı nadir durumlarda alerjik reaksiyonlara neden olsa da mikroplara karşı oldukça etkili. Bu karışımı kullanılmadan önce sadece elinizin küçük bir bölümünde uygulayarak cildiniz tepki gösterip göstermediğini ölçtüğünüzde ise aklınızda soru işareti kalmayacaktır.

Her gün yeni bir sağlık sorunuyla karşılaştığımız dünyamızda doğa, yine bizim yanımızda ve tüm ürünleriyle bu sorunlarla baş etmede bize büyük kolaylık sağlıyor.

realage.com.tr 
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ak Günlük
« Yanıtla #88 : 24 Şubat 2010, 20:40:07 »


Akgünlük, tütsü olarak yakılan bir ağacın zamkı, sakızıdır ve genellikle Yemende yetişen bir ağaçtan elde edilir. Akgünlüğün faydası çok, zararı ise yok denecek kadar azdır. Mizacı ise sıcak ve kurudur. Akgünlük, mide ağrısına karşı faydalıdır, ağrı ve sızıyı dağıtır, çürüyen yaralara et bitirir, balgamı kurutur.

Kekikle karıştırılıp çiğnenirse, dil tutulmasına karşı faydalıdır. Tütsüsü vebaya karşı faydalıdır, havayı güzelleştirir, bellek gücünü artırır. Kara üzüm ve fıstık ile karıştırılıp yenirse zekayı açar. Gül reçeline karıştırılarak yenirse, idrarın çoğalmasını sağlar. Hazma yardımcı olur, ağrı ve sızıyı dağıtır. Göz yaralarını temizler. Yaralarda et bitirir.

Zayıf mideyi kuvvetlendirir ve onu ısıtır. Balgamı kurutur, göğüsteki rutûbetleri emer. Göz kararmasını giderir. Habis yaralarının yayılmasını önler. Yalnız başına veya kekik ile çiğnendiği zaman balgamı çeker.Yatağını ıslatanlar için faydalıdır. Dil tutulmasına karşı faydalıdır. Zekayı artırır ve geliştirir. Eğer akgünlük ile tütsü yapılacak olursa, veba hastalığına karşı faydalıdır, ; havanın kokusunu da güzelleştirir.

beslenme.gen.tr
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Lahana
« Yanıtla #89 : 16 Mart 2010, 01:20:58 »


Brassica adının kökeni tam olarak bilinememektedir. Bazı kaynaklarda bu adın Keltçe lahana demek olan bresic veya brassic sözcüğünden türediği ileri sürülmektedir. Ülkemizde lahana cimete, dahat, dal, dülme, dürme, dürül, dürülgen, feren, gotol, halaza, kelem gibi birçok adla tanınır.

Lahanaya Azerbaycanlılar kalam, Kazaklar kaputsa, Kırgızlar kapusta, Özbekler karam, Tatarlar kabista, Türkmenler kelem, Uygurlar kapuska veya basay demektedir.

Bugün tanıdığımız birçok lahana türünün yabani formu olan Brassica Oleraceae L.’nin anavatanının akdeniz’in batı kıyıları olduğu ileri sürülmektedir.En eski tarım bitkilerinden biridir. B.Oleracea var.Capitata L.beyaz lahana,B.Oleracea var. Acephala D C.kara lahana,B.Oleracea var.Capitula Rubra L.kırmızı lahanadır. Yunanlıların bitkiyi,Batı Akdeniz kıyılarına yayılmaya başladıktan sonra tanıyarak Yunanistan’a getirdikleri sanılmaktadır.

Romalılar MÖ 2.yüzyılda bitkiye tıbbi olarak çok değer veriyor ve lahananın iyi sebze olduğunu düşünüyordu.Dioskorides ve Plinius lahananın olağanüstü bir bitki olduğunu belirtmiş,bitkiyi tedavi maddesi olarak kullanmıştır.Theophrast lahananın 3 türüne yer vermiştir. 16.yüzyılda yaşamış olan ünlü hekim Hieronymus Bock lahana yemiş olan bir insanın idrarının bile tedavi gücü olduğunu yazmıştır.

Tıbbi Nitelikleri : Kan yapıcı,temizleyici,kandaki şekeri düşürücü,çıban tedavi edici,öksürük dindirici,ishal önleyici,solucan düşürücü,yara kapatıcı.

Kullanıldığı Yerler: Akne,bağırsak parazitleri,bitkinlik,zayıflık,bronşit,böcek ısırığı,böbrek,çıban,gut hastalığı ,deri döküntüleri,ezikler,çürükler,iskorbüt,kansızlık,karaciğer,lumbago,öksürük,romatizma,siyatik,şeker hastalığı,soğuk algınlığı,yanıklar,yara

Nelerinden Yararlanılır: Yapraklarından ve yapraklarından preslenen suyundan yararlanılır.

Toplanması ve Saklanması: Sonbaharda tarladan kesilerek toplanan lahana,özel depolarda saklanır.Doğru depolanırsa yenisi hasat edilinceye kadar taze olarak kalır,biyolojik olarak herhangi bir kayba uğramaz.

Kokusu ve Tadı: Kendine özgü bir kokusu vardır. Suyunun tadı yavandır.

Yan Etkileri: Bazı insanlarda gaz yapar.Bu çoğunlukla iyi pişirilmemiş olmasından kaynaklanır.Lahana yedikten sonra rezene,kimyon gibi gaz giderici çay içmek yerinde olur.

Kullanma Biçimleri: İçten ve dıştan uygulanır.

Bitkiden Yararlanma Yöntemleri: Yapraklarının suyundan yararlanılır.Yaprakların topraktan temizlenmesi gerekir.Bu nedenle kısa bir süre ılık suda yıkanır ve iki bez arasında kurutulur.Yaprakları kıyılır veya ezilir.

Su, taze yapraklar preslenerek elde edilir.Preslendikten sonra bekletilmeden içilmelidir,buzdolabında saklanmamalıdır.

Not : Sadece suyu içilerek diyet yapılmamalıdır.

İçindeki Bazı Maddeler : Karbonhidratlar,bitkisel yağ,bitkisel albümin,müsilaj,reçine,şeker,mineral izleri,A,B ve C vitaminleri.Lahana ayrıca anti-ulkus faktörü olarak bilinen ve U vitamini olarak adlandırılan bir madde içerir.Ülseri ve gastriti tedavi eden bu madde 1950 yılında bulunmuştur.100 g lahanada 46 mg kalsiyum,23 mg magnezyum ,46 mg potasyum,45 mg C vitamini vardır.
 
taylankümeli.com

Yasal Uyarı;Yazılar Tamamen Tavsiye Amaçlı Olup Tedavi Amacı Gütmez. Sağlık Sorunlarınız İçin Önce Mutlaka Bir Hekime Başvurmanız Gerekmektedir
〰〰〰〰🐠