Gönderen Konu: Dünya Metaı ve Zinetine Kapılmamak Lazım  (Okunma sayısı 2371 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

zaman_1453

  • Ziyaretçi
Dünya Metaı ve Zinetine Kapılmamak Lazım
« : 11 Mart 2012, 12:53:08 »

DÜNYA METAI VE ZÎNETİNE KAPILMAMAK LÂZIM

İnsanoğlu, ihtiyaç sahibi bir varlıktır. Allah Teâlâ, yeryüzündeki bütün nimetleri insanların istifadesi için bir meta’ ve zînet olarak yaratmıştır. Nasîbi nisbetinde bunlardan elde edecek ve faydalanacaktır. Ancak, bunların ihtirâsına kapılıp dünyanın kulu-kölesi de olmamaya gayret edecektir.
Meta’ mefhûmu; insanların yeme-içme-barınma gibi bütün tabiî ihtiyaçlarını karşıladıkları ve faydalandıkları her şeyi içine alır. Zarûri ihtiyaçların dışındaki mallar ise, zînet hükmündedir.

Müslümanlar’ın, dünya malını elde ederken ve kullanırken, İslâmî hükümlere riâyet etmeleri zarûridir. Zira helâl kazancın hesâbı, haram kazancın da azâbı vardır.
İslâm âlimleri; nafaka veya ihtiyaçları elde etmenin sıfatı ve keyfiyeti üzerinde titizlikle durmuş; farz, vâcip, müstehap ve mübah olan kazancın sınırlarını tesbit etmişlerdir.

Âdemoğlunun dünya malına ihtirasla bağlanması çok tehlikelidir! Zira bu hâl, onu cimriliğe iter, malının hukukunu ödemekten alıkoyar! Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz bu gibilerle alâkalı olarak buyurmuşlardır ki: “Altının, gümüşün ve zînetin kulu-kölesi hâline gelen insana yazıklar olsun.” (S. Tirmizî, Zühd, 42)
Müslümanlar’ın rızıklarını helâl yollardan elde etmeleri ve İslâmî esaslara uygun olarak harcama yapmaları şarttır. Şayet üzerine farz ise, verilmesi îcap eden yerlere zekâtını, tam ve eksiksiz olarak vermesi gerekir. Ayrıca farz olan mâli ibâdetlerinin yanında hayır ve hasenatta da  bulunmalıdır. Ve bütün bunları da henüz hayatta iken yapmalı, vârislerin insâfına bırakmamalıdır. Nitekim Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bu hususta mü‘minleri îkaz ederek buyurmuşlardır ki:
“Sadakaların en iyisi, insanın bizzat kendi eliyle vereceği sadakadır. İnfak ise, siz hayatta iken ve dilediğiniz kimseye dilediğiniz kadar verdiğinizdir. Yoksa, can boğaza geldikten sonra geç kalmış olursunuz. Sizden sonrakiler, malları diledikleri gibi kullanırlar.”  (S. Buhârî, Kitâbü’l-Vasâyâ, 14)

Fazilet Takvimi 2001