güneşli ve müthiş bir hava vardı dışarda ve aykkabılarını dolaptan alırken,inatçı bir şekilde ''hayır istemiyorum!'' diye seslendi..
 
göl/bahar/salıncak/arkadaş:)

pamuk şekerle alem yaptıktan sonra her şey bi telefonla son buldu.

ay yıldızlar karanlık,yaşamak:)

Bir hastaya manevi destek vereceğimiz zaman, Hz. Eyyûb (a.s.)'ın sabrından söz etmeli, zamanın su gibi akarak, her türlü sıkıntıya çare olabileceğini belirtmeli...


kısmet-özgür-defter-zaman

makinalaşan dünyada ne kadar gayret etsekde sonucunun  eskiyen terliklerin ocaklara atılması gibi              (köylerde öyle yaparlar)
yaşamında bir sonu olduğunu kabul etmeliyiz
 
kurt, yaşam, zihin, çalışmak

Hakiki anlamda kul olabilmek viran olmuş, dağılmış toparlanmaya ihtiyacımız olan bu günlerde anaya ve ataya saygı maneviyatımızı güçlendirmeyle olur

ışık, hakikat, zincir, vuslat

İnsanları yaratan Mevla onları akıl ve fikirle diğer yarattıklarınıdan ayırıp onlara icat etme teknolajiyi geliştirme hatta yeni yeni robotlar bile yapmaya yetecek kabiliyetler veriyor  insan oğlunun şükrü ne az

ekmek, hamd, yol, neşe

seher vakti nde pencere önüne oturup kitap okuyordumki bi kuş konuverdi camın önüne....
işaret / kağıt / oyuncak / irade

çarşıda gezen davulcu davula vurdukça çocuklar kalabalıgın içinde davulçuya dogru yaklaşıyolardı.

ekmek,emek,tiksinmek,igrenmek