Gönderen Konu: Yalan vaadde bulunmak  (Okunma sayısı 4563 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Yalan vaadde bulunmak
« : 21 Nisan 2010, 16:30:12 »

İnsan çoğu zaman iyi niyetle vaadde bulunur. Daha sonra nefis, şeytan devreye girip, çoğu zaman o vaadi yerine getirmesine mani olur. Böylece kişi vaat ettiği halde yerine getiremez. Bu ise münafıklığın alâmetlerindendir! Nitekim Allahü teâlâ şöyle buyurmuştur:

 “Ey iman edenler! (verdiğiniz) sözleri yerine getiriniz.” (Mâide/l)

Allahü teâlâ İsmail aleyhisselamı överek şöyle buyurmuştur: “Muhakkak İsmail vaadinde sadıktı.” (Meryem/54)

Peygamber Efendimiz de, “Vaad, verilmiş mal gibidir, geri alınamaz”, “Vaad, borç gibidir” buyurmuştur.

Abdullah bin Ömer hazretleri ölüm döşeğine düştüğü zaman şöyle dedi: “Kureyşlilerden bir kişi benden kızımı istedi. Benden de vaade benzer bir söz aldı. Allaha yemin ederim ki ben münâfıklığın üçte biriyle Allahın huzuruna gitmek istemiyorum. O halde sizi şahid tutuyorum: Ben ona kızımı verdim!”

Abdullah bin Ebî Hansa şöyle anlatıyor: “Hazreti Peygambere, daha peygamberliği bildirilmeden önce ben onunla alışveriş yaptım. Onun bir kısım alacağı bende kaldı ve ona ‘Buraya senin alacağını getirip teslim edeceğim’ diye söz verdim. O gün unuttum. Ertesi gün de unuttum. Üçüncü gün geldim, hâlâ yerindeydi. Beni görünce şöyle dedi: Ey genç! Sen bana zahmet verdin! Zira ben üç günden beri burada seni beklemekteyim.”

Kendisine mal, söz veya sır emanet olunan kimsenin bunlara hıyanet etmesi, münafıklık olur. Sözünde durmaya çalışmalıdır. Kur’an-ı kerimde, sözünde duranlar övülmekte, sözünün eri denilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki:

“Allah, sözleşmeleri bozmaktan sakınanları sever.” (Tevbe 7).

 Hadis-i şerifte de, “Vaad borçtur. Sözünde durmayana yazıklar olsun“ buyuruldu.

Sözünde durmak önemli bir haslettir. Bu hususta birçok atasözü vardır: Hayvan yularından, insan sözünden tutulur... Er olan sözünde durur... Allah bir, söz bir... Söz namustur... Söz verme, verdinse dönme!.. Söz ağızdan çıkar...

Mehmet Oruç

Çevrimdışı hakikidost

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 125
Ynt: Yalan vaadde bulunmak
« Yanıtla #1 : 21 Nisan 2010, 20:30:54 »
Çok önemli bir konu aslında.
"Söz namustur." Bir insanın namusundan daha önemli ne olabilir.Ama insanların artık sözüne güven olmuyor.

Biz ticaretle uğraşıyoruz küçükte olsa.Ama ne tanıdığım güvendiğim insanlar vardı normal hayatta.Ticarete başlayıp  bu insanlarla alışverişim olduğu zaman anladımki bu insanlara güvenilemeyeceğini.Ve ozamandan sonra insanları yaptıklarına hal ve hareketlerine göre değerlendirmem.Bakarsın dış görünüşüne hal ve hareketlerine adam olmaz dersin ama sözünde durur.Veremezsede gelir kusura bakmayın der.Ama ne insanlar gördüm İçi  ayrı Dışı ayrı.Parayla İmanın kimde olduğu bilinmez.
"Biz iyi olursak her şey iyi olur..."
-------------------------------------
"Evlatlarım ! Yusuf (a.s) Züleyha\'nın İstek Ve Arzularını Terk Etti Mısır'a Sultan Oldu.sizde Nefsinizin İstek Ve Arzularını Terk Edin Dünyaya Sultan Olun."

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Vaadini yerine getirmemede özür
« Yanıtla #2 : 23 Nisan 2010, 16:01:05 »
İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki: Vaadini yerine getirmemek niyetiyle başkasına söz veren veya özürsüz olarak vaadini yerine getirmeyen mesul olur. Sözünü yerine getirmeye azimli bir kimse, kendisini sözünü yerine getirmekten alıkoyan bir özürden dolayı sözünü yerine getirmemişse, bu kimse münâfık olamaz. Fakat münâfıklıktan kaçınıldığı gibi sûretinden de kaçınılmalıdır. Hadis-i şerifte, “Bir kimse, yapmak niyeti ile verdiği sözü tutamazsa günah olmaz” buyuruldu.

Hazreti Peygamber Ebu Heyseme bin Tehya’ya ‘bir hizmetçi vereceğim’ diye söz vermişti. Bu sözden sonra Resulullaha üç esir getirildi. Onların ikisini başkalarına verdi. Bir tane kaldı. Bu esnada kızı Hazreti Fâtıma gelip babasından bir hizmetçi istedi ve dedi ki: “Babacığım! Sen el değirmeninin elimde bırakmış olduğu ize bakmaz mısın?” Bu esnada Hazreti Peygamber, Ebu Heyseme’ye verdiği sözü hatırladı ve “Ebu Heyseme’ye verdiğim söz ne olacak?“ buyururak kızlarının isteğini yerine getirmedi.

Yapmayacağı halde, yalan olarak söz vermek haramdır. Bu şekilde sözünde durmamak da günah olur. Resulullah bir söz verdiği zaman ‘İnşaAllah‘ kaydını eklerdi.

İbrahim en-Nehâî hazretlerine şöyle soruldu: “Bir kişi, başkasına buluşma sözü veriyor ve gelmiyor. Acaba öbür kişi ne yapmalıdır?” İbrahim en-Nehâî şöyle cevap verdi: “Gelecek namazın vaktine kadar bekler!”

İbn Mes’ud hazretleri herhangi bir söz verdiği zaman muhakkak ‘Eğer Allah dilerse’ kaydını eklerdi ve böyle yapmak daha iyidir. Bu istisnayı yapmakla beraber sözden kesinlik anlaşılırsa muhakkak o sözü yerine getirmek gerekir. Ancak mazeret varsa o zaman durum değişir.

İbni Hacer buyurdu ki, nifâk yâni münâfıklık, zâhirin bâtına uymaması demektir. Sözü, özüne uymaz. Îtikat edilecek şeylerde münâfıklık yapmak, küfürdür. İşlerinde ve sözlerinde münâfıklık yapmak, haram olur. Îtikatta, îmanda münâfıklık, diğer küfürlerden daha fenadır.

Mehmet oruç

Çevrimdışı omur

  • ömür
  • yazar
  • ****
  • İleti: 651
Ynt: Yalan vaadde bulunmak
« Yanıtla #3 : 16 Temmuz 2010, 23:51:28 »
Allah razi olsun.
Rabbim vaadlerini her zaman yerine getiren müminlerden eylesin.
Unutturmasin, aciz birakmasin. Güzel ahlak üzere olmayi nasib etsin. Daim etsin. Muvaffak etsin. Amin.