Gönderen Konu: Suskun Deniz  (Okunma sayısı 2264 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Sancaktar

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 9
Suskun Deniz
« : 16 Temmuz 2010, 01:40:31 »



Derin denizlerin sükutu büyüler beni.içimi bir heybet hissi kaplar.
Benliğimi haşyet duyguları istila eder.Kalbim ürpermelerle dolar.
Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana.göklerin suskunluğu da öyle.
Gök gürlemeleri,mavi derinliklerin heybetini siler diye düşünmüşümdür hep.

Sükut her zaman daha manalı,daha derindir.

''ulvi olan sükuttur,gayrisi zaaftır''diyor vigny.Şair bir kurt avında bunu farkeder.

Dişisiyle birlikte iki yavrusunu kurtarmak için,ay ışığının alaca karanlığında vahşi bir ormanda bir erkek kurdun verdiği asil savaştan çok etkilenir şair.Erkek kurt kendisine ve yavrularına saldırmak üzere olan avcıları hissetmiştir.Kurdun bütün kaçış yolları kesilmiştir.Karşı koymak ve hayatından kahramanca feragat etmekten başka çaresi yoktur. Pençelerini,az sonra kendisine mezar olacak karlara saplar ve bekler.Av köpeklerinin en yavuzunu gözüne kestirir ve onu haklar.Köpeğin boynu erkek kurdun dişleri arasındadır.Avcılar habire ateş ederler.Kamalarını kurdun böğrüne kabzalarına kadar saplarlar.Fakat kurt hiç inlemeden,ızdırabını sessizce yudumlayıp,öylece düşmanlarına bakmaktadır.

Kurdun gözlerinde sükutun heybeti belirmiştir.Bu heybet şaire,ağlamanın inlemenin ve yalvarmanın ancak bir zillet olduğunu anlar.Erkek kurt kaderin kendisine yüklediği vazifeyi ifa etmiş,ızdırap çekmiş;ama inlemeden ölmüştür.

Bu asil hayvan,şaire,sevdiklerini yaşatmak için,hayattan feragat etmeyi,fedakarlığı da öğretmiştir.

Evet;hiçbir şiir ve söz,sükut ve amel kadar tesirli olamaz.Bir ingiliz atasözü,''hareketler kelimelerden daha gür sesle konuşur.''diyor.Kalbe sözden çok sükuttan manalar akar.insan evrendeki sükutu anlayabilseydi,kim bilir belkide söz olmayacaktı.İnsanlar sükutun dilinden anlayacak,derin ve manalı bakışlarla konuşacaklardı.ve ses,sükutun heybetini bozamayacaktı.

Konuştuğum zamanlar hep acze düşmüşümdür de ondan kelama sarılmışımdır.evrandeki her varlıkta sükutu bir süs,bir hikmet olarak algılamışımdır.Sözü ise ancak bir zaruret...

Allah'ın kelamı var.peygamberler dekonuşmuş.Ama bu,sükutun sakladığı engin sırların teyidi.Hissiz kalabalıklara sesini duyuramayanlar,şamatada vaaz etmekten vazgeçmiş,sükuta sığınmışlar hep.İsrafların en kötüsü,sözü israf etmektir çünkü...

Öfkelerini mukaddes bir çığlığa dönüştüremeyenler,sükutun o manalı ve mütevekkil zırhına bürünürler.

Zulüm karşısında hayretten faltaşı gibi açılmış gözler yuvalarında münzevileşir,derin ve ürkütücü bir sükuta bürünür.

Sükutta tevekkülü,sükutta cümle işlerin Allah'a havalesini okur gibi olurum.

Allah'ın varlığına birer işaret parmağı gibi,''o var'' diye uzanan alemler konuşabilseydi,daha mı heybetli olurlardı? Denizler dile gelseydi,çağlayanlar ilahiler mırıldansaydı mesela...yunus gibi sarı çiçekle konuşabilseydik,güllerin,karanfillerin sesten,sözden kelamları olsaydı mesela...daha mı büyüleyici olurlardı? Kanatimce hayır!çiçeklerde susunca güzeldirler.Sır saklayan herşey caziptir.Sırrı olan herşey derin ve güzel...

Mukaddes nidalara karşı boynum kıldan ince olmakla birlikte,evrende vigny gibi ben de hep sükutu ulvi bulmuşumdur.Bazen bir çığlık bin çığ koparabilir;fakat bir mazlumun biçare sükutu kıyamet saatini erkene alabilir.

Sözden,riyakar hitabelerden nefret ettiğim bir merhalede,sükutun girdabına kapıldığım zamanları hatırlıyorum şimdi.Gafletten kaskatı kesilmiş kalplere sözün değil,sükutun tesirine şahit olmuşumdur.
Benim de hayatımın istikametini söz değil,sükut değiştirmiştir.

Şuursuz çığlıkların karanlık ormanlarında derin bir sükut içerisinde yol ararken,kalbime şu mısralar dökülüvermişti,

uyur ızdıraplarım gönlümde bir yar gibi

ağlar,halime ağlar,düşüp eriyen karlar.

kulaklarım gaibden bir davet duyar gibi

sanırım uzaklardan beni bir çağıran var...

 

Çok geçmeden o davet beni çekti ve sükutun hetbetini mübarek yüzünde bulduğum bir Allah dostunun kıyısına vardım.

Onun dudaklarından yıllarca tek bir sohbet işitmedim.Hep derin denizler kadar heybetli bir sükut dinledim ondan.Sanki durgun ve derin bir ummanın kıyısına varmıştım.Derinliklerinde gönül ve hikmet incilerinin gülümsediği bir deniz bulmuştum.Hayatın hiçbir kasırgası,hadiselerin hiçbir fırtınası onu dalgalandıramıyordu.O denize imrendiğim an,gözlerim necip fazılın şu dizelerine takılmıştı:

 
gittim,gittim,denizin

sınır yerine vardım

halin banada geçsin!

diye ona yalvardım

 

bir çılgın vesvesede,

içim didiklensede,

olsaydım o cüssede,

Onun gibi susardım.

 

Gerçekten de öyle olmuştu.sonsuza götüren bir denizin kıyısına varmıştım.

O zaman anladım ki,susmak bir cüsse işi.derin denizlerin işi.sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor.derin denizleri ise ancak derin sevdalar...

Anladım ki,derin ve esrarengiz olan herşey susuyor.anladım ki susan her şey derin ve heybetli.


FARUK GÜRBÜZ


Yönetici Notu:
Kanun No: 3
* Konu başlıkları mutlaka küçük harfle yazılmalıdır.Aynı durum içerik için de geçerlidir.Yazılar büyütülerek forumun genel görüntüsü bozulmamalıdır. Bu tür durumlarda yönetim, mesajlarınıza haber vermeden müdahele edebilir. Mesajların tamamında yazı karakterini kalınlaştırmak (b karakteri haline getirmek) genel görünüm için uygun değildir. B karakteri (yani kalın yazı şekli) mesaj içerisindeki önemli cümle veya kelimelerin vurgusu için kullanılmalıdır.


Kural gereği mesaj yeniden düzenlenmiştir.
« Son Düzenleme: 17 Temmuz 2010, 19:28:48 Gönderen: Lika »

Çevrimdışı piskotrop

  • okur
  • *
  • İleti: 60
Ynt: Suskun Deniz
« Yanıtla #1 : 17 Temmuz 2010, 10:22:47 »
tevekkeli evliyullah'tan bir çoğu ağızlarına küçük taşlar koymuşlar'da boş konuşmasınlar diye.

 emeğinize sağlık.
Beni bir NOKTA gibi KÜÇÜK görenler unutmamalıdırki... Her cümlenin sonunda bana ihtiyaç duyacaklardır...

Çevrimdışı piskotrop

  • okur
  • *
  • İleti: 60
Ynt: Suskun Deniz
« Yanıtla #2 : 17 Temmuz 2010, 10:26:14 »
keske bizlerde boyle olabılsek ya piskotrop????????????????????????????
Beni bir NOKTA gibi KÜÇÜK görenler unutmamalıdırki... Her cümlenin sonunda bana ihtiyaç duyacaklardır...