Gönderen Konu: TAV bakanı bu işleri iyi bilir  (Okunma sayısı 4302 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« : 06 Ocak 2012, 18:36:13 »

Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün özel bir genelgesiyle sınırsız imtiyaza kavuşan TAV'ın İDO'su, denizde- karada - şehir içinde yolcu taşıma yetkisine bir nevi bedavaya kavuştu.

Hamdi Akın'ın ortağı olduğu Tepe-Akfen-Souter-Sera Gayrimenkul Yatırım konsorsiyumu'na 800 milyon dolara satılan İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ. (İDO), özelleştirilmeden 6 ay sonra belediyeden görmediği ilgiyi Ulaştırma Bakanı Yıldırım'a bağlı Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü'nden gördü. TAV'ın İDO'su 'süper genelgeyle' değerini üçe katlarken şehiriçi ve şehirlerarası yolcu taşıma ayrıcalığına sahip oldu.

2011 başında TAV'a 800 milyon Dolara satılan İDO, belediye elinde görmediği 'ilgiyi' ilginç biçimde özelleştirmeden sadece 6 ay sonra Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nden gördü. Mart'ta yapılan özelleşme sonrası Eylül'de Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün özel bir genelgesiyle sınırsız imtiyaza kavuşan TAV'ın İDO'su daha önce sadece denizde gemilerle yolcu taşıyabilirken "süper genelge yetkisiyle" beraber, denizde- karada - şehir içinde yolcu taşıma yetkisine bir nevi bedavaya kavuştu.

40 LİMANDA 40 TERMİNAL
 
Genelgeyle 40 limanda 40 terminal işletme hakkına da kavuşan TAV'a tanınan imtiyazların İstanbul Büyükşehir Belediyesini de en az 1.5 Milyar Dolar kaybetmesine neden oldu.

İDO ihalesinde çarpıcı gelişme

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olarak çalışırken, sadece deniz ulaştırma yetkisi olan İDO, 800 milyon Dolar'a özelleştirme sonrasında "ultra imtiyazlarla" donatıldı. Havaş'ı da bünyesinde tutan TAV'ın 800 milyon Dolar'lık ihale bedeliyle 30 yıllığına işletme hakkı alan TAV'ın İDO'su, ihaleden sadece 6 ay sonra Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün özel genelgesiyle değerini üçe katladı.

İBB 1.5 MİLYAR $ KAYBETTİ
 
TAV'a gemi ile yolcu taşıma yetkisinin yanı sıra 40 limanda 40 ayrı terminal kurarak, şehir içinde de yolcu taşıma yetkisi vererek, şirket değerini 3 kat arttıran genelgeyle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de en az 1.5 milyar Dolarlık kaybına neden olduğu anlaşıldı.
 
Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı 2011/15 YOLCU başlıklı genelge İDO'yu alan TAV'a 'ultra imtiyaza" yol açtı. "Kombine Taşımacılık" adı altında Denizyolu- karayolu, karayolu-denizyolu tüm taşımacılık faaliyetlerinde yetkilendirilen TAV, Türkiye'de limanların bulunduğu 40 ayrı ilde taşımacılık yapmak için Terminal açma yetkisine kavuştu. 3 sayfalık genelgenin 4. Maddesinde, "taşımada kullanılacak taşıtların söz konusu marinanın iskele ve limanlarda bu işe elverişli alan tahsisi yapması şarttır" ifadeleriyle TAV, nerede liman varsa o illere yeni terminal açma yetkisine kavuştu. Minibüs, otobüs, taksi ve toplu ulaşımı saf dışı bırakarak 'tekel' hakkı veren genelgede "Belli bir zaman tarifesine uymaksızın, deniz yolu taşıma aracının kalkış ve varış saatlerine göre, aynı taşıtla yolcu grubunun herhangi bir yerleşim yerinden alınarak marina, iskele ve limanlara götürülmesi" ifadeleriyle şehir içi ulaşım hakkı da TAV'a verilmiş oldu.

İDO'YU ÇOK İYİ BİLİRLER
 
İDO İhalesi ve sonrasında gelen Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün genelgesiyle en fazla İstanbul Büyükşehir Belediyesinin zarara uğradığını belirten belediye kaynakları ise genelgenin neden daha önce çıkarılmadığını anlamaya çalışıyor. Genel Müdürlüğü'n genelgesiyle TAV'a verilen imtiyazın boyutlarını en fazla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın bilebileceğini söyleyen aynı kaynaklar, "Ulaştırma Bakanı Yıldırım, özelleştirmeyle TAV'ın işletmeye başladığı İDO'yu en iyi bilen isimlerden biri. 3 Kasım 2002 seçimleriyle birlikte AK Parti'den milletvekili olmadan önce İDO Genel Müdürlüğü koltuğunda oturuyordu. Kendisine bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün bu genelgesinin kimin işine yaradığını sonuçlarının da ne olacağını en iyi kendisi bilir" ifadelerine yer verdiyor.

İDO'ya şok imtiyaz
 
Daha önce İDO Genel Müdürü olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nden TAV'ın özelleştirmeyle aldığı İDO'ya şok imtiyaz. Müdürlük, belediye elindeyken yetki tanımadığı İDO'ya 6 ay sonra "süper imtiyazlar tanıdı. Denizde yolcu taşıyan şirket karada da faal olacak, terminal açarak şehir içi ve şehirler arası yolcu taşıyacak. Büyükşehir'in milyon dolarlık kaybı olduğunu söyleyen belediye kaynakları, "Genelgenin anlam ve sonucunu en iyi eski İDO Genel Müdürü Binali Yıldırım iyi bilir" diyerek tepki gösteriyor.

Şehirlerarası firmalara darbe
 
Ulaştırma Bakanlığı'nın genelgesiyle Şehirlerarası otobüs firmaların da bir darbe daha vurulmuş oldu. Otobüs firmalarını bitirmeye yönelik bir karar, TAV elindeki İDO'ya sadece şehir içi değil, aynı zamanda şehirlerarası yolcu taşıma yetkisi de vermiş oldu. Kararla birlikte sadece minibüs, taksi işletmecilerinin değil, aynı zamanda otobüs işletmecilerinin de olumsuz etkileneceğini belirten otobüs işletmecileri, Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü Genelgesi'nin 'kabul edilemez' olduğunu belirtiyor.

Yeni Şafak

Çevrimdışı osmanlı

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 379
  • Okula hayır, Açık lise kolejlerine evet.
Ynt: TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« Yanıtla #1 : 06 Ocak 2012, 21:26:30 »
ho ho ho yılbaşında noel hediyesi. Müslüman müsveddelerine bu yakışır.
Devrimci akıla sahip olanlar, luciferin yeni dünya düzenini yemezler...

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« Yanıtla #2 : 07 Ocak 2012, 01:59:38 »
'Rant'Para,'menfaat'...
Resmi yoldan kazanmanın en kısa yolu...

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« Yanıtla #3 : 07 Ocak 2012, 02:41:14 »
Beyt'ül mâl ve kul hakkı cehenneme girmeye yegane sebeptir. Kişi beyt'ül mâldeki tasarrufuyla, bir iğneden dahi hesaba çekileceğini unutmadan, kullanmak ve istifade etmek için kendisine tahsis edilen varlıkları, gözü gibi muhafaza ederek, kendi malından daha fazla hassasiyet ve i’tina göstermelidir.

Çünkü;
"Vakfedilen malın, hakiki sahibi Cenab-ı Hakk, mecâzi sahibi ise insandır.
Vakfeden kimse: 'Bu malı hakiki malikine teslim ettim, bıraktım' demek ister.
Vakıfta davacı: Varis-i Rasülullah,
Dava vekili: Fahri Alem,
Hâkim: Cenab-ı Hakk, Vakfa musallat olanların hali ise perişan olur."

Beyt'ül mâl hususu dindar müslümanların ve hakiki Osmanlı torunlarının kırmızı çizgisidir.

"Bizler Dindar müslümanlarız, Osmanlı Torunuyuz" imasında bulunanlara önemle duyurulur!

Çevrimdışı tk1978

  • IZLEMCI
  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 455
Ynt: TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« Yanıtla #4 : 07 Ocak 2012, 05:14:53 »
Beyt'ül mâl ve kul hakkı cehenneme girmeye yegane sebeptir. Kişi beyt'ül mâldeki tasarrufuyla, bir iğneden dahi hesaba çekileceğini unutmadan, kullanmak ve istifade etmek için kendisine tahsis edilen varlıkları, gözü gibi muhafaza ederek, kendi malından daha fazla hassasiyet ve i’tina göstermelidir.

Çünkü;
"Vakfedilen malın, hakiki sahibi Cenab-ı Hakk, mecâzi sahibi ise insandır.
Vakfeden kimse: 'Bu malı hakiki malikine teslim ettim, bıraktım' demek ister.
Vakıfta davacı: Varis-i Rasülullah,
Dava vekili: Fahri Alem,
Hâkim: Cenab-ı Hakk, Vakfa musallat olanların hali ise perişan olur."

Beyt'ül mâl hususu dindar müslümanların ve hakiki Osmanlı torunlarının kırmızı çizgisidir.

"Bizler Dindar müslümanlarız, Osmanlı Torunuyuz" imasında bulunanlara önemle duyurulur!


Su yazinizi tutup Camiilerdeki Idare heyeti, Hoca odalari ve Camii girisine büyüterek asmak gerek!

Çevrimdışı osmanlı

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 379
  • Okula hayır, Açık lise kolejlerine evet.
Ynt: TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« Yanıtla #5 : 07 Ocak 2012, 14:36:18 »
Mücteba hocam ağzına sağlık.
Devrimci akıla sahip olanlar, luciferin yeni dünya düzenini yemezler...

Çevrimdışı mapman06

  • FURKAN
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 26
  • )
Ynt: TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« Yanıtla #6 : 07 Ocak 2012, 16:12:49 »
bunlar ne ki..devede kulak kalır bu işler..milletin hakkını yabancılara peşkeş çekilen daha nice yerler var..sıra baraj ve sularda..nemalanmak isteyen buyursun t.c. devletine..
bir insanda yok ise edep neylesin medrese mektep..

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: TAV bakanı bu işleri iyi bilir
« Yanıtla #7 : 08 Ocak 2012, 15:12:26 »
Günümüzde insanların en acımasız olduğu konu makam mevki konusu. Burada vefa, merhamet yoktur, hatır-gönül yoktur. Bir makama gelebilmek için kişi, kırk yıllık dostunu, arkadaşını bir anda, silip feda edebiliyor. Çok kimse bu arzusunu “Hizmet etme” kılıfı içinde sunuyor.

Halbuki esas maksat -istisnalar hariç- hizmet değil, üç beş gün de olsa hükmederek, nefsleri tatmin etmektir. Bazılarının da gayesi köşeyi dönmek!..

En mesuliyetli iş, emirliktir, yöneticiliktir. Çünkü yönetici her an bilerek veya bilmeyerek kul hakkıyla karşı karşıyadır. Bir Müslüman için dünyada kul hakkı kadar ağır yük yoktur.

Bunu bilen eski âlimler, arifler çocuklarına vasiyetlerinde, “Oğlum, sakın yönetici olma! Hakkıyla idarecilik yapmak çok zordur. Dünyada da, ahirette de işin güç olur!” derlermiş.

Allah DOSTLARININ KORKUSU

Gönül ehli Allah dostları, kul hakkından, makamın hakkını verememekten korktukları için idarecilikten hep uzak kalmışlar. Meselâ, İmam-ı a’zam hazretleri hak geçer korkusuyla yüksek mahkeme başkanlığını kabul etmediği için dövülürken şehit edildi.

Çünkü onlar; “On kişiye idarecilik eden kimse, kıyamette, elleri bağlı olarak getirilir. Adil ise kurtulur, değilse zulmü yüzünden helâk olur!” hadis-i şerifini bilen, kul hakkından korkan kimselerdi.

Bu hadis-i şerifler, idareciliğin çok mesuliyetli bir iş olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan yönetici olmak hevesiyle yanıp tutuşmak, akıllı bir insanın yapacağı iş değildir. Fakat, istemediği hâlde, bir kimseye bir vazife verilirse, hakkıyla bunu yapabileceğine inanıyorsa, hizmet için o vazifeyi alması gerekir ki, o ayrı...

Yöneticiliğin bu mesuliyetlerini iyi bilen bir İslam büyüğü bakınız oğluna nasıl tavsiyelerde bulunuyor:

Yavrum; sakın idareciliğe talip olma! Fakat sana bir makam teklif edilirse, onu kabul etmemezlik de etme, tevâzu ile kabul et, ihlasla hizmet et! Ama, koltuğa yapışıp kalma! O makamı terk etmen gerektiğinde vakarınla, vicdanî huzur ile terk et!”

Yavrum; dünyanın, en tatlı ve de nefsin en çok hoşuna giden işi, yönetici olmaktır. Kalbden çıkacak en son kötü huy da baş olma hırsıdır. Sen sakın bu aldatıcı görünüşe kapılma! Hasbelkader idareci olduğunda zor yolu seç ve maiyetindekilerin hizmetkârı ol! Çünkü, peygamberimiz, “İnsanların en hayırlısı kavmine hizmet edendir” buyurmuştur.”

“Evlâdım; mahkeme kadıya mülk olmaz. Bir makama getirildiğinde hemen ertesi günü alınacakmışsın gibi her zaman hazır ol; ama hep o makamda kalacakmışsın gibi de itaat ve heyecanla işini yapmaya gayret et!”

“Yavrum; affedici ol! Haklarını helâl etmesini bil! Sen başkalarının ayıplarını örtersen ümit edilir ki, ahirette de senin ayıpların örtüle! Haksız olarak kimseyi üzme, kimsenin kalbini kırma!”

“Cömertlikte güneş gibi, tevâzuda su gibi, tahammülde de toprak gibi ol! Maiyetindekilerin cefasına, sıkıntısına katlan!”

“Evlâdım; çok kimse idareciliği sadece yetki kullanma, emir verme zanneder. İdarecilik yetki ve sorumluluğu orantılı kullanma sanatıdır.”

“Yavrum; her türlü gayretine rağmen, biri hizmetine mâni oluyorsa, onu uzaklaştır! Unutma ki, kangren olmuş bir uzuv merhamet, korku vb. sebeplerden ötürü zamanında kesilip atılmazsa, bütün vücut ölüme terk edilmiş olur.”

“Evlâdım; elemanın akıllı ve çalışkan ise, onu takdir et! Akıllı, fakat tembel ise, ikaz et! Çalışkan, fakat akılsız ise, ona dikkat et! Hem akılsız, hem de tembel ise, onu kendinden uzak et!”

“Evlâdım; münakaşa ve kavga edici olma! Münakaşanın galibi olmaz! Daima hakkı gözet ve doğruyu açıkça ifade etmekte cesur ol! Risk almasını bil; korkak olma! Gelişmeleri takip et; kendini yenilemeyi ihmal etme!”

“Oğlum; insanları yola getirmede sebeplere yapış, fakat aşırı ısrarcı olma! Hidayetin Allah’tan olduğunu unutma! Bilgi ve görgü eksikliğini sakın müdürlük yetkilerini kullanarak gidermeye çalışma! Nifaktan, fitneden çok sakın! En büyük hizmet fitneye sebep olmamaktır.”

“Yavrum; niyetini sağlam tut! Her işinde kendine ben bunu niçin yapıyorum sorusunu sor; ahiretine bir faydası yoksa o işten vazgeç!”

Mehmet Oruç