AĞLAYAN YILLAR
Kahraman ecdadın makberi şanlı mazi
Kafeste hapsolunmuş bir kuş gibi ağlıyor
Altında yatan şehit üstünde kalan gazi
İstikbalden ümitsiz hazin hazin ağlıyor
Bizans’ın surlarını iman ile deviren
Şahlanan ordusuyla cihana dehşet veren
Binlerce kiliseyi camiye çeviren
Emsalsiz sultanımız koca Fatih ağlıyor
Din için her türlü meşakkate nazlanan
Gece gündüz huzurda secdelere kapanan
Dünyayı bir kişiye dar gören koca sultan
Şu bir avuç toprağa bakıp bakıp ağlıyor
Emanet vatanım da çalınan korkunç çanlar
Susturulmak istenen müezzinler ezanlar
Yılbaşı gecesinde kesilen masum çamlar
Kesen zalim ellere lanet edip ağlıyor
Daha dün bizimdi Bulgaristan Sofya
Elimizi öpmüştü Lenin, Stalin ve Rusya
Minaresi pas tutmuş zavallı Ayasofya
Cenabet insanlardan tiksinerek ağlıyor
Acep nerden türedi bunca soysuz veletler
Değmesin namusuma kalleşçe namertler
Topkapı sarayında mukaddes emanetler
Kuran’a hasret kalmış sessiz sessiz ağlıyor
Cahillerin elinde rezil oldu ilim
Her mazlumun elinde çöreklenmiş bir zalim
Ağzına kilit konan bunca hakiki alim
Çürüyen kitaplara bakıp bakıp ağlıyor
Ahlaksızlar yuvası sokaklar, parklar, yollar
Kullar çıkmış kulluktan kula kul olmuş kullar
Tarihinin mirasını taşıyan hakiki yıllar
Karanlık ufuklara bakıp bakıp ağlıyor