Akrabayı Ziyaret
Muhterem Cemaat!
Dinimizin, üzerinde ısrarla durduğu ahlaki ve içtimai kıymetlerden biri de, akraba haklarına riayet ve onları imkanlar nisbetinde ziyarettir. Malumdur ki: İnsan, ünsiyet manası ile alakalıdır. Ünsiyet yani kaynaşma ve muhabbet duyguları en yakınlardan başlayıp uzaklara doğru yayılır. Bu suretle insâni saha genişler. İnsana en yakın ve mukaddes varlık: önce, Allah (CC), sonra Rasul-ü Ekrem (SAV), sonra da ana-baba ve akrabalardır. Bu sebeple ilk ünsiyet ve muhabbet, sırası ile bu saydıklarımıza olması lazımdır. Allah ve Peygamber sevgisinden sonra başta ana-baba olmak üzere hısım ve akraba ünsiyetleri, muhabbetleri gelir. Hısımlık umumi ve hususi olmak üzere iki kısımdır.
Umumi yakınlık ve hısımlık:insan ve fazilet akrabalığıdır. Hususi yakınlık ise:aramızda malum ve maruf olan hısımlıklardan ibarettir. Ku'ran-ı Kerim, Allah’a ibadetten ve ana-baba sevgisinden sonra akraba muhabbetini telkin etmektedir. Bu mevzua dair Ayet-i Celile ve Hadis-i Şerifler çoktur. Dinimizde akrabaya (Ül’ül erham) akraba ziyaretine de (sıla’ı rahim) denir. Sıla’ı rahmin zıttı (kat’ı rahim) yani akrabalığı kesmektir ki, dinimizce pek kötü ve çok günah bir şeydir. (Akrabası ile ünsiyetini kesmiş bir kimsenin bulunduğu meclise rahmet inmez .) buyurulmuştur. Nitekim Kuran-ı Kerim En’nisa Suresinin 36. Ayet-i celilesinde Mevla bu gerçeği şöyle beyan buyurmuştur: (Allah’a ibadet edin, ona hiçbir şekilde şerik koşmayın, anaya, babaya ve akrabaya iyilik edin.) Evet bu Ayet-i Celilede Mevla bütün müslümanlara akraba muhabbetini emir buyurmuştur. Bilhassa Cum’a günleri ve diğer hutbelerin sonunda okuduğumuz (İnnAllaha ye’muru biladli) ayet-ı celilesi akrabaya yardımı emr kelimesiyle ferman buyurmaktadır. Konumuzla ilgili olan ayet-i celilede Allah (CC) şu gerçekleri beyan buyurmaktadır:"Allah (cc) adl ile, iyilikle akrabaya yardımda bulunmayı emr eder. Açık ve gizli kötülüklerden ve tecavüzlerden sakındırır. Size ,Allah vaaz ediyor. Umulur ki ,kendinize gelirsiniz." (Nahil suresi A. 90)
Aziz Cemaat!
Peygamber Efendimize Allah tarafından verilen ilk emir:"Yakın akrabanı irşada başla." şeklinde verilmiş ve o da muhitine karşı:"Ben sizden maddi bir karşılık beklemiyorum, ancak akrabalar arasında ciddi bir muhabbet istiyorum." buyurmuştur. Akrabaya iyilik etmenin olgunluk ve fazilet alameti olduğunu, El’bakara Suresi’nin 83. ayet-i celilesinde bildirilmekte ve aynı ayette akraba hukukunun eski dinlerde de muteber oldugunu ve bu hususta Beni İsrailden taahhüt alındığını Allah(CC) be-yan buyurmaktadır.
Aziz cemaat!
Akraba ziyaretleri ve onlara yapılacak iyilikler derecelidir. Önce yakın akraba olan ana-baba amca, hala, ağabey, abla, dayı, teyzeler gelir. Bunlardan sonrada diğer akrabalarımızla alkalanmak icab eder. Akrabaya yapılacak ziyaret-ler: Ehemmiyet derecesine ve imkanlara göre : Haftada bir ayda bir senede bir veya iki ziyaret şeklinde olur. Yapılacak iyilikler ise selam vermeden başlar, konuşma, oturma, hediyeleşme, yardım etmeye kadar devam eder. Mektublaşma da ziyaret hükmündedir. Bu ziyaretler halisane olmalı adi maksatlara, menfaatlara dayanmamalıdır. Yapılan ziyaretlerde;oturup kalkmalar, sohbetler, İslamın emrettiği şekilde olmalı, yani nikahları birbirine caiz olan kadın-erkek birarada değil, erkekler ayrı, kadınlar ayrı bulunmalıdırlar. Ziyarette kusur eden akrabayı ziyaret etmek, kötülük gördüğüne iyilikte bulunmak ve onu af etmek, kendi aleyhine bile olsa doğruyu ve hakkı söylemek yüksek ahlak tezahuratından olduğu hadis-i şeriflerle sabit olmuştur. Gerçek manada akıllı bir Müslüman olur olmaz şeylerden nem kaparak akrabalık bağlarını asla zedelemez. Çünkü Sevgili Peygamberimiz (SAV) bir hadisi şeriflerinde : "Hısımlığı kesen cennete gire-mez." buyurmuşlardır. Akraba ziyaretinin rızkı bollaştırdığı ve ömrü bereketlendirdiği de muhtelif Hadis-i Şeriflerle açıklanmıştır. Ezcümle : Meşarikü’ l - Envar’ da vetacü’ l Usulde Eba hureyre (RA) ‘ in rivayet ettiği bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur : “Kim isterse ki , rızkı bollaştırılsın ölümü geciktirilsin: akrabasını ziyarette bulunsun." Ne büyük bir müjde değil mi?
Muhterem Müslümanlar!
Akrabalık tezahuratı Allah’ ın acip ve garip tecellilerindendir. Yabancıları nikah gölgesinde birbirine can ciğer yapan onları akrabalık şeklinde muhabbet dalları gibi zümrütleştiren rabıtalar, hısımlık cilveleri Allah’ ın lütfu ihsanı cümlesindendir. Öyle ise hısımlık bağlarını zedelemekten son derece korkmalıyız. Bununla beraber soysop telakkilerinin üstünde takva neşeleri ve fazilet akrabalıkları olduğunu da unutmamalıyız. Buradaki samimiyetler ve muhabbetler, ahiret gününün meserretleri ve saadetleri olacaktır. Müjdeler olsun akrabayı ziyarette kusur etmayan ve bu sayede ahiret saadetini kazanan ve gerçek murada eren kimselere.