Ahlaki alâ-i kinalizade Ali Efendi (tercüman 1001 temel eser) adli kitabdan:
Filozoflarin büyükleri (kitabi sadelsetiren adam hükemayi hep filozoflar olarak tercüme etmis galiba, ki sacmalik) fazilet sahibi tassavvuf seyhlerindne bazilari ile bazi alimler: "Alemi mmisal. Misal alemi" diye addlandirilan bir alemin varligindan bahs ettiler. Buna dair baslica sunlari söylediler:
"Maddi cisimleri alemi ile mücerred ruhlar alemi arasinda bir baska alem daha vardir ki, kesif cisimleraleminden latif ve latif olan ruhlar aleminden kesiftir. Bölümlere ve kisimlara ayrilmakta cisimlere ortak, heyula ve suretten mücerret olmakla ruhlar alemine müsavidir. Bu alemde maksut olan her seyin bir misali, alemi misalde vardir. Ya surette birlesik olmakla mesela suyun misal alemindeki misali yine sudur) ya da surette muhalif olmakla (nitekim ilmin misali alemi misalde yesil (renk)lerdir. Iyi ahlak ve salih amellerin misali bahceler, ciceklikler, yiyip icenlere lezzet veren nehirler ve meyvelerdir. Cirkin ahlak ve fasit amellerin misali zulumat, karanliklar akrep ve yilanlar ve yikananlari bogan sulardir. Ruya aleminde görülern olaylar veinsanlarin uykulairnda gördükleri bu alemdendir."
Sülûk erbabi bu alemi iki kisma ayirarak söyle anlayip anlatmislardir:
1. Misal alemininin meydana gelmesi ve ruhlarii kötülüklerden aridiranlarin ona kavusmasi ve girmesi hayal kuvvetine muhtacdir, bu kuvete dayanmaktadir. Buna mukayyet misal = kayitlara bagli misal" derler.
2. Yahud da bunagirmek ve bu alemi elde etmek cin hayal aletinin ve batini his kuvvetininn mudahalesi yoktur. Buna da "Misali mutlak = mutlak (kayittan ari) misal" derler.
Bazi esfiya kullar riyazat ve mücahede kuvveti ile bu alemin yilayet ve iklimlerine girmis ve oradaki interesan olaylari müsahede etmis olduklarini nakl ettiler ve dediler ki "Bu alemde iki sehir vardir. Birinin adi Cablisa, birinin adi da Cablika'dir. Bu sehirlerdeki yaratiklari saymakatan sayi ve rakamlar aciz kalmislaridir. Garip, acip, ve enteresan olaylarini anlamak akil ve idrakkin disindadir. Bu alemin acaip olaylarini anlakam akil ve idrakin disidadir. Bu Bu alemin acaip olaylarini müsahadeye ancak kesf ehli olan esfiyakullari haziridr. Keramet ve harikalarve evliyanin tasarrufatibu alemin esrarindandir. Bu ümmet arasinda var olmsu olan din büyüklari (rahmetüllahi aleyhim ecmaiyn) bu alemin isbatina isaret edip, sirlarini tsrih etmislerdir. Hatta insanalarin en bilginlerinden Hazreti Ibni Abbas'tan söyle dedigi rivayet edilir: "Bu alemde var olan her seyin, icinde bir benzerinin var oldugu baska bir alem vardir. Hatta orada benim gibi bir Ibni Abbas vardir."
Kesf, tasarruf, safvet ve tasarruf erbabi su görüstedir: "Ruhun ölümle (kücük kiyamet) bedenden ayri düstügü zamanla büyük kiyamette tekrar bedene iadesi arasi olan berzah da misal aleminin sirlarindandir. Ruh bedenden ayrildigi zaman ruhta olan iman, marifet, iyi ahlak ve salih ameller, nurlar, bahceleer, ciceklikler, köskler, hizmetci ve huriler olaraka sanki sacilmis birer inci olurlar. Her amel kendne münasipbir surette meydana cikar. Bunun gibi ruhta mevcut olan sey cehil ve dalalet, cirkin ahlak ve pis ameller ise, bunlar da yakici ates, karanliklar, akrep ve yilanlar suretinde boy gösterirler. Salih olan ruh cennet icindekileri üzeirnde toplayicidir, igrenc ruhta ise ates, yilan ve akrepler meydana gelicidir."