Gönderen Konu: Alemi Misal  (Okunma sayısı 18548 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Alemi Misal
« : 21 Ocak 2006, 02:29:07 »

Ahlaki alâ-i kinalizade Ali Efendi (tercüman 1001 temel eser) adli kitabdan:


Filozoflarin büyükleri (kitabi sadelsetiren adam hükemayi hep filozoflar olarak tercüme etmis galiba, ki sacmalik) fazilet sahibi tassavvuf seyhlerindne bazilari ile bazi alimler: "Alemi mmisal. Misal alemi" diye addlandirilan bir alemin varligindan bahs ettiler. Buna dair baslica sunlari söylediler:
"Maddi cisimleri alemi ile mücerred ruhlar alemi arasinda bir baska alem daha vardir ki, kesif cisimleraleminden latif ve latif olan ruhlar aleminden kesiftir. Bölümlere ve kisimlara ayrilmakta cisimlere ortak, heyula ve suretten mücerret olmakla ruhlar alemine müsavidir. Bu alemde maksut olan her seyin bir misali, alemi misalde vardir. Ya surette birlesik olmakla  mesela suyun misal alemindeki misali yine sudur) ya da surette muhalif olmakla (nitekim ilmin misali alemi misalde yesil (renk)lerdir. Iyi ahlak ve salih amellerin misali bahceler, ciceklikler, yiyip icenlere lezzet veren nehirler ve meyvelerdir. Cirkin ahlak ve fasit amellerin misali zulumat, karanliklar akrep ve yilanlar ve yikananlari bogan sulardir. Ruya aleminde görülern olaylar veinsanlarin uykulairnda gördükleri bu alemdendir."

Sülûk erbabi bu alemi iki kisma ayirarak söyle anlayip anlatmislardir:

1. Misal alemininin meydana gelmesi ve ruhlarii kötülüklerden aridiranlarin ona kavusmasi ve girmesi hayal kuvvetine muhtacdir, bu kuvete dayanmaktadir. Buna mukayyet misal = kayitlara bagli misal" derler.

2. Yahud da bunagirmek ve bu alemi elde etmek cin hayal aletinin ve batini his kuvvetininn mudahalesi yoktur. Buna da "Misali mutlak = mutlak (kayittan ari) misal" derler.

Bazi esfiya kullar riyazat ve mücahede kuvveti ile bu alemin yilayet ve iklimlerine girmis ve oradaki interesan olaylari müsahede etmis olduklarini nakl ettiler ve dediler ki "Bu alemde iki sehir vardir. Birinin adi Cablisa, birinin adi da Cablika'dir. Bu sehirlerdeki yaratiklari saymakatan sayi ve rakamlar aciz kalmislaridir. Garip, acip, ve enteresan olaylarini anlamak akil ve idrakkin disindadir. Bu alemin acaip olaylarini anlakam akil ve idrakin disidadir. Bu Bu alemin acaip olaylarini müsahadeye ancak kesf ehli olan esfiyakullari haziridr. Keramet ve harikalarve evliyanin tasarrufatibu alemin esrarindandir. Bu ümmet arasinda var olmsu olan din büyüklari (rahmetüllahi aleyhim ecmaiyn) bu alemin isbatina isaret edip, sirlarini tsrih etmislerdir. Hatta insanalarin en bilginlerinden Hazreti Ibni Abbas'tan söyle dedigi rivayet edilir: "Bu alemde var olan her seyin, icinde bir benzerinin var oldugu baska bir alem vardir. Hatta orada benim gibi bir Ibni Abbas vardir."

Kesf, tasarruf, safvet ve tasarruf erbabi su görüstedir: "Ruhun ölümle (kücük kiyamet) bedenden ayri düstügü zamanla büyük kiyamette tekrar bedene iadesi arasi olan berzah da misal aleminin sirlarindandir. Ruh bedenden ayrildigi zaman ruhta olan iman, marifet, iyi ahlak ve salih ameller, nurlar, bahceleer, ciceklikler, köskler, hizmetci ve huriler olaraka sanki sacilmis birer inci olurlar. Her amel kendne münasipbir surette meydana cikar. Bunun gibi ruhta mevcut olan sey cehil ve dalalet, cirkin ahlak ve pis ameller ise, bunlar da yakici ates, karanliklar, akrep ve yilanlar suretinde boy gösterirler. Salih olan ruh cennet icindekileri üzeirnde toplayicidir, igrenc ruhta ise ates, yilan ve akrepler meydana gelicidir."
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Alemi Misal
« Yanıtla #1 : 21 Ocak 2006, 02:50:41 »
Simdi bu anlattiklerimizdan gaye:

Madem ki ruh henüz bu dünyadadair, bunu hiss edemez. Bedebn alakalari ve hiss edilen suretler bunlarin idrakine manidir. Ne zaman ki ruh bedenden ayrilir, engel ortadan kalkmis olur. Kendisi de gizli olan, görünmez varliklara karisir ve misal alemindeki halleri münasip suretlerde his ve müsahede eder.

Temsili olarak bir kisinin bu aleme daldigini düsünürsek, görmüs oldugu olaylarin dehsetinden bîhûs olacagi meydana cikar. Iyilerin nimette olsuna o kadar dalar ki, konusmasi tutulur, azaptakilerin feci durumumuna o kadar dalar ve ürperir ki, adeta konusmasi tutulur.

Yüksek fazilet sahibi ulemadan Sadettin Taftazani bu misal aleminin ispatini "Serhi makasid" adli kitabinda nakl ettikten sonra söyle der: "Vakta ki bu dava yüce bir istektir. Lakin bunu ileriye sürenlerin getirdikleri deliller zayif oldugu icin muhakkiklar buna iltifat etmediler." Bu zatin "muahkkiklar" dedigiinden gaye "erbabi nazar" (mütalaa erbabi)dr ki, aklî bahislerde aklin mürsitligine uymuslar, cehalet v zulümati daf etmekte akil isigi ve mütalla ile yol gösterme cihetini tutmuslardir.

Ama akil erbabina layik olan sudur ki, eger kesf ve vicdan nuru ile bu aleme ulasmalzlarsa hic degilse onu imkan ve ihtimal mevkiinde birakmasi ve iptal ve nefy zaviyesine sürmemesidir. Nitekim fikir ve mütalaa erbainin önde gelenlerinden Ebu Ali ibni Sîna demistir ki:

"Bir fikri iddia edenin iddiasini delil getirmek seni ondan men ve def etmesin. Onu ihtimal mevkiine koy. Zira delilsiz bir seyin nefy ve ibtali görüsüne sahib olmak ayip ve noksan olmakta delil uyarinca hicbir vecih olmaksizin muhalfet etmek gibidir."

Seyhlerin esrafindan Sihabüddin Sühreverdi, ruhani nurlari ispat etmekte filozoflarin (hükema olmali) ileri gelenlerinden nakiller yaptiktan sonra der ki: "Nasil yildizlarda ve gezegenlerdeki hareketlerin varligi cismanai gözetleme ile olur ki, Ircis ve Batlemyos gibi matematikcilerin actigi yoldan hareketle, bunlar anlasilabilioyr. Ruhani nurlarin varligi da ruhani gözetleme ile olur. Eski Iran, Mezepotomya ve Yunan filozoflari (Empadokles, Hermes, Pisagor, Sokrat, Eflatun, gibileri) kesf nuru ve tasfiye ile aynel yakin bu alemi görmüslerdir. Itikad taliplileri ne kadar bunlari taklid etseler , yine onlarin gözünden uzakta olurlar."

Velhasil dalalet erbabindan söylenn binlerce süpheleri temel yapip da peygamberlerin seiratlarini, filozoflarin kaidelerinin, ariflerin zevk ve isaretlerinin nakz ve reddine yol bulmak reva ve caiz degildir.




Ahlak-i alâî
"Ahlak Ilmi" Yazan: Kinalizade Ali Efendi- Sam 1564-Baskiya hazirlayip sadelestiren Hüseyin Algül- Tercüman 1001 temel eser- sh: 82-86
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Alemi Misal
« Yanıtla #2 : 21 Ocak 2006, 02:53:39 »
Bati sokrat pisagor falan gibi filozoflarda da bu düsünce var olduguna göre, Matrix ile bu alemi misal arasinda bur benzerlik olabilir..
mi?

Hanci ne dersin?

Yusufum nerdesin?
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Alemi Misal
« Yanıtla #3 : 21 Ocak 2006, 02:55:14 »
Bence bu alemi misal rüyalar, ve evliyaullahin kesfi acidiginda bazi kötülüklerin ve güzellliklerin kendilerine rüyada oldugu gibi misaller ile göstgerilmesidir..
Ayri bir vücuda sahip varlikalrin oldugu bir alem seklindeki rivayetler ise kafami karisitiriyor...

Bu meseleye bir egilsek...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı yusufum

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 418
Alemi Misal
« Yanıtla #4 : 21 Ocak 2006, 04:03:46 »
Pamfilya kardeşim :

Öyle bir konuya temas ettinizki ,zannediyorum yine hararetli bir sohbetin veya tartışmanın içine gireceğiz önümüzdeki günlerde.

Daha önceki tartışmalarımızda da (zaman ve mekan konusunda) bahsettiğimgibi, Müşehedat alemi ile ahiret alemi arasındaki benzerlik,Anne karnındaki henüz doğmamış bir bebeğin ,dış dünya ile olan ilişki ve algılaması nasılsa ;Bu dünya ile Ötekialem arasındaki benzerlik te aynen öyledir demiştim.

    Yani Bu dünya ile öteki dünya arasında hiçbir benzerlik yoktur diyebiliriz.Hakikati ancak ve ancak öteki alemde hepberaber göreceğiz.

İmam Gazali nin Alemlerin sırrı adlı eserinde ,öteki alem dehşetengiz birşekilde tasfir edilmektedir.
Bu tasfir ,budünyadaki benzer ve bilinen şeylerle mukayese edilerek anlatılmaktadır.Ama aslında çok iyi biliyorumki İmam ı Gazali gibi Tasavvufun zirvesindeki bir Alim Büyük Hakikati görmüştür ve de bilmektedir.Ama biz avamın anlayacağı bir üslüpla bize o alemi anlatmaktadır.




''Bazi esfiya kullar riyazat ve mücahede kuvveti ile bu alemin yilayet ve iklimlerine girmis ve oradaki interesan olaylari müsahede etmis olduklarini nakl ettiler ve dediler ki "Bu alemde iki sehir vardir. Birinin adi Cablisa, birinin adi da Cablika'dir. Bu sehirlerdeki yaratiklari saymakatan sayi ve rakamlar aciz kalmislaridir. Garip, acip, ve enteresan olaylarini anlamak akil ve idrakkin disindadir. Bu alemin acaip olaylarini anlakam akil ve idrakin disidadir. Bu Bu alemin acaip olaylarini müsahadeye ancak kesf ehli olan esfiyakullari haziridr. Keramet ve harikalarve evliyanin tasarrufatibu alemin esrarindandir. Bu ümmet arasinda var olmsu olan din büyüklari (rahmetüllahi aleyhim ecmaiyn) bu alemin isbatina isaret edip, sirlarini tsrih etmislerdir. Hatta insanalarin en bilginlerinden Hazreti Ibni Abbas'tan söyle dedigi rivayet edilir: "Bu alemde var olan her seyin, icinde bir benzerinin var oldugu baska bir alem vardir. Hatta orada benim gibi bir Ibni Abbas vardir." ''
Yukarıda da nakledildiği gibi  Öteki alem akıl ve idrakin dışındadır.
Cennet denilen nimet ve güzellikten benim algıladığım şudur:HİÇ BİR OLUMSUZLUĞUN VE ZIDDIN OLMADIĞI,(iyinin olduğu kötünün olmadığı,güzelin olduğu çirkinin olmadığı,evet in olduğu hayırın olmadığı,aydınlığın olduğu karanlığın olmadığı,yükselişin olduğu alçalışın olmadığı,ön ün olduğu arka nın olmadığı,zevklenmenin olduğu zevksizliğin olmadığı,var ın olduğu yok un olmadığı,Hülasa sürekli terakki nin olduğu,Vahdet e ,Birliğe giden ve tasavvufta da belirtildiği gibi, Allah ile bütünleşmeye varan bir ''ben''in( sonsuzluk yolculuğu) olarak algılamakta ve idraketmekteyim.Çünkü Tek olan Allah tır.Bize Tek' liğin ,Vahdet'in,Bir'liğin sırrını gösterecektir. )
Ebedi Cehennem ehlini de akibetini  yukarıda saydıklarımın tam tersi olarak ta algılamaktayım.(yılan,akrep,çıyan gibi benzetmeler azabın korkunçluğunu sembolize ederler)
Cehennem ateşi ni ise ,cehennemde bir müddet kalacak olan insanların ruhlarının yıkanması temizlenmesi için bir rahmet olarak algılamaktayım.
Cehennem Ateşini de müslümanlar için bir rahmet olarak algılamaktayım.Çünkü Allah sonsuz Rahmet Sahibi dir.Eldeki kir su ile nasıl temizleniyorsa ;Ruhtaki kir de ateşle temizlenir.

Hülasa ;ruh disketine yüklediğimiz amelimizin inkişafını göreceğiz.

YİNE DEVAM EDECEĞİZ
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

Çevrimdışı yusufum

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 418
Alemi Misal
« Yanıtla #5 : 21 Ocak 2006, 04:38:26 »
Yunus Emre nin dediği gibi

Cennet dediğin nedir........Bana seni gerek seni.

Burada anlatılmak istenen ,insan ruhunun sonsuzluk yolculuğunda (Vahdet e giden yolda) ki konumudur bence.

Yunus Emre de bir Hakikat ehli dir.

Mutlak ve SonsuzGüzel i istemiştir.Bitmeyen Tükenmeyen ,İlel Ebed devam eden,Baki ve Sermedi güzeli istemiştirYunus

Bu olay tahayyül  edilemez.Akıl buna yetişemez.
Bazı mutasavvufların bahsettiği hayal hızı ki ,insan aklının alabileceği en son hızdır.
O terakkiye hayal hızı bile yetişemez.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

Çevrimdışı yusufum

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 418
Alemi Misal
« Yanıtla #6 : 21 Ocak 2006, 05:30:38 »
Alıntı yapılan: "pamfilya"
Bati sokrat pisagor falan gibi filozoflarda da bu düsünce var olduguna göre, Matrix ile bu alemi misal arasinda bur benzerlik olabilir..
mi?

Hanci ne dersin?

Yusufum nerdesin?


Pamfilya kardeşim.Bu günlerde siz ne okuyorsunuz. :)

Size Mektubat ı Rabbani den bahsettiğim zaman beni matrix çi felsefe ile suçlamıştınız hanci ile birlikte.Halbuki benim madde hakkındaki görüşlerimi izah edebilmek için ,o anlatıştarzı elimdeki bir emtia idi.

filozoflardan Eflatun un görüşleri islam akaidine o kadar yakın dı ki ,Zamanında nebi olabileceği görüşü bile bende hakimdi.Çünkü eflatun Bu dünyada var olan her güzelliğin hakikisinin ideler aleminde var olduğunu söylüyordu.Ve islami bir görüştü.


İbni Abbas ta aynı görüşü savunuyor.

''Hatta insanalarin en bilginlerinden Hazreti Ibni Abbas'tan söyle dedigi rivayet edilir: "Bu alemde var olan her seyin, icinde bir benzerinin var oldugu baska bir alem vardir. Hatta orada benim gibi bir Ibni Abbas vardir." ''


'''.Bu alemin acaip olaylarini anlakam akil ve idrakin disidadir.
 Bu alemin acaip olaylarini müsahadeye ancak kesf ehli olan esfiyakullari haziridr. Keramet ve harikalarve evliyanin tasarrufatibu alemin esrarindandir. Bu ümmet arasinda var olmsu olan din büyüklari (rahmetüllahi aleyhim ecmaiyn) bu alemin isbatina isaret edip, sirlarini tsrih etmislerdir.'''
Benim anladığım :Görüntü olan şu alemde ki görüntü perdesini ,kendi vücüd görüntün ile birlikte ortadan kaldırmayı becerebilirsen ,Allah Ü  ZÜLCELAL bütün haşmetiyle ortadadır.Ruhlarda ;kendi varlığını bilen birer kanun olarak Rabbi nin emrindedir.

Bana göre Allah a teslim oluşun zevki de ordadır.Yalnız Allah var.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

Çevrimdışı yusufum

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 418
Alemi Misal
« Yanıtla #7 : 21 Ocak 2006, 06:02:28 »
Kendime göre işin içinden çıktım ama .Zaman zaman tefekkür edip düşündükçe ,aklım duruyor.Yani sınırlı olan insan aklı almıyor,ürküyor ürperiyor insan.Ama Allah a iman etmenin,O'na teslim olmanın verdiği zevkle ümitleniyorum.

YANLIŞ DÜŞÜNCE ,FİKİR VE İTİKATTAN Allah'A SIĞINIRIM.AMİN.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Alemi Misal
« Yanıtla #8 : 22 Ocak 2006, 02:43:46 »
Vahdeti vücudla ilgili Zamandan zamana yolculuk mümkün mü baslikli tartismaya bir seyler alintiladim..

Alemi Misal cennet ve cehennemden ziyade sadece kabir alemi icin gecerli olsa gerek..


"Ruhun ölümle (kücük kiyamet) bedenden ayri düstügü zamanla büyük kiyamette tekrar bedene iadesi arasi olan berzah da misal aleminin sirlarindandir.

Ruh bedene verildigi anda ahiret hayati baslayacaktir ki orasini alemi misale dahil degildir.. anladigim kadariyla..
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Alemi Misal
« Yanıtla #9 : 22 Ocak 2006, 02:44:11 »
Alıntı yapılan: "yusufum"
Kendime göre işin içinden çıktım ama .Zaman zaman tefekkür edip düşündükçe ,aklım duruyor.Yani sınırlı olan insan aklı almıyor,ürküyor ürperiyor insan.Ama Allah a iman etmenin,O'na teslim olmanın verdiği zevkle ümitleniyorum.

YANLIŞ DÜŞÜNCE ,FİKİR VE İTİKATTAN Allah'A SIĞINIRIM.AMİN.


Fazla derinlere dalarsak icinden cikamaz bir hal alirda itikat yönünden manevi yönden zarar ederim diye korkuyorumda bu hususda süküt etmeyi tercih ediyorum.
neden öz-67 cevap yazmiyor diye gerek pamfilya gerek yusufum kizmasinlar.

Cok derinlere daldiniz yasamadigimiz alemleri nereden bilebiliriz.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Alemi Misal
« Yanıtla #10 : 22 Ocak 2006, 02:47:26 »
Alemi misal meselesini vahdeti vücudla harmanlayarak sürmek isi iyice icinden cikilmaz hale sokar bence.. O bahse zamandan zamana yolculukta devam edelim..
Burada sadece:

Alemi misal ile ilgili daha baska okudugunuz, buraya aktarabileceginiz bilgiler var mi? Bu babda seydsek??..
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı yusufum

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 418
Alemi Misal
« Yanıtla #11 : 22 Ocak 2006, 03:50:06 »
Alıntı yapılan: "pamfilya"
Alemi misal meselesini vahdeti vücudla harmanlayarak sürmek isi iyice icinden cikilmaz hale sokar bence.. O bahse zamandan zamana yolculukta devam edelim..
Burada sadece:

Alemi misal ile ilgili daha baska okudugunuz, buraya aktarabileceginiz bilgiler var mi? Bu babda seydsek??..


Pamfilya kardeşim  :)

Misal aleminden önce ,uyku ile uyanıklık arasında bir alem daha var.
Size, bu aleme onbeş yıl gibi bir zaman içerisinde girdiğimi ,bizzat müşahade ettiğimi söylersem belkide güleceksiniz.Ruhani ruh un değil de cismani ruhun bedenim ile olan ilişkisini ,ve yine isimlerini şu anda zikredemeyeceğim cinlerle ve ruhanilerle olan ilişkisini en az on yıl gibi bir süre bizzat yaşadım.Cismani ruhun bedenden ayrılınca ,oluşturduğu hafifliği,seyyal ve latifliği bizzat müşahade ettim. Bu olay benim manevi durumumla alakalı olmayıp,bülüğ çağına henüz ermediğim bir yaşta ,bir ramazan günü başımdan geçen dehşetli bir olayla başladı.Onbeş sene gibi bir zaman sonra ,bir takım manevi operasyonlarla son buldu.

Bunları burada neden anlattığımıda bilmiyorum ama metafizik ve ruhun varlığına olan ilgim o zamnalar başladı diyebilirim.Hatta iki lisanı (türkçe ve Kur an lisanı ) tek bir sesle ,aynı anda iki dilin bir anda nasıl konuşulduğunu gördüğüm ve yaşadığım halde şu anda bunu anlatamamaktayım.Yaşadıklarım ve gördüklerimin mutlak gerçek olduklarınıda iddia edemem.Belki o alemin hakikatleri arasında bir zerre bile değildir ama ,çok enteresan olaylar yaşadığımı söyleyebilirim.

Bu konuyu burada kapatarak mevzumuza geçelim.

Berzah alemi ise ,''Ruhani ruh'un'' bedenden çıkması , yani ölüm neticesinde neticesinde Kabir alemi denilen berzah alemidirki,ölünce müşahade edeceğiz.Yer ile dök arasında muallakta bulunan bir alemdir diye inanıyorum.(güzel ruhlariçin).

Ahiret alemini  ise ,bu iki alemden tamamen farklı olduğuna inanmaktayım.Cennet ve cehennem alemlerini ise ''Vahdet in sırrı olarak inanmaktayım.Tek liğe terakki diye adlandırıyorum.Tabii Kur an İnancı muvacehesinde.

Tabii bu konu Zahiri şekillerle ve görüntülerle anlatılamayıp,İnanaca dayandığı için (Vahdet),Anlatılması çokzor bir konudur.

Zamanda yolculuk mevzuunda bu konuya devam edelim.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

Çevrimdışı yusufum

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 418
Alemi Misal
« Yanıtla #12 : 22 Ocak 2006, 04:20:44 »
Alıntı

Fazla derinlere dalarsak icinden cikamaz bir hal alirda itikat yönünden manevi yönden zarar ederim diye korkuyorumda bu hususda süküt etmeyi tercih ediyorum.
neden öz-67 cevap yazmiyor diye gerek pamfilya gerek yusufum kizmasinlar.

Cok derinlere daldiniz yasamadigimiz alemleri nereden bilebiliriz.
_________________



Öz 67 kardeşim .

Evet .Derin yerlerde dolaşmak tehlikelidir.İnsanın boğulma ihtimali de var tabi.Allah korusun.

Ama insan işte .İrdeliyor,kurcalıyor.Bilmek araştırmak istiyor.Bilmediği şeyleri bilmeye çalişiyor.NEREDEN,NİÇİN ,NEREYE.

Nereden geldiğimizi inanç olarak biliyoruz
Niçin geldiğimizi de biliyoruz.
Ama nasıl bir yere gideceğimizi biliyormuyuz?

İnsan işte irdliyor. :)

Allah ,yalnız ''Zatım hakkında fikir yürütmeyiniz''diyor.

Meşru dairede fikir yürütüyoruz işte
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Alemi Misal
« Yanıtla #13 : 23 Ocak 2006, 00:50:19 »
Ben de mesru dairede yürütüp yürütmediigmizden emin degilim.. Imami Azam ogluna itikadi tartismalar yapmayi yasaklamis diye hikayesini duyariz..

Ecinni taifesi ile ilgili hususlarla alemi misali anlamak mümkün degil.. Onlarin devreye girdigi yerde Türk medyasiin yol göstericiliginden daha cetrefilli bir durum cikar ortaya..

Onlarin zahir oldugu noktada hakikat zuhur etmez, daha da karmasiklasir diye duyuyorum öteden beri..

Tecrübi degil de kitabi olarak alemi misalden neler biliyoruz aceba?

Bir de bu alemi misal alintiladigim bölümden anladigim kadarriyla biraz da tecrübi bir sey ayni zamanda.. Ama tecrüe een insanlar da derecelerine, hakikati kavrama kapasitelerine göre fakrli sekilllerde müsahede ederler.. Zamandan zamana yolcuul bölümünde müsahede ehlinin üc farkli kanaatini alintilamistim..

Alemi miesali de kitagbi olarak okursak yine tecrübe edenlerin kitablarindan okuyacagiz.. Onlar da bu isi kendi müsahede ve idrak kabiliyetlerine göre müsahede ederek anlatmislardir..

Ama en azindan bu konu ile ilgili sunlar söylenmis babindan ögrenip, Imami Gazzali'inin kader ile iligili söyledigi gibi: "Ya Rab bu ise nasi itikat etmem gerekiyorsa öyle itikat etmeyi nasip et" diye dua etmeliyiz...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı yusufum

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 418
Alemi Misal
« Yanıtla #14 : 23 Ocak 2006, 01:48:39 »
iki kere ikinin bazan dört etmediği zamanlar da var.

Elbette şu an bulunduğumuz alem ile ,misal alemi arasında çok fark var.Uyku ile uyanıklık arası alemi Tecrübe yapanların değişik izahları elbette mutlak gerçeği yansıtmaz.Misal Alemini de henüz tecrübe etmek nasip olmadı  :)

Kabir alemimin  de ,okuduğumuz birçok dini eser kabristanlıkta olduğunu ,veya toprak altında olduğunu yazar.Ama hakikatte ordamıdır.?

Ben ,yer ile gök arasında ,muallakta oduğuna inanıyorum.veya öyle biliyorum.Acaba ordamıdır.?

Kabir alemini detaylı olarak,İmam gazaliden okudum ''Alemlerin sırrı''
Fakat daha değişik yorumlayan mezhep alimlerimizde var.

Demek istediğim ,kabir alemi var.diriliş ,ahiret alemi var.Fakat yorumlar değişik.Görmediğimiz ,yaşamadığımız,tecrübe etmediğimiz bir alemi tabiri caizse ,hangi dilde(yorumda) anlatmamı istersiniz.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT