Gönderen Konu: Ales Sınavı İzlenimlerim ve ÖSYM'nin Yeni Uygulamaları Üzerine  (Okunma sayısı 7637 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Hâsıl-ı Kelam

  • Moderatör
  • yazar
  • *****
  • İleti: 678

Uykusuz 2 gece ve hastanede geçirilen bir geceden sonra az da olsa dinlenmiş olarak 19 Aralık 2010'da ALES 2010 Sonbahar dönemi imtihanına girdik.Bildiğimiz gibi daha önceki imtihanlarda kopya çekme teşebbüsleri meydana geldiği için ÖSYM sınava giriş kurallarında epey değişiklik yaptı.Az da olsa eğitimle ve bu sınavlarla ilgilenen arkadaşlarla izlenimlerimi paylaşmak istedim.
Maddeler halinde sıralayacak olursam;
-Sınava girişte yüzük, küpe, takı, metal para, kol saati sokmak yasaktı.Yine her türlü cep telefonu, pda vb elektronik her türlü cihaz zaten yasak. Saatsiz yapamayan Hâsıl-ı Kelam, bu yüzden epey zorluk yaşadı.Sınav saat 9:30'da idi ve ben evden 8:30'da çıktım.Alışkanlıktan dolayı sık sık kolumu yokladım ama nafile saat yoktu.Acaba geç mi kalırım endişesi de hasıl oldu tabi.

-Sınava giderken dolmuşla gitmeyi tercih ettik.Ancak parayı da ona göre ayarlamak gerekiyordu.Zira üzerinizde metal para ile de sınava giremiyordunuz.Gidiş ücretini tamı tamına metal olarak ayarlayıp sınava girişte üzerimizde metal para olmamasını temin ettik.(Kağıt para verilirse para üstü mutlaka metal olacağı için evden çıkmadan bir 3-4 dk 50 kuruş daha denkleştirebilir miyim diye de efor sarfettik)

-Tabi bu yanınızda saat, cep bilgisayarı ve cep telefonu olmaması durumu acaba böyle de hayat sürdürülebilir miymiş sorusuna kısa da olsa cevap vermiş oldu.

-Sınava giderken yanımıza su almadık.Su getirmek de yasak diye biliyordum bir önceki ÖSYM sınavında ÖSYM sınava gireceklere su da dağıtıvermişken bu sınavda dağıtmadı.Dolayısıyla sınavın sonlarına doğru susadım.Buradan ÖSYM'ye seslenelim o kadar sınava giriş ücreti vs topluyorsunuz da bir su dağıtmaktan mı kaçınıyorsunuz?

-Yine sınava giderken sadece sınava giriş kartı ile kimlik kartımızı(eskilerin deyimiyle kafa kağıdımızı) götürdük.Diğer her şey ÖSYM'den idi Allah razı olsun.
Bir poşetin içerisine 2 adet kurşun kalem koymuşlar dışını da peçeteyle sarmışlardı.Bu peçete ne içindi anlamadım ama.Estetik olsun diye mi yoksa adaylar terini silsin diye mi ikilemi yaşasam da dokunmadım o peçeteye.Yine o poşetin içerisinde 1 adet kırmızı renkli kalemtraş, bir adet silgi 3 adet de olips şeker vardı.
Şimdi burayı biraz açmak istiyorum.Bana düşen kalemlerin markası Fatih idi.Diğerlerine filan baktım kimisinin ki Faber Castell imiş.Ondan sonra kimisinin silgisi büyük kimisinin ki küçüktü.Ben kullanmadım ama bugün okuduğum yorumlarda kalematraşların son derece dandik olduğu kalemi bile açamadığı yazıyordu.Bir de şekerler neden Kent Markalı olipsti.Belki onu sevmeyen var değil mi? Ya da neden hepsi aynı aromada idi kimisi limonlu olsa kimisi portakallı olsa idi daha iyi olmazmıydı? vs vs.
Tüm bu detayları yazmak belki de ne işe yarayacak diyenleriniz var ama artık sadece ABD'de birilerinin üzerine sıcak kahve döküldüğü için dava açılmıyor.Ülkemizde de çoğumuz için absürt gelebilecek mevzularda davalar açılabiliyor.
Şahsen ben ÖSYM neden kırmızı kalemtraş dağıttı? Yada şekerler neden Olipsti? Ya da kalemlerin markaları aynı değildi bu nedenle eşitlik sağlanamamaştır vb gibi konulardan dolayı ÖSYM'ye davalar açılırsa şaşmam.

-Sınavlara artık başörtülü bir şekilde girilebildiği için bu sınavda da başörtülü adaylar  başlarını açmadan sınava girebildiler.

-Salon görevlilerine gelecek olursak kendileri iki kişi oluyor.Başkan olan çok asık suratlıydı.Bu durum dikkatimden kaçmadı.Sanki Pazar günü sabah erkenden kalkıp gelmeyi zorla dayatmışlar gibi bir hali vardı.Oysa ki bu işin gönüllü yapıldığını ve bunun karşılığında güzel de bir ücret alındığını biliyoruz.O nedenle asık surata gerek yok en azından o an azıcık güler yüz gösterilebilir adaylara karşı diye düşünüyorum.Yine bu görevli arkadaş öyle bir mont giymişti ki salonun içerisinde yürürken mont sıralara değdiği için çaldır-çuldur ses çıkarıyor ve rahatsız ediyordu insanı.ÖSYM bu nedenle bu görevlileri seçerken bu konularda da uyarsa güzel olur kanaatindeyim.

-Asıl konuya gelelim.Sorular zormuydu? Çalışana zor diye bir şey yok.Şahsen pek çalışmadım ama o kadar da zor değildi diyebilirim.Ancak soru sayısı 200 olmuş.3 saat veriyorlar o nedenle yetiştirmek, zamanla yarışmak en önemli sorun.Bir paragraf sorusu nerdeyse A4 kağıdının yarısını kaplıyor.Bu nedenle çok iyi çalışmak da mühim değil önemli olan zamana karşı iyi yarışabilmek.Bu nedenle çalışacak arkadaşların bu yöne de ağırlık vermelerini tavsiye ederim.Önceden zamana karşı pratik yapmak çok önemli.

Hâsıl-ı Kelam-20/12/2010-sadakat.net
« Son Düzenleme: 21 Aralık 2010, 00:20:58 Gönderen: Hâsıl-ı Kelam »
Nefsinle değil, kalbinle düşün ve karar ver!

Çevrimdışı bıktımm

  • okur
  • *
  • İleti: 50
ales hakkında epey bilgi sahibisiniz mayıstaki sınavın aralıktakinden daha zor olduğu söyleniyor böyle birşey var mı?

Çevrimdışı Hâsıl-ı Kelam

  • Moderatör
  • yazar
  • *****
  • İleti: 678
ales hakkında epey bilgi sahibisiniz mayıstaki sınavın aralıktakinden daha zor olduğu söyleniyor böyle birşey var mı?

Çok fazla bilgi sahibi olduğum söylenemez aslında ama ilgiliyim diyebilirim. Dediğiniz gibi bir söylenti var evet ama bu dediğim gibi bir söylenti.Ve bu sınavla Ales'de bir değişiklik olduğu söylenmekte.Soru sayısı arttı mesela.Katsayılara göre soruların hazırlandı vs.

Son4-5 yıldır eğitim sistemimizde o kadar çok değişiklik yapılıyor ki doğrusu takip etmek zor.Ve işler iyice karman çorman olmuş vaziyette.Çoğunluk şaşkın vaziyette.İnşAllah oturur.
Nefsinle değil, kalbinle düşün ve karar ver!

Çevrimdışı Hâsıl-ı Kelam

  • Moderatör
  • yazar
  • *****
  • İleti: 678
Bir ekleme daha yapayım sınav kurallarından biri de cevapların herhangi bir kağıda yazılıp dışarı çıkarılmasının yasak olmasıydı.Ama bu da kötü oldu.Şimdi sorulara bakıyoruz hangi cevabı verdiğimizi hatırlayamıyoruz.Hadi sayısal neyse de o kadar uzun uzun Türkçe sorularını nasıl hatırlamamızı bekliyorsun ÖSYM!
Nefsinle değil, kalbinle düşün ve karar ver!