Gönderen Konu: Selamlaşmak muhabbeti artırıyor  (Okunma sayısı 3333 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Selamlaşmak muhabbeti artırıyor
« : 09 Şubat 2011, 06:46:00 »

Selamlaşmak, Peygamberimiz'in sünnetlerinden. Prof. Dr. Veysel Güllüce, "İman etmeden cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de iman etmiş olamazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi bildireyim mi? Selamı aranızda yaygınlaştırınız." hadisini hatırlattı. Güllüce, selamın, Müslüman'ın din kardeşi için dua olduğunu söyledi.

İletişimin ilk basamağı olan selam insanlar arasındaki sevgi ve muhabbeti artırıyor. Selam, iyi niyetin ve duanın bir işareti olarak kabul edilir. Müslümanların karşılaştıklarında selamlaşmaları ise Peygamber Efendimiz'in (sas) sünnetlerinden biri. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Veysel Güllüce selamlaşmanın dinimize göre sünnet, verilen selamı almanın ise Müslüman için farz olduğunu söylüyor.

Selamlaşmanın insani ilişkileri güçlendirdiğini belirten Güllüce, selamın toplumdaki kaynaşma ve dayanışmayı artırdığını, müminler arasındaki sevgiyi sağlamlaştırdığını ifade ediyor. Peygamber Efendimiz'in (sas), "İman etmeden cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de iman etmiş olamazsınız.

Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi bildireyim mi? Selamı aranızda yaygınlaştırınız." hadisini hatırlatan Güllüce, bazı hadis-i şeriflerde selam vermeyen kimsenin insanların en cimrisi olarak tavsif edildiğine, selam vermenin ise kişiyi cennetlik kılan amellerden sayıldığına dikkat çekiyor.

Kültürümüzde mevcut olan iyi günler, merhaba, günaydın gibi cümlelerle de insanların birbirleriyle selamlaştığını söyleyen Güllüce

"Kişinin esenlik ve mutluluk temennisini selamün aleyküm şeklinde ifade etmesi en güzel ve sünnete en uygun olanıdır. Selam, yeryüzündeki Müslümanların birbirini tanıyıp kaynaşmasına da vesiledir. Çünkü aynı cümlelerle selamlaşmak, aradaki birlik ve kardeşliğin bir göstergesidir." diyor.

Allah'ın isimlerinden birinin de "Es-Selâm" olduğunu belirten Güllüce, Müslüman'ın kardeşine selam vermekle, onun hakkında iyi düşündüğünü, onun aleyhinde bir tavır içinde olmadığını ifade ettiğini aktarıyor.

Kur'an-ı Kerim'de selamla ilgili, "Size bir selam verildiğinde ondan daha güzeli ile veya aynı selamla karşılık verin." ayetine dikkat çeken Güllüce, "Ayetten yola çıkarak selam veren kimseye, tavır ve hareketlerimizle, daha güzel bir şekilde mukabelede bulunmalı, ayrıca onun selamlamasıyla dile getirdiği bu duasına karşılık "ve rahmetullahi" veya "ve rahmetullahi ve berekâtuhü" ilavelerinde bulunmalıyız." diye konuşuyor.

Selamın bir çeşit dua olduğunu belirten Güllüce, "Selam veren kimse "Allah'ın selamı ve rahmeti sizin üzerinize olsun." demekte, selamı alan da "Allah'ın selamı ve rahmeti sizin de üzerinize olsun." diyerek mukabelede bulunmaktadır.

Böylece, bir Müslüman diğer Müslüman kardeşine selam vermekle, onun için dünya ve ahiret huzurunu dilemiş, sıkıntılardan uzak olmasını temenni etmiş oluyor." şeklinde konuşuyor.

Selamın Müslüman'ın din kardeşi üzerindeki haklarından biri olduğunu dile getiren Güllüce, "Müslüman'ın evine girdiğinde eşine ve çocuklarına, işyerinde arkadaşlarına, yolda karşılaştıklarında selam vermesi Allah'ın hoşnutluğuna vesile olur. Peygamberimiz yolda oyun oynayan çocuklara bile selam vermiştir." diye ekliyor.

Nasıl selamlaşmalıyız?

Selam kelimesi, sözlükte; maddî ve manevî sıkıntılardan kurtulmak, huzur, esenlik, emniyet, saadet gibi manalara gelir. Bir fıkıh terimi olarak selam; karşılaşan iki Müslüman'ın birbirine yaptıkları dua cümlesinden ibarettir. Selam veren "es-selamu aleyküm" (Allah'ın selamı sizin üzerinize olsun) der, selamı alan ise "ve aleykümü's-selam" (size de selam olsun) diyerek karşılıkta bulunur.

Selam konuşmadan önce verilir. Bir yere girerken selamı yeni gelen kişi vermeli, oradan ayrılırken de yine selam vererek ayrılmak gerekir.

Müslüman, tanımadığı diğer Müslümanlarla da selamlaşmalı. Sayısı az olan kalabalığa, küçük olan büyüğe selam verir. Namaz kılana, yemek yiyene, tuvalette bulunana, haram bir fiil işleyene selam verilmez.

zaman

Çevrimdışı mazlum

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 861
  • Allah'a giden tüm yollar.Kalp lerden gecer.
Ynt: Selamlaşmak muhabbeti artırıyor
« Yanıtla #1 : 09 Şubat 2011, 11:44:49 »
Selam Alıp Vermenin Şekli

İmrân İbni Husayn radıyAllahu anhümâ şöyle dedi:

Nebî sallAllahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:

es–Selâmü aleyküm, dedi. Hz. Peygamberimiz onun selâmına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Nebî sallAllahu aleyhi ve sellem:

On sevap kazandı” buyurdu. Sonra bir başka adam geldi, o da:

es–Selâmü aleyküm ve rahmetullah, dedi. Peygamberimiz ona da verdiği selâmın aynıyla mukâbelede bulundu. O kişi de yerine oturdu. Hz. Peygamberimiz:

Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:

es–Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh, dedi. Hz. Peygamberimiz o kişiye de selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Efendimiz:

Otuz sevap kazandı” buyurdular.[1]

Selamdaki ifadeler arttıkça sevap ta artıyor. [2]

Âişe radıyAllahu anhâ şöyle dedi:

Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem bana:

Şu zât Cibrîl aleyhi’s–selâm’dır; sana selâm ediyor” buyurdu. Ben de:

Ve aleyhi’s–selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh, dedim.[3]

Bu hadis, Buhârî ve Müslim’in bir kısım rivayetlerinde buradaki şekilde “ve berekâtüh” ziyadesiyle, bazı rivayetlerde ise “ve berekâtüh” olmaksızın nakledilmiştir. Kaide olarak, güvenilir râvilerin ziyadesi makbuldür.

Enes radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallAllahu aleyhi ve sellem bir söz söylediği zaman, onunla ne kasdettiğinin iyice anlaşılması için sözünü üç defa tekrarlardı. Bir topluluğun yanına geldiğinde onlara üç defa selâm verirdi.[4]

Mikdâd radıyAllahu anh, uzun bir hadisinde şöyle dedi:

Biz, Nebî sallAllahu aleyhi ve sellem’in süt hissesini ayırıp kaldırırdık. Resûl–i Ekrem geceleyin gelir, uyuyanı uyandırmayacak, uyanık olanlara işittirecek şekilde selâm verirdi. Nebî sallAllahu aleyhi ve sellem bir gece geldi, yine her zamanki gibi selâm verdi.[5]

Hiç kimseyi rahatsız etmemek peygamberimizin adetlerindendi, selamla bile olsa... [6]

Esmâ Binti Yezîd radıyAllahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem bir gün mescide uğradı. Kadınlardan oluşan bir cemaat orada oturmaktaydı. Hz. Peygamberimiz onlara eliyle işaret ederek selâm verdi.[7]

Ebû Ümâme radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selâm verendir.”[8]

Yakın olduğu zaman sesle selam verdiğine dair rivayetler vardır. Burada ise kadınlar biraz uzakta olmuş olacaklar ki eliyle de onları işaret ederek uyarmıştır. El ile işaret ederek selam verip almak gayri müslimlerin adetidir. Fitne korkusu olmadığı takdirde kadınlara da selam verilebilir. [9]

Ebû Cürey el–Hüceymî radıyAllahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e geldim ve:

Aleyke’s–selâm yâ ResûlAllah! dedim. Peygamber Efendimiz:

Aleyke’s–selâm deme; çünkü aleyke’s–selâm ölülere verilen selâmdır” buyurdu.[10]

Kaynak Sadakat Kütüphanesi .Riyazus- Salihin
Bir harf yeter inan, varsa o evde bir insan.

Dost Ararsan Kendine Bak
Dostun Ağlasını Bulursun
Düşman Ararsan Yine Kendine Bak
Düşmanında Ağlasını Bulursun .
vesselam .

Çevrimdışı koliva

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 22
Ynt: Selamlaşmak muhabbeti artırıyor
« Yanıtla #2 : 09 Şubat 2011, 17:08:00 »
paylaşımın için teşekkür ederiz.. Allah razı olsun..

selcuklu

  • Ziyaretçi
Ynt: Selamlaşmak muhabbeti artırıyor
« Yanıtla #3 : 09 Şubat 2011, 18:29:49 »
paylaşim icin Allah razi olsun

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Selamlaşmak muhabbeti artırıyor
« Yanıtla #4 : 09 Şubat 2011, 19:09:22 »
paylaşımın için teşekkür ederiz.. Allah razı olsun..

Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana