CENNET IRMAĞI
Peygamber efendimiz ile Hazret-i Ebû Bekir, Hicret'te, mağarada üç gün kaldılar. Ebû Bekir Sıddık çok susadığını bildirince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Yâ Ebâ Bekir! Dışarı çık, orada akan nehirden istediğin kadar su iç!
Hazret-i Ebû Bekir, dışarı çıkınca, şaşırdı. Kardan soğuk ve beyaz, baldan tatlı ve miskten daha güzel kokulu bir ırmağın aktığını gördü ve kana kana varıp içti. Dönüşünde şöyle sordu:
- Yâ ResûlAllah! Bu nasıl âb-ı hayattır ki, bu dağın başında akar. Böylesini hiç kimse görmemiştir.
Peygamberimiz buyurdu ki:
- Hak teâlâ, Cennet ırmaklarına memur olan meleğe, senin içmen için Cennet-i Firdevs’ten bu mağaranın önüne bir nehir akıtmasını emretti.
Hazret-i Ebû Bekir, ağlayarak yine dedi ki:
- Anam babam sana feda olsun! Ebû Bekir’in Cenâb-ı Hak indinde bu kadar değeri var mıdır ki; onun için Cennetten ırmak akıta?
- Hak teâlâ indinde pek çok değerin vardır. Beni peygamber gönderen Allaha yemin ederim ki, sana düşmanlık edenler yetmiş yıllık iyi işleri olsa bile, Cennete giremezler.
alinti