Gönderen Konu: Hastalıklara karşı yeni ilaçlar ve MULTİPL SKLEROZ (MS)  (Okunma sayısı 11697 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kahraman

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 116

2010’da piyasada olması beklenen yeni ilaç, felç hastalarını iyileştirecek sinirler arasındaki kopuklukları kapatan ve felç durumunu ortadan kaldıran hücrelerden oluşuyor. Özellikle yaşlılar arasında sıkça rastlanan Alzheimer hastalığı için geliştirilen ilaç da 2009’da raflarda yerini alacak.

İlaç Alzheimer hastalarında az salgılanan bir proteinin salgılanmasını artırarak hafızayı ve beyni güçlendirecek. Obeziteye ise kilo almaya neden olan genleri durduracak bir enjeksiyonla çare bulunması hedefleniyor. Organ nakli için beklemekte artık 2016'dan itibaren tarihe karışacak. Uzmanlar pek çok yapay organın geliştirilebileceğini düşünüyor.

Önümüzdeki yıllar içinde MS tedavisinde hap formlarının da kullanılmaya başlayacağını ve ayrıca tıpkı tüm hastalıklarda olduğu gibi bireye özgün, kanıta dayalı tıbbın gelişmesiyle ilgili Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aksel Siva’dan edinilen bilgilere göre; "Günümüzde Kök Hücre Çalışmaları Sadece Deneysel Bir Uygulama İçindedir. Nörolojide bugün kabul edilmiş kök hücre çalışması yok. Ms'de kök hücre çalışmaları henüz emekleme döneminin bile başında." Ancak MS tedavisi konusunda hızlı bir ilerleme kaydedilebildi.

Profesör Siva şöyle devam etti:

MS Derneği'nin amaçları; MS hastalığını kamuoyuna tanıtmak ki bu konuda bir hayli yol alındı. Özellikle medya kanalıyla derneğin birçok girişimi oldu. Derneğe gönüllü yardım eden Ajans afişleri her yere asıldı; billboard'lara kondu ve hem derneğin faaliyetleri hem de hastalığın ne olduğuna ilişkin kapsamlı çalışmalar yapıldı.

Dernek çatısı altında MS hastalarının bir araya gelebileceği bir ortam oluşturduk. Bunun yanında gönüllü fizyoterapi ve rehabilitasyon uzmanları sayesinde MS hastaları için çok önemli olan rehabilitasyon çalışmaları da geçekleştirilmeye çalışılıyor. Bunların yanında halen yürütülmekte olan müzik ve resim kursları var. MS'liler bir koro oluşturdu. Başlarında kendisi de MS'li bir kişi olan bir müzik öğretmeni ve yine MS'li bir kişi olan bir ressamla çok güzel işler başarılıyor.

Mayıs ayının 3. haftası resmi olarak MS haftası...

Türkiye'de MS, aslında tek bir hastalık değil de bir hastalık grubu ya da aynı hastalığın farklı davranış tiplerini gösteren türleridir.Dolayısıyla bir MS hastası hayat boyu hiçbir belirti vermezken bazı MS hastalarında zaman içinde birtakım özürler gelişebiliyor. Bulaşıcı, öldürücü bir hastalık olmadığı gibi bir akıl hastalığı da değil ama toplumumuz maalesef bu konudaki bilgi eksikliği yüzünden birtakım sıkıntılar yaşayan ve bazısı özürlü olan MS hastalarına pek de iyi yaklaşmıyor.

Bir kesim bu hastalara acıyor; ki acınmak hiç güzel bir his değil; bir kesim de diyelim ki yürüme zorluğu olan bir MS hastasını sarhoş gibi görüp onu üzecek, taciz edecek tutumlar içine girebiliyor. Özürlü olan MS hastalarının büyük bir kısmı sokağa çıkmaktan kaçmıyor ve izole ediyorlar kendilerini... Bütün bunları gidermek zorundayız.

Multipl Skleroz ve Ataklar
Bağışıklık sisteminin bir şaşkınlığı sonucu oluşan ve merkezi sinir sistemini etkileyen MS hastalığında; beyin, beyincik ve omurilikte seyreden sinir lifleri ve onların etrafındaki kılıflar etkilenmektedir.

MS’in, gelişim süreci içerisinde çok farklı seyreden ya da hastadan hastaya büyük farkların görülebileceği değişik tipleri bulunmaktadır. MS, hastaların bir bölümünde kısmi de olsa özüre neden olduğu için özellikle gençler arasında kazalar dışında nörolojik özüre en fazla sebep olan sinir sistemi hastalığı olarak kabul edilmektedir. Öldürücü bir hastalık olmayan MS, bulaşıcı da değildir. MS için kalıtsal bir hastalık demek doğru değildir.

MS’in nedeni veya seyrini etkileyen faktörler kesin olarak belli olmayıp; bugüne kadar virüsler, bakteriler ve toksik gibi bazı etkenler öne sürülmüş, ancak bu etkenlerin hiçbiri kanıtlanmamıştır. Nörolojik belirtiler ile gelişen ve daha sonra duraklayıp; düzelme sürecine giren hastalık dönemlerine atak denilmektedir. MS’li hastaların çoğunda yüzde 85, hatta yüzde 90’ında hastalık bu ataklar ile başlamaktadır. Hastaların yüzde 10 ile 15 kadarında ise MS, başlangıçtan itibaren, uzun yıllar boyunca ilerleyerek seyretmektedir. MS’in ataklar ile seyrettiği durumlarda da hastalık aynı şekilde ilerleyici hale dönüşebilmektedir.

Hastalığın görülme sıklığı
Sıcak bölgelerde çok daha az rastlanılan MS, ekvator kuşağında neredeyse hiç görülmez. Buna karşılık hem kuzey, hem de güney yarım kürede; kutuplara yaklaştıkça hastalık oranının giderek arttığı görülmektedir. Örneğin Akdeniz Bölgesi’nde İtalya’da ve İspanya’da 100.000 kişi içerisinde 50 ilâ 60 kişide MS görünürken; bu oran Almanya’da 100.000’de 80’e, İngiltere ya da İskandinav ülkelerinde ise 100.000’de 100-120 gibi rakamlara yükselmektedir. ABD’nin kuzey kesimleri ile Kanada’nın bazı yerlerinde MS hastalığının görülme sıklığı 100.000’de 200’e kadar ulaşabilmektedir. Coğrafi yerleşimden bağımsız olarak, bazı ırklarda -özellikle sarı ırktan olanlarda daha az MS’li vaka görülmektedir.

En çok görüldüğü grup
 Kadınlarda
 20-40 yaşları arasındaki genç erişkinlerde
 Beyaz ırktan olanlarda
 Ilıman ve soğuk iklim kuşağında yaşayanlarda (Kuzey ülkelerinde daha sık görülür ve ekvator kuşağına yaklaştıkça azalır.)
 Ailesinde MS olanlarda
 Sosyo-kültürel ve ekonomik düzeyi yüksek olanlarda daha sık görülmektedir.

VÜCUT KENDİ DOKUSUNU YABANCI GİBİ ALGILAR
Vücut kendinden olan dokuyu yabancı gibi algılayıp, ona karşı bir reaksiyon oluşturmakta ve söz konusu dokuda hasar ortaya çıkarmaktadır. Bu dokular sinir lifleri ve kılıfları oluşturduğu için kola, göze, bacağa giden iletilerde aksama meydana gelmektedir. Bu aksama sonucunda ise görme kaybı veya bulanıklık; kol, el ve bazen hem kol hem de bacakta güçsüzlük; yürüyüşte bozulmalar ve dengesizlik ile konuşmada ağırlaşma ve peltekleşme ortaya çıkabilmektedir. Bağışıklık sistemindeki şaşkınlık sonucu vücut kendi dokusuna bir zarar verdiği için MS’e ait belirtiler genellikle geçicidir. Çünkü vücut bir süre sonra bu yanlışlığı fark ederek, kendini düzeltilmeye çalışmakta ve sonuçta iyileşme sürecine girilmektedir.

Belirtiler
Hastalığın ilk belirtileri; gözde görme kaybı veya bulanıklığı, çift görme, konuşmada zorluk, kol ve/veya bacakta güçsüzlük ve uyuşukluk, ellerde titreme, yürüme güçlüğü veya dengesizlik, ince hareketlerde beceri kaybı şeklinde olabilmektedir. Ancak bu belirtilerin, tek başlarına MS hastalığına özgü olmayıp; nörolojik kökenli veya diğer birçok hastalıkta da görülebileceği unutulmamalıdır.

BELİRTİLER MS’E ÖZGÜ DEĞİL
Sözü edilen belirtilerin hiçbiri aslında MS hastalığına özgü değildir. Bu belirtiler sık görülebilen ve farklı nedenlerle ortaya çıkabilen belirtilerdir. Görme bozukluğunun ortaya çıkması göze ait bir neden yüzünden de, başka nörolojik bir neden yüzünden de olabilir. Aynı şekilde kol ve bacakta güçsüzlük, yürümede dengesizlik gibi belirtilerin hepsi çok çeşitli nörolojik hastalıklarda görülebilmektedir. Bu nedenle özellikle kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta nörolojik belirtiler ile karşılaşıldığı zaman, bu durum bir nörolog tarafından değerlendirilmelidir.

Bir nörolog MS’ten şüphelendiğinde genellikle ilk başvurduğu inceleme yöntemi Magnetik Rezonans Görüntüleme’dir (MRG). MRG incelemesi sonucunda; beyin veya omurilikteki değişikliklerin yüzde 95-100 oranında hastalıkla uyumlu olması durumunda, MS tanısı konulabilmektedir. Tanıyı doğrulamak, güçlendirmek ve hastalık ile ilgili bazı ayrıntılı bilgileri almak söz konusu olduğunda; belden su alma yoluna da gidilebilmektedir. ‘Uyarılmış potansiyeller’ denen elektrofizyolojik yöntemler ise hastalığın, sinir sistemindeki bazı yapıları ne denli etkilediğini göstermektedir.

MS’İN TEDAVİSİ BİR EKİP İŞİ OLARAK ALGILANMALI
Atak Tedavisi
Tedavi yöntemlerinden biri olan atakların tedavisinde; yüksek doz kortizon (günde 1.000 mg methylprednisolone, 100 cc serum içinde) kullanılmaktadır. Ancak uygulama süresi ve doz miktarı sağlık merkezine göre 3-10 gün arasında değişiklik gösterebilmektedir. Serum tedavisinden sonra ağızdan kortizon uygulaması şart değildir. Serum ile verilen yüksek doz kortizon, sanılanın aksine genellikle ciddi bir yan etkiye yol açmaz. Ancak tedavi sırasında hastanın tuzsuz yemesine ve tatlı yememesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunun yanında bazen ‘ACTH’ içeren ve gene vücudun kortizon salgılamasını düzenleyen bir diğer tedavi seçeneği de uygulanabilmektedir.

Atak tedavisinde tüm MS ataklarının tedavi edilmesine gerek duyulmayabilir. Hafif geçirilen ataklar ya da başka bir deyişle kişinin günlük yaşam aktivitelerini engellemeyen, çok rahatsızlık vermeyen atakların tedavi edilmesi her zaman gerekmeyebilir. Bazı ataklar tedavi edilmeden kendiliğinden düzelme gösterebilir. Bununla birlikte kortizon tedavisi, atakların daha çabuk sürede düzelmesini sağlamaktadır. Çok ağır ve başka hiçbir tedaviye yanıt vermeyen nadir ataklarda ise plazmaferez denilen özel bir tedavi şekli uygulanabilmektedir.

Semptomatik tedavi yöntemleri
Hastalığa bağlı olarak gelişen bazı belirtilere ve sekellere yönelik atak tedavisi dışında ‘semptomatik tedavi’ denilen yöntemler kullanılmaktadır. Örneğin, zaman zaman bacaklarda görülen kasılmalar ve sertlikler, ilaçlar ve özellikle fizyoterapi tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilmektedir. ‘Fatigue’ olarak adlandırılan ve kolay yorulabilme veya halsizlik halleri belirtisi veren MS’li hastalarının bir kısmında yine birtakım ilaçlar kullanılabilmektedir. Rehabilitasyon uygulamaları MS ile ilgili bazı hareket kısıtlılıklarında çok yararlı sonuçlar verebilmektedir. Mesane fonksiyon bozuklukları ile diğer belirtilere yönelik başka ilaçlar ve yaklaşımlar da bulunmaktadır.

Koruyucu tedaviler
Koruyucu (immunmodulatör-bağışıklık sistemini düzenleyen) ilaçların kullanımı, MS tedavisindeki en önemli gelişmelerden biridir. Günümüzde MS’in ilerlemesini yavaşlatmak ya da atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak için dört ilaç kullanılmaktadır. Bu ilaçların üçü ‘interferon beta’ grubu ilaçlar olup, bunlar ilacın özelliğine göre gün aşırı (cilt-altı) veya haftada bir (kas-içi) uygulama yapılmaktadır. Glatiremar asetat adını verilen diğer bir grup ilaç ise her gün (cilt-altı) uygulanmaktadır. Bu ilaçların her MS’lide aynı etkiyi göstereceği ya da her MS’liye verilmesi gerektiği söylenememekle birlikte; MS’li kişilerin bir kısmında hastalığı bu tedavilerle kontrol altına almak mümkün olmaktadır. Bu ilaçların yanında hastalığın yavaşlatılmasına veya durdurulmasına yönelik yeni ilaçlarla ilgili çalışmalar da sürdürülmektedir. Koruyucu ilaçların son derece pahalı oldukları ve kullanımına başlama kararı verildikten sonra kullanımın yıllarca sürdürülmesi gerekeceği unutulmamalıdır.

Diğer tedaviler
Hastalığın sık ataklı ve ilerleyici şekillerinde ‘immunsupressif’ denilen bağışıklık sistemini baskılayarak etki gösteren ilaçlar kullanılabilmektedir. Bu grup ilaçların bağışıklık sistemini düzenleyici etkileri de olduğu varsayılmaktadır.


« Son Düzenleme: 08 Kasım 2008, 21:43:57 Gönderen: İsra »
..Ey Rabbimiz! Bazı yüzlerin ağarıp,bazı yüzlerin kararacağı günde; bizi yüzleri ak,gönülleri pak olan,sevgili resülünün bayrağı altında toplanan mesut insanlar zümresine kat.O'nun(sav) yanında cennete girmeyi,mübarek Cemalini görmeyi,Senin dostlarınla komşu olmayı ve en büyük makam olan rızana ulaşmayı nasip eyle. Amin.

Çevrimdışı Kahraman

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 116
Ynt: Hastalıklara karşı yeni ilaçlar ve MULTİPL SKLEROZ (MS)
« Yanıtla #1 : 08 Kasım 2008, 18:59:04 »
Körlük tarihe karışıyor...................

John Hopkins Üniversitesinden moleküler biyoloji ve genetik bilimci Jeremy Nathans ile aynı üniversiteden nöro bilimci King-Wai Yau, "ışığın gözde elektrik sinyallerine nasıl dönüştürüldüğüne" ilişkin keşiflerinden ötürü, 1,4 milyon dolarlık ödülü paylaştı. Beyin, ışıktan dönüştürülen bu elektrik sinyallerini kullanarak görmeyi yaratıyor.

Vakıf açıklamasında, bu keşfin körlükle mücadelede yeni tedavi yöntemlerinin yolunu açacağını belirtti. Açıklamada, "Bu bilim adamlarının, görme mekanizmalarının anlaşılmasına yönelik temel önemdeki keşifleri, klinik düzeyde uygulamaya konulduğunda, körlüğün tamamen ortadan kaldırılması yönündeki küresel düzeydeki çabalara çok önemli bir katkı sağlayacaktır" denildi.

Mynet
..Ey Rabbimiz! Bazı yüzlerin ağarıp,bazı yüzlerin kararacağı günde; bizi yüzleri ak,gönülleri pak olan,sevgili resülünün bayrağı altında toplanan mesut insanlar zümresine kat.O'nun(sav) yanında cennete girmeyi,mübarek Cemalini görmeyi,Senin dostlarınla komşu olmayı ve en büyük makam olan rızana ulaşmayı nasip eyle. Amin.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Ynt: Hastalıklara karşı yeni ilaçlar ve MULTİPL SKLEROZ (MS)
« Yanıtla #2 : 08 Kasım 2008, 21:44:54 »
Bilgiler için teşekkürler

istikamet şehadet

  • Ziyaretçi
« Son Düzenleme: 10 Kasım 2008, 14:20:53 Gönderen: İsra »

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
〰〰〰〰🐠