Ana ve babaya ihsan etmek farzdır. Âyet-i Celîle’de: “Allah’a kulluk edin. O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya da ihsanda bulu-nun...” (S. Nisa 36) buyurulmuştur.
Bâyezid-i Bestâmî K.S. çocukluğunda mek-tepte “Bana ve ana babana şükret...” (S. Lokman 14) âyet-i celîlesini okuduğunda mânâsını hocasından sordu. Hocası Cenâb-ı Hakk'ın evvelâ kendine sonra ana babasına şükür ve hizmetle emir buyurduğunu bildirdi. Bâyezid vâlidesine bu mânâyı beyanla:
-Ey Vâlidem! Hak Teâlâ hem kendine ve hem de ana babaya hizmetle emir buyurmuş. Bir şahsın iki hâneye hizmet etmesi müşküldür. Zira bir tarafı noksan yapar. Allahü Teâlâ'dan beni ricâ et, bütün hizmetlerimi sana yapayım. Yahut beni affet, hakkını helâl eyle, bütün hizmetimi Rabbi'me edeyim" dedi.
Vâlidesi, bu yaşta evlâdında böyle bir mezi-yet görünce gönülden gelen şefkatle, "Oğlum ben seni affettim. Hakkım helâl olsun, cümle hizmetini Hak Teâlâ'ya yap" dedi.
Hadis-i Şerifler:
* Allahü Teâlâ'nın rızâsı, baba ve ananın rızâsındadır. Allahü Teâlâ'nın gazabı da ana babanın gazabındadır.
* Baba ve ananın rızâsını kazanan dünya ve âhiret iyiliğini kendisi için bir araya getirmiştir.
*İki günâh var ki, kişi bunların cezâsını dünyada görmeden ölmez: Biri, zulüm; diğeri, baba ve anasına eziyet etmektir.
Başka günâhlar affedilebilir, yahut cezâsı âhirete tehir edilir. Lâkin bu iki günâhın cezâsı dünyadayken başlar. Dikkat etmeli...
* * *
İmam-ı Gazâlî Rh.A. evlâdın ana babaya karşı olan edeplerini sıralamış:
Sözlerini dinler,
Özürsüz önlerinden yürümez,
Günâh olmayan emirlerini yerine getirir,
Ayağa kalkarlarsa o da kalkar.
Yanlarında sesini yükseltmez.
Çağırdıklarında hemen hazır olur.
Kendilerini râzı etmeye gayret eder.
Hizmetlerinden dolayı öfke göstermez.
Çatık kaşla yüzlerine bakmaz.
Yanlarında ayaklarını uzatmadığı gibi bir tabaktan berâber meyve yeseler, ikramlı bulunup, dikkatli olur.
Ağrı ve meşakkati olsa, müteessir olmasın-lar diye mümkün mertebe onlara duyurmaz. Buna benzer bütün hallerde dikkatli bulunur.
* * *
Resûlüllah S.A.V.'e ana ve babaya dünyada iyiliğin en azı sorulduğunda:
"Onlara sâhip çıkıp iyi hizmet etmek için:
1. Açsa doyurmak,
2. İhtiyâcı varsa elbise almak,
3. Hizmete muhtaç iseler, cana minnet bilip her ihtiyaçlarını görmek;
4. Çağırdıklarında hemen huzurlarında ha-zır olmak, ihsan ve iyilikte bulunmak,
5. Günâh olmayan emirlerini yerine getir-mek,
6. Kendileriyle tatlı ve yumuşak konuşmak,
7. İsimleriyle çağırmamak,
8. Önlerinden değil, arkalarından gitmek,
9. Sevip beğendiklerini onlar için de sev-mek,
10.Duâ ederken onlara da duâ etmek,
11.Çağırdıklarında nâfile namaz kılıyorsa çıkıp cevap vermektir.
* * *
H. Ş.: Ümmetimden üç sınıf insana Cehen-nem ateşi dokunmaz:
1. Erine itâat edip onu memnun eden kadın,
2. Ana babasına iyilik eden evlât,
3. Allahü Teâlâ'nın kullarına merhametli o-lan insan.
* * *
H.Ş.: Üveys-i Karânî Rh.A.’in ulaştığı bü-tün derecelere, anasına iyilik ve hizmet etmesi sebeptir. Eğer Allahü Teâlâ’ya yemin etmiş olsa, Hak Teâlâ, yemin ettiği şeyde onu doğru çıkarırdı. Yâ Ömer! Ona rastlarsan, Hak Teâlâ’nın mağfiret etmesi için sana duâ etsin!
* * *
Biri huzûr-u Rasûlüllah’a gelip:
“Anam ihtiyarladı; ağzına yemek vermek, helâya götürmek ve abdest aldırmak gibi hizmetlerini ben yapıyorum. Hakkını ödemiş olur muyum yâ RasûlAllah?” dedi:
“-Hayır, hakkının yüzde birini de ödeye-mezsin. Lâkin iyi bakarsan ona yaptığın küçük bir hizmete dahî sevap verilir”
* * *
Kezâ biri:
“- Yâ RasûlAllah, yaşlı vâlidem var, her tür-lü hizmetini gördüğüm halde benden para ister; ne yapayım?” dedi.
Hâtemü’l Enbiyâ Efendimiz:
“-Annen etinden her gün bir parça kesip alsa, yine hakkını ödeyemezsin. Git râzı et” buyurdu.
Hikâye:
Büyüklerden biri hacca giderken Bağdat’ta evliyâdan Ebû Hâzım-ı Mekkî Hazretlerini ziyâret etti. Uyuyordu, uyandı ve: “Şimdi Rasûlüllah S.A.V.’i rüyâda gördüm. Senin için «Anasının hakkını gözetip, hizmetini yapsın; nâfile hacdan hayırlıdır» buyurdu” dedi. Adam geri döndü, Yaşadığı müddetçe anasına hizmet edip rızâsını, duâsını aldı.
------------------
Ana baba ve evlat hakları risalesinden alıntıdır.