Gönderen Konu: Anadolu Karaçamı  (Okunma sayısı 4684 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Anadolu Karaçamı
« : 26 Eylül 2014, 12:29:07 »

Anadolu Karaçamı


Camlar iğne yapraklarının rengi, uzunluğu-kısalığı, kozalak şekli büyüme şekli gibi birçok özelliği bakımından birbirinden ayrılsalar da en bariz özellikleri gövde kabuklarının renkleridir. Sarıçamın gövde kabuğu sarıya, kızılçamın gövde kabuğu kırmızıya, karaçamın gövde kabuğu ise boz ve karaya çalan koyu bir renktir. İsimlerini bu renklerden almaktadırlar.

Karaçamın dünya üzerinde bilinen beş çeşidi vardır. Bunlar; Avusturya, Korsika, Dalmaçya, Pirene ve Anadolu Karaçamıdır. Anadolu Karaçamı Türkiye’de kızılçamdan sonra en fazla alanda yayılış gösteren çam türüdür. Doğu Karadeniz Bölgesi hariç Anadolu’nun hemen her tarafında saf ve karışık ormanlar kurabilmektedir. Yazları kurak olan iç bölgelerimizde ardıçlarla birlikte doğal olarak bulunur. Son verilere göre Anadolu Karaçamı Türkiye’de 4693063 hektar vatan toprağının bekçiliğini yapmaktadır.

Anadolu Karaçamı, denizden 700 -1400 m. yükseklikte geniş alanlarda saf ormanlar oluşturur. Karadeniz’in orta ve batı kısımlarında, alt yükselti derecelerinde meşeler ve göknarlarla, üst yükselti derecelerinde sarıçamla karışık ormanlar oluşturur. Anadolu’da kurak bölgelere yani step bölgelerine en çok yaklaşan türdür ve İç Anadolu’da step kıyılannda 900 m. yükseklikte bulunduğu gibi, 1500 metre ve tek olarak daha da yükseklere çıkabilmektedir. Toroslarda 1000 – 2000 m. yüksekliğe genellikle Toros sediri ve Toros göknarı ile birlikte yayılır.

En önemli sanayi ağacıdır

Orta Karadeniz bölgesinin en önemli sanayi ağacıdır. Kastamonu, Sinop ve Bolu’da bulunan karaçam ormanları ülkemizin orman ürünleri sanayisinin hammaddesidir. Karaçam ormanları, aynı zamanda iş kapısıdır. Bulunduğu yörelerin geçim kaynağıdır. Orman idaresi karaçam ağaçlarının kesilmesini, kesildiği alandan yola taşınmasını, kamyonlara yükletilmesini ve orman depolarına taşıtılmasını ücreti mukabilinde orman köylüsüne yaptırmaktadır. Bu yörelerde ormandan geçimini sağlayanlar, artık orman işçiliğinde uzmanlaşmışlardır.

Orta Karadeniz ve Marmara bölgelerindeki orman sanayi tesisleri en fazla karaçam odununu işlemektedirler. Evlerimizde kullanmış olduğumuz yonga levha malzemeden üretilmiş mobilyaların ve ahşap malzemenin birçoğunda karaçam odunu bulunmaktadır.
Çok yiyen insan, nasıl iri yapılı olursa genellikle fazla ışık alan çamlar da serbest halde büyüdüklerinde geniş tepeli, kalın ve yan dallı olurlar. Ormancılıkta bu türden ağaçlara azman ismi verilmektedir. Bu durum gövdede budaklanmaya sebep olduğundan sanayide kullanılan kerestelik tomruğun kalitesini düşürmektedir. O nedenle endüstride odun üretimi için yetiştirilmesi gereken çam ağaçları gençliğinden itibaren az bir ışıkla, sadece tepelerinin görebileceği bir ışıkla, sıkışık halde yetiştirilmelidirler. Anadolu Karaçamının sık yetiştiği yerlerde, düz, budaksız gövdeler olur. Seyrek yetiştiği yerlerde tepe genişler, yan dallar kalınlaşır, gövde budaklı olur.

Hemen her sektörde

Karaçamlar 300-400 yıl kadar yaşayabilmekte, 30-35 m.ye kadar boylanabilmekte ve çapı 60-80 cm’yi bulabilmektedir. Ekonomik amaçlı işletilen orman alanlarında ömürleri 100-120 yıl arasında değişmektedir. Karaçamlarda 100 yaşlarını geçtikten sonra büyüme ve artım durmakta, zamanla gövdede çürümeler görülmekte ve tepeleri çökmektedir.

Anadolu Karaçamı, çamlar arasında en fazla gölgeye dayanıklı olan çam türüdür. Yarı ışık ağacı olarak bilinir. Toprak istekleri bakımından da oldukça kanaatkâr bir türdür. Nemli ve derin balçıklı toprak türleri üzerinde daha iyi bir gelişme yapar. Anadolu karaçamının odunları sert, dayanıklı, reçineli ve kalitelidir. Kapı ve pencere doğramaları, parke ve lambri, palet ve sandık yapımı, mobilya ve inşaat alanlarında yoğun olarak kullanılmaktadır.

Anadolu Karaçamının peyzajda, park ve bahçelerde kullanılan çok sayıda varyeteleri bulunmaktadır. Varyete genetik yapısı benzer olan ancak dış görünüşünde farklılıklar olan topluluklara denmektedir. Anadolu Karaçamı, koni görünümündedir. Ancak bir varyetesi olan Kütahya ve Kastamonu’da topluluklar halinde görülen Ehrami Karaçam piramidal yapıda ve servi görünümündedir. Bolu’da, Eskişehir, Afyon, Manisa ve Kütahya illerinde topluluklar halinde görülen bir diğer varyete olan Ebe Karaçamı (topçam) ise yuvarlak bir tepe şekline sahiptir. Bu iki varyete Türkiye’nin park bahçe düzenlemeleri için kullanabileceği ve dünyaya fidanını ihraç edebileceği önemli değerleridir.


Sinan GÜNER | 09 Eylül 2014 | http://insanvehayat.com/anadolu-karacami/


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ormanını En Son Terk Eden Kaptan: Ardıç Ağacı
« Yanıtla #1 : 16 Şubat 2015, 12:52:24 »
Ormanını En Son Terk Eden Kaptan: Ardıç Ağacı



Ardıç ağaçları, Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinin yüksek kesimlerinde, Karadeniz’in iç bölgelerinde, iç Anadolu’nun hemen her yerinde yetişebilmektedir.

Sargı yerinde ağlayan servi de bir ardıç türüdür

Dünya üzerinde 60’a yakın türünün olduğu bilinen ardıçların sadece 4 türü Anadolu’da yetişebilmektedir.

Bu türler; boz ardıç, kokulu ardıç, diken ardıç ve servi ardıç türleridir. Servi ardıç türünden hatırlanması gereken bir ağaç vardır o da Çanakkale’dedir.

Ömrü neredeyse bir asra dayanan bu servinin hikâyesi çok gariptir;

Sene 1915, düşman Çanakkale’yi toplarıyla ablukaya almış. Kıyıdan biraz uzakta, servi ağaçlarının gölgesinde bir sargı yeri kurulmuş.

Bir top mermisi tam üzerine düşünüyor sargı yerinin. O zamanlar daha fidan olan bu servi ağacı bütün olanlara şahit olmuş.

O sargı yerinde şehit olan şanlı askerlerimizin acısını sanki içinde yaşatırcasına gövdesi kıvrılarak büyüyen bu ağacın damarları görenlere adeta tarihi hadiseyi hissettirir.

Zorluklara göğüs geren ağaç

Ardıçlar yetişme alanları zor olduğundan, soğuk, kıraç, kayalık ve susuz ortamları severler. Derinlere kadar inen kökleri ile her türlü çevre şartlarına uyum sağlarlar. Ardıçların boyları 30 metreye kadar uzayabilmekte, çapları 2-3 metreye kadar genişleyebilmektedir. Yaprakları her mevsim yeşildir. Kabukları kül renginde ve ince şeritler halinde çatlaklıdır. Kozalakları ise nohut büyüklüğündedir.

Ardıç kuşu ile gelen yeni nesil

Ardıçların kalın ve ayrışmaları zor olan meyve etleri ile sert kabuktan meydana gelen tohumları toprak içinde yıllarca kalsa bile çimlenemez. Ancak bir ardıç kuşunun midesinden geçtikten sonra çimlenebilir. Yöresel adları “Cırık” veya “Culluk” olarak bilinen ardıç kuşlarının midesindeki hidroklorik asit ardıç tohumundaki çimlenme engellerini gidermekte ve kuşun dışkısı ile beraber toprağa karışan tohumlar çimlenebilmektedir. Ardıç ağaçlarının neslinin devam etmesi ardıç kuşlarının varlığına bağlıdır. Son yıllarda artık ardıç fidanlarını tohumlarından aşı yaparak üretmeye başlansa da ardıç kuşlarının değeri azalacak gibi görünmemektedir.

Yüksek ısı ve sağlamlık

Yüksek ısı enerjisi vermesi nedeniyle evlerde ve demir atölyelerinde yakacak olarak kullanılmaktadır. Ardıç odunları çürümeye, kurtlanmaya ve suya karşı dayanıklı oldukları için bina, ambar, kuyu ve sarnıç inşaatlarında, mezar tahtalarında, bahçe çitlerinde, yün boyamada ve mobilya yapımında tercih edilmektedir.
Tahribata uğrayan ardıç ormanları
Yoğun kullanım alanlarından dolayı ardıç ormanları tahribata uğramakta, ardıç ağaçlarının sayıları azalmaktadır. Ayrıca avcılık ve bozulan çevre koşulları ardıç kuşlarının sayılarının azalmasına sebep olmaktadır.

Keşfedilmeye değer bir ağaç

Ardıç ağaçları, yapraklarında ve tohumlarında bulunan kimyasal bileşikler sebebiyle tıp, eczacılık ve gıda sektöründe bol miktarda kullanılmaktadır. Romatizma, nefes yolu rahatsızlıkları, sinüzit, karaciğer rahatsızlıkları, metabolizma bozuklukları gibi hastalıklara karşı iyi geldiği bilinmektedir.


Sinan GÜNER | 02 Şubat 2015 | http://insanvehayat.com/ormanini-en-son-terk-eden-kaptan-ardic-agaci/