Gönderen Konu: Arkadaşlık münasebetleri*  (Okunma sayısı 7065 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Vuslat Yolcusu

  • Ziyaretçi
Arkadaşlık münasebetleri*
« : 18 Nisan 2007, 01:34:31 »

Arkadaslik münasebetleri


Medenî toplulukların en bariz vasıflarından biri, toplu halde ya­samaya temayül göstermesidir. İnsan, yalnızlıktan nefret eder. Yüce Halikımızın insanı bir erkekle bir kadından halk edip, onları şube ve kabileler haline koyması, toplu halde yaşamanın sünnetullâha mu­vafık olduğunu göstermektedir.
Toplu halde yaşamak beser hayatında asıldır.

Cemiyetin bozulması veya ferdin taşıdığı ruh haleti sebebiyle top­lumdan uzak yaşayanlar görülmüş ise de bu bir istisnadır.

İnsanlar, birbirleri ile samimî münasebet kurmak, dost ve arka­daş edinmek ihtiyacını duyarlar.
Dostluklar, dinimizin emirlerine uygun olarak kurulursa uzun ömürlü olur ve ebedî hayata da intikal eder. Fakat şeytanî yollarda ve nefsânî hevesler uğrunda kurulacak olursa kısa vadeli olur ve so­nu n-edametle biter.

însan, bir mal alırken markasına bakar ve iyi olup olmadığını araştırır. Kişi, arkadaş edineceği kimsenin kâmil bir iman ve güzel ahlâk sahibi olup olmadığını, ibadetlerine devam edip etmediğini araştırmalıdır. Sayılan meziyetlerden mahrum bir kimseyi dost edin­mek, bizim de ibadetten soğumamıza ve güzel ahlâktan uzaklaşma­mıza sebep olur. Ebû Davud'un rivayet ettiği bir hadîs-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:

«Bir adam, arkadaşının dinî (davranışları) üzerinde (hareket ede­cek) dir. Biriniz kiminle dost olacağına (iyi) baksın» (2).

Arkadaş olarak seçeceğimiz kimse, temiz seciyyeli ve ileriyi gören bir mü'min olmalı; konuşması ya bizi hakka yöneltmeli veya kötülük­ten vazgeçirmelidir. Tedkik etmeden önüne gelen herkesi dost edin-memelidir. Zira başa gelen felâketler, çok kere, arkadaş yüzünden­dir. Ne güzel söylemişler:
Mizana vur görüştüğün ihvanı el-hazer, Rehber zannettiğin rehzen olmasın...

Hatamızı, doğru gibi gösterenler; yağcı, menfaat düşkünü ve dalkavuk davranışlı kimselerdir. Seni seven, sevgisinde sadakat gös­terir, hatanı, sana söyler fakat başkasına duyurmaz. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (s.a.v.) bir hadîs-i şeriflerinde şu tavsiyede bu­lunmaktadır:

«Ancak mü'minle arkadaş ol, yemeğini de ancak (haramdan) sa­kınan kimse yesin» (3).

İman sahiplerini, mü'min olmayanlar sevemezler. Düşüncesi ve gayesi ayrı olan kimselerin birbirini sevmesi mümkin değildir.

İnsan, düşmanını tanımazsa dinsizden imanını; servetine göz koyandan, malını; namus düşmanından ırzını; canını kastedenden hayatını koruyamaz. Peygamber Efendimizin «Mü'min, bir delikten iki defa ısırılmaz» hadîs-i şerifi, hareketlerimizde ne derece uyanık olmamız gerektiğini ifade etmektedir
Bu husustaki inceleme menfî sonuç vermiş ise tekrar tecrübe et­mek gafletini göstermemelidir. Çünkü neticede nedametten başka bir şey gelmez.

Hayatımızda çok defa görmüşüzdür ki, iyi kimselerin yoldan çı­kışı, dostları yüzünden olmuştur. Abdül - Kadir Geylânî Hazretleri di­yor ki:

«Kötülerle düşüp kalkarsan, iyiler seni kötü zanneder».
Her şey benzerine yaklaşır ve zıddından kaçar. İnsan ayak takı­mı ile düşüp kalkmamalıdır.

Muhterem mü'minler!
Arkadaşlık münasebetlerinde dikkate alacağımız muaşeret kaide­leri vardır. Onları şöyle sıralayabiliriz:

Dostumuza, sevdiğimizi bir defa haber vermeliyiz.
Sevgide ölçülü olmalıyız. Zira bir kimseyi' aşın sevmek, insanı -dilsiz ve sağır gibi bir hâle koyar. Arkadaş edindiğimiz kimsenin dini­mize aykırı hareketlerine göz yummak sevgide aşın bir derecedir.
Bir hadîs-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:

«Dostunu orta yollu sev. Umulur ki, bir gün düşmanın olabilir. Düşmanına aşırı buğz etme. Umulur ki, bir gün dostun olabilir» (4).

Saklanması gereken aile sırlarını arkadaş edindiğimiz herkese aç­mamak gerekir. Aşırı bir sevgiyle bağlandığımız arkadaşa aile sırları­nı söyleyecek olursak aile mahremiyetleri çürük sakız gibi ağızlarda dolaşır. Ne güzel söylemişler:
«Yüzüne her güleni mahrem-i esrar etme!»

Arkadaş ve dostlarımıza güler yüzlü olmalıyız. Güler yüzlülük, kalbleri birbirine bağlayan bir bağdır. Din kardeşine güler yüzlü dav­ranmak da bir çeşit sadakadır.

. Dostumuzla karşılaştığımızda selâmlaşmak, hatırını sormak ve müsâfaha yapmak, arkadaşlık vazifelerimizdendir. Bir hadîs-i şerifte buyrulmaktadır ki:
«Kim Müslüman kardeşiyle müsâfaha yaparsa günahları dökü­lür».

Arkadaşımız başka bir yerde oturuyorsa gelip gidenle selâm gön­dermeliyiz.

Dostlarımızın rahatsız olmamaları için evlerine veya iş yerleri­ne çok sık gitmemelidir. Çünkü bu gidip gelmeler, onun işine ve ka­zancına engel olabilir.

Peygamberimiz buyurmaktadır ki:
«Seyrek ziyaret et, sevgin artar» (5).

Arkadaşımız hakkında daima iyilik" düşünmeli ve sadakattan ay­rılmamalıdır. Resûlullah Efendimiz buyuruyor ki:

Allah katında arkadaşların hayırlısı, arkadaşına hayırlı olandır. Allah katında komşuların hayırlısı, komşusuna hayırlı olandır» (6).

Arkadaşlar arasında geçimin şartı, külfeti terk etmek ve dostları­na ağırlık yapmamaktır.

Dostluklar, dünyadan ziyade âhirete dönük olmalı, maddeden zi­yade mânaya müteveccih bulunmalıdır
.
 Peygamber Efendimizin bir hadîsleriyle son verelim: «Dostlarınızı çoğaltınız. Çünkü her mü'min için (verilecek) bir şefaat (selâniyeti) vardır».
« Son Düzenleme: 19 Nisan 2009, 18:24:13 Gönderen: mystic »

Çevrimdışı kenz

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1129
Arkadaslik münasebetleri
« Yanıtla #1 : 18 Nisan 2007, 10:21:30 »
Allah razı oslun emeğinize sağlık mevla cennete ulaştıracak amel işleten dostlarla karşılaştırsın...
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Arkadaslik münasebetleri
« Yanıtla #2 : 18 Nisan 2007, 14:02:37 »
Allah razı olsun kardeşim..
Allah cümlemize iyi dostlar kazanmayı nasip etsin.

SÖZ:
Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.

Çevrimdışı Himmet

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 849
Arkadaslik münasebetleri
« Yanıtla #3 : 18 Nisan 2007, 14:41:35 »
Çok faideli bir yazı olmuş.Allah razi olsun..

En yakın arkadaşlarımızı hem manevi ve hemde ilmi yönden kendimizden
üstün seçersek bizim için çok hayırlı olur kanaatindeyim.
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Çevrimdışı gurbetci

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 168
Arkadaslik münasebetleri
« Yanıtla #4 : 20 Nisan 2007, 11:01:32 »
Alıntı yapılan: "kenz"
Allah razı oslun emeğinize sağlık mevla cennete ulaştıracak amel işleten dostlarla karşılaştırsın...
llahi seven bir Kalp  bu yolda yorulmayida sever

Çevrimdışı hazan38

  • okur
  • *
  • İleti: 61
Arkadaslik münasebetleri
« Yanıtla #5 : 02 Mayıs 2007, 11:12:19 »
Sayılan meziyetlerden mahrum bir kimseyi dost edin­mek, bizim de ibadetten soğumamıza ve güzel ahlâktan uzaklaşma­mıza sebep olur

Allah cc razı olsun...çok güzel bir paylaşım...
Bizim BAŞÖRTÜMÜZ;edep kokulu,hüzün renkli,gözyaşı işlemeli,sünnet timsali olmalı...

Çevrimdışı Nihle

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 315
Arkadaslik münasebetleri
« Yanıtla #6 : 02 Mayıs 2007, 23:24:03 »
Arkadaş yani arka-taş diye isimlendirirdi bi büyüğümüz doğru bir deyim dayanağımız olmassa olmazlarımız canlarımız arkadaşlarımız yada benim için fazlasıyla değerli bilemiyorum!!
Sanmam ki taleb-i devlet ü cah etmeğe geldik!!
Biz aleme bir YAR için ah etmeğe geldik!!..

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Ynt: Arkadaslik münasebetleri*
« Yanıtla #7 : 19 Nisan 2009, 01:09:20 »
Allah razı olsun kardeşim..
Allah cümlemize iyi dostlar kazanmayı nasip etsin.

SÖZ:
Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.

&))

uzman.

  • Ziyaretçi
Ynt: Arkadaşlık münasebetleri*
« Yanıtla #8 : 27 Şubat 2013, 00:15:05 »
İnsanlar, birbirleri ile samimî münasebet kurmak, dost ve arka­daş edinmek ihtiyacını duyarlar.

Çevrimdışı yildiray

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 6
Ynt: Arkadaşlık münasebetleri*
« Yanıtla #9 : 27 Şubat 2013, 11:22:33 »
Allah razi olsun, gercekten cok faideli bilgiler.yuzyillar oncesinden gunumuze degismeyen kurallar bunlar.