Tarihman Senin bu calışman gercekten bizi etkiledi , bu calışmanı Kehf Süresinin Tevsiriyle bir leştirmek istedim , Hem Kehf suresinin Tevsirini gün gün okumuş oluruz , hemde bu güzel çalışman vesilesiyle bu Sure'yle ve asabı Kehf le alakalı konu ve bil gileri paylaşmış oluruz İnşAllah .
18-KEHF:
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم .
1-2-3- Allah'a hamdolsun o öyle bir Allah'dır ki Kitabı kuluna indirdi. Hem de onun için hiçbir eğrilik yapmayarak; dolambaçlı değil, çarpık değil, yalanı, yanlışı yok. Dosdoğru bir hakim olmak üzere indirdi. Ki kendi katından pek şiddetli bir azab olan ahiret azabı ile (kâfirleri) uyarsın ve iyi işler yapan müminlere şunu müjdelesin onlara kesinlikle öyle güzel bir mükafat vardır ki. Orada (cennette) devamlı kalacaklardır.
4- Uyarmanın kimlere olduğuna gelince, Hem şu kimseleri içindir ki onlar, Allah çocuk edindi dediler. Bunlar meleklere Allah'ın kızlarıdır diyen Arap müşrikleri, Uzeyr'e Allah'ın oğlu diyen yahudiler, Mesîh'e (Hz. İsa) Allah'ın oğlu diyen hıristiyanlardır. Öyle olmakla beraber bu hususta hıristiyanlar hepsinden fazla ısrar ediyorlar. Çünkü bunu dinlerinin birinci esası saymışlardır.
5- Bunun hakkında ne kendilerinin ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Yani bunu söyleyenler, bildiklerinden değil, bilmediklerinden, babalarını, yani atalarını veya kendilerine baba dedikleri papalarını taklid ederek söylerler. Halbuki babalarının sözleri de bilgiden değildir.
Çünkü ilim bunu kabul etmez. O adi söz, yalnız ağızlarından çıkan bir kelime olması açısından büyüdü. Allah'a karşı büyük bir cüret, büyük bir günah olan koca bir laf oldu.
Burada "âbâ" (babalar) ve "kelime" deyimlerinin hıristiyanlara ait deyimlerden olduğuna dikkat edilirse bu kelimenin, en fazla onların ağzından büyüdüğüne bir dikkat çekme olduğu anlaşılır. Tefsir bilginleri bunu hatırlatmaya lüzum görmemişlerse de bu işaret açıkça anlaşılır. Hıristiyanların ataları, "Mesih oğlumdur diye gökten bir ses geldi." derler dururlar. Onlar, yalan ve saçmalıktan başka bir şey söylemiyorlar.