Gönderen Konu: Asr Suresi Üzerine Bir Tefekkür…  (Okunma sayısı 4494 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı AngeL_

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 145
Asr Suresi Üzerine Bir Tefekkür…
« : 27 Ağustos 2004, 22:40:46 »

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

1- Asra andolsun;
2- Gerçekten insan, ziyan içindedir.
3- Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.


“Asr”a andolsun ki…

Asr;

Dünya meşgalelerinin en yoğun olduğu bir anda Rabbin huzuruna çıkış.Peygamberin “ o vaktin namazını kaçıran kişinin sanki ailesi ve malı yok edilmiş gibidir ” buyurduğu ve Hendek gününde o vaktin namazı geçince müşrikleri kastederek “Bizi, orta namazdan alıkoydular “ dediği ve Kur’an’ın da “ Namazları ve orta namazı koruyun." (Bakara, 2/238) buyurduğu ikindi namazı…

Asr;

Öğle güneşinin her tarafı ısıttığı, her şeye ayrı bir canlılık kattığı bir zamandan sonra sonbaharın ölümü hatırlatan solgunluğunu güneşin sararan ışıkları ile yavaş yavaş hissettirdiği ikindi vakti…

Asr;

Geçmişte insan hayatına yön verici nice büyük olayları, bela ve musibetleri içinde barındıran ve bugünde, gelecekte aynı şekilde insan hayatını şekillendiren, şekillendirecek olan külli zaman…

Asr;

 İnsanın ömrü, en kıymetli sermayesi.Aynı zamanda en fazla gafil olduğu nimeti.Ahirete güzel bir yatırım için insanın gafilce birbiri ardına kaçırdığı;kaçırdığının farkına varanların bir tane daha gelir diye ümitle beklediği;Kur’an’ın “ Ve o, öğüt almak veya şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü birbirlerini izler yaptı." (Furkan, 25/62) ikazıyla her an teyakkuz halinde olmayı öğütlediği fırsatların dolu olduğu ömür…

Asr;

Kıyamete değin gelecekler içinde en güzel insanın ve onun yetiştirdiği neslin fedakarlık, sabır, gayret, takva ve diğer tüm güzel vasıflarla süsleyip tüm insanlığa numune-i imtisal ( biricik örnek) olarak sundukları çağ…

Gerçekten insan ziyandadır…

Nisyan ( unutma, unutkanlık) ile malul olan insanoğlu şüphesiz ziyandadır.
Rabbine olan kulluğunu muhafazada temel taşı olan namazı koruma noktasında gayret göstermeyen insan ziyandadır.

Koca ömür sermayesini bilinçsizce harcayarak; her nefesin sona doğru atılan bir adım olduğunu unutup dünyanın çekiciliğine dalan ve sermayesi bittiğinde “ ben naptım?! “ diye boşa feryat eden insan ziyandadır.

Çevresindeki albenisi bol çekici örnekliklere aldanıp, çağlar ötesinden önümüze ışık tutan biricik öndere ve terbiye ettiklerine gözünü kapatıp sırtını dönen insan ziyandadır.

Ziyanda oluşu ifade eden Rabbimiz dikkat kesilecek kulaklara, yüreklere kurtuluş reçetesini hemen ardından sunuyor.Büyük bir yeminle başlayan, bir gerçeği ürpertici bir şekilde vurguladıktan sonra çıkmaza giren insanlığa gerçek kurtuluşa götürecek reçete sunuluyor:

Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler istisna…

Kurtuluş reçetesinin ilk adımı sunulan kurtuluşa iman etmekle başlıyor.Nasıl ki güvenmeden korkuyla yaşarsa insan, öylece de korkuyla yaşar iman etmeden.Bitirip tükettiği vaktine yanmadan, biteceğini bilmesine rağmen bitik tükenmesinden korkar ömür sermayesinin.

Nefse ve şeytana uyarak işlediği günahların verdiği hazla dalıp giderken dünyaya, birden düşüverir bir boşluğa.Arkadaşı sandığı şeytan bırakıverir onu son nefesinde.Ve düşer çaresiz bir korku girdabına.

Ancak hesabını iyi tutan bir tüccar gibi, ömrünün faniliğinden haberdar olup, bir an olsun her şeyin Rabbi olan Allah’a iman ettiğini unutmayıp geleceğe, Ahirete yatırım yapan MÜ’MİN kurtuluşa erecektir.

MÜ’MİN Kİ;

İman ettim demekle kalmayacaktır.Teslim olacaktır “Kalbine Güven Veren” e.Teslimiyetinin nişanesi olarak aldığı nefeste, attığı adımda, ağzından çıkan sözde Rabbin rızasını gözetecektir.Nasıl ki sevdiği bir insana sevgisini fiilleri ile ortaya koyarsa bir insan, mü’min de rabbine imanını hayatına dökecektir.Rabbinin rızasına giden yolları arayacak.

Dili o rızayı arayarak hayrı, hakkı konuşacak; malayaniden ( boş şeylerden) kaçınacak.

Ayakları Allah’ın hayr diye bildirdiği mekanlara adımını atacak; şer dediği mekanlardan ateşten kaçarcasına kaçacaktır.

Elleri Allah’ın razı olduğundan başka şeye el sürmeyecek; O’nun rızasına ters şeylerden kaçınacaktır.

Vel hasılı kelam tüm zerreleri ile hayra yönelip, tüm zerreleri ile şerden kaçınacaktır.Fiillerinin salih amel vasfı taşıyabilmesi için Allah’ın rızası her zaman ölçütü olacak.

Tüm bunlar mü’minin kendine dönük kurtuluşunu sağlayacak şeylerdir.Ancak mü’min yeryüzünde Allah’ın halifesi olmak gibi ağır bir sorumluluğun bilinci ile çevresine hakkı ve hakta sebatı öğütleyecektir.

Mü’min Rabbinin “ Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır ” ( Al-i İmran 104) ikazı ile hareket edecektir.

Bir mü’min olarak yaşama imkanının ancak mü’min bir toplumda mümkün olabileceğinin şuurunda olarak, ufak-büyük ayırt etmeksizin her hayrı ulaşabileceği her ferde ulaştırma çabasında olacaktır.

Şüphesiz mü’min hakk üzere çabalarken ve insanlara hakkı ulaştırırken zorluklarla karşılaşacağının farkındadır.Mü’min bu bilinçle hareket ederek öncelikle kendi nefsine hak üzere sebatı telkin edecek, kendisi ile birlikte hakk için çabalayan kardeşlerine de sabrı tavsiye etmekten geri durmayacaktır.Çünkü şeytanın ve nefsin insana karşı tuzakları çok türlüdür.

Şeytanın insana şer noktasında yardımına karşın, mü’min fertler de birbirlerine hayır noktasında destek olacaklardır.Bu noktada unutulmaması gereken son nokta ise; “ Kuşkusuz Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara 153) ayetinin ifade ettiği gerçekten hareketle iman ile dayandığımız Rabbimizin sabır noktasında yegane dayanağımız olduğudur.

Kötülüğe erişmenin, dolayısıyla cehenneme ulaşma yollarının çoğaldığı bu çağda; insan ancak ceza ve mükafatın sahibi olan Allah’a iman etmek, imanını hayatına yansıtmak ve imanının getirdiği sorumlulukla insanları cehennem çukurunun kenarından alabilmek için insanlara hayra dair küçük-büyük her şeyi öğütlemek, son olarak da bu zor yolda beraber olduğu kardeşlerine her daim sabrı öğütleyici olmakla kurtuluşa erecektir.



M.Agus
(2004)

« Son Düzenleme: 11 Eylül 2008, 22:51:40 Gönderen: mystic »
Yıkanlar hatır-ı naşadımı Ya Rab Şâd olsun
Benimçin Nâmurad olsun diyenler Bermurâd olsun