Gönderen Konu: Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı yavaşlatıyor mu?  (Okunma sayısı 46924 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi Miftahulkuluub

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1959
    • http://www.sadakat.net

Son zamanlar da; tasavvuf ve tarikat müessesesinin, inkar edilmese bile ondan daha önemli yapılması icap eden irşad hizmetleri dolayısıyla ikinci plana atılması gerekliliği görüşü hakim bazı çevrelerce. Edebi bir ifade ile” zaman tarikat zamanı değil, imanı kurtarma zamanıdır;zira tarikatsız cennete giden çoktur ama imansız cennete giden yoktur.” görüşü.
Bu hususta ikiye ayrıldığını görmekteyiz dindar kesmin. Her kesim kendi mantığınca ve kendince haklı delil ve kaynaklarla görüşlerinin muteber olduğunu ifade etmeye çalışıyor.her iki kesiminde itibar ettiği kaynaklarla mevzuya yaklaşılmadığı için başka bir ifade ile herkes kendi büyüklerinin sözlerinden yola çıktığı için karşı tarafı ikna etmek imkansız hale kadar geliyor.

Bu yazımızda şu ya da bu görüşü ısbat etmekten daha ziyade tarikatin tanımı ve herkesçe muteber olan ehli sünnet alimlerinin görüşlerini ifade ederek konuya açıklık getirmek isteriz.
Özellikle medyanın gayretleri sonucu  insana ürkütücü, gericilik simgesi, höykürmek, şiş bağlamak gibi önyargılarla kendisini algılatsa  tarikat kavramı, 14 y.y. dan beri devam edegelen ve kıyamete kadar da devam edecek olan bir dini hassasiyet mekanizması. Öncelikle tasavvuf nedir?

Tüm İslam alemince de kabul edildiği gibi nefis ve ruh insanın iç dünyasında bulunan iki zıt varlık. Ve bu iki varlık insanın tüm yaşamını olumlu-suz yönde etkilediği için tüm seyyiat ve hasenatın menbağı olduğu için ve imanlı-sız gitmek kendilerine bağlı olduğu için bir müslüman için ilk ve en önemli iş nefsinin kötülüklerinden kendisini korumaktır.İşte tasavvuf  kalbin ve nefsin iyi ve kötü hallerini bilip ,kötü hallerden temizlenmeyi ve iyi hallerle bezenip Allah-ü Teala’ya yakın olmayı  öğretir.Günlük yaşamdan örnek vermek gerekirse PKK’ yı yok etmek güzeldir ve olması gerekir.Ama bundan daha akıllıca olanı teker teker ve her görüldüğü yerde teröristleri öldürmek yerine PKK’nın menbağını, onun merkezini temizleyerek durmadan türemesini ve çoğalmasını engellemek ve meseleyi kökten halletmektir.

Hz Allah bana günah lekeleri ile bunun tezahürü olarakta imansız gelmeyin diyor.Dolayısıyla müminin yapması gereken kendisini devamlı olarak günahlardan korumasıdır.Tasavvuf ise insana diyor ki;
 -Ey imansız gitme tehlikesi ile karşı karşıya kalan insan! Senin hergün karşına binlerce kötülük geliyor ve onları yapma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyorsun belki de çoğunu yaparak kalbini günah lekeleri ile kirletiyor ve imansız gitmeye zemin hazırlıyorsun, sen bu kötülüklerden kurtulacağım diye kendi kendini yıpratacağına kendi kendini riske edeceğine boynundan büyük işlerle uğraşacağına tüm bu kötülüklerin merkezi olan ve tüm bu kötülükler kendisinden çıkan nefsi temizle, terbiye et, kötülük türetemez hale getir, çürüt ki bir daha karşına kötülükler çıkmasın ve teker teker uğraşmak zorunda kalmayasın ve de imanını garanti altına alasın.Nasıl ki PKK’nın merkezini bir anda yok etmek zor ise nefsi de Müslüman yaparak mutmeinne makamına çıkarmak ondan daha zordur.Tasavvuf herkesin anlayacağı özet bir ifade ile bu şekilde tanımlanabilir.

Dolayısı ile gerçek manada tasavvuf ehli olan bir zatın hali Allah’a yakınlığı ve ahiretteki durumu tasavvuf erbabı olmayan bir insandan daha garantidir.Hiç bir akıllı mümin böyle garanti bir çözüm var iken kendisini riske atmak ve nefsin her gün karşısına çıkardığı yüzlerce günahla amatörce mücadele etmek ve dolayısı ile imanını tehlikeye atmak istemez.İslam tarihine bakıldığı zaman akıllı müminler olarak karşımıza çıkan ulema-i Kiram, aynı zamanda tarikat erbabı ve nefislerini tezkiye ile uğraşmış müstesna zatlardır.Zaten bu mücadeleleri kendilerini unutulmaz gönül sultanı ve Allah dostu yapmıştır.Tarihe bakıldığında hiçbir Allah dostu tasavvuf ile hemhal olmadan Allah’a yaklaşamamış ve evliya vasfıyla mevsuf olamamıştır.Hiç bir kimsenin evliya olduğundan şüphesinin olamayacağı,Hz. Ebubekr r.a. İmam-ı Rabbani,Şah-ı Nakşibendi,İmam-ı Azam,Ahmet Yesevi,Veysel Karani,İmam-ı Gazali,Akşemsettin,Aladdini Atar hazeratı gibi bütün Allah dostları bu merhaleden geçmişlerdir..Osmanlı tarihine bakıldığı zaman mürşidi olmayan padişah sayısı iki, üçü geçmediğini görürüz.
Tasavvufsuz bir yaşamın ne kadar çok dikkat edilse bile çok riskli olduğunu Tarikate son 2 senesinde girerek Cafer-i Sadık hazretlerine mürid olan Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam hazretleri”Eğer son iki senem olmasaydı helak olmuştum”diyerek son iki senesi için hamdü sena ederken Yıllarca kendisini dini kitap yazmaya adayan ve şu anda dünyanın her tarafında herkesin kütüphanelerini süsleyen İhya-i Ulumuddin,Kalplerin Keşfi gibi muhteşem eserlerin sahibi İmamı Gazali hazretleri de yine son senelerinde tasavvufa girmiş ve “Anladım ki, hakiki kurtuluş Rasulullah'ın ruh cereyanına bağlanmaktan ibaretmiş. Gerisi (talebe, alim yetiştirmek (binlerce) ve kitaplar yazmak) yalan, vehim ve hayalden ibaret.” buyurarak en güzel ve veciz şekilde ifade etmişlerdir.

Cihan cihan olalı böyle bir asrın gelmediğini ve önceki asırlardaki kötülük ve zulmün asrımıza nisbetle çok cüz’i olduğunu göz önünde bulundurursak eğer o zamanlarda imansız gitme tehlikesine karşı tasavvufa temessük lazım ise şimdiki asrımızda evleviyyetle elzemdir.Akla hayale gelmeyen nemütenahi derecede seyyiatın cirit attığı bir asırda imanını kurtarmak isteyen akıllı bir münin tasavvufa yapışmaktan daha karlı ne yapabilir?Zaman tarikat zamanı değildir demek aslında  aynı zamanda zaman nefisle savaşmak,onu kökten kurutmak zamanı değildir, zaman Allah’ın nurunu kalbe akıtmak zamanı değildir, zaman Hazret-i Allaha yaklaştıran yollarla uğraşma zamanı değildir, zaman imanlı gitmenin en garanti yolu olan tasavvufla uğraşma zamanı değildir demektir.
Bu görüşe göre acaba tasavvufla ilgilenen bir kişinin ilk amacı imanlı gitmekten farlı bir şey mi de tasavvufla uğraşılmayacak? Tasavvuf acaba iman kurtarmayı geciktirici bir unsur mu ki tasavvuf ikinci plana atılacak? Tasavvuf erbabı bir kişi 24 saatin yarısını zikirle mi geçiriyor da iman kurtarmaya fırsat bulamayacak? İslamiyeti en güzel şekilde yaşayan ulema hazeratı tasavvufsuz bir hayatın hayal ve vehimden ibaret olduğunu söylerken tarikatsiz cennete gidenlerin çok olduğunu acaba kim görmüş ve haber veriyor?

Tarikat, bir insanı İslam ve imana çağırırken ona; hemen zikir yap, erbain çıkar, aç kal gibi şeriat kemale erdikten sonraki icap eden halleri mi telkin ediyor; ya da tarikat erbabı bir kişi sadece kendi  nefsini terbiye ile meşgul olarak vakit geçirdiği ve dolayısıyla diğer  insanların imanını kurtarmadığı için mi zaman tarikat zamanı olmuyor?Bu tür düşünceler tasavvufun mahiyetini bilmemekten ileri gelmektedir.Halbuki tasavvuf erbabı bir kimse de diğer kimseler gibi insanları hidayete çağırmak zorundadır.Çünkü tarikat şeriat kemale erdikten sonra hasıl olur.Kur’an-ı Kerimde ve diğer müteaddid nasslarda da mezkur olduğu gibi evinde oturup kendi nefsiyle uğraşanlarla  İslam için varını yoğunu ortaya koyarak(insanların imanını kurtarma vb.) İslama hizmet edenlerin bir olmayacağını en iyi şekilde bilen ve bilmesi icap eden tasavvuf ehlidir.Eğer bilmiyorsa zaten şeriat tahakkuk etmeden tarikata geçmiştir ve bir Allah dostunun da buyurduğu gibi”Olmazsa şeriat, şeytan işidir tarikat” sözündeki gibi kendi kendini kandırmaktadır.Binaen aleyh bir ehl-i tarik en güzel şekilde kendisi İslamiyeti yaşamaya çalışırken diğer insanlardan gafil olamaz ve irşad faaliyetleri için varını yoğunu ortaya koyar.Hem kendisi Allah’ın nurunu kalbine akıttığı için zahiri bir insanı imana getirmeye,islama ısındırmaya, aynı işi yapan ve ehl-i tarik olmayan bir insandan haliyle daha müteessir olur.Ve zannedildiği gibi farklı bir metodla (mesela direk zikri, seyri sülüku muhataba telkin etmekle) işe başlamaz öncelikle şeriatı anlatarak kemale erdirerek işe başlar ve sonra ikmal olmuşsa bu hususlarda ; tamam bu adamın imanı garantidir artık! gafına, cahilliğine düşmez ve yavaş yavaş tasavvufa yönlendirir muhatabı.Görüldüğü gibi evvelen tasavvuf telkin edilmez bir hidayet adayına; ama şeriat tamam olduktan sonra da Hz Allaha yaklaşmasına ve nefsini kökten kurutarak işi garantiye almasına da engel olunmaz.
Hulasa-i Kelam Hazreti Allah Kur’an-ı Kerimde “gad eflaha men tezekka ”muhakkak nefsini tezkiye edenler kurtuldu buyurmaktadır.Nefsin tezkiyesi ise sadece Tasavvuf ile olur.Suretteki imanın Allah indinde zerre kadar değeri yoktur.Asıl mücevher  hakiki imandır.İmam-ı Rabbani hazretlerininde buyurduğu gibi tasavvuf, sülûk konaklarını geçmek, hakîkî îmana kavuşmak içindir.(yoksa karın doyurduktan sonraki olmasa da olan meyve menzilesinde değildir.) Hakîkî îmana kavuşmak için, önce nefsin itmînân hâsıl etmesi lâzımdır. Nefis mutmeinne olmadıkca, kurtuluş olamaz.

Ne yani tarikat ehli değilsek cennete giremeyecek miyiz?

Yukarıdaki ayet mealinde de ifade edildiği gibi ancak nefsin tezkiye edenler kurtulacaktır buyrulmaktadır.Ben tarikatsiz nefsimi tezkiye ederim diyebiliyorsa bir insan buyursun nefsini tezkiye etsin.Ama unutmasın ki önünde aklına hayaline gelmeyen  çok çılgın engeller var.Bu engelleri aşacak metodları bulduysa söylesin ki artık tasavvufla uğraşılmasın ve Allah dostlarının tek çare olarak gördükleri bu yolla uğraşılmadan yeni  yöntemle imanlar daha pratik yoldan kurtarılıversin….


Miftahulkuluub
21.01.2006
« Son Düzenleme: 19 Temmuz 2012, 14:55:26 Gönderen: Miftahulkuluub »
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #1 : 01 Şubat 2006, 14:24:46 »
Teşbihte Hata Olmasın Ama Tasavvufsuz Hayat Tuzsuz Çorbaya Benzer.
« Son Düzenleme: 09 Aralık 2010, 00:21:07 Gönderen: Tuğra »

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #2 : 02 Şubat 2006, 00:52:25 »
Alıntı yapılan: fatihan
Teşbihte Hata Olmasın Ama Tasavvufsuz Hayat Tuzsuz Çorbaya Benzer..

Benzetme biraz hafif olmus.Tasavvufsuz hayat diyelim seriat diyelim gece karanliginda yürümeye benzer.kimin ne zaman nerede ayaginin takilip düsecegi belli olmaz.

Allahi bulabilmek icin Allahi bilen birisini bulmak lazim.
« Son Düzenleme: 09 Aralık 2010, 00:21:42 Gönderen: Tuğra »
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı hy120

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 125
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #3 : 07 Şubat 2006, 19:43:25 »
tarikatsiz  cennete giren elbette olacaktır. tarikat güzel ama tarikatsız şeriat yasanmaz diye bir kaide yoktur. cenab-ı hak ihlas yolundan ayırmasın. amin
yyühe’l-aziz! Senin iktidarın kısa, bekan az, hayatın mahdut, ömrünün günleri madud ve herşeyin fanidir. Öyleyse, şu kısa, fani ömrünü fani şeylere sarf etme ki, fani olmasın. Baki şeylere sarf et ki, baki kalsın.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #4 : 08 Şubat 2006, 01:56:59 »
Alıntı yapılan: "hy120"
tarikatsiz  cennete giren elbette olacaktır. tarikat güzel ama tarikatsız şeriat yasanmaz diye bir kaide yoktur. cenab-ı hak ihlas yolundan ayırmasın. amin



Tabiki tarikatsiz cennete girilir fakat ehli tarikdan cennete girecekler digerlerine nisbetle daha cok olacak.bu bir.

iki imami rabbani hazretlerine göre ehli tarik olanlar hakiki iman elde etmekde daha cabuk olur ce cenabu hakkin cemalinin cennetine giderler digerleri suri iman ehli oldugundan suri cennete giderler.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı hy120

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 125
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #5 : 08 Şubat 2006, 10:00:38 »
Alıntı
imami rabbani hazretlerine göre ehli tarik olanlar hakiki iman elde etmekde daha cabuk olur ce cenabu hakkin cemalinin cennetine giderler digerleri suri iman ehli oldugundan suri cennete giderler.


imamı  rabbani hzleri müceddidi elfisanidir.  dediklerini şüphesiz kabul ederim. dikkat çektiğim noktaysa ehli tarikte  olsa  tefekkür olmadan tahkiki iman bu devirde zor olur.
yyühe’l-aziz! Senin iktidarın kısa, bekan az, hayatın mahdut, ömrünün günleri madud ve herşeyin fanidir. Öyleyse, şu kısa, fani ömrünü fani şeylere sarf etme ki, fani olmasın. Baki şeylere sarf et ki, baki kalsın.

Çevrimdışı hy120

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 125
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #6 : 08 Şubat 2006, 20:11:20 »
Alıntı
Burada bir yanilgi var diye düsünüyorum.Ehli tarikde olsa bu devirde tahkiki iman zordur sözü biraz düsük geldi bana. hakiki mürsidi bulmus ehli tarik olan kisinin tahkiki imanda olmasi o mürsidi vasitasi ile kolaydir


bakın bu konuda kimseyi özellikle Allah rızası için çalışanları üzmek istemem.şimdi müceddid-i elfi sani'nin zamanıyla simdiki zaman arasında farklar var. ozaman ki saldırı amele yönelikti şimdi ise itikad'a yönelik. sonra konunun baslığını da hatalı buluyorum. rabbim ne diyor 1 adım yaklaşın yeter.. önemlki olan sadece 1 adım atmak değil elimizden geldiğince güzel adımı atmaktır.

tahkiki iman malum neye ne için inandığını bilmektir. bu da bu asırda en güzel tefekkürle olur.
yyühe’l-aziz! Senin iktidarın kısa, bekan az, hayatın mahdut, ömrünün günleri madud ve herşeyin fanidir. Öyleyse, şu kısa, fani ömrünü fani şeylere sarf etme ki, fani olmasın. Baki şeylere sarf et ki, baki kalsın.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #7 : 08 Şubat 2006, 22:39:43 »
Alıntı yapılan: "hy120"


bakın bu konuda kimseyi özellikle Allah rızası için çalışanları üzmek istemem.şimdi müceddid-i elfi sani'nin zamanıyla simdiki zaman arasında farklar var. ozaman ki saldırı amele yönelikti şimdi ise itikad'a yönelik. sonra konunun baslığını da hatalı buluyorum. rabbim ne diyor 1 adım yaklaşın yeter.. önemlki olan sadece 1 adım atmak değil elimizden geldiğince güzel adımı atmaktır.

 tahkiki iman malum neye ne için inandığını bilmektir. bu da bu asırda en güzel tefekkürle olur.

 Imami Rabbani hazretlerinin zamani ile bu zam,an arasinda elbette fark var.O zaman nisbeten geride kaldigi icin bu zamana göre küfür biraz daha ehveb idi simdi küfür biraz daha siddetli.Amma su bir gercekki küfür ne kadar siddetli olursa o küfrün karsisina cikan Allah dostuda o kadar kuvvetlidirki o küfür ile bas edebilsin.

O zamanki saldiri amele idi itikada degil sözünüze katilmiyorum:Zira imami Rabbani hazretlerinin mektubati serifinin ekserisini okumus bir kardesiniz olarak o mübarek hem bid´atlarla hemde bozuk itikatlarla mücadele ettini biliyoruz.Yani saldiri itikada olmusdur.

Zor bir sey degildir tercemesi vardir biraz okundugu zaman amelemi ? yoksa itikadami oldugunu anlamamiz zor olmayacaktir kanaatindeyim.


Buradaki tefekkürden maksadiniz nedir bilemiyorum.Amma bildigimiz bir sey varsa tasavvufda tefekkür Rabitadir, zikirdir,Bir mürsidi kamile bend olmaktir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı hy120

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 125
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #8 : 12 Şubat 2006, 20:34:11 »
-malum. tefekkür herseyde cenab-ı hakk'ı görmektir. yani  elmaya  da baksan  armuta baksan ceneab-ı hakk' görme sanatıdır. dahada soyutlayacak olursak  cenab-ı hakkın sikke-i mührünü tanıma sanatıdır.

sonuç olarak diyebilirim ki: tarikat  elbette ki haktır. şeksiz  kabul ediyorum, ve edilmelide. fakat tarikatsız hayat tatsız tuzsuzdur cümlesini kabul etmem ve  seriat demek tarikat demektir.

2. cisi cennete girenlerin çogu tarikatçıdır  gibi bir görüşü kabul etmiyorum.

3. zamanın en büyük özelliği süphelerin itikada  yönelmesidir.zikir çekmek kalbi temizler ama sadece kalbi temizlemek yetmez.  tabi ki tarikatı muhammedi çok önemli ve yapılmalı ama tek basına yetersizdir.

cenab-ı hak tüm ehli tarikten razı olsun. umarım bana hakkınızı helal edersiniz
yyühe’l-aziz! Senin iktidarın kısa, bekan az, hayatın mahdut, ömrünün günleri madud ve herşeyin fanidir. Öyleyse, şu kısa, fani ömrünü fani şeylere sarf etme ki, fani olmasın. Baki şeylere sarf et ki, baki kalsın.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #9 : 14 Şubat 2006, 00:20:12 »
Alıntı yapılan: "hy120"
-malum. tefekkür herseyde cenab-ı hakk'ı görmektir. yani  elmaya  da baksan  armuta baksan ceneab-ı hakk' görme sanatıdır. dahada soyutlayacak olursak  cenab-ı hakkın sikke-i mührünü tanıma sanatıdır.


Bu sözler vahdeti-vücud da delalet eden sözlerdir.vahdeti cücud ehlüllaha göre caiz degildir.amma söyle diyebiliriz varliklar Allahin sifatinin gölgesidir.
.[/quote]

sonuç olarak diyebilirim ki: tarikat  elbette ki haktır. şeksiz  kabul ediyorum, ve edilmelide. fakat tarikatsız hayat tatsız tuzsuzdur cümlesini kabul etmem ve  seriat demek tarikat demektir. .[/quote]

Sen kabul etsende etmesende Evliya-ullah bunu böyle ifade etmislerdir.Islami en güzel yasayan onlardir.tabiiki tarikatida.Tarikatdan maksat Allahi bilen bir kisinin yaninda beraberce gitmekdir.yani bir mürsidi kamil ile Allaha yol alamaktir.Yol gösteren birisi olmadan gidilen yolda sapmalar cok olur.gece karanliginda yürümeye benzer.Bu ifadeler Allah dostlarina ait sözlerdir yanlis anlama kendimden bir sey yazmis degilim.tasavvuf kitaplarinda bunlari bulabilirsiniz biraz okuyalim.
.[/quote]
2. cisi cennete girenlerin çogu tarikatçıdır  gibi bir görüşü kabul etmiyorum..[/quote]

Bizimde böyle bir iddiamiz yok amma Allahin nuru ile yasayanlarin yani bir mürsidi kamile bend olanlarin cok büyük bir kisminin o velinin sefaati ile cennete girecegine kalpden inaniyoruz.
.[/quote]
3. zamanın en büyük özelliği süphelerin itikada  yönelmesidir.zikir çekmek kalbi temizler ama sadece kalbi temizlemek yetmez.  tabi ki tarikatı muhammedi çok önemli ve yapılmalı ama tek basına yetersizdir..[/quote]

Evet süpheler itikada yöneliyor.zikir cekmekden maksat sadece bir seyler okumak degildir.ibadetle beraber ifade edilen zatin gözetiminde kalbini tezyin etmek (önce tahliye.Hi ile sonra Tahliye Ha ile)Bu ise kisinin kurtulusu icin yeterlidir.
.[/quote]
cenab-ı hak tüm ehli tarikten razı olsun. umarım bana hakkınızı helal edersiniz[/quote]

Allah cümlemizden razi olsun elbetteki hak varsa helal edecegiz helallasmak mü´minin bir sifati olalidir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #10 : 14 Şubat 2006, 00:21:11 »
Alıntı yapılan: "ÖZ-67"
Alıntı yapılan: "hy120"
-malum. tefekkür herseyde cenab-ı hakk'ı görmektir. yani  elmaya  da baksan  armuta baksan ceneab-ı hakk' görme sanatıdır. dahada soyutlayacak olursak  cenab-ı hakkın sikke-i mührünü tanıma sanatıdır.


Bu sözler vahdeti-vücud da delalet eden sözlerdir.vahdeti cücud ehlüllaha göre caiz degildir.amma söyle diyebiliriz varliklar Allahin sifatinin gölgesidir.
.


sonuç olarak diyebilirim ki: tarikat  elbette ki haktır. şeksiz  kabul ediyorum, ve edilmelide. fakat tarikatsız hayat tatsız tuzsuzdur cümlesini kabul etmem ve  seriat demek tarikat demektir. .[/quote]

Sen kabul etsende etmesende Evliya-ullah bunu böyle ifade etmislerdir.Islami en güzel yasayan onlardir.tabiiki tarikatida.Tarikatdan maksat Allahi bilen bir kisinin yaninda beraberce gitmekdir.yani bir mürsidi kamil ile Allaha yol alamaktir.Yol gösteren birisi olmadan gidilen yolda sapmalar cok olur.gece karanliginda yürümeye benzer.Bu ifadeler Allah dostlarina ait sözlerdir yanlis anlama kendimden bir sey yazmis degilim.tasavvuf kitaplarinda bunlari bulabilirsiniz biraz okuyalim.
.[/quote]
2. cisi cennete girenlerin çogu tarikatçıdır  gibi bir görüşü kabul etmiyorum..[/quote]

Bizimde böyle bir iddiamiz yok amma Allahin nuru ile yasayanlarin yani bir mürsidi kamile bend olanlarin cok büyük bir kisminin o velinin sefaati ile cennete girecegine kalpden inaniyoruz.
.[/quote]
3. zamanın en büyük özelliği süphelerin itikada  yönelmesidir.zikir çekmek kalbi temizler ama sadece kalbi temizlemek yetmez.  tabi ki tarikatı muhammedi çok önemli ve yapılmalı ama tek basına yetersizdir..[/quote]

Evet süpheler itikada yöneliyor.zikir cekmekden maksat sadece bir seyler okumak degildir.ibadetle beraber ifade edilen zatin gözetiminde kalbini tezyin etmek (önce tahliye.Hi ile sonra Tahliye Ha ile)Bu ise kisinin kurtulusu icin yeterlidir.
.[/quote]
cenab-ı hak tüm ehli tarikten razı olsun. umarım bana hakkınızı helal edersiniz[/quote]

Allah cümlemizden razi olsun elbetteki hak varsa helal edecegiz helallasmak mü´minin bir sifati olalidir.[/quote]
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #11 : 14 Şubat 2006, 00:34:09 »
"
Alıntı yapılan: "hy120"
-malum. tefekkür herseyde cenab-ı hakk'ı görmektir. yani  elmaya  da baksan  armuta baksan ceneab-ı hakk' görme sanatıdır. dahada soyutlayacak olursak  cenab-ı hakkın sikke-i mührünü tanıma sanatıdır.


Bu sözler vahdeti-vücud da delalet eden sözlerdir.vahdeti cücud ehlüllaha göre caiz degildir.amma söyle diyebiliriz varliklar Allahin sifatinin gölgesidir.

"
Alıntı yapılan: "hy120"
-
sonuç olarak diyebilirim ki: tarikat  elbette ki haktır. şeksiz  kabul ediyorum, ve edilmelide. fakat tarikatsız hayat tatsız tuzsuzdur cümlesini kabul etmem ve  seriat demek tarikat demektir. "


Sen kabul etsende etmesende Evliya-ullah bunu böyle ifade etmislerdir.Islami en güzel yasayan onlardir.tabiiki tarikatida.Tarikatdan maksat Allahi bilen bir kisinin yaninda beraberce gitmekdir.yani bir mürsidi kamil ile Allaha yol alamaktir.Yol gösteren birisi olmadan gidilen yolda sapmalar cok olur.gece karanliginda yürümeye benzer.Bu ifadeler Allah dostlarina ait sözlerdir yanlis anlama kendimden bir sey yazmis degilim.tasavvuf kitaplarinda bunlari bulabilirsiniz biraz okuyalim.

 "
Alıntı yapılan: "hy120"
-2. cisi cennete girenlerin çogu tarikatçıdır  gibi bir görüşü kabul etmiyorum..


Bizimde böyle bir iddiamiz yok amma Allahin nuru ile yasayanlarin yani bir mürsidi kamile bend olanlarin cok büyük bir kisminin o velinin sefaati ile cennete girecegine kalpden inaniyoruz.

  "
Alıntı yapılan: "hy120"
-3. zamanın en büyük özelliği süphelerin itikada  yönelmesidir.zikir çekmek kalbi temizler ama sadece kalbi temizlemek yetmez.  tabi ki tarikatı muhammedi çok önemli ve yapılmalı ama tek basına yetersizdir..


Evet süpheler itikada yöneliyor.zikir cekmekden maksat sadece bir seyler okumak degildir.ibadetle beraber ifade edilen zatin gözetiminde kalbini tezyin etmek (önce tahliye.Hi ile sonra Tahliye Ha ile)Bu ise kisinin kurtulusu icin yeterlidir.

 "
Alıntı yapılan: "hy120"
- cenab-ı hak tüm ehli tarikten razı olsun. umarım bana hakkınızı helal edersiniz


Allah cümlemizden razi olsun elbetteki hak varsa helal edecegiz helallasmak mü´minin bir sifati olalidir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı hy120

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 125
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #12 : 14 Şubat 2006, 19:24:07 »
aslında yazmayı pek istemediğim bir konu ama ihlasınıza binaen yazdım.  malum ayrılıklar iştikadde değil yani aynı yoldayız. gerçi yollarımız doğru.

Allah hepinizden ebeden razı olsun. cennette sohbetimizi devam ettirmeyi Allahu teala nasip etsin...
yyühe’l-aziz! Senin iktidarın kısa, bekan az, hayatın mahdut, ömrünün günleri madud ve herşeyin fanidir. Öyleyse, şu kısa, fani ömrünü fani şeylere sarf etme ki, fani olmasın. Baki şeylere sarf et ki, baki kalsın.

Çevrimdışı kavak68

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 7
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #13 : 06 Mart 2006, 12:51:00 »
Selamün aleyküm
Allah razı olsun
tarikat hakikat ve marifet şeşriatı Ahmediyyeyi garranın halkası dahilindedir.
Bu halkadan çıkmak elbette insanı küfre götürür.
Bununla birlikte şunuda bilmek lazım ki Peygamberlerin geliş gayeleri ile Mürşidi kamillerin geliş gayeleri birdir.Onlar hep Hz. Allah tarafından seçilmiş kişilerdir.
Bir hadisi şerifte "Muhakka iman etmiş sayılmassınız taki içinizden gelenlere tabi olmadıkça" Bu hadisi şerif zamanımızda Mürşidi kamillere bağlanıp tabi olmanın bir mümin için nekadar mühim  olduğunu anlatıyor.Onlarsız zamanımızda insanlar aceba tek başlarına yolunu bulabilirmi. Dikkat edin yürüyebilirmi demiyorum .Yolunu bulmak önemli.
Allah tüm müminleri kendine sevk edecek bir el bulmayı nasip etsin.AMİN

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Asrımızda tarikat, imanı kurtarmayı geciktiriyor mu?
« Yanıtla #14 : 26 Nisan 2006, 10:26:38 »
Hy120, oldukca samimi ve incitmemeye calisan bir üslub kullaniyorsunuz.. Takdir ve tebriklerimi iletmeden duramayacagim.

Görüslerinize ise katilmiyorum, bahsi ahar...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident