Gönderen Konu: Yazma eserler tek çatı altında toplanıyor  (Okunma sayısı 2743 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Yazma eserler tek çatı altında toplanıyor
« : 18 Kasım 2009, 19:51:52 »


Günay, Türkiye'deki bütün yazma eserler kütüphanelerini ''Süleymaniye Yazma Eserler Başkanlığı'' adı altında toplamaya çalıştıklarını Anadolu'da 15 yazma eser kütüphanesi olacağını açıkladı.

Günay, Türkiye'nin devlet eliyle kurulan ilk kütüphanesi olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin 125. kuruluş yıl dönümü törenlerine katıldı.

Törende konuşan Günay, 125 yılın bir kütüphanenin devlet eliyle kurulmasını ifade ettiğini belirterek, Anadolu'da kütüphane, kitapla bir mekanı buluşturma ve insanların istifadesine sunma geleneğinin çok daha eski tarihlere dayandığına işaret etti.

Sivas'ta, Erzurum'da, Konya'da ve Manisa'da camilerin bir bölümünde ya da yakınındaki külliye veya medreselerde kütüphane denilen bir kavram düzenlemesinin olduğunu dile getiren Günay, Burdur'un Ağlasun kasabasının 7 kilometre kuzeyinde eski bir Anadolu kenti olan ve sonradan ismi Helenleştirilen Sagalassos'ta inanılmaz görkemli ve güzellikte 1700-1800 yıl eskiye giden kütüphane binasını bulunduğunu anlattı.

Kütüphane binasının şu anda ayağa kaldırıldığını belirten Günay, ''Kitapları yok ama nasıl bir görkemli bir bina olduğu ortada. Anadolu topraklarının 2 bin yıla yakın kitapla ilişkili bir serüveni var'' dedi.

Günay, 1884 yılında açılan Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde bir milyona yakın eser bulunduğunu ifade ederek, bu eserlerin araştırmacıların hizmetine sunmak için her türlü teknik donanımla birleştirildiğini söyledi.

Kütüphanenin imarethanesinin de İstanbul İl Özel İdaresinin katkılarıyla restore edildiğini anımsatan Günay, ''Sanıyorum 2010 yılının mart ayında bitireceğiz. 'Uzatma yapmayalım' diye ısrar ediyorum. O zaman kütüphane burada tarihi anlamına uygun bir görkeme ve güzelliğe kavuşacak'' diye konuştu.

-YENİ DERLEME YASASI HAZIRLANIYOR-

''Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi''ndeki eserlerin birbirine tıkışmış durumda olduğunu, eserlerin binaya sığmadığını vurgulayan Günay, binanın, ciddi biçimde fiziki yıpranmanın ve aşınmanın eşiğinde olduğunu kaydetti.

Kütüphanenin devamındaki binada hizmet veren Süleymaniye Doğumevini başka yere taşıdıklarını ve kütüphaneyi buraya doğru genişletmeye çalıştıklarını söyleyen Günay, Süleymaniye Darüşşifası'nın da ''kitap şifahanesi'' haline getirilmesi için restore edildiğini ifade etti.Günay, ''Böylece Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi yaklaşık 2 misli bir alana yayılmış ve nefes almış olacak'' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, yeni Derleme Yasası'nın TBMM'de ilgili komisyonlardan geçtiğini ve önümüzdeki yılın ilk aylarında genel kurula geleceğini bildirdi. Süleymaniye Yazma Eserler Başkanlığı kurulacağını belirten Günay, şöyle devam etti:

''Beyazıt Kütüphanesi ve Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi'nde çalışanların statüleri ile Anadolu'daki herhangi bir okuma salonu niteliğindeki il kütüphanesinin statüsü ne yazık ki aynı. Ama bu tarihi mekanların, ilim ve kültür merkezlerinin hak ettiği sosyal statünün çok altında. Şimdi yeni bir düzenleme yapıyoruz. Türkiye'deki bütün yazma eserler kütüphanelerini 'Süleymaniye Yazma Eserler Başkanlığı' adı altında toplamaya çalışıyoruz. Böylece Anadolu'da 15 yazma eser kütüphanesi olacak. Çünkü Türkiye yazma eserler açısından dünyanın en zengin ülkelerinden birisi. Yazma eserler kütüphanelerini özel bir statüde toplayacağız. Çalışanların statülerini, ekonomik imkanlarını ve sosyal güvencelerini geliştirmeye çalışacağız.''

-''PERSONEL KONUSUNDA SIKINTI ÇEKİYORUZ''-

Anadolu'da çok sayıda kütüphane bulunduğunu belirten Günay, ''İtiraf edeyim ki nitelikli ve uzman personel konusunda sıkıntı çekiyoruz. Kamunun bize verdiği imkanlar yetmiyor. Her ilde mutlaka bir halk kütüphanesini koruyarak, belde ve ilçelerdeki kütüphaneleri özel idare ile yeni bir statü altında buluştursak ve özel idarenin imkanlarından destek sağlasak diye bir fikir çalışmamız var'' diye konuştu.

Günay, Türkiye'nin kitap açısından bugünkü bulunduğu düzeyi daha yukarı çekmek ve kütüphaneleri daha özenli sahiplenmek zorunda olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

''Zaman zaman bir duyarsızlık yaşıyorum ve bundan tabiri yerindeyse kahroluyorum bazen... Anadolu'da uzun yıllar yaşadığım bir kasabada bir kütüphanenin bir inşaat sırasında, bir sosyal mekan oluşturulurken nasıl yok edildiğini ve kasaba halkının da bunu nasıl duyarsızlıkla izlediğini dehşetle görmüştüm. Bu tür örnekler biliyorum. Buna isyan ediyorum. Mutlaka bu tarihi kütüphanelerin tekrar canlanması için büyük bir gayret sarf ediyoruz.''

Ankara'da çocuk kitapları ile ilgili bir toplantıda ''Ben hayatım boyunca kitapla haşır neşir olmuş bir insanım. İnsan okuyarak yanlış yapmaz. Okumanın insanı yanlışa götürdüğü görülmemiştir. Yaşamım boyunca çok dostum ve arkadaşım oldu ama hiç kötülük görmediğim arkadaşım kitaplardır'' ifadelerini kullandığını anımsatan Günay, aynı duyguları paylaştığını söyledi.

-''KÜTÜPHANEYE ÖZEL BİR STATÜ VERİLSİN''-

Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdür Vekili Süheyla Şentürk de bir kurumun 125 yıl yaşamasının kolay olmadığını ifade ederek, kütüphanenin de 125 yılda çok zorluklar yaşadığını, ama vakur duruşuyla bugünlere geldiğini anlattı.

Bir okul olan kütüphanenin çalışanlarına onur verdiğini dile getiren Şentürk, bugün kütüphanenin 125. kuruluş yıl dönümünü istenilen şekilde kutlayamadıklarını, gelecek yıl onarımı tamamlanan imaret kısmının açılışını daha görkemle yapmayı umduklarını söyledi.

Şentürk, ''Sayın Bakandan bir isteğimiz var. 11 bin 150 el yazması ve 1 milyonu aşan dokümanı ile dünyanın en önemli kütüphanelerinden biri olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ne yeni bir statü verilmesini istiyoruz'' dedi.

Yazar Doğan Hızlan da kütüphanelerin bir ülkenin kültürel yaşamını belirleyen en önemli özelliklerinden biri olduğunu ifade ederek, özellikle gençlerin kütüphane yerine interneti tercih etmesinin büyük bir yanlışlık olduğunu kaydetti.

Hızlan, kütüphanelerin insanları yanlış bilgiden ve gülünç olmaktan koruyacağını vurguladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, törenin sonunda Beyazıt Devlet Kütüphanesine katkılarından dolayı yazarlar Doğan Hızlan ve Beşir Ayvazoğlu'na, İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve müteahhit Ayhan Babuşcu'ya plaket verdi.

Tören, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Türk Müziği Topluluğu'nun konseri ile sona erdi.

Bakan Günay, törenin ardından restorasyonu devam eden kütüphanenin imaret kısmını gezerek yetkililerden bilgi aldı.

-GÜNAY'DAN SEYYAR SATICILARA TEMİZLİK UYARISI-

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, açılış öncesinde Beyazıt Meydanı'ndaki seyyar satıcılarla sohbet etti. Meydana güzel bir görüntü vermek için çalıştıklarını anlatan Günay'a seyyar satıcılar tespih hediye etti.

Bu mekanların özel biçimde korunmaya çalışılması gerektiğini belirten Günay, satıcılara şunları söyledi:

''Bunların değerini zamanla anlayacağız, anladıkça da buranın bereketi artacak. Çocuklarımız inşAllah daha çok nasiplenecek ama hep birlikte korursak... Geçen buraya girerken gördüm, yediklerini, içtiklerini koymuşlardı. Bugün kalkmış. Temizlik şart. Başka bir din yok ki... İbadet etmek için mutlaka önce temizlik yapacağız. Bu çok temel bir şey. Bizim kadar temizlikte dünyada dikkatli olması gereken başka bir toplum olmaması lazım. En temiz bizim olmamız lazım ama galiba bu konuda biraz dikkatsiziz. Abdest almak sadece şöyle elini yıkamak değil, her şeyi temiz yapmak.''

Haber Aktüel
〰〰〰〰🐠