"Az ama sık yiyin." Bu uyarı bazılarına göre altı boş, üstü süslü bir uyarı ve birçok insanın kilo almasına sebep oluyor.

Sık yiyerek hafifleyeceğini düşünenler, ana öğünleri atlayıp yerine bol miktarda abur cubur atıştırınca olan oluyor. Peki, diyetisyenler ne diyor?

Kilo vermenin önemli kaidelerinden biridir 'az ama sık yemek'. Beslenme uzmanları üç ana, üç ara öğün olmak üzere, gün içinde 6 öğün yemek öneriyor ki, metabolizma hızlı çalışsın. Dolayısıyla kilo alınmasın. Fakat az ve sık atıştırmak bırakın kilo verdirmeyi, bilakis kilo almaya sebep oluyor.

Şöyle ki, uzmanların önerisini dikkate alıp güne erkenden, güzel ve mükellef bir kahvaltıyla başladık diyelim. Öğle yemeğine kadar ara öğün olarak meyve ya da çayın yanına bir dilim kek veya kuru pasta, hiç olmadı birkaç bisküvi yiyelim. Öğle yemeği de önemli bir öğün olduğu için atlamadık. Etli bir yemek, yoğurtlu bir çorba ve salata tükettik. Ardından ikindiye doğru kan şekerimiz düştüğü için çay veya kahve yanında çikolata, kek gibi tatlı bir şeyler atıştırdık. Bazen bu atıştırmalara meyve veya çerez de dahil olabiliyor. Sonra akşam yemeği yedik, ardından keyif kahvesi ya da çayı içerken yanında çerez, hele de misafir varsa onların hatırına bir iki dilim börek yedik. Bitmedi daha. Çünkü birçok aile için akşam yemeğinden birkaç saat sonra meyve yemek adettendir. Her gün, uzman tavsiyesi böyle diye homini gırtlak yenirse, tabiî ki kilo almak kaçınılmaz olur.

Diyetisyenlerin önerilerde bulunurken kültürleri ve beslenme alışkanlıklarını da dikkate alması gerektiğini söyleyen Seyran Tonbul'un sözleri "Evdeki hesap çarşıya uymadı." deyimini hatırlatıyor. Çünkü diyetisyenlerin "Az ama sık yiyin." önerisi hayata geçirildiğinde ters etki yapıyor. Zaten Tonbul, bu uyarıyı altı boş, üstü çok süslü bir cümle olarak görüyor. Çünkü bunun kültürümüze ve günümüz çalışma koşullarına uygun bir beslenme şekli olmadığını düşünüyor. Tecrübeli diyetisyen, danışanlarından sıkça şu soruyu duymuş: "Ben bugün gezmeye gideceğim, çok ikram olacak, akşam yemeğini ya da öğle yemeğini atlasam olur mu?" Ona göre yanlış bir karar bu. Öğün atlamak yerine ikramdan yememeyi tercih etmeyi ya da akşam yemeği yerine geçecek şekilde yemeyi öneriyor.

Peki, ev ziyaretleri, iş toplantıları derken ara öğünlerde fazla kaçırınca ne yapmalı? Diyetisyen Nil Şahin Gürhan, tüketilen bol yağlı ve şekerli gıdalar için ana öğünden kaçınmak yerine, alınan fazla enerjiyi yakacak aktiviteler yapmak gerektiğini söylüyor. Yarım saat orta tempoda yürümek ve bol miktarda su tüketmek, öğün atlamaktan daha doğru.
 
Yemeği fazla kaçırınca ne yapmalı?

Beslenme uzmanı Nil Şahin Gürhan, ara öğünlerde fazla kaçırınca akşam veya öğle yemeğini atlamak yerine şunlara dikkat etmeyi öneriyor:

Ara öğünlerde fazla atıştırdıysanız bol su için, yürüyüş yapın.

Yağlı gıdalar tükettiyseniz ana öğünde yağsız yemekler yiyin. Özellikle salatayı yani yeşilliği bol tüketin. Çünkü lifli gıdalar yağın bağırsaktan geçişini hızlandırır, emilimini azaltır. Çerezlerde bol yağ olduğu için, bunlar yenildiğinde ana öğünde yağı azaltıp sebzeyi çoğaltın.

Ara öğünlerde kek, börek, bisküvi gibi hamurlu gıdalar tükettiyseniz ana yemekte ekmeği ve pilavı azaltın.

Çikolata veya şekerli gıdalar tüketirseniz meyveyi azaltın. Asla öğün atlamayın. Yani yemeği bırakıp, abur cuburla günü geçirmeyin.

Cips gibi bol yağlı ve tuzlu ürünler tüketince bol yürüyüş yapın. Çünkü bunun eş değer yiyeceği yok. Verdikleri enerjiyi yakmak için mutlaka spor yapın ya da hiç yemeyin.

Bol bol su tüketin. Su, iştahı dengeler. Sindirim sistemini düzenler.

Gün içinde meyve suyu içtiyseniz meyve tüketimini azaltın.

İnsanlar için üç önemli besin grubu var. Et grubu. Mutlaka et tüketilmeli. İkinci grup süt-yoğurt. Eğer sütlü tatlı yediyseniz, yemeklerde sütü veya yoğurdu azaltın. Hamur grubu. Gün içinde hamurlu gıdalar tükettiyseniz öğünde ekmek ve pilav azaltın.

Gülizar Baki