Temiz Kaplardan Su İçmek (Altın Ve Gümüş Olmayan Bütün Temiz Kaplardan Ve Bardak Veya Elini Kullanmadan Nehirden Ağzıyla Su İçmenin Câiz; Altın Ve Gümüş Kaplardan Yemek Yemenin, Onları Temizlik Ve Başka İşlerde Kullanmanın Haram Olduğu)
775. Enes radıyAllahu anh şöyle dedi:
– Namaz vakti girince evi yakın olanlar evlerine gittiler. Bazıları da oldukları yerde kaldılar. Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e taştan yapılma bir kap getirdiler. İçine Resûl–i Ekrem’in eli sığmayacak kadar dar olan bu kaptan orada bulunanların hepsi abdest aldı.
Bazıları Enes’e:
– Orada kaç kişi vardınız, diye sorunca, Enes:
– Seksen kişiden fazlaydık, dedi.[1]
Buhârî ve Müslim’in diğer bir rivayeti de şöyledir:
Peygamber sallAllahu aleyhi ve sellem bir su kabı istedi. İçinde birazcık su bulunan, fakat derin olmayan geniş bir kap getirdiler. Resûl–i Ekrem elini suya soktu.
Enes şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem’in parmaklarının arasından kaynayan suya bakmaya başladım. O sudan, yetmiş, seksen kadar adam abdest aldı.[2]
* Yiyecek ve içecek kıtlığında Allah’ın izniyle yemek ve içecekler Peygamberimiz (s.a.v)’in eliyle bir mucize olarak bereketlenmiştir. [3]
776. Abdullah İbni Zeyd radıyAllahu anh şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallAllahu aleyhi ve sellem bize geldi. Kendisine bakır bir kap içinde su getirdik, abdest aldı.[4]
777. Câbir İbni Abdullah radıyAllahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem bir sahâbîsi ile beraber ensârdan birinin yanına gitti ve şöyle buyurdu:
“Bu gece kırbada soğumuş suyun varsa getir; yoksa eğilip dereden içeriz.”[5]
* Soğuk ve tatlı suyu seven peygamberimiz ashabına gecelemiş soğuk su varsa getir değilse normal sudan daha soğuk olan dereden içeriz demiştir. [6]
778. Huzeyfe radıyAllahu anh şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallAllahu aleyhi ve sellem bize hâlis ipek ve atlas kumaştan elbise giymeyi, altın ve gümüş kaplarla su içmeyi yasakladı ve şöyle buyurdu:
“Bunlar dünyada kâfirlerin, âhirette de sizin olacaktır.”[7]
779. Ümmü Seleme radıyAllahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Gümüş kaplarla su içen kimse, karnına cehennem ateşi doldurmuş olur.”[8]
Müslim’in bir rivayetine göre:
“Gümüş ve altın kaplardan yiyip içen kimse” buyurdu.[9]
Yine Müslim’in bir rivayetine göre:
“Altın veya gümüş kapla su içen kimse, karnına cehennem ateşi doldurmuş olur” buyurdu.[10]
[1] Buhârî, Vudû’ 32, 45, Menâkıb 25; Müslim, Fezâil 5.
[2] Buhârî, Vudû’ 46; Müslim, Fezâil 4. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 61; Tirmizî, Menâkıb 6.
[3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 248.
[4] Buhârî, Vudû’ 45. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 47; İbni Mâce, Tahâret 61.
[5] Buhârî, Eşribe 14, 20. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 18; İbni Mâce, Eşribe 25.
[6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 248.
[7] Buhârî, Eşribe 28, Libâs 27; Müslim, Libâs 3, 4. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 17; Tirmizî, Eşribe 10; İbni Mâce, Eşribe 17.
804-809 nolu hadislere bakınız. 1798’de tekrar gelecektir.
[8] Buhârî, Eşribe 28; Müslim, Libâs 1. Ayrıca bk. İbni Mâce, Eşribe 17.
[9] Libâs 1.
[10] Eşribe 2.
1804-1810 numaralı hadislere bakınız. 1797’de tekrar gelecektir.
sadakatnet
************************
Su Tulumunun Ağzından Su İçilmemesi (Su Tulumu Gibi Kapların Ağzından Su İçmenin Doğru Olmadığı, Bunun Haram Değil Mekruh Olduğu)
763. Ebû Saîd radıyAllahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem ağzı kırık su tulumlarından su içmeyi yasakladı.[1]
764. Ebû Hüreyre radıyAllahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem su tulumu yahut kırbanın ağzından su içmeyi yasakladı.[2]
765. Hassân İbni Sâbit’in kız kardeşi Ümmü Sâbit Kebşe Binti Sâbit radıyAllahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem evime geldi. Duvara asılı duran kırbanın ağzından ayakta su içti. Ben de hemen kalkıp kırbanın ağzını kestim.[3]
* Su kaplarında her bölge ve iklime göre yılan akrep ve değişik haşerat bulunabileceğinden bu tür kaplardaki sudan küçük bardaklara dökerek içmek uygundur. Su tası ve bardağı olmayan yerlerde ve zamanlarda avuç içi ile veya bu hadiste görüldüğü gibi içilebilir. [4]
[1] Buhârî, Eşribe 23; Müslim, Eşribe 110, 111. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 15; Tirmizî, Eşribe 17; İbni Mâce, Eşribe 19.
[2] Buhârî, Eşribe 24; Müslim, Müsâkât 136 (Buhârî’deki rivayetin benzeri). Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Eşribe 14; Nesâî, Dahâyâ 44; İbni Mâce, Eşribe 20.
[3] Tirmizî, Eşribe 18.
[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 246.
sadakatnet
********************
ŞİMDİ SEN SU OLDUĞUNU DÜŞÜN
Şimdi sen "su" oldugunu düsün. Su kadar özel, su kadar faydali ve su
kadar çok, tükenmez... Inaniyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister
çesmelerden dökül, ister göklerden yag, ister nehirler dolusu ak; dibi
olmayan bir kovayi dolduramazsin. Yani Seni dinlemeyenlere sesini
duyuramazsin... Unutma; Daha çok bagirdiginda daha çok dinlenmezsin...
Gürültünün parçasi olursun sadece!.. Suyun yaninda olanlar suyu en az
içenlerdir. Çünkü; "su nasilsa burda, lüzum yok ki suyu kana kana içmeye"
diye düsünürler... Aynen, sesini sürekli duyanlarin seni dinlemedikleri
gibi!
Ormandaki hiç bir hayvan, irmagin gürültüler koparan yerinden su içmeye
çalismadi simdiye kadar. Hepsi, hep sabahin en sakin anini bekledi; suyun
durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarini
giderdiler; Onlar için en uygun olan, kendi istedikleri zamanda...
Sen, hep bir su oldugunu düsün. Su gibi güzel, su gibi yararli, su gibi
vazgeçilmez... Ve su gibi hayat kaynagi oldugunu düsün. Ama su gibi
yasatici ol;Su gibi yikici, sürükleyici ve öldürücü degil!.. Sen bir su
ol... Ama rahmet ol; Afet degil ! Su isen tarlalarini basma insanlarin,
yuvalarini yikma, ocaklarini söndürme; Sana "felaket" denmesin! Su isen
bir bardaga sigabil ki; Damarlara giresin!.. Su; Yüce Mevla'nin insanlar
için yarattigi en büyük nimetlerden biri... Unutma; Ve suya benzedigini
unutma. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydali, su gibi lüzumlu ve
su gibi bitmez-tükenmez oldugunu da unutma. Ayrica su gibi sakin
labilecegin gibi, su gibi de "kiyametler" koparici olabilecegini
unutma... Unutma; Senin isin rahmet olmak, afet degil! Vadiler varken
önünde ve ovalar varken, yayilabilecegin; Küçük irmaklara ayirabiliyorsan
kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene. Ve
yasayabilirsin dünya dönmesine devam ettigi müddetçe.Yoksa hep
duyulmayan, dinlenmeyen; korkulan ve kaçilan olursun seller, afetler
gibi. Tercih elindeydi hep ve hep de "senin" ellerinde olacak... Ya
tutmayi ögreneceksin dilini; veya hiç urmadan konustugun için, sadece
bombos ve anlamsiz sesler çikartan birisi oldugunu zannettireceksin
çevrendeki insanlara! Ama yapman gereken su, degil mi; Düsüneceksin ne
zaman ne söyleyecegini. Düsüneceksin kimin dinleyip dinlemedigini, kimin
anlayip anlamadigini. Düsüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarini
anlatabildigini... Hatta anlayanlarin anladiklarinin da senin
anlattiklarinin ne kadari oldugunu düsüneceksin... Ve konusmak için en
uygun zamani bekleyecek, en az ama en uygunkelimeleri seçmeye
çalisacaksin...Ahmak olmayan yolcularin, önceden aldikari biletleri
ceplerinde oldugu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit yaklastiginda,
vapurun kalkacagi iskelede hazir olmalari gibi, sen de fikrini
bindirecegin kisinin "kiyiya yanasmasini" bekleyeceksin!.. Demeyeceksin;
"Ben canim isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek
zorunda!.." Demeyeceksin; "Ben aklima geleni aklima geldigi biçimde
söylerim. Karsimdaki de degil duymak, degil dinlemek,anlattigimdan bile
fazlasini anlamak zorunda!.." Keske öyle olsaydi. Keske hakli olsaydin,
ama maalesef degil...
Agzini açip "Selaleden dökülen suyu" içmeye çalisan bir tavsan gördün mü
hiç?.. Veya önüne çikan agaçlari dahi sürükleyen bir selden susuzluk
gidermeye ugrasan bir ceylan gördün mü? Kaplanlar bile içebilmek için
suyun durulmasini bekler; Beyni olan her yaratik gibi! Hadi... Sen simdi
"su oldugunu" düsün, ve kendini "su gibi" hisset... Su gibi özel, su
gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararli... Su gibi hayat kaynagi ve
su gibi bitmez-tükenmez oldugunu hatirla...
Ama yine su gibi "bir küçük bardagin içine" sigdir ki kendini;
Girebilmeyi ögren insanlarin damarlarina. Hayat ver... Vazgeçilmez ol!!..
Sadakat.net makale