Gönderen Konu: Balın sahtesi nasıl anlaşılır?  (Okunma sayısı 8756 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Balın sahtesi nasıl anlaşılır?
« : 25 Aralık 2009, 03:03:23 »

Son günlerde alevlenen bal tartışması tüketicilerin ağzının tadını bozdu. Sağlıklı beslenme ve şifa umuduyla alınan balların sahte olma ihtimalinden dolayı kafalar karışık.

Gerçek balı ayırt etme konusundaki kamuoyunda dolaşan bilgilerin önemli bir kısmı ise gerçek değil. Fırat Üniversitesi Arıcılık Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Ali Kutlu, balda bulunan glikoz oranının hiçbir zaman dışarıdan bakıldığında anlaşılamadığını vurguluyor. Bunu ancak laboratuvar ortamında yapılacak tetkikler belirleyebiliyor. 'Ucuz etin yahnisi yavan olur.' sözü burada da geçerli. Gıda mühendisleri, ucuza satılan balda mutlaka hile olduğunun altını çiziyor.

Uzmanlara göre, 2,5 kilogram balın 10 TL'ye satılması mümkün değil. Bunlara bal demenin imkanı yok. Sadece şekerden elde edilen ve bala benzeyen ürünler. Kutlu, bu tür ürünlere bal aroması veya bir miktar süzme çam balı katıldığını anlatıyor. Kutlu, kovanlardaki arı sayısının 80 bin civarında olması gerektiğini söylüyor. Kıştan çıkan arılara baharda şurup vermenin de doğal olduğunu anlatıyor ve "3. aya kadar şurup verilebilir. Bal ise 7.-8. ayda elde ediliyor. Yani 3. ayda verilen şekerin emaresi kalmıyor. Şeker burada yavrunun büyümesi amacıyla veriliyor.

Bazı üreticiler balın alındığı dönemde de şeker veriyor. Bu ticari ahlaka sığmayan bir durum. Mısır şurubu, glikoz, reçel, üzüm şurubu ve pekmez vs. arıya ne verseniz arı bunu bala dönüştürür. Tüketiciler birlik ballarını tercih etmeli. Arıcılar birliğinin paketleme tesislerinden alınacak bal, en güvenilir baldır. Göz kararı, sündürme ve dolaba koyma yoluyla balın gerçekliğini kontrol etmek imkânsız. Bal dolaba konmaz. Dolaba konulduğu zaman bal oradaki nemi hemen içine çeker. Yüzeyinde bir tabaka oluşur. O tabaka oluştuğu zaman bal şekerleşir. Bu, yanlış bir uygulamadır. Bu yöntemle balın gerçekliği anlaşılmaz." diyor.



Baldaki şekeri belirlemek için başvurulan geleneksel yöntem

Çiçek balı ile şeker karıştırılmış balı birbirinden ayırt etmek için kibrit çöpünün üstüne konulacak kadar bir bal damlası ışığa tutularak içerisinde şeker olup olmadığı ayırt edilebilir. Bal damlası şiddetli bir ışık kaynağına tutulur. Sarkmaya başlayan bal damlasında ışıklar sol tarafta toplanırsa çiçek, sağ tarafta toplanırsa şeker karıştırılmış baldır. Ancak sağ tarafta toplanan ışık her zaman şeker karıştırılmış bal anlamına gelmez, bazen kaynağı çam ve farklı bitkiler olan ballar da ışığı sağ tarafta toplar. Bizim için önemli olan aldığımız balın çiçek balı olmasıdır. Onun için alacağımız balın ışığı mutlaka sol tarafta toplanmalıdır.

Türk arıcısının emeği çalınıyor

Ziraat Yük. Müh. Bahri Yılmaz (TAB Yönetim Kurulu Başkanı): Bizim arıcılar olarak sloganımız; insanlara kalıntısız ve katkısız doğal arı balı yedirmek. Bu arıcıların sorumluluk anlayışının bir gereği. Bunu Arıcılık Kayıt Sistemi (AKS) ile sağlamış bulunuyoruz. Dört milyon arı kovanının her birinde bir barkot numarası var. Merkezi olarak bilgisayar ortamında izlenerek kavanozdan kovana kadar izlenebilir arıcılık yapıyoruz. Bal arıları balı doğal kaynaklardan yapar. Bal dışı ürünler tamamen sahtecilerin işi. Devletin laboratuvarları var, bal analizleri yapılıyor. Alo Gıda 174 hattı var, şikâyet edebilirler. Türk arıcısının emeğine saygı duymayan, yasal boşluklardan yararlanan sahte adamlar var. GDO üretilmiş glikozları balmış gibi satıyor olmaları, hatta ihraç bile etmiş olmaları Türk balına imaj kaybettiriyor. Balı yalnızca bal arıları yapar, sahte bal olmaz.


Sahte bal yoktur

Türkiye Arıcılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fahri Saylak: Büyük bir denetim yetersizliği var. Dedektif gibi çalışıyoruz, yapay balları satanları tespit ediyoruz. İlgili kuruma bildiriyoruz. Kurum işlem yapmıyor. Öncelikle bu denetim sorununun çözülmesi gerek. Piyasada sahte bal yoktur, insanların yaptığı bal vardır. Çünkü arı hiçbir zaman sahte bal yapmaz.


Gerçek balla sahtesini ayırmanın yolları

Gerçek bal, soğuk ortamlarda şekerlenir; sahte bal şekerlenmez.

Gerçek balın çok özel, esans gibi hafif bir kokusu vardır. Balı keserken, saklama kabını açıp kapatırken bu koku daha yoğun algılanır.

Gerçek bal, glikozlu bala göre daha koyu kıvamdadır.

Gerçek bal, şerbet gibi aşırı tatlı değildir. Glikozlu bal daha tatlıdır. Bal ağza alındığında birkaç tür tat alınır. Yapay ballarda düz, tek bir tat olur.

Ucuz balda mutlaka şeker ve türevi maddeler vardır.

Bazı üreticiler şekerden elde edilen ürüne, süzme çam balı karıştırıyor. Çam balı ucuz olduğu için bu işte kullanılıyor.

Balı dolapta bekletme yöntemi doğru değildir. Yapısı itibarıyla her zaman nemi çeker. Üzerinde tabaka oluşur. Sonra kristalleşir. Bal olmayan ürünler bu özelliği göstermez.

Arı, tatlı olan her şeyi tüketir. Bazı üreticiler arıya, mısır şurubu, glikoz, reçel, üzüm şurubu ve pekmez vs. verir. Böyle bir balın reçelden farkı yoktur.

Arıcı birliklerinin paketlediği ballar tercih edilmeli. Arıcılar birliğinin paketleme tesislerinden alınacak bal en güvenilir baldır.

Gerçek balın dış görünümü ceviz kabuğu veya buna benzer grinin tonlarında olur. Glikoz katkılı ballar ise daha açık tonda beyaz renkte olur.

Gerçek bal, kekik, keven çiçeklerinin çeşitlerine göre açık mor, sarı, hafif kırmızı veya buzlu cam renklerinde veya bu renklerin değişik tonlarında olabilir. Glikozlu ballar ise açık cam renginde ve daha şeffaf olur.

Bir kaşığa bal koyup ateşe tuttuğunuzda gerçek bal oldukça akışkan olur, dayanıklıdır geç yanar; glikoz balı ise çabuk yanar ve kömürleşir.

Aynı ölçek iki kaba tam süzülmüş gerçek bal ve glikozlu bal koyup ağırlıklarını karşılaştırdığınızda, gerçek bal çok daha ağır gelir.

Düzenli bir şekilde tüketildiğinde gerçek bal şeker hastalarında, şeker değerini sadece birkaç puan artırır. Ancak aynı miktarda tüketilen glikozlu bal şeker hastalarını komaya dahi sokabilir.

zaman

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Balın sahtesi nasıl anlaşılır?
« Yanıtla #1 : 09 Ağustos 2012, 09:09:25 »

Baldaki sahtekarlığa karşı yeni standart


Balın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlanması, işlenmesi, depolanması, nakledilmesi ve piyasaya arz edilmesi aşamalarında taşıması gereken özellikleri belirlemek amacıyla çıkarılan yeni tebliğde önemli değişiklikler yer alıyor. Tebliğe ilişkin açıklama yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Samsun İl Müdürü Kadir Güven, eski tebliğde yer alan birçok maddede önemli değişiklikler yapıldığını belirterek, bal üreticilerinin yeni düzenlemeye uymalarının zorunlu olduğunun altını çizdi.

Yeni yayımlanan tebliğde eski tebliğe bazı önemli eklemeler yapıldığını ifade eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Güven, yeni tebliğde modern kovanlarda arılar tarafından peteği ile üretilen bal olan 'Doğal petekli bal' ibaresinin eklendiğine dikkati çekti. Tebliğe 'Kara kovan balı' ibaresininde eklendiğini anlatan Güven, "Bu bal kara kovanlarda arılar tarafından peteği ile üretilen baldır. Bu tebliğe göre kara kovan ve doğal petekli ballar, süzme bal olarak satılamayacak. Petek parçalanmayacak ve içine süzme bal ilave edilip satılamayacak. Etiketlerde kara kovan balları için doğal petekli ibaresi kullanılabilecek." dedi.

Balın renginin su beyazından koyu amber renge kadar değişebileceğine dikkat çeken Müdür Kadir Güven, yeni değişikliğe göre etiketlerde "1 yaşından küçük bebeklere bal yedirilmemelidir" ifadesinin yer alacağını vurguladı. Güven, "Hammadde ambalajı üstünde Arıcılık Kayıt Sistemi'ne kayıtlı olan işletmeye ait hammaddenin kaynağını işaret edecek TÜRKVET kayıt sisteminden alınan işletme numarası bulunacak. Süzme çiçek balı akışkan olmayan kıvamda kontrollü koşullarda kristalize edilmesi halinde krem bal, kendiliğinden kristalize olması halinde kristalize bal adıyla piyasaya arz edilebilecek." diye konuştu.

Balda taklit ve tağşişi yani içine başka bir madde karıştırmayı önlemek amacıyla tebliğde istenen prolin miktarının artırıldığını söyleyen Güven, sözlerini şöyle sürdürdü; "Balda proteinlerin belirlenmesi, doğal veya yapay olup olmadığı açısından ve beslenme yönünden önem taşımaktadır. Balda yaklaşık olarak 15 çeşit aminoasit olmakla birlikte en önemlisi ve fazla olanı prolindir. Prolin arılar tarafından bal oluşumu sırasında bala aktarılan ve taklit ve tağşişli ballarda değeri Türk Gıda Kodeksi'ne uymayan aminoasit anlamını geliyor. Kodekste istenen değerleri artırılıp; 180 mg/kg dan 300mg/kg çıkarılmış. Bu değer; kanola, ıhlamur, narenciye, lavanta ve okaliptüs ballarında 180mg/kg, biberiye, akasya ballarında ise 120mg/kg olmuştur.'
http://yenisafak.com.tr/Saglik/?t=09.08.2012&i=400435

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Balın sahtesi nasıl anlaşılır?
« Yanıtla #2 : 26 Aralık 2012, 09:39:31 »
Halkı kandırana büyük ceza geliyor!

Şifa kaynağı olarak sofralardan eksik edilmeyen balın üretimiyle ilgili devrim niteliğinde yönetmelik 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe giriyor.


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni yönetmeliğe göre; bundan sonra balın içerisine hiçbir katkı maddesi konulamayacak. Bugüne kadar serbestçe kullanılan şeker ve glikoz içerikli tatlandırıcı veya aroma verici gıda bileşeni olan maddeler eklenmeyecek. Ayrıca yüzde 100 organik olarak satılan Karakovan ballar da süzülerek kavanoz içerisinde satılamayacak.

CEZALAR AĞIR


Son dönemde özellikle televizyon kanallarında hortlayan sahte balcılar, süslü görüntülerle vatandaşı kandırıp büyük paralar kazanıyor. Organik bal aldığını sanan binlerce vatandaş ise kimyasallarla tatlandırılmış sahte ballarla sağlığından ve parasından oluyor. Bu firmalara karşı başlatılan denetimlere rağmen hâlâ televizyon kanallarında boy gösteren bu sahtekarlar, 1 Ocak'tan sonra nefes alamayacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, bal üretimi yapan firmaların yeni yönetmeliğe 1 Ocak 2013 tarihine kadar uyumlu hale geçmelerini istedi. Bu uyumu sağlamayan firmalara ağır cezalar verilecek. Yönetmelik tam uygulandığında kimse halkı kandıramayacak ve bal adı altında zehirli ürünler yediremeyecek. Sektör temsilcileri, vatandaşların, süslü reklamlara kanmamalarını ve menşeini bildikleri yerden bal almalarını istedi.

BUNLARA DiKKAT!

Yeni bal yönetmeliğe göre, bal satışı ve üretimi şöyle olacak: Piyasada perakende olarak satılacak her türlü balın içerisine kesinlikle katkı maddesi konulamayacak. Bal rengi su beyazından koyu amber rengi aralığında olacak. Karakovan ballar süzme olarak satılamayacak. Ayrıca, petekli olarak satılacak Karakovan balın peteği parçalanmadan tezgaha konulacak. Bal ambalajının üzerine "1 yaşından küçüklere bal yedirilemez" ibaresi yazılacak. Endüstriyel amaçlı katkı maddesi olarak kullanılan fırıncılık ballarına da "Sadece pişirme amaçlı kullanılabilir" ifadesi konulacak.
Haber7.com

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Balın sahtesi nasıl anlaşılır?
« Yanıtla #3 : 28 Kasım 2014, 08:39:27 »
Zehirli Ayakkabıdan Sonra Bu Da Çıktı


ABD’li üreticiler, “Türkiye’den ülkemize yarıfiyatına bal geliyor. Bu Türk balı değil, Çin balı... Bu balı almayın, satmayın” diye boykot çağrısı yaptı.
 
Türkiye’deki ‘sahte bal’ tartışmasının benzeri ABD’ye taşındı. Türkiye’nin ABD’ye bal ihracatı 3 yılda 10 kat artınca ABD’li bal üreticileri isyan bayrağı açtı. ABD’li üreticiler, “Türkiye Avrupa’ya sattığının yarı fiyatına ABD’ye bal satıyor. Bu bal Türk balı olamaz çünkü Türk balı kaliteli ve dolayısıyla fiyatı yüksek. ABD’ye Türkiye üzerinden gelen bal olsa olsa Çin balıdır” diye isyan ettiler. “Türkiye’den gelen bala şüpheyle yaklaşın, hatta tüketmeyin” diyerek de boykot çağrısı yaptılar.

True Source Honey (Gerçek Kaynak Bal) adlı sektör kuruluşu, son bir yılda ABD’nin Türkiye’den 2 milyon kilogram (2 bin ton) bal aldığını açıkladı. Kuruluş, bu miktarın 3 yıl önceki bal ithalatından 10 kat fazla olduğunu ifade etti.
[/color]Habervaktim.com

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Arı Keki Yemeyen Arı Var Mı?
« Yanıtla #4 : 15 Ağustos 2016, 13:18:12 »
Arı Keki Yemeyen Arı Var Mı?

Datça yarımadasında arı keki verilmeyen kovan olduğunu duymadım. Maalesef tüm üreticiler arı keki kullanıyor.
Arı kış aylarında yaşayabilmek için bal stoğu yapıyor. Maalesef arıcılarımızın büyük bir bölümü bu balı alıp yerine arı keki koyuyorlar.
Arıcılık işiyle uğraşanlara sorduğunuzda "arı keki vermeden arılar yaşamaz diyorlar." Eskiden arı keki mi vardı? Arılara yaşayabilecekleri kadar bal bırakılırdı.

Maalesef doymak bilmeyen insanoğlu arıya bir kaç kilo bal bırakmamak için bakın arıları nasıl besliyorlar?

https://m.youtube.com/watch?v=VUBKG8Ge0YM