Gönderen Konu: Afrika ve Benin Sünnet Organizasyonu (Diversity Derneği)  (Okunma sayısı 3024 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."

Afrika ve Benin Sünnet Organizasyonu (Diversity Derneği)

Herkesin eşit şekilde yemek yeme, sağlık ve eğitim imkanına sahip olduğu bir dünya tasavvur edebiliyor musunuz?

Diversity derneği olarak böyle bir proje ile Afrika Kıtası’nın Benin ülkesine gittik.

Zayıf idareler ve elverişsiz politikalar nedeniyle, kronik hastalıklar, açlık, kuraklık ve yetersiz beslenme gibi sorunlarla mücadelede kalıcı çözümlere ulaşılamayan Afrika ülkelerinde, hayata geçirilecek olan projeler kıta insanın geleceği açısından ehemmiyet taşıyor. Nitekim kıtada istismara açık alanlarda faaliyet gösteren kimi kuruluşlar, kıta insanını kalkındıracak projeler yerine onları kendilerine bağımlı kılacak yardım projelerinde bulunuyor.



Afrika için harekete geçen Diversity Farklılık Derneği  Türkiye  Merkezi ve Akdeniz Bölge Ekibi, Afrika’da yaşayanlara, öncelikle de içlerinden yarım milyonunun ölüm riskiyle karşı karşıya kaldığı iki milyon çocuktan 1000 erkek çocuğa sünnet organizasyonu düzenlemek ve medikal hizmetler sunmak amacı ile Afrika’nın Benin ülkesine ziyarette bulundu. Ayrıca 15-22 şubat tarihlerini de dünya Sünnet Haftası ilan ederek ‘’kirvem olur musun’’ adlı kampanya ile tam 1130 çocuğu sünnet etmiştir. Sağlık açısından erkek çocukları için sünnetin ne kadar önemli olduğunu anlatmış ve dinimizin de gereği olarak sünneti Afrikalı çocuklara sevdirmiştir. Böyle bir kafilede yer aldığım için ve bana bu fırsatı veren Diversity Farklılık Derneği’ne ayrıca teşekkür ederim.

Benin, dünyada zengin ve fakir kesim arasındaki gelir eşitsizliğinin en büyük olduğu ülkelerden biri. Ülke nüfusunun yaklaşık yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Üniversite diploması buradaki pek çok genç için tek çıkış yolu.

Afrika’da eğitim ve sağlık  sistemi hala ırkçı sistemden kalan boşlukları kapatmaya çalışıyor. Ülkedeki okullara kayıt oranları artmıştır ancak kaynak, tesis ve nitelikli öğretmen yetersizliği nedeniyle birçok öğrenci hala zorluklar yaşıyor. Afrika’nın yoksul bölgelerinde okulların ücretsiz olması sayesinde eğitim gören öğrencilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak; su, elektrik sıkıntısı gibi sorunların yanı sıra birçok okulda kütüphane ve bilgisayar laboratuvarları bulunmuyor.

Uzmanlar okulların ve hastanelerin başarısında nitelikli öğretmenlerin ve nitelikli hekimlerin büyük rolünün olduğunu vurguluyor: “Müfredatın kalitesi konusunda büyük yol katedildi. Ancak öğretmenler müfredatla hedeflenen konuları gençlere her zaman öğretemiyor. Çünkü bunun için yeterli zamanları yok ‘’



Bu konuda sadece Afrikalı öğretmenleri suçlamamak gerekiyor. Eğitimciler sınıfların çok kalabalık olduğunu, birçok öğrencinin okula devam etmek konusunda isteksiz olduğunu belirtiyor. Ülkede şiddet olaylarının, uyuşturucunun yaygın olduğu, kız çocuklarının istismar edildiği yoksul bölgelerdeki durum ise daha da içler acısı.

Devlet okulu gibi iyi düzeyde eğitim veren kurumlarının sayısı oldukça az. Hükümet tarafından verilen burslar, okulların maddi yardımları ve özel burslar öğrencilerin daha iyi bir geleceğe sahip olmasına yardımcı olabilir.



Benin’de eğitim sistemi hala ırkçı yönetimin izlerini taşıyor. Bu sistem ikiye ayrılmış durumda. Zengin kesim iyi bir eğitim alma imkanına sahipken, çoğunluğu küçük köyler ve taşralarda yaşayan yoksul kesim ise onlar kadar şanslı değil.

Zorluklarla mücadele eden bir eğitim sisteminde çok sayıda öğrenci okul bitirme sınavlarını bile geçemiyor ve onların üniversite hayalleri ne yazık ki suya düşüyor.

Çoğu Afrika ülkesinin sınırları, sömürgeci devletler tarafından masa başında cetvelle çizilmiştir. Bu durum, Afrika’da yıllarca süren iç çatışmalar ve sınır savaşlarına sebep olmuş, bu da Afrika’daki açlığı ve yoksulluğu artırmıştır.

Savaşların, açlığın ve sefaletin en büyük bedelini ödeyenler ise Afrikalı çocuklar olmuştur.

Dünyanın belki de en masum ve savunmasız varlıkları olan çocuklar, bu coğrafyada da tüm olumsuzluklara rağmen, hayatın umut dolu ve gülen yüzleri olmayı başarabiliyorlar.

Belki dünyanın diğer çocukları kadar şanslı değiller, geleceğe onlar kadar umutlu bakamıyorlar ama bu topraklarda çocuk olarak, her şeye rağmen gülümseyerek ne kadar güçlü olduklarını gösteriyorlar dünyaya…

Küresel ısınmanın en büyük bedelini yine 3. Dünya ülkeleri ödüyor. Kuraklığın dolayısıyla susuzluğun, açlığın ve bunlara bağlı olarak hastalığın kol gezdiği  Afrika’da binlerce çocuk ölüm tehlikesi ile karşı karşıya…



Yiyecek bir lokma ekmekleri; içecek bir yudum suları dahi yok…

Son 60 yılın en ciddi kuraklığıyla karşı karşıya kalan dünyamızda Afrika insanı çaresiz. Yakıcı çöl sıcağında açlık ve susuzluğun pençesinde can çekişen çaresiz çocuklar, anne-babalar, dünyadan kendilerine uzanacak yardım eli bekliyor.

Bir Afrika özdeyişi der ki Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanır. En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ve ceylan olmanızın önemi yok. Yeter ki güneş doğduğunda, koşuyor olmanız gerektiğini bilin.

 

Osman Bekiş
Diversity Farklılık Derneği Gönüllüsü

02-2016
osmanbekis@hotmail.com


http://www.diversitydernegi.org/afrika-ve-benin-sunnet-organizasyonu/