O zaman Akil insanlar ve bu topluluğa dahil olmayı kabul edenler bu öngörüde nereye konulacak? Şu hassas ortam,yıllardır iki taraftan akan onlarca kan,gozyası nereye konacak? Bunca yıldır sürekli kanayan,kanatılan çözüm adına birşey bulunamayan ve yine bulunmassa gelecek neslimize,evladlarımıza da miras kalacak bu kangreni kim çözecek? Bir daha kim cesaret edilp de elin taşın altına koyacak?
Lütfen aydınlarımızı bu konuda daha itidalli olmaya davet ediyorum.Siyasi görüşünü benimseyelim yada benimsemeyelim. Ortada cesurca ortaya atılan adımlar var ki büyük bedeller gözönüne alınmış. Artık günümüz dünyası insanları çözümü nerede bulacaklarını daha iyi düşünebilecek akilliyetteler. Yaşamayan,evladlarını (heriki taraf için söylüyorum) bu uğurda kaybetmeyenler bilemez. Kürdü,Türkü,Arabı,Çerkezi,Lazı vss Bu insanlar İslamiyetin engin güneşi altında yıllarca ecdadın zamanında kardeşce yaşamadılar mı? Çanakkale'de yine hep beraber can vermediler mi aynı gaye uğruna? Yeniden bu kardeşlik ruhu şaha kalkmış,yürekler yeniden o uhuvveti yaşamak isterken neden hala eleştiri,eleştiri... Yetmedi mi bunca akan kanlar? Hala insanlarımız neyin derdinde? Bölünme değil,birliktir amaç. Dış mihrakların olaya dahil olmadığını,tetiklemediğini inkar eden yok kanımca.
Asıl mesele o dış mihrakları da çaresiz bırakacak toplu bir barış sürecini başlatabilme cesaretini gösterebilmektir. Artık batından doğuya bu ülkenin her yerinde barış olmalı. Yıllardır terkedilen,nadasa bırakılan Güneydoğu kalkınmalı,korkudan yıllardır yatırım yapılamayan,yoksulluğun,işsizliğin hüküm sürdüğü bölgemize yatırım yapmak için işadamlarımız gün sayıyor.Ve tabi yokluktan büyükşehirlere göçeden ve buralarda da aradığını bulamayıp,memleketine yeniden dönmeyi hayal eden Güneydoğulu kardeşlerimiz, halkımız da...
Hasılı mesele komplo teorilerinin ötesinden çok ama çok hassas bir süreç... Bu nedenle artık elimizi vicdanımıza koyalım ve empati yeteneğimizi biraz daha uyandırarak, bu sürece destek verebilmenin çabasını sarfetmeye gayret edelim.