« : 23 Temmuz 2010, 19:22:42 »
Aşağıda anlatılanları zaten bildiğinizi kabul ediyorum. Fakat birinin işitmediğinden eminim. İşte onun için tekrarlıyorum. Yeni öğrenecek başkaları da varsa, onlar kârımız olur ve belki mübareğin şefaati hepimize yakın olur…
Anne duası almamız bize her zaman telkin edilmiştir. Bayezîd-i Bistâmî hazretleri ise anne duasıyla yüksek derecelere erişen evliyadandır.
Bir kış günü annesi ondan su istedi. Fakat ihtiyar kadıncağız oğlu gelmeden uyuyakaldı. Bâyezîd öylece, elinde bardak beklemeye başladı. Hava çok soğuk olduğundan bardak buz tutmuş, eline yapışmıştı. Sabah namazı vaktinde annesi uyanıp bardağı Bâyezîd’in elinden alınca, parmaklarının derisi kopup kanamağa başladı.
Bütün gece oğlunun öylece kendisini beklediğini öğrenen annesi:
“Yâ Rabbi, diye dua etti. Ben bu oğlumdan razıyım, sen de ondan razı ol!..”
Yine Bâyezid-i Bistâmî hazretleri diyor ki:
“Soğuk bir kış gecesi, tek göz odadan ibaret evde, annem sedirde, ben de yerde yatıyorduk.
Annem, uyku esnasında yana döndü ve sedirden yanıma düştü. Fakat uyumağa devam ediyordu.
Sol kolum, validemin altında kalmıştı. Bunun farkında değildi. Onu uyandırmamak için kolumu çekmedim ve o gece kolumun acısını unutmak için on bin defa İhlâs Suresini okudum.
Dedim ki, kol benimdir; fakat ana hakkı Allah içindir.
Sabah namazı olunca validem uyandı. Ben de kolumu çektim. Ama kolum ezilmiş, adeta felç olmuştu, bir daha bu kolumdan bana faide olmadı.”
İşte bu mübarek zat, vefat ettiğinde; müridlerinden birçoğu onu rüyalarında görür, ki cennetlerde, yüksek makamlardadır.
İmrenerek “bu mertebeye hangi sebeple eriştiğini” sorarlar ona.
“Anneme ihsan ve ikramla birlikte, ondan gelen çok şiddetli sıkıntılara sabır sebebiyle” diye cevap verir Bâyezid-i Bistâmî hazretleri.
Stop
Muammer Erkul
19 Kasım 2009 Perşembe
www.muammererkul.com
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim