Evet, kimimize göre basit, alakasız, belki de internet aleminde mevzusu bile edilmeyen bir ayrıntı ama bilirsiniz ki bilinç altı muhasebesini kağıda dökmeyi seven bir karakterim. e60))
Şimdi effendim; Malum hayatımızın bazı mahrem bilgileri şifrelidir. Telefonun sim kartı, bilgisayarın girişi, kredi kartı, hatta ev kapısı, elektronik kasa vs.vs.vs.
Ne demektir bu? Önümdeki bu herneyse olan şey, sadece bana özgü olup başkasını ilgilendirmeyen bir şeydir. Ama bazen de est dost arkadaşlarımızdan bilenler olur şifrelerimizden bazılarını. Aramızda şifrenin lafı olmaz denen bir seviyededir akranlarımız..
Şimdi başkasının yanında şifre girmek çok garip bir duygu. Hep o duyguları yaşarım ara ara. Mesela dün yanıma bir islami site admini misafirliğe geldi. Sitede ayar yapılması lazım. Tam şifre istediği zaman site, leptopu bana doğru uzatıyor ve ben sitedeki kendi kullanıcı adımla şifremi giriyorum.
Tam girerken arkadaşımız bir sağa bakıyor bir sola bakıyor. Yani şunu demek istiyor bilinç altında. Bak ben şifrene bakmıyorum sağa sola bakıyorum... Tam tersi olsa, masum bir şekilde ekrana baksa. Bu seferde şöyle bir düşünce oluşabiliyor. Bak şifren neymiş özellikle merak edip bakmaya çalışıyorum... Yani bunlar çok çok ince düşünceler ama, birisinin yanında şifre girdiğim zaman hep bu tür durumlara maruz kalıyorum. Başkası girerken kendim de öyle. Halbuki o şifrenin bilinmesi ne siteyi çökertir ne de dünyayı... Ama işte..
Aynı şekilde kendisinin şifre girmesi gerektiği anda, ben çay almaya gidiyorum deyip kendisini şifreyle başbaşa bıraktım rahaat rahat girsin diye. Biz casusuz ya, biz hackeriz ya. İşte adam rahat etsin diye.. Suç hep bilinç altının...Onun da zerrece suçu yok.
Mesela bir alışveriş merkezinde kredi kartı ile alış veriş yaparsın. Post cihazını sana doğru yönelten kasiyer kafasını sağa sola çevirir. Aynı pskoloji. Halbu ki görse ne olacak. Kredi kartımı çalıp şifresini mi girecek..?
Bir kere de yüzsüz bir satıcı görmüştüm canım, onu da anlatmam lazım. Konfeksiyon mağazasında ki ünlü bir mağaza, eşya alıyorsun ve borcun sana söyleniyor. Kredi kartını veriyorsun. Ve bir ses. Şifren ne.?
Sen de şaşırıp kalıyorsun bilinç altında ama hemen söylüyorsun o ses tonlaması karşısında. Bazı post cihazları kıymetli olduğu için müşterilere dokundurtmuyorlar anlaşılan..
Sözüm herkesin eline geçebilecek ortamlarda önemli şifrelerin gizlenmesi gibi durumların dışı. Oralarda zaten şifreni gizlemezsen saflık yapmış olursun. Mesela bir internet kafeye gidip msn şifreni girip beni tanı dersen, ya da başkasının bilgisayarında foruma girip beni hatırla dersen o zaman yaptığın piyadeliktir. Ama bazen öyle durumlar oluyor ki senin şifreni görmesi onun umrunda bile olmayacağı zamanlarda şifre saklama pskolojisi ki haklı olarak, komik görüntü ve manzaralara gebe bırakıyor insanı...
Sizde yaşıyor musunuz bu şifre sendromunu, eşdin dostun yanında