Gönderen Konu: Terliklerin Efendisi!..  (Okunma sayısı 2651 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Terliklerin Efendisi!..
« : 09 Mart 2009, 22:55:07 »

 
Kapı yanında çıkarıldığı yerde ulu sahibini bekleyen baba terliği, evdeki bütün terliklerin en yetkilisi ve en büyüğü olsa da, terliklerin efendisi; ‘misafir terliği’dir! Tıpkı sadece misafir geldiğinde ortaya çıkarılan kırk iki parçalık yemek takımı gibi Türk misafirperverliğinin doruk noktası, bir nevi yol-yordam nesnesidir.

Portmantoya bitişik nizam itinayla dizilen bu terlikler, annelerin en hassas olduğu konulardan olup özeldir, dokunulmazlık sahibidir. Kapıdan giriş devir hızı yüksek ve kanbağı olanlar için kişiye özel terlikler; sair misafirler için ise muhtelif numaralarda set bulundurulur. Gerektiğinde lojistik destek olarak sizin ayağınızdakiler bile misafire verilse de, her seferinde bir sakillik yaşanır.

Terliklerin efendisi, misafir üzerinde hakimiyet sahibidir. Kimileri direkt itaat eder, hatta verilen terliği sahiplenir (taşa-yaşa basmaktan ürkenler ve başparmaktan çorabı delikler) kimileri itaati reddeder; poşette kendilerininkini getirir. Ayak numarası ortalama dışında olanlar ise tam seyirliktir. Misafiri zorlayan, geldiğine pişman eden, sıkıntı verici ve protesto edilmesi gereken bu işkenceden “Yok yok, iyi böyle” bahaneleri, kıvrak vücut çalımlarıyla sıyrılmaya çalışmak nafiledir.

Benim gibi raptiye parmaklı birine, her adımda ayaktan fırlayacakmış gibi duran en az iki numara büyük terlik verilir. Tarak kısmına geçmesi gereken kısımlar bilekte, parmaklar ise yerle temas halinde! Ya, ya ayaklar büyükse?.. “alışmamışız keh kih” özrüne ilaveten “sana bizim oğlanın/beyin terliklerini vereyim” teklifiyle depresyona girmek işten bile değildir. Diğer bir ihtimal; ayağın anca uç kısmının sokulabildiği düdük gibi bir tanesini giymek olacaktır. İllaki topuk fırlar terlikten, burun tarafındaki kibar pencereden çıkan ise; tek bir başparmağıdır...

Bu işkence, “bize de bekleriz”, “gene bekleriz”, “aaa, bakın bunu saymıyoruz” cümleleri duyulana dek devam etse de biliriz ki, bizim insanımız misafirperverdir. Kimse kimseye, o halde dünya politikasından bahsederken “sen önce ayağına bak, ondan sonra konuş dünya politikasından!” demez...


Halime Gürbüz
« Son Düzenleme: 09 Mart 2009, 23:11:38 Gönderen: mystic »