BAYBURTLUNUN DENİZ YOLCULUĞU
 
Eskiden insanlar yerlerinden nadiren kımıldarlardı. Küçük bir seyahat, büyük bir telaş ve hazırlığı icab ettirirdi. Bayburtlunun biri İstanbul’a gitmek için Trabzon’a gelmiş. Vapura binerken zangır zangır titriyormuş. İlk defa deniz yolculuğu yapacağından korkuyormuş. Birkaç arkadaşı koluna girerek onu güçlükle gemiye bindirmişler.

Bizim karadenizli tayfalar, Bayburtlunun bu haline katıla katıla gülmüşler. Kendisine lâf atıp bir hayli eğlenmişler. Bayburtluyu arkadaşları, denizi görüp midesi bulanmasın diye gamaraya kapatmışlar. Gemi İnebolu açıklarına geldiğinde dehşetli bir fırtınaya tutulmuş. Sağa sola öyle yatıyormuş ki, güvertenin üzerinden kapı gibi dalgalar bir taraftan girip diğer taraftan çıkıyormuş. Alınan tedbirler fayda vermiyor, dehşetli fırtına karşısında geminin batmasından endişe ediliyormuş. Tayfalardan biri, yola çıkmak üzereyken gördükleri Bayburtluyu hatırlamış:

 “–Ula ha u Bayburtlu acep ne yapayi? Garanti altuna etmişdur...” deyince arkadaşı:

 “–Ula biz çok ayup etduk. O zavalli adamla alay etduk. Ha bu belâ başumuza onun yüzündan gelmesun! Şu adami bi bulalum. Hem helallaşalum, hem da oğa(ona) yalvaralum, bi dua etsun. Çok saf bi adama benzeyidi. Belki onun duası hurmetine kurtuluruk.” demiş.
 Hep birlikte gemiyi araştırıp kamerasında korkudan iki büklüm, kusmuş bir halde Bayburtluyu bulup yalvarmışlar:
 “–Ula arkadaş! Hakkuni bize helâl et. Batacağuk daa. Hem da gel seni bi güverteye çıkaralum. Umum milleti da oraya toplayalum. Sen boyle can u yurekten bi dua et!”

 Bayburtlu, hakkını helâl ettiğini söylemiş, yerinden kımıldamamaya direnmişse de fayda vermemiş. Onu yarı zorla, yarı yalvarmayla güverteye çıkarmışlar. Milleti de oraya toplamışlar:
 “–Hadi arkadaş, dua et da biz âmin diyelum.” demişler.
 Bayburtlu:

 “–Ben bu geminin haline bir bakayım.” demiş.

 Önce bir kenarına gelmiş. Gemi aksi istikamete yattığı zaman alttan omurgadaki kırmızı kısmın göründüğünü, diğer tarafa geçip bakınca da aynı durumu görünce karadenizlilere dönüp:

 “–Arkadaşlar, bu gemiye dua fayda vermez. Bu kökten sallaniyir.” demiş.
 
Not: Dinamik olan hayatın icaplarına direnerek Türkiye’yi 1930 şartları mevcudmuş gibi idare etmeye çalışan inkılab yobazlarına (KEMALİSTLERE) ithaf olunur.