Bayram namazı kılındı, birazdan ailecek kahvaltı yapılacak. Sonrasında tatlı bir telaş başlayacak. Kurbanlar kesilecek, etler muhtaç insanlara dağıtılacak.
Kurban Bayramı'nda yapacağımız şeyler az çok belli. Bir de yapmayacaklarımız var: Mesaj atmamak, bayramı tatil sanıp yatmamak, ikram diye ölçüyü kaçırmamak, bayramda bir şey olmaz deyip fazla taze et yemek gibi...
Öpüşmeyin Malum, bu yıl Kurban Bayramı domuz gribi salgınına denk geldi! Virüs, en çok da elden ele bulaşıyor. Bu yüzden ellerinizi sık sık yıkayın. Prof. Dr. Yavuz Baykal, "Bayramda el öperken ve tokalaşırken iyi düşünün. Virüs en hızlı şekilde ellerden bulaşıyor ve elde 8 saat canlı kalabiliyor." diyor.
Kısa mesaj atmayın, sevdiklerinizi arayın Her bayramda birbirinden ilginç mesajlar alıyoruz. Çoğu zaman kısa mesaj gönderme trafiği o kadar çok abartılıyor ki telefonların hafızaları bu mesajlarla doluyor. Bazı mesajlar ise okunmadan silinebiliyor. Kısa mesaj yollamaktansa sevdiklerimizi aramak, içten bir sesle onların bayramını kutlamak daha anlamlı.
Kalabalık yerlere mümkün olduğunca uğramayın Bayramlarda ister istemez kalabalık ortamlarda bulunuyoruz. Bu yıl, domuz gribi salgını yüzünden daha dikkatli olmak gerekiyor. İşiniz olmadığı sürece AVM'lere ya da pazarlara uğramayın. Kalabalık ve havasız ortamlardan uzak durun. Özellikle hamileler, çocuklar, yaşlı ve kronik hastalığı olanlar daha da dikkatli olmalı.
Kurban etini kesildiği gibi yemeyin Beslenme uzmanları, dinlendirilen etin daha sağlıklı ve lezzetli olacağını söylüyor. Uzman Diyetisyen Eda Ovacık, "Etin yumuşaması ve içindeki bazı hücrelerin ölmesi için en az iki gün bekletilmesi gerek. Taze et, sert olduğu için çabuk pişmiyor. Özellikle kavurmanın lezzetli olması için etler dinlendirilmeli daha sonra iyi pişmesi için küçük parçalar halinde doğranmalı." diyor.
Bayramı tatil sanıp yatmayın Bayramlar, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için bir tatil havasında geçiyor. Oysa bayramların en büyük özelliği sosyal bir yönünün olması. Bu sosyal yönün temelini bayramlaşma gelenekleri oluşturuyor. Bu geleneği yaşatın.
Her ikramı yemeyin Ev baklavaları, kekler, poğaçalar derken ipin ucu biraz kaçıyor. Diyet Uzmanı Emel Unutmaz, "Baklava başta olmak üzere hamur tatlılarından oluşan ikramlar, insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Şeker hastaları bayramda öğün atlamamalı ve tatlı ikramlarını geri çevirmeli. Sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilebilir." diyor.
Kesim noktalarında hijyene dikkat edin Bu yıl kurban kesim noktalarında domuz gribinden dolayı hijyen önlemleri artırıldı. Kesim noktalarındaki kurallara uyun. Kurban kesim işlemlerini bitirdikten sonra etleri ve evden getirdiğiniz bıçak, satır, et tahtası gibi malzemeleri dikkatli bir şekilde yıkamanız gerekiyor.
Bu bayram, son bayramınız olmasın! Bayramda şehir dışı ziyaretlerine çıkacaklar hız sınırına dikkat ederek trafik kurallarına uysun. İstanbul, Ankara ve İzmir'de bayramın birinci günü toplu taşıma araçları ücretsiz. Bayram trafiğini göz önüne alarak bu araçları kullanabilir, böylece trafik çilesinden kurtulmuş olursunuz. Bir de yol durumuna bakmadan trafiğe çıkmayın.
Sinirlenmeyin, kalp kırmayın! Bayramda her ne olursa olsun sinirlenip kalp kırmayın. Gönül ve dua almanın yollarını arayarak moralinizi yüksek tutun. Bayramda eşler arasında kırgınlığa sebep olan, "Önce bizimkilere gidelim" tartışmalarına son verin.
Belirlenen alanlar dışında kurban kesmeyin Her yıl sokaklarda kesilen kurbanlar yüzünden istenmeyen manzaralar yaşanıyor. Belediyelerin kesim alanları dışında kurban kesmenin 1000 TL'ye kadar cezası olduğunu unutmayın.
Bayram ziyaretlerine çocuklarınızı da götürün
Bazı gençler, bayramın büyük bir kısmını TV seyrederek, kitap okuyarak, müzik dinleyerek veya arkadaşlarıyla dışarıda buluşarak geçirmek istiyor. Anne-babalar da bu eğilimdeki gençleri kendileriyle beraber gezmeye ikna edemeyeceklerini düşünüp onlarsız bir plan yapıyor. Hal böyle olunca gençler akrabalarını yeterince tanıyamıyor. Bunun sonucunda gençler, sosyal kaygı, içe dönüklük, çekingenlik gibi problemler yaşıyor.
Ailecek bayram kahvaltısı yapın Ailecek yapılan kahvaltılar, bayramların belki de en unutulmaz anlarıdır. Bayram namazından hemen sonra bütçenin el verdiği ölçüde bir sofra kurulur. Ailenin bütün bireyleri masada buluşur. Bir de kalabalık bir aileyseniz kahvaltıdaki atmosfer bir başka olur. Herkesin yüzünde bir tebessüm hali vardır. Yüzlerdeki bu mutluluk, iştahlara da yansır.
Harçlık vererek çocukları sevindirin Çocuklar için bayram, harçlık demektir. Günler öncesinden hesaplar yapılır, ne kadar para biriktirileceği, biriktirilen paralarla neler alınacağı konuşulur. Bayram günü gelince bütün akrabalar dolaşılır cepler doldurulur. Kâğıt para veren akrabalar her zaman makbul sayılır. En çok gezenler genelde en fazla parayı biriktiren olur her zaman.
Erken kalkarak semtinizdeki en büyük camiye gidin Yahya Kemal Beyatlı, Süleymaniye'de Bayram Sabahı adlı şiirinde bu özel günlerin mukaddesliğinden bahsediyor. Hayat duruyor adeta bayram sabahlarında. Bambaşka bir âleme kapılar aralanıyor. Özlemi duyulan bu günleri hakkıyla yerine getirmek için erken kalkmak, ön safları doldurmak gerekiyor. Oturduğunuz şehir, ilçe, kasaba ya da köydeki en büyük camiye gitmeniz bayramın coşkusunu yaşamanızı sağlayacaktır.
Küskünlükleri giderin Küslükler, kırgınlıklar ve husumetler Müslüman bir insanın kalbinde adeta bir yüktür. Bayram günlerinde kalpteki bu yükler atılmalı ve ferahlığa kavuşulmalıdır. Zaten dinimizde bir müminin mümine darılması, onu terk edip ondan uzaklaşması, aradaki bağlılığı koparması, ilgiyi kesmesi caiz değildir. Bayramlar, işte bu küskünlüklerin giderilmesi için bir vesile, bir sebeptir.
Ölmüşlerinizin kabirlerini ziyaret edin Bayramlarda ahirete intikal eden yakınlarımızı da unutmamak gerek. Kabirlerini ziyaret etmek, ruhlarına fatihalar okumak, onları hayırla anarak ruhlarını şâd etmek gerekiyor. Kabir ziyaretleri, köylerde toplu olarak gerçekleştiriliyor. Bayram namazı sonrasında bütün köy dua etmek için mezarlığa gidiyor. Şehir merkezlerindeki kabristanlar da bayramlarda hareketleniyor. Yasin-i Şerif'ler okunuyor, dualar ediliyor.
Kurbanın en lezzetli yerini fakirlere verin Kurbanın üçte biri ev halkına, üçte biri komşu ve akrabalara, geri kalan üçte biri ise fakirlere veriliyor. Kestiğiniz dana ya da koyunun en lezzetli kısmını muhtaç insanlara ulaştırmak gerekir. Çünkü kurbanın anlamı tam da burada saklıdır. Yıl boyunca maddî sebeplerden dolayı et yiyemeyen fakirler, birkaç gün boyunca adeta bayram eder.
Etleri parçaladıktan sonra buzluğa yerleştirin Ev için ayırdığınız kurbanlık etleri kuşbaşı doğrayarak buzluğa yerleştirin. Saklama kaplarına etleri taksin edin. Her saklama kabına bir yemekte kullanacağınız kadar et koyun. Aksi halde az bir miktar et için büyük bir parçanın buzunu çözmeniz gerekebilir.
Bünyamin Köseli
