Gönderen Konu: Bera'at'ül- Es'ariyyîn - Ehli Sünnetin Müdafaasi Ebu Hamid bin Merzuk  (Okunma sayısı 9360 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267

Ibni Teymiyye ve Hanbeliligi carpitan bir güruhu genisce anlatip, onlarin iddialarina mantikli cevaplari derleyen güzel bir kitab.

Su an vakit buldukca okuyorum. Bazi dikkatimi fazlasiyla ceken, altini cizmek istedigim yerleri burada paylasmak istedim.
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Ibni Teymiyyenin ubudiyet tevhidi uluhiyyet tevhidi ayrimina yer verdigi ikinci fasilda konuyla ilgili bazi bilgiler verirken Seyh Selametül Azaminin (vef. 376 H) mütalaalarina yer veriyor:

Rahmetli Allame Seyh Selametül Azami  bu hususta telif ettigi El barâhinü's Satia fî Reddi ba'zi'l- Bidâi's Sayia adli nefis kitabinin üslubu acik olup ibaresi sudur: Allah'i baskasina benzetme fikrinin iman ile seri ibadetin cehaletinden peyda oldugunun beyani:

Bilmelisin ki iman Peygamber (SAV)'in getirdigi bedihiyata ilhak edilecek derecede havas ve avam tabakasi nezdinde meshur olan hükümleri tasdik edip onlara inanmaktir.

Küfür ise (ondan korunmak icin Allah'a siginiyoruz) Peygamber (SAV)'in getiridigi mezkur hükümleri bilip de inkar edenin inkarina denir. Seriatta ibadetin manasi insan kalb ve kalibiyla (cesediyle) Allaha karsi son derece tevazu icerisinde kulluk yapmaktir. Öyle ise ibadetin iki sekli vardir:

 Kalbi ibadet: Allahü Tealada rububiyet ve rububiyetin neticesi müstakil olarak menfaat veya zarar ile süphesiz olarak iradesinin nüfuzu gibi özelliklerinden birisinin bulunmasinin inancidir.

Bedeni Ibadet: Bunlara kalben itikad etmekle beraber, namazdaki kiyam, rüku, secde ve daha baska zahiri belirli hareketi yapmaktir. Kalbi itikad olmadan mezkur hareketlerden birisi velev secde de olsa o hudu' (alcalma) seri ibadet degildir.  

Alimlerin, puta secde eden kimseyi kafirdir demelerinin sebebi, haddizatinda Allah'tan baskasina secde edilmesi küfür olmayip ancak putun secdeye layik oldugu itikadinda bulunduguna dair emare oldugu icindir.

Zira Allah'dan baskasina secde edilmesi haddizatinda küfür olsaydi, hicbir seriatta caiz olmayacakti.  Cünkü öyle bir secde günahlardandir; Allah baskasina günah islemesini emr etmez.

Süphesiz Islam seriatinden önceki seriatlarda aziz ve yüce Allah'tan baskasina tazim ve tesrif icin secde edilmesi caizdi. Ancak bu Islam seriatinda haram kilinmistir. Rububiyetine itikad etmeyerek yüceltmek icin, birisi Allahtan baskasina secde etse, yaptigi o secdeden dolayi günahkardir. Onda (secdede bulundugu seyde) rububiyet vasfi oldugunda itikad etmedikce kafir olmaz.

Aziz ve yüce olan Allah'in Peygamberi olan Yakup ile zevcesi ve ogullari Yusuf (AS)'in yanin girdiklerinde, "Yusuf anasini babasini tahta cikardi, onlar da ona secde ettiler (egilip hürmet gösterdiler)" (Yusuf Suresi 100) diye buyurdugu ayeti celilesi de bu dedigimize delalet eder.
« Son Düzenleme: 16 Mart 2010, 11:46:51 Gönderen: Tuğra »
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Biz ehl sünnete göre Allah (CC)'a cihet isnad etmek küfürdür. O mekanddan münezzehdir. Bu kitabi okuyunca Ibni Teymiyyenin bu konuda ne kadar inad ve iddia icerisinde oldugunu gördüm. Hem de mantiga takla attiran delillerle... :D

Kitabin birinci bölümünden bir alinti (sh:120)

Ibni Teymiyye, mücessime taifesinin selefine uyarak, Allahü Teala 'nin firavnden naklen; "Firavn söyle dedi: Ey Haman, benim icin yüksek bir kule yap, olur ki ben o yollara, göklerin yollarina ulasirim da Musa'nin tanrisina yükselip cikarim.

Ben onu (Musa'yi) mutlak bir yalanci sanirim" (Mü'min Suresi, ayet 36-37) buyurdugu ayetin mealiyle Allah'a cihet ispat etmis ve bunu Ibni Teymiyye yazdigi risalesinde zikr etmis ve cagdasi olan Ahmed bin Yahya el Küllabî mücmel olarak ona itiraz ederek demis ki: Keske bilseydim Ibni Teymiyye Firavnun bu sözünden Allahü Tealanin göklerin ve arsin üzerinde oldugunu  nasil anlamistir?

Firavn, Musanin Allahi göklerdedir dememistir. Haydi Firavnin dediginden bunun anlasildigini farz edelim. Peki Ibni TEymiyye nasil Firavnin zanniyle istidlal eder? halbuki Allahü Teala onun hakkinda "Iste bu suretle Firavnun kötü ameli (ve hareketi) onun icin süslendirildi. O, Allah'in (CC) yolundan sapti. Firavnun düzeni hüsrandir." diye kendisinden haber vermistir.

(YiIne Kurani kerimde ondan hikayetle) "Alemin rabbi nedir? diye Musadan sorulunca, Musa (AS) cevabindan Allah'a (CC) cihet oldguundan bahs etmeyip, Allah'in (CC) en özel olan yaratma gücünden bahs etti. Sayet ona (Allah'a) cihet sabit olmus olsaydi, Allah'i (CC) Firavna cihetle tarif etmesi daha uygun olurdu. Cünkü bir seyi hissi isaretlerle tarif tanitmak örf ve akla göre her bakimdan daha kuvvetli bir tanitmadir.  

Firavn, "Rabbül alemiyn nedir? (ne gibi bir seydir)" diye sorunca Musa (AS) cevabinda tahayyüzü ifade edecek sözü söylemesi daha evla idi. Demek ki, Ibni teymiyye bu ayetten anladigi manayi ve Allah'a (CC) cihet olduguna dair itimad eyledigi delili Firavnun görüsüne göredir. Akidesinde itimad ettigi delil Firavnin zann etttigi sey olup o (Firavn) inancinin kurucusudur.

Keske, Muhammed (SAV) ümmetinin yüce alimleri Ibni Teymiyyenin akidesine muhalefet ettikleri icin, onlari cehmiyelikle lakablandirmasinin ve akideleri Yahudi olan Lebid bin el-Asam'dan alindigini iddia ettigi halde, nicin (Allahin gökte oldugu akidesini Firavna isnad etmedigiinin sebebini bilseydim?

Ibni Teymiyye Allah'a (CC) cihetin isbati hususunda  Firavnin kendisine ve selefine cirkin hocaligindan kacarak bu inancini Musa (AS)'a isnadla (Allah Musa'yi bu inanctan uzak tutsun, üzerine salat olsun) (El furkan beyne evliyair- Rahman ve Evliyai's- Seytan) adli risalesinin 134. sahifesinde beyan edip demis ki, sayet Musa Firavna Rabbin bu kainatin üstünde oldugunu haber vermeseydi, Kurani Kerimde ondan hikayetle , "Ey Haman! benim icin yüksek bir kule yap.

Olur ki ben o yollara , göklerin yollarina ulasirim da, Musanin tanrisina yükselip cikarim." (Mü'min suresi 36-37) demezdi. Yine ayni risalenin 144. sahifesinde , Muattila olan cehmiye taifesinin gercek inanci Firavnin kavlidir (Allahin hic bir ciheti olmamasidir) diyerek sözü uzatip da ta ki  "Firavn Allahin Musa ile tekellüm etmesini ve Musa (AS) icin gökte bir Allah'in oldugunu inkar ediyordu." demistir.  

Yine Sifatullah ve uluvvuhu ala halkihi" adli risalesinin 211. sahifesinde der ki, Firavn "Süphesiz Allah (CC) gökleirn üstündedir" diye Musanin dedigini yalanladi. Kurani Kerimin tefsir alimleri, Allahü Tealanin Kurani Kerimde Firavndan hikaye eyledigi "Ben (Firavn) Musayi yalanci zann ediyorum" kavlinin manasi, Benden (firavndan) baska Musa icin bir Rab oldugu iddiasinda onu yalanci zann ederim" demektir. Zira Firavn bunu dedikten sonra,  Yine Allahü Teala, ondan hikayetle "Firavn, kavminin ileri gelenlerine hitaben, sizin icin benden baska bir tanri oldguunu bilmiyorum" (Kasas 38) demistir.


Ibni Teymiyye Firavnin sözünü delil gösterdiginde söylenecek en kisa söz aslinda herhalde su:

Firavn Musa Aleyhisselamdan, Allah'in (CC) gökte oldugunu duymamis olsaydi, gökyüzüne kule yaptirip da Allah' (CC) i gökte aramazdi seklinde bir mantik yürütülürse, ayni mantk hikayenin sonuna götürür insani:

Hikayenin sonunda Firavn gök yüzüne ok atar ve bulutlarin arasindan bir balik kulenin icine düser. Firavn da " iste Musanin Rabbini ruhu. O artik ölmüstür" der.

Yukaridaki mantikla, Hazreti Allah'in (CC) ruhunun bir balik oldugunu da Musa (AS)'dan duymus olmasi gerekir ki,
Allah bu mantiksizliga hic bir kulunu düsürmesin...

Böyle mantik düsman basina
« Son Düzenleme: 16 Mart 2010, 11:46:17 Gönderen: Tuğra »
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Teşekkürler hocam.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Allah razı olsun hocam. İlgi ile takib ediyoruz.
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Sabuni

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 48
selamünaleyküm. kitap arapça mı yoksa tercemesi var mı? tercemesi varsa hangi yayınevinden çıktı merakımı çekti. böyle kıymetli eseri almk lazım.

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Bedir yayinlarinda Türkce tercüme
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident