Gönderen Konu: Tanrı! sizi Bağışlasın  (Okunma sayısı 4185 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ıssızada

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 107
Tanrı! sizi Bağışlasın
« : 26 Nisan 2012, 16:30:19 »



Türkiye bunu da gördü. AB-Türkiye ortak resmi projesi olan 'Tek Tanrı'ya Müzik' konserinde, hezeyan ve rezaletler birbirini izledi. Allah (c.c) lafzı yerine tanıtım metinlerinde 'Tanrı' ifadesi kullanılarak, diğer dinlerle İslam tek bir dinmiş gibi lanse edildi. AB Bakanı Egemen Bağış, gecede skandal açıklamalarda bulundu.

Milli Gazete olayı şöyle haberleştirdi:

"Özünde Kelime-i Tevhidimizden '... Muhammedurresulullah" bölümünün sökülüp atılmasını hedefleyen Küresel Dinlerarası Diyalog çalışmalarının bir uzantısı olduğu anlaşılan projede, son ve tek hak din olan İslam'ın diğer dinlerle eşdeğer gösterilmesi dikkat çekti.

Avrupa Birliği fonlarıyla dinlerarası diyalog çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Avrupa'da Müslümanlara göz açtırmayanlar Türkiye'de 'Tek Tanrı' söylemiyle inancımızı yozlaştırmaya yelteniyor. "Music For The One God'' (Tek Tanrı'ya Müzik) konseri, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın ev sahipliğinde, Aya İrini'de gerçekleştirildi. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen konserde Bağış'ın hezeyanları da rezalette ikinci perde oldu.

Proje için hazırlanan resmi sayfada Avrupa Birliği, Türkiye, Yunanistan ve Almanya bayrakları ile cami, kilise ve havra fotoğraflarının yan yana kullanılması gözlerden kaçmadı. Proje afişlerinde İslam'ı temsil eden hilal de, Hıristiyanlığın simgesi haç ve Museviliğin simgesi Davud Yıldızı ile bir araya getirildi.

Dinler arası diyalog çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finansa edilen "Music For The One God" (Tek Tanrı'ya Müzik) konseri, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın ev sahipliğinde, Aya İrini'de gerçekleştirildi.

AB VE TÜRKİYE 'TEK TANRI' İÇİN KONSER VERDİ

"Tek İlah" fikrini yerleştirmeye çalışan proje, Almanya'dan Völklinger Energiestiffung isimli dernekle birlikte İstanbul, Selanik ve Münih'te bulunan akademik ve sivil toplum kurumlarının işbirliği ile yürütülüyor. Projenin amacı "Tek İlah" fikri altında birleşen, bu çok kültürlü, çok dinli proje; dinlerin ve uygarlıkların bir aradalığını vurgulamak amacı ile gerçekleştiriliyor. Projenin önemli diğer amaçları arasında, müzik aracılığıyla Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki karşılıklı anlayışın beslenmesi, karşılıklı önyargılara neden olan kültürel bariyerlerin aşılması ve tarihsel kültür birikimini günümüz seyircisine ulaştırılması " şeklinde ifade ediliyor.

TEK TANRI İÇİN MÜZİK YAPTILAR


Proje için hazırlanan sayfada yer alan görsellerde bir hayli ilginç. Üç dinin sembollerinin bir araya getirildiği sayfada. Avrupa Birliği, Türkiye Yunanistan ve Alman bayrakları dikkat çekerken, üç dinin ibadethane resimleri de yan yana veriliyor. Projede üç dinin birbirinden farklı olmadığı hepsinin aynı tanrıya inandığı görüşü lanse ediliyor.

KAYBEDEN BİZLER OLUYORUZ

Projeyi değerlendiren Doç. Dr. Nedim Urhan, "İslami ölçüler içerisinde bir araya gelinir ama etkili olan Müslümanlık olacak, etkili olan Türkiye olacak. Halbuki öyle değil. Onlar öyle bir alt yapı hazırlıyorlar ki mesela onların ayinleri de orada yapılıyor. İslami ölçülere aykırı hareketler ediliyor. Bütün bunlar bir iletişim kurma, diyalog kurma olarak lanse ediliyor ama kaybeden bizler oluyoruz." ifadelerini kullandı.

MÜSLÜMANLAR ARTIK UYANMALI VE TAVIRLARINI KOYMALIDIR

'Bunlar AB'ye katılmak hevesine her türlü şeyi yapmaya hazır' diyen Urhan, "Bunların alt yapıları müsait. Ne vicdanları sızlıyor, ne de İslami gayretleri ortaya geliyor maalesef. Onun için biz bu hususta etkili olacaksak yaparız, etkimizi gösteririz, taviz vermeyiz. Ama biz taviz vere vere hiçbir şeyimiz kalmadı. Zina bile serbest bırakıldı. Yani bu durumda hassas olmamız gerekiyor. Bu Müslümanlar niye uyur niye ses çıkarmaz, niye tavır koymaz, çok üzülüyorum. Biz yine de vazifemizi yapalım. Hıristiyan her şeyi yapacak, istediğini gündeme getirecek Müslümanlar onu kabul edecek. Avrupa hevesine taviz verme şansımız yoktur. Egemen Bağışın alt yapısında buna engel olacak en ufak bir hassasiyet yok. Kendisi teslim olmuş zaten. Müslümanlar artık uyanmalı ve tavırlarını koymalıdır." diye konuştu.

TAM BİR HEZEYAN

Gecede kısa bir konuşma yapan Egemen Bağış'ın "Böyle bir konserin mensubu olmaktan büyük onur duyduğum inancımın Peygamberinin Kutlu Doğum Haftası'na denk gelmesi de beni ayrıca çok duygulandırıyor." sözleri tam bir hezeyan olarak değerlendirildi. Bağış'ın Peygamber Efendimizin Kutlu Doğumu ile Tek Tanrı'ya çalınan müzik arasında nasıl bir bağ kurduğu anlaşılamadı. Bağış konuşmasının devamında "Hazreti Peygamberimizin çok güzel söylediği bir yaklaşımı aslında bu konser ortaya koyuyor. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuş; 'İman etmedikçe cennete gidemezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız'. Farklılıklarımız olacak, farklı inançlarımız, farklı kültürlerimiz, farklı dillerimiz olacak ama hepimizin barışa, birlikte yaşamaya, hoşgörüye, hep beraber sahip çıkmamız, destek vermemiz gerekiyor" dedi. Bağış'ın Peygamberimize ithafen söylediği hadise şerifte kastedilenlerin Müslümanlar olduğundan da anlaşılan haberi yok.

AVRUPA'DA KENDİNE YONTUYOR


'Tek Tanrı' adı altında, barış ve hoşgörü söylemiyle, İslam dinini Yahudilik ve Hıristiyanlıkla eş değer tutma çalışmaları, nedense Batı ülkelerinde hep Müslümanların aleyhine işliyor. Uluslararası Af Örgütü, Avrupa ülkelerinin laiklik ve cinsiyet eşitliği gibi gerekçelerin arkasına saklanarak, okullarda ve iş yerlerinde başörtüsünü yasaklamasının insan hakları ihlali olduğunu açıkladı. Örgütün hazırladığı 'Tercih ve Ön Yargı: Avrupa'da Müslümanlara Ayrımcılık' raporunda, 'Avrupa Birliği ve üyeleri özellikle eğitim ve istihdamda Müslümanlar'a yönelik ayrımcılıkla mücadelede daha fazlasını yapmalıdır" ifadeleri yer aldı. Af Örgütünün bu raporu AB ülkelerinde Müslümanlara yapılan ayrımcılığı tescillemiş oldu.

KAYBEDEN BİZ OLUYORUZ


Doç. Dr. Nedim Urhan, "İslami ölçüler içerisinde bir araya gelinir ama etkili olan Müslümanlık olacak, etkili olan Türkiye olacak. Halbuki öyle değil. Onlar öyle bir alt yapı hazırlıyorlar ki mesela onların ayinleri de orada yapılıyor. İslami ölçülere aykırı hareketler ediliyor. Bütün bunlar bir iletişim kurma, diyalog kurma çabası olarak gösteriliyor ama kaybeden bizler oluyoruz. Bu Müslümanlar niye uyur niye ses çıkarmaz, niye tavır koymaz, çok üzülüyorum."
'' Hudâ yardımcıdır ehl-i hüdaya ,

   Sizi ısmarladım hıfz-ı Hudâ'ya ''