Gönderen Konu: Bir Batılı'dan Bir Batıcı'ya Ders ve İbretlerle Dolu Öğütler...  (Okunma sayısı 3125 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."

Zamanın Avusturya Başbakanı Prens Meternih, Reşit Paşa'nın 1841 yılında Sadrazamlıktan düşmesi üzerine Babıâli'ye çektiği bir telgrafta şunları söylüyordu:

"Hükümetinizi dînî kanunlara hürmet esası üzerine kurunuz. Zamanın ihtiyaçlarına göre hareket ediniz. İdarenizi düzenleyiniz. Âdetinize uygun olmayan bir idareyi yerleştirmek için eskisini yıkmayınız. Avrupa medeniyetinden sizin nizamlarınıza uymayan kanunları almayınız.

Batı memleketlerinde esas olan şey, Hıristiyan kanunlarıdır. Siz Türk kalınız. Madem ki, Türk kalacaksınız, şeriate sarılınız. Diğer dinlere karşı şeriatın gösterdiği kolaylıktan faydalanınız.

Hıristiyan tebaanızı tamamen himaye ediniz. Paşalar tarafından onların tecavüze uğramalarına mâni olunuz. Hıristiyanların din işlerine karışmayınız. İmtiyazlarına riâyet ediniz.

Gülhane hattında va'dedilenleri yerine getiriniz. Doğru yolda ilerleyiniz. Bunu yaparken Batı'nın umumi efkârı (kamuoyu) saydığınız şeye, ehemmiyet vermeyiniz. Siz bu umumi efkârı anlamıyorsunuz. Eğer terakki yolunda adalet ile, bilgi ile yürürseniz, Avrupa umumi efkârının önemli bir kısmı size dönecektir."

Fazilet Takvimi


mazhar

  • Ziyaretçi
Osmanlı'nın son dönemlerinde yaşanan bu olay ibretlerle dolu,İçimizdeki batı sevdalıları bu yazıyı okumalı...
Teşekkürler Mücteba kardeşim...

mazhar

  • Ziyaretçi
Tarihe ünlü bir kumandan, aynı zamanda bir devlet adamı olarak geçen Fransa imparatoru birinci Napoléon (Napolyon) (1769–1821) Mısır’a girdiği 1798’de, İslamiyet’in büyüklüğüne, doğruluğuna hayran kalmış, hatta bir ara Müslüman olmayı bile düşünmüştü. Belki de aforoz edilirim korkusuyla bundan vazgeçmiştir. Aşağıdaki satırlar Cherfils’in, (Bonaparte et İslam) ismindeki eserinden aynen alınmıştır:
(Napolyon şöyle diyordu:
Allah’ın varlığını ve birliğini, Musa peygamber kendi milletine, İsa peygamber Romalılara; fakat Muhammed peygamber bütün dünyaya bildirdi. Arabistan tamamıyla putperest olmuştu. İsa aleyhisselamdan altı asır sonra Muhammed peygamber kendisinden önce gelmiş olan İbrahim, İsmail, Musa ve İsa’nın Allah’ını Araplara tanıttı. Arapların yanına sokulan Aryenler, hakiki İsa dinini bozarak onlara Allah, Allah’ın oğlu, Ruhulkudüs gibi, kimsenin anlayamayacağı inançları yaymaya çalışıyor, doğunun barış ve huzurunu tamamen bozuyorlardı. Muhammed peygamber onlara doğru yolu gösterdi. Araplara yalnız bir tek Allah olduğunu, Onun ne babası, ne de oğlu bulunmadığını, böyle birkaç Allah’a tapmanın puta tapmaktan kalan saçma bir âdet olduğunu anlattı.)

Kitabın başka bir yerinde Napolyon’un, (Öyle zannediyorum ki,
yakında bütün dünyanın aklı başında kültürlü insanlarını bir araya toplayarak bir hükümet kurmak ve bu hükümeti idare etmek imkânını bulacağım. Ancak Kur’anda yazılı olan esasların doğruluğuna inanıyorum. Bunlar, insanları bahtiyarlığa götürecektir) sözleri yazılıdır.
dinimiz islam.com.