Gönderen Konu: Teknolojinin insan hayatına faydaları (!)  (Okunma sayısı 10649 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı abdülhamid

  • okur
  • *
  • İleti: 97
Teknolojinin insan hayatına faydaları (!)
« : 26 Eylül 2005, 02:46:11 »

Bugün teknik gelismeler ve bu meyandaki ArGe calismalari öyle müthis  ve hizli bir devinim icindedirler ki, bu fenomeni sadece takip edebilmek bile büyük bir maharet istemektedir.
  
18.y.y. da teknoloji adina atilan ilk adimlar ve bunu takip eden gelismeler, bu calismalarin hamileri ve calisanlari / görevlileri tarafindan hep insan hayatini kolaylastiran, insanin ahlaki ve sihhi yönlerine faydasi oldugu seklinde lanse edilegelmis ve kitleler hep bu minval üzre manipüle edilmislerdir.
  
Bu atmosferi ister istemez teneffüs eden Müslümanlar da, özür dileyici bir  tavir ve asagilik duygusu icinde bulunmuslardir.Cünkü dünyanin maddi hakimi teknolojidir.Teknolojiye sahip olan ayni zamanda maddi güce de sahip oldugundan her sahada hakim bir pozisyona da malik olmaktadir.Böylece Müslümanlar da, niye kendilerinin de böyle olamadiklari sorusunun cevabini bulmaya calisirlarken, farkinda olmadan asagilik kompleksine kapilmislardir.Bunu neticesinde de Islam aleminde bu mevzuuda binbir cesit fikir ve görüs ayriliklari basgöstermistir.
  
Ziya Gökalp gibileri (gerci Ziya Gökalp ne kadar Islam aleminin mütefekkirleri arasinda telakki edilebilir, o da ayri bir konudur ya) batinin teknigini alalim hars"ini (kültürünü) almayiveririz, derken bazilari da teknigi de kültürü de bize lazim degil demisler, bir baska akim ise teknigin üretildigi ortamin kültürünü de beraberinde tasidigini ve ihrac ettiggini düsünmüslerdir.
  
Bu görüsleri dogru veya yanlis , diye tasnif edebilecek durumda ve ehliyette degiliz.Ancak teknolojinin belki görünür faydalari yaninda görülmez ve onulmaz zararlarinin da oldugunu kabul etmek durumundayiz.
  
Bugün teknik alandaki her yeniligin insan hayatini kolaylastirdigi ve insanalarin kendilerine daha fazla zaman ayirabildikleri varsayilmaktadir.Oysa bu kolayliklar dünyasinda insan yalnizlasmakta, icinde bulundugu topluma yabancilasmakta, ictimai suurdan uzaklasarak individualism in (ferdiyetcilik, bireycilik) zirvelerine kanat cirpmaktadir.Yalnizlasan ve yabancilasan insanlar, belki aldatici kolayliklarla hayatini idame ettirmektedir fakat, bir topluluk icinde bulunmadigi ve bunun hakikatine vakif olamadigi icin yolunu ve yönünü kaybetmis, sahipsiz tekil kitleler halinde ortaligi kaplamistir.Bu tekil kitleler hep kendi menfaatlerini düsünen bireyler olarak sagliksiz ve gayri ahlaki bir bicimde giderek dejenere olmakta  ve beyinleri, akillari, duygulari igdis edilmeye, manipüle edilmeye hazir hale gelmektedir.Böylece gayri suuri tekil kitleler Cenab-i Hakk"in ademogullarina bahsettigi insan olma fitratindan uzaklasarak, her cins gayri insanilige acik ve kolayaca islenebilir bir ruh haleti vasatina ulasmaktadirlar.Bu ise Islam"in öngördügü ve teklif ettigi bir vasat degildir; cünkü "Allah"in kudret (el)i topluluk üzerindedir."
  
Diger taraftan her yönüyle islerimizi hafiflettigini düsündügümüz teknoloji bütün hayatimizi ve fiiliyatimizi kontroll altina almistir.Sözgelimi 7"den 70"e herkeste bulunan cep telefonlari kontrol altina alindigimiz en önemli araclardan biridir.Iletisimi saglayan elektronik dalgalar insan kalbine ve beynine zarar vermektedir, bu dalgalar sayesinde konusmalarimizi dinlenebilmekte, nerede oldugumuz tesbit edilmekte ve gerekirse cep telefonlari, uzaktan kumanda ile bir bomba gibi patlatilabilmektedir.Mutfaklarimiza kadar giren mikrodalga firinlarin da bu kabil zararlari yeni yeni tebit edilmeye ve seslendirilmeye baslanmistir.Sözün özü "Büyük BIrader" bizi gözetlemekte ve istediigi an, hayatimizin istedigi safhasaina fiili olarak müdahale etme hakkini ve gücünü her an muhafaza etmektedir.
  
Ayrica Amerikan güdümündeki ingilterede Kuzey Yorkshire yakinlarindaki Harrogate tepelerinde konumlandirilmis Menwith Hill istasyonunda, dünyada cereyan eden her türlü iletisim saniye saniye salise salise kayda alinmakta ve icerisinde "cihad,Islam,Müslüman" v.b kelimeler gecen diyaloglara ayri bir itina gösterilerek arsivlenmektedir.
  
Bugün bizim kullandigimiz teknoloji hasilalari, esasen ABD ordusunun ihtiyaclarina göre üretilen ve her yeni teknoloji ortaya ciktikca bir eskisi popülarize edilerek piyaSAYA arz edilen ürünlerdir.Masum ve zararsiz bir misal vermek gerekirse; halihazirda  büyük capli isletmelerde dünya capinda yaygin olarak kulanilmaya baslanan  SAP (bilgisayar programi) ilk olarak Amerikan ordusu icin gelistirilmis bir stok kontrol ve muhasebe programidir.Bu söyledigimiz gibi masum ve zararsiz bir misaldir vebunun tehlike arz eden pek cok misalleri de vardir.Teknoloji; yayicilarinin ve öezllikle üreticilerinin elinde tehlikeli bir silah haline gelebilir, gelmektedir de.Ancak, bu meseleyi; teknoloji kullanana göre degisir deyip, kestirip atamayiz.Cünkü teknolojiyi siradan insanlar kullanmaktadir ve teknoloji bu siradan insanlarin kullanim sahasina inene kadar ve indikten sonra bile üreticilerinin elinde bir güctür.Bu itibarla kullanicilar daima pasif (mef"ul) durumundadirlar.
  
Teknolojinin bugün geldigi noktada cok tehlikeli acilimlar mevcuttur.Sözgelimi, dokuma ipliklerinin icerisine zehirli moleküller yerlesitrerek bunlari uydu sinyallerine acik bir vaziyette tutmak; bu iplikler dokunarak kumas haline geldigi ve ABD cikarlarina ters düsen bir ücüncü dünya ülkesine gönderildigi vakit te, uygun frekanstan verilen bir sinyalle bu zehirli molkeüllerin parcalanip aciga cikmasi ve mezkur ülkeye hastalik yayabilmesi calismalari yürütülmektedir.Bunun yanisira 3.dünya ülkelerinde iklimi bozmaya yönelik calismalari, Marmara depreminde ortaya atilan ABD eksenli suni deprem olusturuldugu iddialarini, uzaya gönderilen haberlesme uydularinin baska hangi maksatlara yönelik olarak kullanildigi yolundaki tezleri, haberleri ve iddialari siz de duymussunuzdur; hatirlayiniz.
    
Gelelim sadede...Aslinda bu yazi ile gelmek istedigimiz bir saded de yok.Ancak burada islemeye ve dikat cekmeye calistigimiz  husus, gelisen hadiseler karsisinda günümüz Müslümanlarinin yani bizlerin özür dileyici tavrimiz ve asagilik duygusuna kapilisimizla ilgilidir.Her yeni güzel degildir ve her güzel de faydali degildir; tehlikeli bile olabilir.
  
Su halde Müslüman, caginin terminolojisini yakalayan adam olmalidir ama, ayni zamanda bu terminolojiyi ihdas eden her türlü sistemi sorgulayabilen adam da olmalidir.Mümin dünyaya firaset ve hikmet nazari ile bakarken, hadiselerin gidisatini sorgulayabilecek donanimda olmalidir.Cünkü mümin akl-i maad ile düsünen ve bunun icabini yerine getirendir.

Baki selam ve dua ile...

« Son Düzenleme: 17 Şubat 2009, 20:19:59 Gönderen: mystic »