Muhterem kardesim kitap birbirinden bagimsiz on bir ayri bölümden olusmaktadir. Kitaba ismini veren Hristiyan Mezarliginda Bir Gül hikayesi ise 1970 lerde anadoludan kopup almanyaya gelen bir gurbetcinin hazin hayat öyküsünü anlatmaktadir. olayi hazin kilan ise uzun yillar vatan hasreti yasayan kahramanin cenazesinin dahi vatan topragiyla bulusamayip bir hristiyan mezarligina defnedilisidir.
Cig isimini tasiyan bölümde dogudaki cetin kis sartlarinda hasteneye yetistirilmek üzere yola ciknalarin cektikleri zorluklar anlatilmakatadir.
Sel basligi altinda ortasinda akarsu gecen köyün karsi kiyisindaki cocuklarin okullarina gidebilmek icin yasadiklari zorluklar dile getirilmistir.
Aslinda kitapta hayatin icinde varolup pekte farkina varmadigimiz olaylar edebi bir dille anlatilmistir.
kiataptan bir kac kesit söyledir:"Bu mektubu yazaymı mı, yazmayayım mı diye çok düşündüm. Canab- ı Hakk’ın mealen “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır. (Al-, İmran 104, Elmalılı meali) Emr-i İlahisi, yani iyiliği emredip, kötülükten men etmenin farz olduğu hatırıma geldi ve bu mektubu yazmaya karar verdim..."
“Tamam” diyordu, “halk taşın altına elini koysun da nasıl? Zaten ektikleri arazilerden yılda bir kez ancak mahsul alabiliyorlar. Onunla da kendi geçimlerini zar zor temin ediyorlar. Bu yüzden zaten çoklarının çocukları ilkokuldan sonra okuyamıyor. Kızlar ise daha çocuk sayılacak yaşlarda evlendiriliyor. Olaya tepeden bakma yerine, biraz olsun kendinizi, o köylülerin yerine koysanız, eminim ki beni daha iyi anlayacaksınız”
“Ah!” diyordu, “Ah! Keşke babamı dinleseydim de hiç bu işlere bulaşmasaydım. Önce meşhur ettiler, sonra rezil. Kimsenin yüzüne bakacak hal bırakmadılar. Çöplerle karnımı zor doyurur hale geldim. Köyüme dönsem, ana, anam desem, boynuna sarılsam beni affeder mi?”