Gönderen Konu: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)  (Okunma sayısı 212459 defa)

0 Üye ve 14 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı duha

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 5144
  • ѕησωƒℓαкє
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #285 : 03 Ekim 2007, 18:54:27 »

AMİNNN...
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #286 : 07 Ekim 2007, 11:56:29 »



"FÂTİHA"SI VARLIĞIN 

Sen ki, kâinat kitabının Fâtiha'sısın.

Varlığa katılma müsaademizin parolası "Bismillahirrahmanirrahîm"in ilk söyleyicisi, ilk öğreticisisin.

Allah'ı Rahman diye bildik yüzünden; yağmurumuz oldun dünya çölünün ateşinde.

Allah'ı Rahîm diye bildik sözünden; umudumuz oldun hesap gününün telaşında

Sen ki, ezelî hitabın ete kemiğe bürünmüş hâlisin.

"Elhamdülillah" sözüyle dillenen sonsuz minnettarlığımızın en açık temsilcisisin.

"Allah'a, Rabbi diye âlemlerin" en çok teşekkür edenimizsin.

En iyi hamd edenimizsin; Muhammed'imizsin.

"Şükreden bir kul olmayayım mı?" mahcubiyetini hücre hücre taşıyansın.

Rahman'ın vechine aşina eyleyerek sevdirdin yüzlerimizi; sonsuz merhamet gördüğümüzü haber verdin.

Rahîm'in teveccühüyle sevindirdin gönüllerimizi; hüzün ve korkularımızın biteceğini müjdeledin.

"Din gününün Mâliki"ne göre yaşama inceliğini sevdirdin bize.

Hesabı verilebilir günler yaşama sorumluluğunu hatırlattın vicdanımıza.

Sen "yalnız Sana kulluk ederiz" hitabımızın ebedî yankısısın.

"Âlemlerin Rabbi"ne en mükemmel ubudiyetinle karşılık verenimizsin.

Sen "yalnız Senden yardım dileriz" yakarışımızın biricik kefilisin.

"Rahman ve Rahim" olan Allah'a kusursuz tevekkülünle sığınanımızsın.

Sayende "bizi hidayet eyle sırât-ı müstakîme" diyebilecek hidayetin şereflileriyiz.

"Üzerlerine nimet indirilenlerin yolu"nda en başta yürüyen Sensin.

Sen ki bize Raûf ve Rahimsin, üzerimize titrersin.

"Üzerlerine gazab indirilenlerin yoluna değil" gidişimiz; merhamet eyle ey Sevgili.

Sen ki hidayetimiz için çok hırslısın, ümmetine kıl kadar zarar gelsin istemezsin.

"Dalalete sapanların yoluna değil" yürüyüşümüz; şefaat eyle ey Nebî. 
 



Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı duha

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 5144
  • ѕησωƒℓαкє
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #287 : 07 Ekim 2007, 12:10:28 »
Allah RAZI OLSUN...
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Çevrimdışı zeynep rose

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #288 : 24 Ekim 2007, 13:41:14 »
yarabbi bütün mümin kullarının yüreğine senin aşkını peygamberimiz  gül kokulu peygamberimizin sevgisini aşkını nasib eyle. hepimizi kıyamet günü şefaatıne nail eyle amin.

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #289 : 18 Kasım 2007, 23:24:44 »
Sevgili’ye–


Mihrabım!..
Mihrabım’a uğra sabâ yeli, huzuruna varıp edeble, selamımı ilet, heceler yarım yamalak, heyecanlar salkım saçak...
“And olsun kuşluk vaktine...”, kuşluk vakti onun gönlündeki vahyin ışığıdır, ve ışıklar nurunun âşığıdır.
“Geceye and ederim ki...”, onun saçlarını kıskanmaktan gecenin bağrı yanık; gece yarısı hasretle uyanıktır.
“Güneşe and olsun...” ondan daha kutlu bir faniyi hiç izlemedi, ve yer ondan daha kıymetli bir hazineyi hiç gizlemedi.
Ahmed!.. Gönüller gıdası, ruhlar şifası... Gözlerin feri, şerefin zaferi... Dudağının değdiği bir güle bin can feda Ahmed, eline değmiş bir ele cihanca cihan feda
Işığım!
Göz kırpasıya Burak’ınla vardığın yere bin yılda varamazken berk uran melekler, nasıl aşkına dönmesin zeminler ve zamanlar, nasıl tutulmasın burçlar ve felekler. Sen var iken kıblem, gök ile yerin arasında hangi varlığa adansın ya emekler, ya hangi renk ile iltica etsin dallarına çiçekler? Cemalini gören âşık, görmeyen âşık iken nurum, gamzene rüyada olsun ermesin mi tennure kelebekler?

Günaydınım!
Tohum versen de bize mahsul olabilseydik, kanat olsan da bize katına varabilseydik. Şarkıların ürperdiği şebnem avuçlarında Medine rüzgarlarının ışıltılı kumlarınca yanabilseydik, sana kanabilseydik. Bir kez olsun aşkınla döktüğümüz gözyaşlarından abdest alabilse ve denizine bir kez olsun dalabilseydik, ya denizinde kalabilseydik. Himalayalar kadar kara yüzümüzü kara yerlere salabilseydik; bağından razıye ve marziye ilhamlar alabilseydik!
Sevgilim!
Kutlu gelişine yüz bin selam olsun, sen aydınlık içinde aydınlık, sen açıklık içinde açıklıktın. Seninle sevgiler sevgili olur, seninle muhâlimiz hâle dururdu. Mühürleri kaldırmada son idin sen, can kilitlerini açmada sonuncu, gülümsesen. Seni görenlerin güneş düşerdi gözünden, seni sevenlerin ışık yayılırdı yüzünden. Birer efsaneydi iki yanağın; hayal ile hatıra eleğim sağmalarıyla karanın ve ağın.
Sultanım!
Adına altınlar bastıran sultanlar şehirler alırdı, şimdi şehirleri düşüyor adınsız sultanların, adını gizli anıyor âşık–ı nâlanların. Kulluk prangaları çözülünce ayağımızdan, âzâd oldu zülfünün zenciri solumuzdan ve sağımızdan. Ashabının kara kerpiçte gözsüz gördüğünü, biz cilalı aynalarda yitirdik de yaptık düğünü. Tedavisinde hayat bulmuş hekime düşman hasta gibiyiz, mürebbisine kin güden çocuklara yasta gibiyiz. İnsanlık güneşe nispet zulmete döndü, balıklar suya öfkelendi, kuzgun ete döndü; bahtımız hasrete döndü.
Hasretim!
Gümüş tenli Yusuf’u arayanlar gül teninde Yusuflar ülkesine girdiler; cennet peşinde koşanlar gül cemalinde cennetlere erdiler.
“Körün elinden tutana Hak’tan yüzlerce ecir vardır!” buyurmuştun. Kıyam et, tut körlerinin elinden ve İsrafilleyin kıyametten evvel bir kıyamet kopar. Yıllar yılı kendi yatağını öpen nehirlerce ak ezeli özlemlerimizin yokuşlarına ve öğüt, yine öğüt, yine öğüt aşk tanelerimizi değirmenlerinin nakışlarına.
Övüncüm!
Övüncüm!
Ruhlarımızdan kuşluklar geçti, gün geçti... Akşam oldu, düğün geçti.. ve gece olmadan, Yesrib’in güneşi, kerem kıl, tüllenen hayallerimize bir huzme bıraksın himmetin, ve artık getirdiğin kutsal emanetin kaybolacağından korkmasın ümmetin!. Kalbimizi kaydırmadan, bize onu haşre dek bakî kılma ruhsatı ver, ve yalın unutuşların poyrazında bırakıp bizi bir başımıza, belleklerimizin tereddüt dolu zembereklerinde kıvrandırma, yeter. Gel, son kez ilk baharımız ol!. Bu mevsim güller incitilmesin, gamküsarımız ol!..
Ömrüm!
Tâhâ ve Yâsîn aşkına...
Öncesinde senin aşkın yoksa neye yarar ölüm!.

alinti
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #290 : 20 Kasım 2007, 18:02:30 »
EVET CAN DOSTLARIM

"Seyrimde bir şehre vardım
Gördüm sarayı güldür gül
Sultanının tacı tahtı
Bağrı duvarı güldür gül
Gül alırlar gül satarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazarı güldür gül..."


Hani bir gün Alemlerin Efendisi Aişe validemızden bir bardak su ister.Validemiz suyu getirince "Önce sen iç ya Aişe" der.Hz. Aişe suyu içer.Efendimiz bardağı alır ve suyu bardağın validemizin ıçtiği kenarından içer.SU GÜLDÜR O AN, BARDAK GÜLDÜR, DUDAK GÜL..


Hani validemiz sorar bir gün:
" Ya ResulAllah beni nasıl seviyorsunuz?"
"Kördüğüm gibi ya Aişe."

Seneler sonra bir kez daha sorulur aynı soru.Cevap aynıdır:
"Kördüğüm gibi."

Peygamber Efendimiz'in dünyada ki son günleridir.Soru tekrarlanır." Beni nasıl seviyorsunuz ya ResulAllah?" " Hala ilk günkü gibi ya Aişe..." SORU GÜLDÜR O AN, CEVAP GÜL, GÖNÜL GÜL...


MUHABBETİN RENGİ GÜLDÜR,GÖNÜLLERİN NAKŞI GÜL
AŞKIN KOKUSU GÜLDÜR,DOSTUN BAKIŞI GÜL
NE ZAMAN BİR GÜZELLİKTEN SÖZ AÇILSA İLK SÖZ GÜL OLUR,SON SÖZ GÜL
GÜL ALINIP GÜL SATILAN PAZARLAR,GÜLÜN GÜL İLE TARTILDIĞI DİYARLAR VARDIR.
GÖNÜLLERE O DİYARDAN BİR NEŞE TAŞINACAKSA SÖZE GÜLLE BAŞLAMALI.
GÜL KOKULARI YAYILMALI HANELERE.


DUA İLE
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #291 : 20 Kasım 2007, 18:18:18 »
Allah razı olsun kardeşim ellerinize sağlık...

Çevrimdışı Gül_Sultan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2139
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #292 : 20 Kasım 2007, 23:59:25 »
Allah razı olsun kardeşim ellerinize sağlık...
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

Çevrimdışı afrah

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 475
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #293 : 21 Kasım 2007, 01:39:07 »
cok güzel.ellerinize saglik
.....Eger bu yoldan dönmek kader ise,
o kader beni bulmadan Emanetini üzerimden al YARAAB....

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #294 : 26 Kasım 2007, 20:33:48 »
Bir gün aramıza gelirsen

Evet,bir gün aramıza gelirsen belki bir Ebu Bekir bulamayacaksın ama hepimiz sana kıtmirlik yapacağız.

Hani bir gün Hanzala (r.a.) içinde bir endişe duyunca Hz. Ebu Bekir in (r.a.) yanına gelmiş ve "Hanzala münafık oldu." Çünkü Allah Rasülünün yanındayken hissettiklerimi başka zaman hissedemiyorum. dünyaya dalıyorum demişti. Sonra Hz. Ebu Bekir de aynı endişeyi duyunca soluğu Senin yanında almışlardı. Sen onlara "bazen öyle, bazen öyle" demiş ve her zaman aynı ruh haletini koruyamayacaklarını söylemiştin.

İşte Ya RasülAllah (salAllahu aleyhi vessellem) ben de senden uzak kaldıkça nifaklara batıyorum. Senden her ayrılışımda şeytana oyuncak oluyorum. Bir de bakıyorum ki insanlıktan alabildiğince uzaklaşmışım. Senden her ayrılık bir fasit dairenin başlangıcı oluyor benim için. Her günah diğerine gebe. Bir süre böyle devam ediyor. Sonra bir yerlerde adını duyuyorum. Birden içime akıyorsun sanki. "Kendine gel" diyorum kendime. Hiç hakkım olmadığı halde, kirli ruhumla sana ev sahipliği yapamayacak olduğum halde sanki yanımdaymışsın gibi ayaklarımı topluyor, çay içeceksem bir bardak fazla hazırlıyor, yemeğe oturacaksam bir kaşık fazladan tepsiye koyuyor ve senin geleceğini düşlüyorum.

Sonra acaba gelse ne yaparsın diye kendime soruyorum. Hani bir yazı vardı ya peygamber evinize gelse ne yaparsınız diye. Sonra diyorum ki beni bırakta acaba o ne yapardı?
 Tanıdığım kadarı ile herhalde hiç bir günahımı yüzüme çarpmaz, bana yüzünü ekşitmez, zaten günahların erittiği ruhuma bir darbe de o vurmazdı. Belki bana tebessüm eder, içinde de
 "Allah ım Seni hakkıyla bilemiyor, bilse böyle yapmazdı"
. Sen ona hidayet ver." diye dua ederdi. Ama biraz kaliteli bir müslüman olsaydım, her an onunla dolmaya çalışsaydım, ya da kutsiler arasında kendime bir yer bulabilseydim de O da bana görünseydi herhalde biraz yüzünü asar ve
"Allah ın bu kadar nimeti üzerindeyken bu kadar pes payelik nedendir, insanlık seni beklerken bu bedene takılmışlık da nedir? Ettiğin biatları ne çabuk unuttun. Yoksa geçici dünya nimetlerini bana komşulukla değişiyor musun?"
 diyebilirdi.

Ama bir gerçek var ortada. O bizim her şeyimiz.

Hani olurda bir gün güneş doğmaz. Artık böyle yaşayacaksınız denir. Bir yolunu bulup yaşamaya çalışırız. Yağmurlar kesilecek dense bir gün bir çaresini ararız. Analarınızdan, babalarınızdan ve evlatlarınızdan ayrılacaksınız dense bağrımıza taş basar sabrederiz.
Günlerce aç ve susuz kalabiliriz.

Her musibeti hoştur deyip göğüsleriz de yalnız deseler ki artık O (salalalahu aleyhi vessellem) aranızda olmayacak, terk etti sizleri...

İşte buna dayanamayız. O elimizden tutmazsa, yollarımızı aydınlatmazsa, sırtımızı sıvazlamazsa bizler Yakup olur fakat sabredemez, Züleyha olur hançerlerimizi kalbimize saplarız. Gönüllerimiz o zaman Sümeyra ya (ra) alkış tutar, bizler de inleyen bir kütük olmayı arzularız.

Biliyoruz ki Seni herkesin dört gözle aradığı mahşer yerinde Seninle tanışmak mümkün değil. Ancak dünyadayken Seninle tanışıklığı olanları Sen orada tanırsın ve ümmetimdendir deyip havzının başına alırsın.

Allah a milyonlarca şükürler olsun ki Onu dünyada iken tanıyabildik. Ama acaba O bizleri tanıyor mu? Benim şu adreste bir sadık bendem var deyip adımızı anıyor mu? Rüyalarımıza uğrayıp bizlere bayramlar yaşatıyor mu?
 Adını her anışımızda burun kemiklerimizi sızlatıyor mu? Evet O nunla tanışmak istiyorsak O nu çok iyi tanımalıyız. O nu neler üzer, Neler O nu mutlu eder bunları öğrenmeli ve O nu alabildiğince sevindirmeliyiz.
 Vermeyi istemeseydi istemeyi vermezdi.
O halde O nu deli gibi isteyin. Riyakarca istemelerimiz varsa önce ihlası isteyelim. Öyle isteyelim ki diğer isteklerimiz geri planda kalsın. Ta ki bir gün en içten sesimiz kalp duvarlarımıza çarpınca gönül ellerimizi uzatalım Akabe ufuklarına ve biat edelim.
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı duha

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 5144
  • ѕησωƒℓαкє
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #295 : 26 Kasım 2007, 20:39:50 »
Allah RAZI OLSUN...
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #296 : 09 Aralık 2007, 23:56:37 »
Ya resülAllah



Öteler ötesi nur ışıltılı pencereden gülümseyen.
Zulmet çağlarını söndüren, zahmet dağlarını sonlandıran.
Çağların izine, şeytanın dizine, karanlığın sisine vurulan;
Hilkatin sebebi, insanlığın edebi olan...

İzanların hezeyan yokuşunu tutan ve hidayetin varlığına koşturan,
Kafaların ur ensesini solduran ve hakikatin karlığına daldıran.
Ruhların şirk tütsülüğünü söndüren ve şefaatle dolduran,
Şeytanın bataklı sellerini kısan ve hikmetlerin pınarı ile dolaştıran

Asrı saadetin nurlu inkişafında,
Nur ufukların hakikat hecelerinde,
Kainat sana sevdalı.
Kutsi adımların hak ikramında,
Bağlar sana ikbal olmuş.
Ademlerin hu iniltisinde,
Dağlar sana intisap etmiş:
Başlar seni fikreder, kalbler seni zikreder
Yaşlar gözlerden akar, bir yanda da senin nurun akar.
İnsanlık ağlar, çağlar ağlar. alem sana muhtaç

Taşlar da selamlar, diller de kelamlar:
Ya resülAllah…
Seninle kazılı, yıldızlarla yazılı nübüvvetin:
SallAllahu aleyhi ve sellem.
Kainat senin isminle süslü, insanlık senin isminle sesli
Muhammed mustafa (s.a.v)
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı duha

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 5144
  • ѕησωƒℓαкє
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #297 : 10 Aralık 2007, 08:43:51 »
Allah RAZI OLSUN GÜZEL KARDEŞİM...
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #298 : 12 Aralık 2007, 23:23:55 »
CAN KARDEŞİM

Efendimize(S.A.V) olan hasretimizi bu başlık altında dile getirme gayratine girdik.

Resûlüllah şöyle hitab eder:
– Sen beni öylesine seven ümmetimsin ki, beni görmeyi arzuladın göremedin, ama buna rağmen alâkanı kesmedin, ümidini yitirmedin. Senin alâkan samimi, ihlâsın kavîdir. Devam ettirdiğin sevgi ve hürmetinin karşılığını görme zamanın gelmiştir, sana şefaatım vâcib olmuştur. Gel, şefaatıma lâyık olanların arasına gir.


İnşaAllah siz dostlarım Efendimizin (s.a.v) şefaatine nail olanlardan olursunuz

DUA İLE
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Ynt: Bizler Seni Görmeden Sevdik Efendim (S.A.V)
« Yanıtla #299 : 12 Aralık 2007, 23:26:35 »
SULTANIM...EFENDİM....! S.AV.
HANİ MEKKE MÜŞRİKLERİ
SANA EZİYET ETMİŞLERDİ DE
TARAFTAR BULMAK İÇİN TAİFE GİTMİŞTİN...!
HANİ TAŞLARLA SALDIRMIŞLAR,
KANLAR İÇİNDE BIRAKMIŞLARDI YA SENİ...
HANİ ELLERİNİ AÇIP DEMİŞTİN YA....!
Allah'ım! Kuvvetsiz ve çaresiz kaldığımı,
halk nazarında hor ve hakir görüldüğümü,
ancak sana arz ve şikayet ediyorum.
Ey merhametlilerin en merhametlisi!
Herkesin zayıf görüp de dalına bindiği biçarelerin Rabbi sensin.
Sensin benim Rabbim.
Sen,
beni kötü huylu bir düşman eline düşürmeyecek,
hatta hayatımın dizginlerini eline
verdiğin akrabadan bir dosta bile
bırakmayacak kadar bana merhametlisin.
Allah'ım senin gazabına uğramayım da,
çektiğim bela ve sıkıntıların hepsine katlanırım. Fakat senin esirgeyiciliğin,
bana bunları da göstermeyecek kadar geniştir.

BUGÜN ÜMMETİN BEBEKLERİ ÖLDÜRÜLÜRKEN LÜBNANDA,
IRZINA GEÇİLİRKEN BACILARA IRAKTA,
ESİR EDİLİRKEN GENÇLER ÇEÇENYADA AFGANDA...
BEN DE ELLERİMİ AÇSAM...SENİN DUANDAN ETSEM..
SEN DE AMİN DER MİSİN EFENDİM...!
NE OLUR BİZE YARDIM ET YARABBİ...DESEM...
SANA KUL
HABİBİNE ÜMMET OLAMADIK....
EMANETE SAHİP ÇIKAMADIK....
BİZE BİR HAK DAHA TANI....
BİZİ KAFİR ÖNÜNDE RÜSVAY EYLEME YARABBİ...!
ŞU ANA KADAR YAŞANANLAR,
AYIP OLARAK BİZE YETER...
BİZE TEKRAR İSLAMIN ŞEREF VE İZZETİNİ
İADE ET YARABBİ...! DESEM
AMİN... DER MİSİN EFENDİM.....! S.A.V.

DUA İLE CAN DOSTLAR
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)