Bilmem ki nasıl anlatılır bu çoşkulu hüzün..
Sanki içim çıkasıya kadar ağlayacak gibi... Gözyaşlarımdan nehirler akıtabilecek gibi.. Ama gözünü bile açamayacak kadar halsiz, mecalsiz gibi...
Bilsem ki ben ağladığımda sen döneceksin.. Bilsem ki ufacık bir umut var dönmene dair.. Bırak nehirleri, gözyaşımdan okyanuslar beslensin ozaman.. Aşıklar beni görüp kıskansın ozaman.. Vuslat nasıl olurmuş görsün cümlesi..
Ah bir bilsem döneceğini.. Bir umut, bir ışık...
Bir an baksam gözlerinin içine, sadece bir an.. Söz..
Dayanılmaz hasretinin ardından ab-ı hayatım bile olsa vuslatı ayn'nın, ayrılmanın verdiği ızdırap bile dolsa yüreğime.. Sözüm olsun.. Sadece bir an.. Doyasıya bakayım o gözlerine.. Sonra yansın bu ruhum ne çıkar, gördüm ya o gözleri, bi an olsun bakabildim ya.. Yansın varlığım, ne çıkar..
Özledim.. Hem öyle çok ki.. Yüreğime alevden oklar saplanıyor hergün.. Pare pare ateşler düşüyor.. Yanıyorum.. Hem öyle çok ki.. Gözümden akan yaş bile yanaklarımı kavuruyor..
Özledim..
[/i][/b]