Gönderen Konu: Borç mu,Nimet mi?  (Okunma sayısı 4675 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı turab

  • yazar
  • ****
  • İleti: 608
  • Kefâ bil-mevt vaizan
Borç mu,Nimet mi?
« : 27 Mayıs 2008, 10:26:47 »

BU BORÇ NE ZAMAN BİTECEK

Uzun bir kış gecesi yatsı namazı kılınmış, cemaat camiden yeni dağılıyordu.

İki arkadaş yeniden görüşmenin sevinci içinde merhabalaştılar. Birbirlerine olan muhabbetleri yüzlerine yayılan gülümsemeden belli oluyordu. Kısık bir sesle konuşarak yürümeye başladılar. Biri derin bir iç geçirerek diğerine sordu:

- Bu namazlar yüzünden çok sıkıntılıyım. Bir türlü düzene giremedi. Günde kaç defa vakti geçireceğim diye ödüm kopuyor. Her vakit ayrı bir telaş yaşıyorum. Hele gündüzleri ucu ucuna zor yetişiyor. Her gün aynı telaşı tekrar tekrar yaşamak çok zor. Hani şikayet olmasın ama hergün beş defa borç ödemek ve bunu takip etmek gibi bir şey. Acaba diyorum, bu işin daha kolay bir yolu yok mu? Mesela sana bakıyorum, bu sıkıntıyı hiç çekmiyorsun gibi geliyor. Bunu nasıl başarıyorsun?


Arkadaşı hafifçe gülümsedi.

- Biliyor musun, aslında yapılan ameli zorlaştıran biziz. Sorun namazların vaktinin darlığında veya dünyalık işlerin yoğunluğunda değil, bizim namazı nasıl algıladığımızda.

Namaz bize üzerimize yazılmış bir borç olarak öğretildi. Üstelik ödenmediğinde ahirette azap çekilerek ödenecek bir borç...

Bu, yanlış değil elbette. Ama belki en son söylenecek şey. Burada gözden kaçan, bizim kalbimize nakşedilmeyen bir incelik var:

Önce beş vakit namazın ne zaman ve nerede farz olduğuna bir düşünelim. Hepimiz mirac hadisesini biliriz, ancak önemini yeterince kavradığımız pek söylenemez. Mirac insanlık tarihinin zirve noktası, dünyada ulaşılan şereflerin en büyüğü. Mirac ile Peygamberimiz bütün sınırları aşarak hiçbir aracı olmadan Allah’ın huzuruna vardı. İlâhi ayet ve mucizeler kedisine gösterildi. Meleklerin dahi erişemediği bir nimete kavuştu.

Böyle muhteşem bir anda dahi peygamberimiz ümmetini unutmuyordu. Bu vuslata ümmetinin de ermesi için Rabbine niyazda bulundu.

İşte namaz, müminlere bu anın ve peygamberimizin hatırına bize bir tür mirac olarak verildi. Namazla her gün beş defa miracı yaşama, huzura çıkma imkanına kavuştuk.

Eğer namazı böyle değil de sadece bir borç olarak algılarsak, işimiz gerçekten çok zor. Bir ömür boyu hergün beş defa borç ödemek dünyanın en sıkıntılı işi olur. Öde öde bitmeyen bir borç. Bir de ödediğin bu borçlardaki kusurların ahirette hesabını vermek de var.

Halbuki namazı bir hediye, bir nimet ve mirac olarak algılayabilseydik ne kolay ve tatlı olacaktı! Bunu tam olarak hissedemesek bile, niyetlerimizi bu yönde düzeltmeye çalışsak sanırım çok şey değişecek. Adeta yeni bir başlangıç yapacağız.

Şimdi insafla düşünelim: Namaz sadece taşınması gerçekten çok zor olan bir yük, her gün ödenmesi gereken bir borç mu olmalı, yoksa bir sevinç, bir bereket, bir esenlik ve vuslat zamanı mı?

- Doğru söylüyorsun. Şimdiye kadar namazı hiç böyle düşünmemiştim. Günde beş defa sonsuz nimetlere kavuşmak varken, hep kendimizden birşeyler verdiğimizi zannetmişiz.

Ya Rabbi; niyetimi düzelterek sana yöneliyor ve bütün namazlarım için tevbe ediyorum. Bizleri namaz nimetinden mahrum etme, ondan nasiplenen kullarından eyle.

Ümit Bursalı

Allahım!Ahirete mani olan dünyadan,ölümün iyiliğine engel olan hayattan ve amelin hayrına mani olan emelden sana sığınırım

talib 67

  • Ziyaretçi
Ynt: Borç mu,Nimet mi?
« Yanıtla #1 : 27 Mayıs 2008, 11:29:11 »
paylasim icin tesekkürler.

Çevrimdışı Ber-ceste

  • yazar
  • ****
  • İleti: 551
Ynt: Borç mu,Nimet mi?
« Yanıtla #2 : 27 Mayıs 2008, 11:37:46 »
Teşekkürler turab güzel bir paylaşım.

***

Ebû Hüreyre radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittiğini söyledi:

– “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?” Sahâbîler:

– O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl–i Ekrem:

– “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder”
buyurdular.

Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283. Ayrıca bk. Tirmizî, Emsâl 5; Nesâî, Salât 7; İbni Mâce, İkâmet 193.
Sükût etmek gibi alemde nadana cevab olmaz..

Çevrimdışı turab

  • yazar
  • ****
  • İleti: 608
  • Kefâ bil-mevt vaizan
Ynt: Borç mu,Nimet mi?
« Yanıtla #3 : 27 Mayıs 2008, 11:49:01 »
paylasim icin tesekkürler.
Teşekkürler turab güzel bir paylaşım.

rica ederim ben teşekkür ederim :)
Allahım!Ahirete mani olan dünyadan,ölümün iyiliğine engel olan hayattan ve amelin hayrına mani olan emelden sana sığınırım

Çevrimdışı ipeknur

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 127
  • Edeb Ya Hu!!
Ynt: Borç mu,Nimet mi?
« Yanıtla #4 : 27 Mayıs 2008, 15:07:45 »
cok tesekkurler Turab kardes Allah razi olsun.
BU SEHIR GIRDAP GULUM
GIRDAPTA MEHTAP GULUM
FELEGIN BIR SUYU VAR
SU DEGIL KEZZAP GULUM....

Çevrimdışı turab

  • yazar
  • ****
  • İleti: 608
  • Kefâ bil-mevt vaizan
Ynt: Borç mu,Nimet mi?
« Yanıtla #5 : 27 Mayıs 2008, 15:30:20 »
cok tesekkurler Turab kardes Allah razi olsun.

rica ederim,Allah hepimizden razı olsun
Allahım!Ahirete mani olan dünyadan,ölümün iyiliğine engel olan hayattan ve amelin hayrına mani olan emelden sana sığınırım