Gönderen Konu: Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı  (Okunma sayısı 2075 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı
« : 14 Haziran 2010, 03:50:17 »

Dünyâda ve âhirette saâdete kavuşmak, râhat ve neşeli yaşamak için Müslümân olmak lâzımdır. Müslümân olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek, ibâdetlerini doğru ve ihlâs ile yapmak lâzımdır. İhlâs, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyi sevmemekle, yalnız Onu sevmekle, kendiliğinden hâsıl olur.

İhlâs, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veyâ nâfile bütün ibâdetleri, Müslümânları sevindirmeyi, onları sıkıntıdan kurtarmayı, zikri, istigfârı Allah rızâsı için yapmaktır. Mal, mevki, hürmet, şöhret kazanmak için yapılan ibâdette ihlâs olmaz, riyâ olur. Bid’at, harâm işleyenlerin ve böyle kimselerle arkadaşlık, komşuluk yapanların kalblerinde, ihlâs kalmaz. Zulmet, kara lekeler hâsıl olur. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

MUHLASLAR VE MUHLİSLER!..

“Bütün mü’minler ibâdet yaparken, Allahü teâlâ emrettiği ve beğendiği için yapmaya niyyet ediyorlar. Böylece ihlâs ile yapıyorlar. Fakat bütün işlerin, iyiliklerin hep ihlâs ile yapılması ve bu ihlâsın kalbe hemen gelmesi lâzımdır. Bazı kimselerde, ibâdetlere başlarken yapılan niyyet, ihlâs, zahmet çekerek, kendini zorlayarak hâsıl oluyor ve kısa bir zamân devâm ediyor. Sonra kalbe nefsin arzûları geliyor. Devâmlı ihlâs sâhiplerine muhlas denir. Zahmet çekerek elde edilen, devâmsız ihlâsın sâhiplerine muhlis denir. Muhlas olana, ibâdet yapmak, tatlı ve kolay olur. Çünkü bunlarda, nefislerinin arzûsu ve şeytânın vesvesesi kalmamıştır. Böyle ihlâs, insanın kalbine ancak bir velînin kalbinden gelir.”

İbâdete başlarken nefis ve şeytân ile mücâdele ederek, devâmsız olan ihlâs elde edilebilince, böyle ihlâs ile yapılan ibâdetler de, zamânla nefsi zayıflatır, devâmlı ihlâs elde etmeye sebep olur. Fakat buna kavuşmak senelerce sürer.

Yahyâ bin Mu’âz hazretleri ilâç içmişti. Hanımı;

-Odada biraz dolaşsan iyi olur deyince;
-Dolaşmaya, gezmeye bir sebep göremiyorum. Otuz senedir hesâp ediyorum. Allah rızâsı için olmayan bir harekette bulunmadım, cevabını vermiştir.

Din büyükleri, din için niyyet etmedikçe hareket etmezlerdi. Yeme ve içmeleri bile, ibâdete lâzım olan aklı ve kuvveti bulmaları niyyeti ile idi. Her sözleri, Allah içindi ve başka niyyetleri kendileri için harâm bilirlerdi...

Vaktiyle Mekke şehrinde bir kimse uyuyakalmıştı. Uyandığında, para cüzdanını göremedi. Büyüklerden bir zât da o kimsenin yanında idi. O zâta dönüp;

-Paramı sen aldın, cüzdanımı ver deyince, o zât, para sâhibini evine götürüp;
-Paran ne kadardı dedi. O kimsenin söylediği kadar altını kendisine verdi. Parası çalınan kimse, sokağa çıkınca, bir arkadaşının cüzdanını, şaka olarak almış olduğunu anladı. Geri dönüp altınları geri verdi ise de, o zât geri almadı ve;
-Ben bu altınları verirken, Allah rızâsı için sadaka niyyeti ile vermiştim cevabını verdi ve paranın hepsini fakîrlere dağıtmasını söyledi.

Abdullah-ı Tüsterî hazretleri;

“Yolumuzun esâsı üç şeydir: Helâl yemek, ahlâk ve amelde Resûl aleyhisselâma tâbi olmak ve ihlâs yanî her işi, yalnız Allah rızâsı için yapmaktır” buyurmuştur.

EN MÜHİM OLAN ŞEY!..

Netice olarak cenâb-ı Hak, bu dünyâda kendi rızâsı için yapılan her ibâdeti ve ameli kabul eder. İnsanlara gösteriş için, insânlara yaranmak için yapılanları ise kabul etmez. Bunun için her türlü ibâdetlerimizin, her türlü işlerimizin, her türlü davranışlarımızın saf, temiz, hâlis yani ihlâs ile yapılmış olması lâzımdır. Çünkü âhirette, Allah için yapılan ibâdetler haricindekilerin hepsi, icraatın dışında kalacak, hiçbiri kabul edilmeyecektir. Onun için az fakat dürüst olanı, yani rızâyı ilâhi için olanı yapmak lâzımdır. En mühim olan şey Allah rızasıdır. Ahmet için çalışıp da, Mehmet’ten para beklenilmez. Kim için çalışıldı ise, ücretini gidip ondan almalıdır. Yaptıklarımızı, insanlar görsün de, ne güzel yaptı desinler diye değil, Allahü teâlâ beğensin diye yapmalıyız. Bütün hareketler, işler, sözler, okumak, dinlemek, hep Allah rızâsı için olmalıdır...

Osman Ünlü

Çevrimdışı s*u*

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 9
Ynt: Allahü teâlâ beğensin diye yapmalı
« Yanıtla #1 : 15 Haziran 2010, 18:46:17 »
keşke herkes böyle düşünse.
malesef o kadar çok gösteriş için ,hakkımda böyle desinler diye riya yapan varki...
mevlam niyetlerimizi her an son ve son nefes dahil halis kılsn.
Gök kubbe altında yepyeni hiçbir fikir yoktur.En yeni fikir,eskibir fikrin yeni bir elbise giymişidir.....