Mipek kardes,
iki ayeti kerime meali alintilamissiniz. Ikisinden de birer kelime buraya alalim:
sana indirdiğimiz
hitab peygamberimize
akıl sahipleri
akil sahibinden kim kasd olunur...?
Bu iki ayeti kerimedeki iki kelime, izaha muhtac.
Birinci ayeti kerimeden siz,
peygamberimiz zikr edilmis onun sahsinda bütün ümmeti davet ve ümmeti icabet kasd edilmistir seklinde anlarsiniz.
Bense
hitab peygamberimize (SAV) yöneliktir. Ona inmistir, o anlar ve bize tefsir eder. Yorumlama hakki ona aittir, onun yorumuna muhtaciz derim....
Ikinci ayeti kerimeden siz,
insani hayvandan ayiran özellik akil sahibi olmasidir, buradaki akil sahibi cümle insanattir seklinde anlarsiniz..
Ben de;
buradaki akil sahibi, aklini akli maas ve akli maadini gelistirmis, ilim ehli kasd olunur seklinde anlarim...
dolayisiyla ikimiz de kurani kerimi tefsir etmis oluruz..
Herkes meal okuyabilir, oradan kurani kerimi anlayabilir derseniz, ikimiz de okudugumuzdan biribirimize yüzdeyüz ters iki farkli sey anlamis oluruz.
Bu anladiklarimiz muvacehesinde birimiz meal ile muradi ilahiyi anlayamayiz neticesine variriz, öbirimiz ise "hayir anlariz" neticesine variriz..
Muradi ilahiyi hangimiz dogru anlamis oluruz???
Bunu anlamakta ölcüt nedir?
Bu sorunun cevabi bizi ilmi tefsire götürür..
Sizin alintiladiginiz iki ayeti kerime gördügünüz üzere bizi tefsir ilminin gerekliligine inanmaya icbar ediyor..
"Kurani kerimi kendi hevasina göre tefsir eden atesteki yerini hazirlasin" hadisi serifi, oldukca ciddi bir tehlikeye isaret ediyor..
Heva insanin icinden gelen hevestir, istektir. Insanin kendi ilmi birikimi, akli ve tecrübeleri isiginda olustugunu zann ettigi "mantigi"dir...
Biz akil sahibleri olarak kurani kerimi anlayabiliriz düsüncesi bile sadece kurani kerimi anlamada,
"akil sahibi" kelimesini "heva sahibi" olarak algilama yanilgisina düsürür.
dolayisiyla meal okuyarak muradi ilahiyi anlayabilecegi kanaatinde olmak, "atesteki yer"e dogru yönelmektir...