EDEBİYAT KÖŞESİ > TAVSİYE KİTAPLAR
Bu kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler
Fatihan:
Aşağıdaki kitapları okuyanlar ya sapıtırlar veya küfre düşebilirler:
1-İbn Teymiye ve onun gibi selefiye itikadında bulunan talebelerinin kitapları,
2-İbn Teymiye’yi övmek suretiyle kaynak gösteren bütün kitaplar,
3-Tasavvufun, kerametin, vahdet-i vücudun râbıtanın ve kabir ziyaret etmenin aleyhine yazılmış bütün kitaplar,
4-Ashâb-ı Kirâm’dan herhangi birisine dil uzatılan kitaplar,
5-Miraç ve şakkulkamer gibi mucizeleri inkâr eden kitaplar,
6-İtikad mezheblerinin üç olduğunu, selefiyyenin de itikad mezhepleri arasında bulunduğunu iddia eden kitaplar,
7-Türkiye’de öşür verilemeyeceğini savunan kitaplar,
8-Te’vil edilmesi gereken âyet-i kerimeleri te’vil etmeyen selefiyecilerin kitapları,
9-“Elhamdülillâh, Fransızlar, iki asra yakın zamanda beri cumhuriyet idaresini kurup Hıristiyanlığı lâik bir hale getirmişlerdir” diyen kitaplar,
10-İçtihad kapısına toslayan, telfık ve mezhepleri birleştirmekten bahseden kitaplar,
11-Kütüb-i Sitte’de mevzu hadis bulunduğunu iddia eden kitaplar,
12- Beyzavi tefsirinde, İmâm-ı Gazali ve Ebulleys’in kitaplarında mevzuu hadis olduğunu yazan kitaplar,
13-Kardavi’nin yazdığı gibi hangi mezhebe göre telif edildiği bilinmeyen mezhepsizlerin kitapları,
14-Kur’an-ı Kerim mealleri ve muteber bir alime göre şerhi yapılmamış Hadîs-i Şerif mealleri,
15-İbni Rüşt gibi felsefecilerin kitapları,
16-Reşit Rıza gibi mezhepsizleri kitapları,
17-“Mason Abduh gibi inkılâp istiyorum” diyen sahte kahramanların kitapları,
18-“Biz dünya işlerini peygamberden daha iyi biliriz” diyen Mahmasani gibi vehhabilerin kitapları,
19-Bu asırda sefer olmaz diyen müctehid taslaklarının kitapları,
20-Altından mamul alyansa helal diyenlerin kitapları.
Okunması tavsiye edilen kitaplar ise, ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarıdır. Arapça-Farsça bilenler aslından okurlar, aslından okuyamayanlar ise ehl-i sünnet itikadına sahip bir mütercim tarafından itina ile tercüme edilmiş kitapları okurlar.
Mezhepsizler tarafından tercüme edilen kitaplar, ehl-i sünnet alimlerine ait bile olsa okunmamalıdır.
Her Müslümanın dinimizce bilinmesi zaruri olan ilmihal bilgilerini öğrenmesi şarttır. İmkanı olup da gücü yetenler de Arapçaya hakkiyle vakıf olup eserleri okuyabilmelilerdir.
bin_sultan:
3. madde de duralım;
vahdeti vücut aleyhine yazılan kitapların okunmaması..konusu..vahdeti vücut sapıklıktır, islami tasavvufa yahudi kabalasından geçmedir.Nitekim 2.binin müceddidi serhendi hz de bu konu da bir çok mektup yazmıştır..saygılarımla..
muallim_abi:
--- Alıntı yapılan: bin_sultan - 08 Kasım 2006, 06:48:55 ---3. madde de duralım;
vahdeti vücut aleyhine yazılan kitapların okunmaması..konusu..vahdeti vücut sapıklıktır, islami tasavvufa yahudi kabalasından geçmedir.Nitekim 2.binin müceddidi serhendi hz de bu konu da bir çok mektup yazmıştır..saygılarımla..
--- Alıntı sonu ---
Yukarda "vahdeti vücud" tabiri dikkat edilirse "tasavvuf, keramet, rabıta ve kabir ziyareti" ile birlikte zikredilmiş. Bunda bir hikmet vardır.
Vehhabi zındıklarının ve sâir keferenin kitaplarında bu hususların cemi'i zikredilip, bunlara topyekün saldırılmakta ve bunlara kail olanlar KAFİR ilan edilmektedir.
İbn Arabi vahdet-i vücuda kail oldu diye ona kafir diyen Ehli Sünnet uleması yoktur. İmam-ı Rabbani hazretleri hernekadar bunu tenkit etse de, vahdet-i vücuddan dolayı tekfir etmemektedir. Tabii vahdet-i vücudculuğun kendisi ve bu günlerde yapılmağa çalışanı küfürdür; zira arada fark vardır.
Vehhabiler de bu inceliği anlayamadığı için, büyün evliyaullaha dil uzattılar. Yoksa, ehli sünnet uleması içinde vahdeti vücudu savunan zaten yoktur. Bu vesile ile evliyaullaha taş atan da yoktur fakat. Vehhabiler ise atmaktadır.
Bu sebeble VAHDETİ VÜCUD konulu eserleri okumamalı. İmam Gazali hazretleri "Sahabi arasında geçen harbleri anlatmak haramdır" diyor. Bu tür eserler, büyüklere karşı kötü hislere sebeb olabilir. Kardeşimiz gayet güzel bir şekilde belirtmiş.
Selam ve dua ile..
ömer muhtar:
teşekkürler uyarıların için Fatih kardeş.
Ben kitap okuyarak dinden çıkılacağını veya sapıtılacağını düşünmüyorum çünkü bana göre insan doğruları da okuyacak yanlışları da okuyacak ki haberdar olsun.Ben sofi isimli kitap okudum mesela adam inançsız bir insan anlatılıyor bi de Montigne DENEMELER i okudum ama hiç bir şekilde beni etkilemedi hatta okurken adama uyuz oldum ve onun gibi düşünenleri tanımış oldum.
muallim_abi:
--- Alıntı yapılan: "ömer muhtar" ---teşekkürler uyarıların için Fatih kardeş.
Ben kitap okuyarak dinden çıkılacağını veya sapıtılacağını düşünmüyorum çünkü bana göre insan doğruları da okuyacak yanlışları da okuyacak ki haberdar olsun.Ben sofi isimli kitap okudum mesela adam inançsız bir insan anlatılıyor bi de Montigne DENEMELER i okudum ama hiç bir şekilde beni etkilemedi hatta okurken adama uyuz oldum ve onun gibi düşünenleri tanımış oldum.
--- Alıntı sonu ---
Sen doğruları bildiğin için uyuz oldun, ya doğruyu bilmeyen ne yapacak? Bu sayılan eserlerin içinde acaba bir kişinin (bilgisi yoksa) o basit eserlerde olduğu gibi "efendim adam sapık" dedirtecek mesele neresinde olacak? Yüzlerce insan tanıyorum kitap okuyarak sapıtmış, vehhabiliğe dalmış, mezhepsiz olmuş, ibn arabiye düşman kesilmiş, doğru yolda olduğu halde sapık görüşleri savunur olmuş.
Reddul-muhtar'da "Kitap yazmak da okutmak gibidir" diyor. Bu durumda kitap ile sapıtmak mümkün değil demek, mantık sınırlarını zorlar.
Her kitap okunmaz. Kişiye lazım olan sağlam eserleri okur, zira usul-füru bilmeyen, neyin nerden çıktığını kavramayan insan yoldan çıkar da haberi olmaz. Doğru yolda olduklarına inanan kaç kişi sapık değildir acaba?
Ö.Ö. isminde biri ayet ve hadislerden dem vurarak ahkam kesiyor. Yüzbinlerce insan da peşinden gidiyor. Bunların da hepsi "ehlisünnetiz" diyor. Ama ayet ve hadisle ahkam kesmenin ne manaya geldiğini bilmiyorlar. Bunlar size göre sapık değilse, İslama göre sapık. Bu durumda eserlerin sapıtmaya vesile olacağı aşikardır. Bilenler müstesna.
Biz de okuduk o sapıkların eserlerini, ancak belli bir seviyeye gelince, doğruyu ve yanlışı ayırdedebilecek seviyeye ulaşınca. Bu sayede müslümanlara "bakın şuraları şu sebeblerden dolayı yanlış" diyebildik. İslam aliminin ve aleminin ve ehli sünnet akidesinin görüşünü tam bilmeyen bir eserin hatalarına "zanni" olarak vakıf olur ve sonra hanefi mezhebinin ahkamına dil uzatmaya başlar.
Bu sebeble, eserler okuyarak sapıtmak ihitmal değil, kesindir. Bilenler müstesna. İstisnanın kaideyi bozmayacağını da hatırlatmak isterim.
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
Tam sürüme git