Gönderen Konu: Bu namazı tanıyormusunuz  (Okunma sayısı 24795 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Bu namazı tanıyormusunuz
« : 18 Eylül 2012, 22:03:26 »


Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı yku20

  • okur
  • *
  • İleti: 56
Ynt: Bu namazı tanıyormusunuz
« Yanıtla #1 : 18 Eylül 2012, 23:04:37 »
güzel başlık...

Çevrimdışı omur

  • ömür
  • yazar
  • ****
  • İleti: 651
Ynt: Ne zaman eşinizle bir sorun yaşasanız avucunuza bakın
« Yanıtla #2 : 26 Eylül 2012, 01:38:47 »
Paylasim icin teşekkür ederim. Cok beğendim yazıyı.

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Ynt: Ne zaman eşinizle bir sorun yaşasanız avucunuza bakın
« Yanıtla #3 : 26 Eylül 2012, 07:50:17 »
Okuduğun için ben teşekkür ederim   fg20))
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Allah'u Teala'nın Azrail'e Sorduğu 2 Soru
« Yanıtla #4 : 26 Eylül 2012, 08:00:39 »
 
AllahU TEALA'nın Azrail'e Sorduğu 2 Soru
Allah ruhları bedenden almakla vazifelendirdiği ölüm meleği Hz Azrail'e sormuş: En fazla kime üzüldün?"

"Ya Rabbi! Herşeyi sen bilirsinBir defasında deniz üzerinde fırtınaya tutulan bir geminin suya dökülen bütün bireylerinin ruhunu almıştımFakat bu sırada kucağında küçük yavrusuyla bir tahta parçasına tutunmuş,suya bir dalıp bir çıkan anneninde ruhunu kabzedip,küçük yavrusunu tahta üzerinde sağ sağlim bıraktığım zaman,su yüzünde annesiz kalan o yavrucağa çok acımıştımOnun acıklı hali,beni uzun zaman üzmüştü"

Allah tekrar sormuş: Kimin ruhunu sevinerek aldın?"

Azrail bu soruyada şöyle cevap vermiş:

"Filan yerde zalim bir hükümdar vardı:Etrafını kasıp kavuruyor,halkı inim inim inletiyorduİşte o zalimin ruhunu almam için bana emir geldiğinde ona doğru giderken derinden bir neşe duydumO zalimin canını alırken duyduğum sevinç kadar hiçbir vakit o kadar sevinç duymamıştım"

Nice sırlar ve hikmetler sahibi yüce Allah (cc) bu dafa,Azrail'e şöyle bir soru sormuş:

"Ya Azrail! O canını alırken sevinç duyduğun zalim kimdi biliyormusun?"

"Sen bilirsin YA RABBİ!"

" İşte ruhunu alırken büyük sevinç duyduğun o zalim, vaktiyle bir tahta üzerinde biraktığında büyük üzüntü duyduğun o mahsun çocuktu"  :scared_14:
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı fatmer

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 36
Ynt: Ne zaman eşinizle bir sorun yaşasanız avucunuza bakın
« Yanıtla #5 : 26 Eylül 2012, 17:24:37 »
çok güzel bi paylaşım teşekkürler;)

Çevrimdışı yesilyaprak

  • Yesil yaprak
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 27
Ynt: Ne zaman eşinizle bir sorun yaşasanız avucunuza bakın
« Yanıtla #6 : 27 Eylül 2012, 00:06:16 »
cok  güzel :)

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Babacığım şu yerdeki şeyler neyin nesi
« Yanıtla #7 : 27 Eylül 2012, 23:45:06 »
Babacığım şu yerdeki şeyler neyin nesi?  Oğlu ile babası sahile indiler:

Babacığım şu yerdeki şeyler neyin nesi?

-Çakıl taşı çocuğum

Oğul kafasını sağa çevirdi:

Babacığım ya bunlar?

-Onlar da çakıl taşı evladım

Sola çevirdi:

Ya bunlar babacığım?

-Hepsi çakıl taşı evladım

Babacığım ne kadar da çok var bunlardan!

- Evet evladım

Peki babacığım bunlardan daha çok bir şey var mı dünyada?

-Var evladım

Nedir babacığım?



-BABANIN GÜNAHLARI EVLADIM!



- Babacığım, ya senin günahlarından daha çok bir şey var mı?

-Var evladım

-Nedir babacığım?



- Allah'IN (CC) RAHMETİ EVLADIM
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı osmanlı

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 379
  • Okula hayır, Açık lise kolejlerine evet.
Ynt: [Bir derviş ile aşık kız hikayesi]
« Yanıtla #8 : 28 Eylül 2012, 10:50:15 »
sons kardeşten kısa denemeler güzel oluyor...
Devrimci akıla sahip olanlar, luciferin yeni dünya düzenini yemezler...

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
 

Vehb b Münebbih aktarıyor: Davud as bir keresinde Beytil Makdisin mağaralarından birine girdiğinde bir sanduka ile karşılaşır Ölünün başucunda bulunan levhada şunların yazılı olduğunu görür:

Ben falan hükümdarım Dünyaya bin yıl hakim oldum, bin bakire ile evlendim, bin şehir yaptım, bin ordu yendim Ama neticede yığılıp kaldığım yer burası

Ey dünya halkı! Benden ibret alınız...
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Ne Kadar Şükretsek Azdır !!!
« Yanıtla #10 : 29 Eylül 2012, 16:13:26 »
Ne Kadar Şükretsek Azdır !!!  
 Katade bin Numan(ra)’ın nakline göre Hz Musa(as) şöyle dedi:

-“Ya Rabb(cc)i Bana verdiğin levhalarda insanlar arasından çıkarımlı, iyiliği emreden kötülükleri yasaklayana en hayırlı bir ümmetten bahsedildiğini görüyorum Allah(cc)’ım onları benim ümmetim kıl!”

Allah-u Teala:

“-Onlar, Ahmed’in ümmetidir” Buyurdu

Hz Musa (as):

-Rabb(cc)’im! Levhalarda dünyaya gelişte son, cennete girişte ilk olan bir ümmetten bahsedildiğini görüyorum Onları benim ümmetim kıl!” dedi

Allah-u Teala
:

“-Onlar, Ahmed’in ümmetidir” Buyurdu

Hz Musa (as):

“-Ya Rabb
(cc)’i! Yine levhalarda bir ümmetten bahsediliyor ki, onların İncil’leri(kitapları) sadırlarındandır, ezberden okurlar Hâlbuki onlardan önceki ümmetler kitaplarını yüzünden okurlar, kaybolunca da ondan hiçbir şey hatırlamazlardı Şüphesiz Sen bu ümmete daha önce hiçbir ümmete vermediğin ezberleme ve muhafaza kuvveti vermişsindir Allah(cc)’ım onları benim ümmetim kıl!” dedi

Allah-u Teala:

“-Onlar, Ahmed’in ümmetidir” Buyurdu

Hz Musa (as):


“-Rabb(cc)
’im! Orada hem önceki kitaplara hem de sonraki kitaba iman eden, her türlü sapıklıkla, tek gözlü ve yalancı deccal ile savaşan bir ümmet zikrediliyor Onu benim ümmetim kıl!” dedi

Allah-u Teala:

“-Onlar, Ahmed’in ümmetidir” Buyurdu

Hz Musa (as):

“-Rabb(cc)
’im! Orada öyle bir ümmet zikredilmektedir ki, onlardan biri bir iyilik yapmaya niyet etse de yapamasa ona bir hasene yazılmakta, yaptığı takdirde ise 10’dan 700 katına kadar sevap verilmektedir Onları benim ümmetim kıl!” dedi
Allah Teala:

“-Onlar, Ahmed’in ümmetidir” Buyurdu

Bunun üzerine Hz Musa(as) elindeki levhaları bir kenara bırakıp:
-Allah(cc)’ım Beni de Ahmed’in ümmetinden eyle!” diye yalvardı

Kaynak: Taberi, Camiu’l beyan an tev’ili ayi’l-Kur’an, Beyrut 1995,9, 87–88; İbn-i Kesir, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, 1–4, Beyrut 1988, 2, 259, (Ar’af, 154 tefsirinde)




NE KADAR ŞÜKRETSEK AZDIR !!!
Allahim, Bizleri Sana layık kul, Peygamber Efendimizv -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e layık ümmet eyle!
« Son Düzenleme: 29 Eylül 2012, 16:15:31 Gönderen: Mücteba »
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Nuh (as)'un Şahsına Ait Bazı Haberler
« Yanıtla #11 : 29 Eylül 2012, 16:17:56 »
 
 Nuh (AS)'Un Şahsına Ait Bazı Haberler


Cenâb-ı Allah buyurdu ki:

«Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu» (ei-îsrâ, 3)

Denildi ki: Onun yemesi, içmesi, giymesi ve bütün davranışları Al-lah'ın gözetiminde ve onun rızasına uygundu

İmam Ahmed b Hanbel, Enes b Malik'den naklederek Rasûlullah (sav)'m şöyle buyurduğunu söyledi:

«Doğrusu Allah, kulun bir yiyeceği yeyip o yiyecekten ötürü kendisi-ne hamdetmesini veya bir içeceği içip o içecekten ötürü kendisine ham-detmesini memnuniyetle karşılar»[8]

Doğrusu şu ki şükreden; kalbi, kavli ve ameli taatler yaparak hayır-lı aktivitede bulunan kimsedir Şairin dediği gibi şükür, ancak böyle ya-pılır

«Nimetleri size ifade eder üç şeyim;

Elim, dilim ve örtülü kalbim»
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Bir Ziyaretçi Üç Keramet
« Yanıtla #12 : 03 Ekim 2012, 14:10:04 »
Bir Ziyaretçi Üç Keramet 

Yazar İrfan ÖZTÜRK

Yıl 1983 17 Nisan Perşembe günü, Kur’ân kursları müfredat programına göre; akāid dersimizin konuları olan mûcize, kerâmet ve istidrac mevzularını işlemiştik Mûcizelerden bilhassa Peygamber Efendimiz’in ve diğer Peygamberân-i İzâm Hazerâtının mûcizelerinden örnekler verip izah etmiştik

Evliyâların kerâmetleri izah edilip örnekler verildi Ancak, öğrencilerin bunu daha iyi anlayabilmeleri için canlı bir örneğe ihtiyaç vardı


Öğrencilere;

“–Günümüzde de böylece kerâmet gösterecek evliyâlar var Ziyaret etmek ister misiniz?” diye sorunca, öğrenciler bir el yerine iki ellerini kaldırarak ziyaret etmek istediklerini söylediler ve;

“–Hocam; o evliyâ nerede, söyler misiniz?” diye ısrar etmeye başladılar Onlara;

“–Ziyaret edeceğiniz velî uzak bir yerde değil, kursumuza yüz metre kadar yakın bir yerde Ders çıkışında, sizi onu ziyaret etmeniz için göndereceğim Keşif ve kerâmeti canlı olarak yaşayacak ve öğreneceksiniz” dedim
Öğrenciler;

“–Sağ olun hocam, hemen gidelim!” deyince;

“–Sabırlı olun, her iş; usûlüne uygun ve zamanında yapılmalı, dersimizi bitirince göndereceğim Bir işi yaparken, o işi bitirmeden diğer bir işi ihmal etmek doğru değildir Her ikisini de ihmal etmeden zamanında yapmak fazîlettir” dedim

Kursta dördüncü ders bitmiş, beşinci yani son derse girmiştik Derste tesettürün Allâh’ın emri olduğu, bundan dolayı kadının Kur’ân’a göre örtünmesinin farz olduğu meselesini ilgili âyet ve hadislerle izah etmeye çalıştık

Ondan sonra defterlerine sözlerinin kime ait olduğunu bilemediğim şu şiiri yazdırmıştım:

Örtün namusun senin, ey müslüman kadını,
Tesettürle dünyaya duyurdun sen adını

Ne demişti vatanı dört bir yandan kuşatan:
«Hanımının örtüsü bu milleti yaşatan»

Sende bir sır gizlidir, ey gönüller fatihi,
Senin örtüne bağlı, milletimin talihi

Annesin; olacaksın, genç nesiller annesi,
Yırtacak engelleri, nûrunun pervanesi

Vatanımın mührüsün, gözümüzün nûrusun,
Yüce Allâh’ım seni kem gözlerden korusun

Paydos vakti gelmişti Öğrencilerimi; gerekli konularda bilgilendirerek, Pamukova’mızın Derebaşı Ninesi diye tanıdığı Fatma Ninemiz -kuddise sirruhâ- Hazretleri’ne selâm ve hürmetlerimin kabulü dileğim ile ziyarete gönderdim Ziyaret esnasında vukû bulacak fevkalâde şeylere dikkat etmelerini ve sohbet ederse not almalarını tembih ettim Sabah görüşmek üzere öğrencilerle vedâlaşıp ayrıldık

Ertesi gün ilk derste, sınıftaki öğrencilerimde başka bir hâl vardı Ziyaretle ilgili bilgi vermek için sabırsızlanıyorlardı El kaldırıp anlatmak isteyen öğrencilere;

“Bak yavrum, şimdi şu saatte Kur’ân-ı Kerim dersi var Dolayısıyla bu saatte onunla meşgul olacağız Ders bitiminde (teneffüste) konuyu görüşürüz” dedim ve derse başladık 45 dakika dersten sonra, teneffüste öğrencilerin hiçbiri teneffüse çıkmadılar İçlerinden hâdiseye hâkim, nâtıkası düzgün olan bir öğrencim; şimdi bir Fâtihamıza muhtaç, deprem şehidi diyebileceğim Hikmet Hanım kızımıza söz verdim Şunları anlattı:

“Hocam, sizden ayrılıp Fatma Nine’nin yanına gittik Selâm verip, elini öptük Bize gösterdiği yerlere oturduk:

«Hoş geldiniz, Kur’ân bülbülleri!» diyerek bize iltifatta bulunduktan sonra ilk sözü;

«Evlâdım, defterini aç Hocanızın yazdırmış olduğu ‘Örtün Namusun Senin’ şiirini bir oku da dinleyelim» oldu O an, hepimiz şaşırdık Birbirimize bakmaya başladık Çünkü hocamızın yazdırmış olduğu şiiri yarım saat önce yazmıştık Kendi kendime;

«İşte kerâmet bir» dedim Şiiri açıp okudum, çok beğendi:

«Aferin benim kızım mâşâAllah» dedi

«Kızım, benim hâlimi merak ediyorsunuz, onun için beni ziyarete geldiniz Hocanızın dün size anlattığı mûcize, kerâmet Allâh’ın bir lütfudur Allâh’ın kudretinin peygamberlerden zuhur etmesine mûcize, velî kullarından zuhur etmesine kerâmet denir Allâh’ın kudreti yavrum, bizde bir şey yok»

«Ben, tamam kerâmet iki» dedim Çünkü olayları görmüş gibi anlatıyordu Bir müddet sükût etti, sonra;

«Kızım, hocanızın hürmet ve selâmını niçin söylemediniz? Sizi, buraya uğurlarken selâm söyleyip; ‘Orada zuhur edecek fevkalâde şeyleri not edip, sohbet ederse sohbetini yazın’ diye tembih etmedi mi? Hem de kızım, seni sözcü seçti»

«Tamam, kerâmet üç» dedim

Fatma Hanım Ninemiz;

«Soracağınız bir şey var mı kızım?» deyince birden soracağım şeyi unuttum Bunun üzerine Fatma Nine;

«‘Bu keşf u kerâmete nasıl sahip oldunuz?’ diye soracaktın ya kızım» deyince beni bir ağlama tuttu Ağladım Sonra;

«Evet efendim, aynen benim soracağım şey de o idi» deyince Fatma Ninemiz konuşmaya başladı:

«Bak kızım, fakir sahip olduğum bu keşf u kerâmete şu sûretle nâil oldum Allâh’ın rızâsına ermek ve Allâh’ın gazabından kurtulmak için nefsânî arzuları terk ettim Rabbime kul olabilmenin gayreti içinde oldum Annemin;

İki adımdurur derler bu râh’ın zîr u bâlâsı
Biri nefse kadem basmak biri Sultân’a ermektir

sözünü düstur edinerek, daima nefsimi muhafaza ettim Nâ-mahreme asla âzâlarımı, bedenimi hattâ saçımın bir telini dahî göstermedim Yemeklerimi daima evlâd u iyâlimle yedim İmam Ali -kerremallâhu vechehû- Efendimiz’in;

‘Bir kimse, dünya hayatında cehennemlik birisini görmek isterse; evlâd u iyâlini terk ederek ve hizmetçilerini karşısında dikerek yalnız başına yemek yiyen kişinin yüzüne baksın’ sözünden çok etkilendim Bundan dolayı ben, tek başıma yemek yemekten kaçınırım Yemek yerken AllahTeâlâ’nın emirlerini onlara tebliğ ederim İyiliği emreder, onlara tatlı sözler söyler, onları sevindiririm Zira en büyük hayır ve sadaka evlât ve iyâline ikram etmektir

Ezan okunmadan evvel o vaktin namazını kılmak için abdest alır, Allah Rasûlü’nün sünnetine tâbî ve sâlihlerin sîretlerine iktidâ ederim

Abdestli olarak ölen kimsenin şehid olarak öleceğine dair, Allah Rasûlü’nün mübarek sözlerini daima hatırda tutarak abdestli ölmek için, devamlı abdestli gezer ve abdestli olarak yatarım Okunan ezâna, mutlaka icâbet ve itâat ederim

Zübeyde Hatun’u anlatayım:

Zübeyde Hatun, Harun Reşid’in en sevgili ailesi idi Birkaç tel saçı nâ-mahreme göründüğü için;

‘Nâ-mahremin gördüğü saçı başımda taşımam!’ diye bütün saçlarını usturaya vurdurmuşturAllah rızâsı için, Allâh’ın emrine uyarak başını örtmek, şereflerin en yücesidir

Kızım!

Erkek mü’minin kırk senede eremediği makama, siz kırk günde erebilirsiniz Hanımlığını bil, ırzına ve iffetine sahip ol, namazını kıl, kocana itâat et, kanaat ehli ol, israftan kaçın, kocana karşı hiçbir zaman;

‘Senin neyini gördüm ki?’ deme Nankörlük etme, erkeğinin yüzüne çatık kaşla ve asık suratla bakma, tatlı dil ve güler yüzle onu teselli eyle, derdine ortak ol! Onun için Allah Teâlâ’ya duâ et Âsî bile olsa, ıslâhı için duâ et Yine de kendisine itâatte kusur etme Getirdiğine râzı ol ve kanaat eyle, hakkını ödeyemezsin

Kadının kocasına itâati, kulun Allâh’a itâati gibidir

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz;

‘Bir kadın, beş vakit namazını kılar; Ramazan’da orucunu tutar; ırz ve iffetini muhafaza eder; kocasına da itâatte bulunursa; o kadın, sekiz cennetin hangi kapısından dilerse cennete girsin’ (İbn-i Hibbân) buyurmuşlardır

Diğer bir hadîs-i şerifte de;

‘Kadının hayırlısı; ırz ve iffetini muhafaza eden, kocasının malını israf etmeyerek koruyan, nefsini nâ-mahreme karşı sakınandır’ buyurulmaktadır

Allah Teâlâ’ya ve kocasına mutî bir kadın; erkeğinin elbisesini yıkadığı vakit, Allah o kadına bin sevap yazar, geçmiş günahlarından bin günahını affeder Yerde ve gökte ne kadar mahlûkat-ı ilâhî varsa o kadın için istiğfar ederler Cenâb-ı Hak, o kadın için cennette bin derece ihsan buyurur
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Bir Ziyaretçi Üç Keramet
« Yanıtla #13 : 03 Ekim 2012, 14:10:59 »
Kadının iplik dokuması, elbise dikmesi, yemek pişirmesi, dünyaya çocuk getirmesi ve çocuğunu emzirmesi, düşman ile gazası gibidir Kendisine düşmanla cenk etmiş kadar sevap verilir

İmâm-ı Ali -kerremallâhu vechehû- Efendimiz, bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in ağladıklarını gördü ve sebebini sordu Buyurdular ki:

‘–Mîracda ümmetimden birçok kadınların azâba uğradıklarını gördüm Şimdi, onların hâllerini hatırladım da onun için ağlıyorum’

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- buyurdular:

‘–Acaba, onların azaplarına sebep neydi?’

-Aleyhissalâtü ve’s-selâm- Efendimiz buyurdular:

‘–Kocalarına ihânet etmeleri; kocalarını, dilleriyle incitmeleri sebebiyle bu azaba müstehak olmuşlardı’

Yine Allah Rasûlü -sallâllahu aleyhi ve sellem- bir gün kadınlara hitaben şöyle buyurdu:

“Ziynet eşyalarınızdan tasaddukta bulunun, çünkü ben, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan oluştuğunu gördüm”

Bunun üzerine kadınlar;

“Neden ey Allah’ın Rasûlü!” diye sordular

Efendimiz şöyle cevap verdiler:

“Zira siz kadınlar çok şikâyette bulunuyor, kocalarınıza nankörlük ediyorsunuz!” (Buhârî, Iydeyn 7)

İnsan, ne yapıp yapmalı, kendisini çekip çevirmeli; Kur’ân’ın boyasıyla boyanmalı; Rasûl -aleyhisselâm-’ın ahlâkı ile ahlâklanmalı; her nefes, ölümü düşünmeli; kabrin haşyetini, mahşerin şiddet ve dehşetini tefekkür etmeli ve Allah Teâlâ’ya hesap vermeye hazırlanmalıdır

Güzel yavrularım, hakikî kerâmet işte bu anlattıklarımı yaşayıp bu muhtevada bir kul olabilmektirAllah, hepimize yardım eylesin Haydi hocanıza selâm götürün Benim güzel Kur’ân bülbüllerimAllah adedinizi çoğaltsın Esselâmü aleyküm»”

Zannetme ki kerâmet,
Bir şeyh eli öpmektir
Şeyh sözünü dinleyip,
Mâsivâdan geçmektir

(Gülzâr-ı İrfan)

Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Ynt: Bu namazı tanıyormusunuz
« Yanıtla #14 : 22 Ekim 2012, 16:01:38 »
AT NALI UĞUR GETİRİR Mİ?

Kadıköy Camiinde vaaz vermekte olan Osman Demirci Hoca'ya:
- Hocam, diye sormuşlar At nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi?
- Demirci Hoca:
- Zannetmiyorum, diye cevap vermiş O nallardan her atta dört tane var ama, bütün gün kamçı yiyip duruyorlar

HAYATI SEYRETMEK
Yazar Kazancakis, bir ihtiyara "neye bakıyorsun?" diye sorduğunda, ihtiyar adam gözlerini akan sudan ayırmadan şu cevabı verir:
- Hayatıma oğlum, akıp giden hayatıma

SELÂMDAKİ İNCELİK
Muzaffer Ozak Hoca'nın sahaflar çarşısındaki dükkanına giren bir genç:
- Selâmunaleyküm babalık diye selâm verince, hazret selâmı alır:
- Aleykümselâm kurukalabalık

ÖRTÜNMEK İÇİN GİYİNMEK!
İngiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi'nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü varmış
Davetten çıkınca, bir gazeteci sormuş:
- Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?
Gandi, hiç aldırmadan cevap vermiş:
- Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi

HUZUR
Zeynel Âbidin Hazretleri abdest alırken sapsarı kesilirdi Sebebini sorduklarında şu cevabı verdi
- Kimin huzurunda durduğumu düşünürseniz, sebebini anlarsınız

KABRİSTAN
Hz Ali, mezarlığa neden sık gittiğini soranlara şu cevabı vermiş:
- İki sebebi var Anlattıklarıma itiraz etmiyorlar ve arkamdan gıybetimi yapmıyorlar

ÇINAR AĞACI MAYDANOZUN NESİ OLUR?
Selim Gündüzalp, sosyoloji hocaları olan rahmetli Seyid Ahmet Arvasi'ye:
- Hocam demiş, "insan maymunun gelişmiş şeklidir" diyorlar Ne dersiniz?
Seyid Ahmed Arvasi şu cevabı vermiş:
- O mantığa göre, çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir


MEZARTAŞI YAZISI
Behlül Dânâ'ya biri sorar:
- Oğlum öldü Mezar taşına ne yazdırayım?
Behlül Dânâ şu cevabı verir:
- Şunu yazdır: "Dün altında olan çimenler bugün üstünde yeşerdi Ey yolcu anla ki, şu toprak günahtan gayri her şeyi örter"

ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ
Amerika'lı iş adamı, bir Çinli'yle alay ederek sormuş:
- Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek?
Çinli, başını kaldırmadan cevap vermiş:
- Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman

HAYAT NE ZAMAN BAŞLAR?
- Hayat kırkından sonra başlar, diyen bir kişiye Said Turhan şu karşılığı vermiş:
- Eğer otuz beşinde ölmezsen!

ÖLÜM NEDİR?
Talebelerinden biri, Konfüçyüs'e:
- "Ölüm nedir?" diye sorduğunda, Konfüçyüz'ün cevabı şu olmuş:
- Hayat hakkında ne biliyorsun ki, sana ölümden bahsedeyim

HER KOYUN
Harun Reşit, kendisini sık sık ikaz eden Behlül Dânâ Hazretlerine:
- Sen kendi işine bak, dermiş Her koyun kendi bacağından asılır
Bir gün sarayı pis bir koku kaplamış Sebebini araştırdıklarında, üst kattaki bir odada bacağından asılı bir koyun bulmuşlar Bu işi yapanı da keşfetmişler tabi ki: Behlül
Halife, kendisini sıkıştırdığında:
- Gördüğünüz gibi, her koyun kendi bacağından asılır efendim, demiş Fakat etrafı kokuttuğu için, herkesi rahatsız eder

ORUÇ NASIL ŞİŞMANLATIR?
Hekimoğlu İsmail'e, "Ramazan olmasına rağmen biraz kilo almışsınız?" dediklerinde:
- Maalesef öyle oldu, demiş Çünkü iki kişilik yemek yiyor, bir kişilik oruç tutuyorum

RİYAKÂRA CEVAP
Adamın biri, Hz Ali'yi gıyabında yani ardından kötülediği halde yüzüne karşı övmeye başlayınca, ondan şu karşılığı almıştır:
- Söylediklerinden daha aşağı, fakat içinden geçirdiklerinden daha üstünüm


BAKIŞ FARKI!
Adamın biri, Muhammed Bin Vâsi'nin bacağındaki yarayı görüp, "Sana acıyorum" dediğinde, ondan şu cevabı almış:
- Ben, aynı yaranın gözümde çıkmadığına şükrediyorum

SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri, bir toplantıda Mehmed Âkif'i küçük düşürmeye çalışıp:
- "Affedersiniz, demiş Siz baytar mısınız?"
Mehmed Âkif, hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?

MÜJDE
Harun Reşid'in vezirlerinden biri, Behlül Dânâ'ya latife yollu takılarak:
- "Müjde sana ey Behlül, Sultanımız seni, domuzlarla maymunlara çoban tayin etti" dediğinde, Behlül şu cevabı vermiş:
- Öyle ise kulaklarını aç da emirlerimi yerine getirmeye hazırlan

ZOR AMA GÜZEL
Cüneyd-i Bağdâdî'ye: "Sabır nedir?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş:
- Yüzünü ekşitmeden, acıyı yudumlamaktır

YETMEZ Mİ?
Asr-ı saadetteki muhteşem hadiselerden duygulanan bir genç:
- "Keşke Peygamberimiz'in (sav) devesi olsaydım" deyince, Ali Suad atılmış:
- Ümmeti olman yetmiyor mu?

PEYGAMBER HÂNESİ
Hz Mevlânâ, evlerinde yiyecek olarak hiçbir şey kalmadığını söyleyen hanımına tekrar tekrar sormuş:
- Gerçekten hiçbir şey kalmadı mı?
- Evet, demiş eşi Hiç yiyeceğimiz kalmadı
O yoklukta tükenmez hazinelerin sahibini bulan Mevlânâ, ellerini kaldırıp:
- Allah'ım sana hamd-ü senâlar olsun, diye şükretmiş Evim, Peygamber hanesine benzedi

DERDİN DEVASIZI
İbn-i Sinâ'ya:
- Dünyada devâsı olmayan bir dert var mıdır? diye sorduklarında:
- Derdin devâsızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır, cevabını vermiş


alıntı
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]