Deprem’ler..
Ve çekilen deniz suları!
Tabir caizse milletçe diken üstünde oturuyoruz.
Her an bir şey olacak, beklentisi giderek kitlelere hakim oluyor.
Kimse Cenab-ı Hakk’ın kuvvet ve kudreti üzerinde durmuyor.
Herkes kafasına göre bir şeyler söylüyor.
Ve gözler bilim adamlarına(!) çevriliyor.
Bilim adamları ülkemizin çoğu yerinde çekilen deniz suları ile ilgili olarak “Bu bir gel-git olayı” demekle yetiniyorlar.
Tamam gel-git olayını hepimiz biliyoruz da, giden denizin geldiğini de biliyoruz.
Ama bu sefer deniz gitti ama bir türlü geri gelmiyor.
Öteki gel-git olaylarında denizlerimizin bu kadar çekildiğine hiç tanık olmamıştık.
Ve gidip de bu kadar uzun süre geri gelmediğine de hiç tanık olmamıştık.
Yani muhtemelen başka bir şeyler oluyor.
Biliyoruz, onların yani bilim adamlarının işi İlahi Kudret’in gücü ile izah edecek halleri yok.
Ama hiç olmazsa gel-git olayı ile izaha da çalışmasalar bari.
En azından “Bu yeni bir olay, inceliyoruz” filan gibi açıklamalarda bulunsalar!
Milleti enayi yerine koyarcasına, meseleyi basite indirgemeleri ve yıllardır tanık olduğumuz gel-git olayı ile izaha çalışmalarının iyi niyetle bağdaşır yanı var mı?
Kanımızca İlahi Kudret bize bir şey diyor.
Mesela ayağımızı denk almamızı ihtar ediyor.
Mesela kendimize çeki düzen vermemizi istiyor.
Mesela kul olduğumuzu unutmamamızı ve Cenab-ı Hakk’ın huzurunda bu şuurla durmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Geçmiş kavimlerde olduğu gibi bizleri de bir şekilde helak edebileceğini bu örneklerle bize hatırlatıyor.
Ne hikmetse kimse işi bu yönü ile ele almak istemiyor.
Kendi kısır dünya görüşleri ve sınırlı bilgileri ile işi gel-git olayına bağlayıp meseleyi izah ettiklerini(!) sanıyorlar.
Yaşadığımız olağanüstü olayların hikmetini arayan yok.
Sokaktaki sıradan insanlardan vazgeçtik, İslami konularda bir hayli bilgi sahibi olan kişilerde bile sanki bir vurdumduymazlık ve aldırmazlık var gibi geliyor bize.
Bilim adamı geçinenler “Bu gel-git olayı” diyorlar, ama giden deniz günler geçtiği halde gelmiyor, bunda bir farklılık yok mu, ne dersiniz?
