Gönderen Konu: Finans Piyasasını Tanımak  (Okunma sayısı 3381 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Finans Piyasasını Tanımak
« : 19 Ocak 2014, 00:50:41 »

Finans Piyasasını Tanımak


Finan piyasaları, hem işleyiş hem de işlem çeşitliliği acısından çok karmaşık hale geldi. Bu karmaşa insanlara farklı riskler getirmesinin yanında kolaylık da sağladı. Doğru karar verebilmek ya da en azından hata yapmamak için finans piyasalarıyla ilgili temel noktaları bilmek icap ediyor.

Para konusu ya da daha geniş anlamda finans hepimizi yakından ilgilendiriyor. Çünkü maaş çekmek, fatura, kira vb. ödeme, havale/EFT yapmak, tasarrufları değerlendirmek gibi birçok işlemimizi finansal sistem içerisinde yapıyoruz. Peki, finans konularına ne kadar hâkimiz? Bu yazıda, finans piyasalarının işleyişini, finans araçlarını, finans kurumlarını tanıtmaya çalışacağız.

Finans piyasası nasıl kuruldu?

Finans sistemi, iktisadi sistem içerisinde her geçen gün yeni uygulamalarıyla genişlemektedir. Finans sistemi temelde fon (para) açığı olup fon talep edenlerle, fon fazlası olduğu için bunu tasarruf edenlerin bu değişimi gerçekleştirdikleri yapının adıdır. Bu yapıya daha sonra ihtiyacı olanlarla, fon fazlası olanların işini kolaylaştırmak için aracı kurumlar girmiştir. Aracı kurumlar işi kolaylaştırmak için finans araçlarını sistem içerisine sokmuşlardır. Banka, finans kuruluşu, borsa, gibi farklı finans kuruluşları sistem araçlarını oluşturur. İdari birimler
ise kurdukları yapılarla, kontrol amaçlı yasal olarak devreye girmişlerdir.

Sistem nasıl çalışıyor?

Finans piyasaları, belli kurallar çerçevesinde çalışır. Finans piyasalarının işleyişini düzenleyen “Ticaret Kanunu, Bankalar Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu” gibi kanunların yanı sıra, bu piyasaların gözetim ve denetimini sağlayan idari kurumlar “Sermaye Piyasası Kurulu, Bankalar Birliği, Sermaye Piyasası Kurulu” gibi kuruluşlar mevcuttur.

Kişiler, işletmeler ve devlet, finansal sistemde hem fon arz edenler hem de fon talep edenler tarafında yer alabilirler. Çünkü bunların gelir ve giderleri zaman içinde tam uyum göstermeyebilir. Yanlış borçlanmalar, yanlış kredi kullanımları ve sonrasında bütçenin zarar etmesi ve iflas gibi durumlar, yazımızın konusu olmadığı için bu alanları anlatmadan arz ve talebin nasıl oluştuğunu ele alacağız.

Neden finans sistemi?

Gelirlerden daha az harcama yapıldığında tasarruf söz konusu olur ve bu tasarruf finans piyasalarındaki çeşitli yatırım araçlarında değerlendirilebilir. Gelirlerin harcamalara yetmediği durumlarda sistem üzerinden borçlanılarak açıklar kapatılmaya çalışılır. İşletmelerin nakit girişleri ile nakit çıkışları da uyumlu olmayabilir. Bazı işletmeler çalışma sermayesine “rutin faaliyetler için kullanılan fonlar” ve sabit sermayeye “makine, taşıt, bina, arsa gibi uzun vadeli yatırımlar için kullanılan fonlara” ihtiyaç duyabilirler ve bu ihtiyacı karşılamak için finansal sistemden fon talep ederler. Bazı işletmeler ise fon, sermaye fazlasına sahip olabilirler ve bu fazlalığı değerlendirmek üzere finansal sisteme fon arz ederler.

Tasarruf sahiplerinin tasarrufları yatırımcıların finansman ihtiyacını karşılamakta ve bunun karşılığında “faiz, kar payı” gibi adlar altında gelir elde etmektedirler. Fon talep edenler ise bunun karşılığında faiz, kar payı gibi bir bedel öderler.

Görüldüğü üzere, fon değişiminin bedeli fon arz edenler için gelir olurken, fon talep edenler için gider ya da bedel olmaktadır.

Fon fazlası olanlarla fon ihtiyacı olanların birebir karşılaşmaları da gerekmiyor ve bu mümkün de değil zaten. Bu buluşma ve fon değişimini “mevduat, kredi, senet, tahvil” gibi bir takım finansal araçlarla ve banka gibi aracı kurumlar yerine getirmektedirler.

Ekonomik birimlerin tasarrufları ve fon ihtiyaçları miktar, vade, yer ve sektör itibariyle farklılık gösterebilir. Örneğin, üç aylık maaşını alan bir emekli, ihtiyaç duyduğu kadar kısmını alıp, kalanını iki ay için bir bankaya yatırarak, fon arz eder. Toplu emekli ikramiyesini alan bir kişi ise, daha uzun süreli olarak bu fonu değerlendirmek isteyebilir. Diğer taraftan, yeni yatırımlara girişen bir işletme, uzun süreli fazla miktarda fon talep edebilir. Ayrıca farklı bölgeler ve sektörler arasında da fon ihtiyacı ve fon fazlası açısından farklılıklar olabilir. Finansal aracı kurumlar, fon arz ve talebini miktar, vade, yer ve sektör itibariyle uyumlaştırarak finansal sistemde fon akımını kolaylaştırırlar.

Ayrıca finansal aracı kurumların ödemeleri kolaylaştırma, hizmet sunma, risk transferi ve likidite sağlamak için “para, senet, çek gibi geleneksel ödeme araçlarının yanı sıra kredi kartı, dijital para, telefon bankacılığı, elektronik fon transferi, internet bankacılığı, sigorta” gibi araçları kullanmaktadırlar.

Sık Duyulan Finans Kavramları

Para piyasası: Kısa vadeli (bir yıl ya da daha kısa vadeli) fon işlemlerinin gerçekleştiği piyasadır. Hazine bonosu, kısa vadeli devlet tahvilleri, kısa vadeli finansal senetler, mevduat sertifikalan belli başlı para piyasası araçlarıdır.

Sermaye piyasası: Uzun vadeli (bir yıldan daha uzun vadeli) fon işlemlerinin gerçekleştiği piyasadır. Uzun vadeli tahviller (devlet veya özel sektör), hisse senetleri ve ipotekler sermaye piyasasının belli başlı araçlarıdır. Günümüzde işlemlerin iç içe girmelerinden dolayı para ve sermaye piyasalarını birbirinden ayırmak oldukça güçtür. Bir diğer sınıflandırma birincil (birinci el) ve ikincil (ikinci el) piyasa ayrımıdır.

Birincil piyasalar: İlk defa çıkartılmış finansal kıymetlerin (tahvil ve hisse senetleri) alınıp satıldığı piyasalardır. Burada fon ihtiyacı olan ekonomik birimler finansal kıymet çıkartarak bunları bir finansal kurum aracılığıyla tasarruf sahiplerine satmaktadırlar. Finansal kıymetlerin ilk defa tasarruf sahiplerine satılması işlemine halka arz işlemi denmektedir.

İkincil piyasalar: Önceden çıkarılmış finansal kıymetlerin tasarruf sahipleri arasında alınıp satıldığı piyasalardır. Bu alım ve satımlar borsalarda gerçekleşir.

Finansal araçlar (yatırım ve finansman araçları) : Fon fazlası olanlar tasarruflarını arsa, bina gibi varlıklarda değerlendirebilecekleri gibi hisse senedi ve tahvil gibi finansal araçlarda da değerlendirebilirler. Fon arz edenlerin, sundukları fonlar karşılığında fon talep edenlerden aldıkları belgeye menkul kıymet veya finansal varlık adı verilir.

Menkul kıymetler: Ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte ve seri halde çıkarılan, ibareleri aynı olan kıymetli evraklardır. Finansal varlıkların, arsa, bina, araç, gereç gibi reel varlıklardan farkı, değerlerinin fiziki bir yapıya değil gelecekte beklenen nakit akışlarına göre belirlenmesidir.


Haber Merkezi | 09 Aralık 2013 | http://insanvehayat.com/finans-piyasasini-tanimak/