Gönderen Konu: Bu Vakitli Elveda  (Okunma sayısı 3426 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Bu Vakitli Elveda
« : 27 Mayıs 2010, 12:50:42 »



Güneşin akşam şarkısı... Ağarması saçların... Yamaçların daha bir dikleşmesi...

Sonbahar soluması bahçelerin...

Bir tiren sesi... Gözyaşları... Git gide yaşlanması aynaların... Şarkıların daha bir ağlamaklı  olması...

Solması gençliğin gün gün... Nereye, böyle nereye?

***

Kuşların şarkısı  bitmedi daha... Daha yeni oturmuştuk şu gölgeye... Hal hatıra yeni başlamıştık! Söyleyeceklerin boğazında, azıkların heybende... nereye?

***

Elvedalar mı türküleri bu hallere getirdi! Bu ne çok ayrılık böyle! Hepsi de tam zamanında...

***

Sonbahar, vaktinde gelmiyor mu? (Ne de seviyoruz gelince!) Saçlarımızın siyahı da beyazı  da bizim.

Ağlayan ayrılık, gülen vuslat... bizim.

***

Yaşadığımızı söyler akan sular. Değişen gece gündüz, renk ahenk mevsimler...

Gök gürültüsü uykularımıza seslenir.

Zelzele derin kaybolmuşluklarımızdan, boşluklarımızdan çeker çıkarır (mı) bizi!

***

Yerinde duramaz çocuklar. Daha doğar doğmaz... Elleri, emeklemesi, yürümesi...

Yolculuk; gelirken getirdiğimiz...

Ne zaman unutursak çocukluğumuzu; gelir bir el çalar (mı) kapıyı!

Tazelenir her mevsim meyveler. Her mevsim yeni bir resim.

Göresim gelir özlemlerimi; gidesim gelir durup dururken!

Bile bile giderim öyle!

Gitmelerle gelmelerle yenilerim. Bütün mevsimler beni sorar.

Her an/ım yeni bir mevsim!

***

Şehirlerin cıvıltısında ne kadar okunursa adım; mezarların sükûnetinde de öyle...

***

Paşa, padişah da olsan dilencisin. Ayrılık geldi mi gidersin. Bir ahu gözlüye zebun olursun.

"Yuvasız kuşlar gibi kalmışım perakende." çığlıkları senin insan yanlarına/yaralarına seslenir.

***

Hep ararsın. Aramak ayrılmaksa... ayrılacaksın!

***

Yolcu olduğunu unutunca yola çıkmakta zorlanıyorsun. Yor/ma kendini! Ne yola çıkması; ne çıkmazı... yolcusun zaten!

***

Araya girenler olmuş (da) y/olu şaşırmışsın. Puslu pusula var elinde; at onu!

Akıllı uslu bir pusula bul kendine! Aklı başında; kalbi yerinde...

***

Camla elması karıştıranları  içeri almıyorlar. Yıldızböceğinin ışıcığı ne ki güneşin yanında!

***

"Uzun ve ince" yolun "nazlı" yolcusu sensin!

***

Senin bir adın da "Elveda..." Adını bil de gidenlere gelenlere olur olmaz ağlama!

Çık, d/ağından da sular gibi çağılda! Kabuğunu kıran çekirdeklere imren...

Kozanı delmeden kelebek olamıyorsun!

Kim öğretti sana burada hep kalacaksın diye; yanlış öğretmişler!

***

Okullarını, kitaplarını, kelimelerini yeniden elden geçir; kervan gidiyor!

Yunus bile: "Göçtü  kervan; kaldık dağlar başında" diyorsa... saatine, mevsimine, resmine yeniden bak!

Z/aman akıyor!   

 
 
Ali Hakkoymaz
sanatalemi.net

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Ynt: Bu Vakitli Elveda
« Yanıtla #1 : 11 Aralık 2010, 19:30:56 »
Teşekkürler Ay Işığı

Çevrimdışı aslanyafur

  • okur
  • *
  • İleti: 87
Ynt: Bu Vakitli Elveda
« Yanıtla #2 : 30 Mart 2011, 13:25:58 »
Kozanı delmeden kelebek olamıyorsun!

Kim öğretti sana burada hep kalacaksın diye; yanlış öğretmişler!
,,,,,,,,,,,,,

,Yunus bile: "Göçtü  kervan; kaldık dağlar başında" diyorsa... saatine, mevsimine, resmine yeniden bak!

Z/aman akıyor! 

teşekkürler