Tarih 31 Mart 2012.. Yer Belçika’nın başkenti Brüksel’in en büyük kiliselerinden biri olan Sean Jean Baptişka isimli Hristiyan mabedinde sehven veya kasıtlı olarak okunmuş
“Muhammedsiz ezan” dır. Ben, “Muhammedsiz ezan” konulu videoyu baştan sona bir kaç kez izledim ve dinledim. Mevzuu iki şekilde dikkatimi çekmiştir. Birincisi, ” Muhammedsiz ezan”ı okuyan kişinin heyacanlı, din tahsili yapmamış, sadece sesinin güzel olmasına dayanarak yapmış olduğu ve okuduğu ezan.
İkincisi ise, tehlikeli, kasıtlı, dini tahrip edici bir uygulamadır. Çünkü, söz konusu proğramı organize eden Belçika Türk Dostluk ve Diyalog Derneğidir. Şüpheleri, terneddütleri meydana getirmekte olan husus şudur: F. Gülen’in, ” Fasıldan fasıla” isimli kitabındaki şu sözlerdir: “..Herkes Kelime-i Tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta Kelime-i Tevhidin ikinci bölümünü yani Muhammed Allah’ın Rasulüdür kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışı ile bakmalıdır.” İşte, bütün mesele burada düğümlenmektedir. Ayrıca, “Muhammedsiz Ezan”ı okuyan diyalogcu şahıs niçin Ezanın başka kısımlarını değilde, sadece “Eşhedü Enne Muhammmeden Resulullah” kısmını okumamıştır? Bana kalırsa, kilisede icra edilen proğramda ve ”
Muhammedsiz Ezan”da bir ard niyet olmalıdır. Şöyle ki, 1- Proğramın icra edildiği mahal Belçika ülkesinin en büyük kilisesidir. Tabii, kilise görevlileri papazlara, zangoçlara, hristiyanlara yağ çekmek, şirin gözükmek, yalakalık yapmak, gerekirse, menfaat için, insanları söğüşleme uğruna dinde değişiklikler yapmak, hristiyan aleminin ismine düşman olduğu Muhammed ismini ezandan, ayetlerden çıkarmak, hristiyanlığın istediği şekilde dinde reform yapmaktır. Dolayısıyla, şu ayeti kerimeler yapılan çirkinliklere vurgu yapmaktadır. ” Allah ile, O’nun ayetleriyle, O’nun Rasulü ile alaymı ediyorsunuz? Boş yere özür dilemeye kalkışmayın. Siz imandan sonra küfre düştünüz.” ( Tevbe suresi, ayet: 65) Peygamberlik makamını önemsememek, ciddiye almamak ve Allah’ın elçisi ile alay etmek, Resul ve Nebiler hakkında küçük düşürücü sözler söylemek hakaret ve sövme sayılır. Bu yüzden her hangi bir peygamberi bilhassa son peygamber Hz. Muhammed (sav)’i küçük gören, alay eden ve O’na eza veren dinden çıkar.
” Şüphe yok ki, Allah’a ve Rasulüne eziyet verenlere Allah dünyada ve ahirette lanet etmiştir. Onlara çok küçük düşürücü bir azap hazırlamıştır.” ( Ahzab suresi, ayet:57) Demek ki, Bir müslümanı küfre düşüren sözler dört kısma ayrılmaktadır. Bunlar: İstihza, istihfaf, istihkar ve istinkardır. Nedir bu kelimelerin anlımı? 1- İstihza, dinin esaslarından birini alaya almak, 2- İstihfaf, inanılması gereken ve zaruratı diniyye denilen prensibleri küçümsemek, hafife almak,3- İstihkar, dinrle ilgili temel esasları ve dinin mukaddes saydıklarına inkar ve hakaret etmek, çirkin sözler söyleyip sövmek, 4- İstinkâr, İslam’ın bir hükmünü açıkca inkaretmek veya İslam’da mukaddes sayılan şeylere inanmayıp inkar etmektir. Bu sebeple, Kilisede yapılan proğramda unutmaktan, yorgunluktan ziyade bir kasıt, bir kokuşmuşluk, hrstiyan dünyasına yaranma, yağ çekme gibi düşünceler hafızalarımızı rahatsız etmektedir. Halbuki, İslam’ın temel yapısından kırpmak, budamak, orasından burasından koparıp atmakla, ne Vatikan memnun olacaktır, ne Papa, nede teslis sistemi. Hatta, diyebilirim ki, böylesi kişilerin tamamı irtidat edip İseviyyeti seçmesi, tercih etmesi bile onları memnun etmeyecektir. Çünkü, hristiyan aleminde geçerli olan unsur
” üstün insan” ” ikinci sınıf insan” kuralı geçerlidir.Bu kuralı Batılıya, kilise ekabirine değişmesi için teklifte bulunmak bile abesle iştigaldir. Diğer taraftan, Aynı cemaate, aynı ekole mensub kişilerin ülkemizde bir dönem 18 yıl gibi bir zaman diliminde ezanı, ” tanrı uludur” diye başlayan ve başlatanlara karşı kısır, sığ, aldatıcı, çirkin politika yapmaları, hatta bunu ağlayarak, inleyerek camii kürsülerinde anlatmaları ” havanda su dövmek”ten öteye başka bir işe yaramıyacaktır. Onun için, diyalog adına, söğüşleme adına dinin temel ilkelerinden taviz verilmesi doğru, haklı bir davranış değildir.
Netice olarak, şu ayeti kerime meali ile konumuzu bitirmek istiyorum:
“Kalbi imanla dolu olduğu halde, küfre zorlanan müstesna olmak üzere, kim iman ettikten sonra, küfre sine açarsa Allah’tan onlara bir azap vardır.” ( Nahl suresi, ayet: 106) Selam ve dua ile.. Şerafettin Özdemir-Hollanda/diyanethaber.com.tr
Kaynak:
http://diyanethaber.com.tr/kilisede-okunan-muhammedsiz-ezan/Şerafettin Özdemir Eklenme Tarihi : 02 Eylül 2012 Pazar 06:21