İslamin mana tarihinde ismi elmas ve yakutla yazılı olan 'dev'lerden biri olan, Bağdat'lı Cüneyd'in sohbeti vvardır. Birden kapı açılır, En Sevgili (SAV) içeri girer. Maddi vefatının üzerinden çağlar geçmiştir belki ama, işte dip diri ortalarında durmaktadır. Ses nefes kesilmiş, gözler büyülenmiştir. O, yavaş adımlarla sohbet meclisinde bulunanlardan, Allah dostu Ebu Bekir Şıbli'ye yönelir, onu alnından öper ve sonra hiç konuşmadan kapıdan girdiği gibi çıkıp gider, sırlara karışır...
Akıllar bir parça başlara geldikten sonra Bağdatlı Cüneyd sorar.
- Ey Şıbli senin ne yüce amelin vardır ki bu şerefe ulaştın?
-Aslında hirçbir şey. Fakat her gece iki rekat sünnet namazı kılar ve her rekatında fatihadan sonra. 'Andolsun size içinizden öyle bir Elçi geldi ki, sıkıntıya uğramanız O'na ağır gelir; Size düşkün, müminlere şefkatli, merhametlidir.' (Tevbe,128) ayetini okurum.
Bağdatlı Cüneyd muammayı çözmüştür...
-Bunu işte o sayede buldun.
Hz. Muhammed (SAV) En Sevgili- Said Alpsoy kitabından